8.Bölüm: "Her şey Bizimle İlgili"

6.5K 352 25
                                    

"Benim istediğim sadece bana pisliğin teki gibi davranmaman. Belki bazen öyle olabilirim ama davranma. Neden benimle iyi anlaşmayı denemiyorsun?". Ona öylece bakakaldım. Beklediğim şey bundan çok daha farklıydı. Ne bileyim, bana Friends With Benefits olayını teklif etmesini beklememiştim ama -bir ara aklımdan geçmiş olabilir- yine de ağır bir şey duymayı beklemiştim. Belki bir öpücük isterdi ya da onunla çıkmamı. Tüm bunlar aklımdan geçerken ona bakmaya devam ediyordum. Kaşlarını cevap beklercesine kaldırdığında ancak kendime gelebildim.

"Bu muydu?" dedim şaşkınlıkla.

"Sana abarttığını söylemeye çalışmıştım." dedi bilmiş bilmiş. Yüzüme geniş bir gülümseme yayıldı.

"Tamam... Sana pislikmişsin gibi davranmam. Bazen sahiden öyle olsan da."

"Beni tanımıyorsun."

"Bunu az önceki itirafına dayanarak söyledim.". Gözlerini devirdi ve geri çekildi. Koltuktan kalkıp kapıyı açtım.

"Şimdi izin verirsen üstümü değiştireceğim pislik olmayan bayım.". Keyifli keyifli odadan çıktı ve arkasından kibarca kapıyı kapattım. Onunla anlaşabilirdim ya. O kadar kötü sayılmazdı. Pijamalarımı giyip yatağın üstüne devrildim. Nevresimin içine bile girmeden yastığa sarıldım. Işığı kapamadığımı hatırladığımda ofladım. Şimdi kim kalkıp kapatıcaktı ki? Kapım kibarca tekrar tıklatıldığında toparlandım. Yine kim?

"Gel.". Sonay elinde yastığıyla içeri girdiğinde şaşırmıştım.

"Heey, ağlıyor musun sen?" dedim ayağa kalkıp. Sonay ın yüzü göz yaşından parlıyordu. Onu hemen kucağıma aldım ve ışığı kapadım. Gece lambasını yakıp Sonay ı yanıma yatırdım.

"Ne oldu tatlım? Korktun mu yoksa?"

"Ben..." dedi korka korka. Sarı düz saçlarını okşarken konuşmasını bekliyordum.

"Babamı özledim.." dedi kısık bir sesle. Babası? Bu konu hakkında bir şey bilmediğimden ne diyeceğimi şaşırmıştım..

"Nerede.. Peki o?". Sonay parmağını camdan dışarı uzattı.

"O yıldızlardan biriymiş.. Ama neden orada? Neden ben ve annemin yanına gelmiyor?". Dişlerimi sıkıp gözlerimi sımsıkı yumdum. Demek olay buymuş.. Demek ölmüş...

Sonay ı sıkıca kucaklayıp sesimi en şefkatli tonuna bürüdüm,

"Bazen insanlar gitmek zorunda kalır.. Arkalarında bıraktıkları sevdiklerini ise hiçbir zaman unutmazlar..."

"Unutmasaydı gelirdi ama." dedi mızmızca. Nefes aldım ve devam ettim,

"Bu unuttuklarını göstermez ki.. Bak, oradaki yıldızlardan biri diyorsun.. O zaman her gece gelip seni izliyordur.". Sonay sessiz kalmıştı. Bu iyiye işaret.

"Gittikleri yer çok daha güzel... Bir gün onu göreceksiniz, güven bana..". Bu dediğimin yeterince geç olmasını dilemiş ve devam etmiştim,

"Onun mutlu olmasını istemez miydin? O mutlu. Ve seni de mutlu görmek istiyor. Babaların söyledikleri yapılmalı cadı.". Gülümsediğini hissetmiştim. Kafasını geri çekip bana baktı.

"Doğru söylediğine inanıyorum." dedi gülümseyip. Tekrar cama döndü ve eliyle dışarıya bir öpücük gönderdi,

"İyi geceler babacım..."

***

Gözlerimi zorlukla aralayıp uyuşukça esnedim. Kollarımı ve bacaklarımı zorlarken birden kafama dank etti ve ayağa fırladım. Saate baktığımda ufak bir çığlık kopardım. Kıyafetlerimi çekmeceden fırlatıp aceleyle üstüme geçirmiştim. Saçlarımı özensiz bir at kuyruğu yapıp neredeyse yuvarlanarak merdivenlerden indim.

MaskeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin