9.Bölüm: Turuncu

6.3K 343 41
                                    

Aras tedirgin gözüküyordu. Bir süre daha sustuğunda Ayaz şikayet etti,

"Hadi ama Aras!"

"Bu kolay bir soru değil tamam mı?". Ayaz gözlerini devirdiğinde ikisine de şüpheyle baktım.

"Tamam, söyleyeceğim." dedi Aras birden.

"Ne olabilir ki?"

"İşte bu ya." dedi Ayaz. Ben heyecanla Aras ın ağzından çıkacak kelimelere odaklanmıştım. Sonunda konuşmaya başladı,

"İki sene önce okulumun mezuniyetinde bir kızla dans etmiştim. Maskeliydik. Yani onu tam görmedim bile..". Birden gözlerini kaldırdığında hemen yere baktım. Buradan umarım sağ çıkabilirim.

"Sonra kız arkadaşım.. bana mesaj attı. Ben de yanına gittim ve kıza beklemesini söyledim.". Ayaz göz ucuyla bana baktığında dişlerimi sıktım.

"Ben.. bir süre sonra döndüm ama fark ettim ki.. gitmiş. Ve o zaman ağlamak istedim. Çünkü.. çünkü beni görmüş ve kırılmıştı. Tam bir piç gibi davrandım. Onu aradım ama gitmişti. Sonra...sonra çimlerde saçına taktığı bağı gördüm. "

"Sonra?" diye atladı Ayaz. Aras ellerine bakıyordu.

"Aldım ve sakladım işte."

"Niye aldın? Ona aşık mı oldun?" dedim kendime engel olamayarak.

"Hayır, ben, hayır tabii ki.". Tepkisi içimi burkmuştu.

"Bilmiyorum, almam gerektiğini hissettim ve aldım. Ve hala saklıyorum.". Bir süre sessizlik olmuştu.

"Tuhafmışsın." dedi Ayaz. Aras telefonu çekti ve şişeyi döndürdü.

"Ayaz?" dedi ona uzatarak.

Saat gece 11 falandı. Bahçeye çıkmıştım. Etrafın zifiri karanlığını ilerdeki cılız ışıklar rahatsız ediyordu. Hafif bir gıcırtıyla hareket eden, ahşap, ileri geri hareket eden koltuğa oturdum. Kollarımı bağdaş yapıp yıldızları saymaya başladım. Mırıldanıyordum,

"Üç, dört, beş, altı..."

"Otuz iki tane var." dedi biri yanıma oturup. Ayaz a bir bakış attım,

"Sen daha gitmedin mi?"

"Bu gece oraya dönmek istemiyorum.". Sustum. Eğer anlatmak isterse anlatırdı zaten.

"Hayır 29 tane var." dedim kafamı gökyüzünden ona çevirip.

"Mars, Venüs ve Satürn ü saymayı unutmuş olmalısın.". Güldüm,

"Bir; onlar gezegen, yıldız değil. İki; onları böyle kolaylıkla göremezsin."

"Her neyse işte." dedi elini sallayarak.

"Aras ın bana ne söylediğini duymak ister misin?". Duraksadım ve yumruğumu sıktım.

"Seni bazen o kıza benzettiğini söyledi. Ama farklılıklarınız varmış."

"Nasıl yani?". Ayaz usulca bileğimi tuttu ve kaldırdı. Sol bileğimin yan kısmındaki bir parmak büyüklüğündeki kuş dövmesine dokundu.

"Onun dövmesi olmadığından eminmiş. Ve onun saçları daha koyuymuş."

"Dövmeyi geçen sene yaptırdım ve saçlarıma balo için renk attırmıştım."

"Buna sevindin mi?"

"Neye?" dedim elimi de yavaşça kurtararak.

"Sen olduğundan emin olmamasına.". Tereddütle gökyüzüne baktım ve mırıldandım,

MaskeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin