5.3

7K 329 21
                                    

53. Bölüm

GÖZLER YALAN SÖYLEMEZ

>

"Allah'ınızı seviyorsanız burada duralım, abiler!"

Berat'ın adeta isyan edercesine çıkan sesiyle bahsettiği abiler; abim, Özkan ve Akif de durdu, Özkan; eliyle alnına gölgelik yapıp etrafa bakarken, "Ya bu bank güzel işte," dedi Seda, güneşten pişmiş vaziyette eliyle önünde durduğumuz yuvarlak masalı bankı göstererek. "Bakın, mangal yeri de var, hem denize de çok yakın."

"Tamam," dedi abim, Seda'nın sözlerinden sonra neyse ki bir yerde oturmak için karar vererek. Taksiden indiğimizden beri piknik alanında oturacak bir yer arıyorduk ama nedense abim, Özkan ve Akif asla ortak bir paydada buluşamıyordu, yine öyle oldu: "Yan taraftaki banka gidelim," dedi Akif, abimin söylediğine itiraz eden bir şekilde. "Burası çok güneş."

"Öğleden sonra da orası güneş olacak," dedi Özkan hemen Akif'e itiraz ederek, tabii yol boyu olduğu gibi ters bakışları da yine sürüyordu. "Yarım saate güneş, o banka gidecek; yarım saat için bu güzel yeri mi kaptıralım?"

Abim, Özkan'a katıldığını belli eden bir şekilde ızgaraları Seda'nın bahsettiği banka bırakırken elime tutuşturdukları kolayı ben de hemen o masaya bıraktım, benim ardımdan da Seda ve Berat ellerindeki poşetleri bıraktı ve Akif adeta dımdızlak kaldı, yüzümüze yüzümüze göz devirip geçip uslu uslu banka oturdu, onun ardından biz de bankın oturma yerini sardık.

"Mangalı kim yakıyor?" Dedi Berat, kendi odak noktasını direkt ortaya sürerek. "Mümkünse Özkan abi yakmasın çünkü geçen sene erkek erkeğe pikniğe gitmek gibi bir hata yapıp mangalı Özkan abiye devrettik ve karanlık çökene kadar yemek yiyemedik."

Özkan, hızlı bir hamleyle masanın üzerindeki poşetlere atılıp bir domates çıkardı, direkt Berat'ı hedef alıp suratına fırlattı ama Berat, domatesi havada kaptı. "Sus lan," dedi Özkan, karizmasının çizilmesini kabullenmeyerek, Berat ise havada kaptığı domatesi ısırmakla meşguldü. "Seni kömür niyetine mangala atar, o domatesi ağzında pişiririm."

"Ağır ol," dedi Akif, ters ters Özkan'a.

Özkan, Akif'i kaileye almadan kaşlarını havalandırıp güldü, "Şakalaşıyorlar, Akif," dedi abim o esnada, arayı yumuşatır gibi. "Sen karışma."

"Evet ya, karışma," dedi Berat, ağzı dolu dolu abisine dönerek. Özkan'a bir bakış attı, alay eder gibi güldü. "Özkan abim beni çok sevdiği için takılıyor," dedi kendisi bile buna inanmazken.

"Allah var," dedi Özkan, Berat'ın sözüne karşılık. "Seni severim, küçük ve boş olan ikiz." Gözleri Seda'ya gitti, "Seni de severim, büyük ve boş enerjik olan ikiz," dedi ve gözleri en son Akif'te durdu, adeta tiksinircesine kaşlarını çattı. "Ama büyüğünüz evlat olsa eldiven takıp severim," dedi en içten duygularıyla. "İnşallah üvey abinizdir yoksa sülale için oldukça büyük bir zarar kendisi."

Berat, abarta abarta güldü, Seda sessiz kalıp andan kopmuş gibi çaktırmadan abimle bakışırken Akif, Özkan sayesinde abimle Seda'yı fark etmedi, "Çok komik," dedi Özkan'a, yapmacık bir gülümsemeyle, hemen ardından göz devirdi. "Ben bu esprileri en son ortaokuldayken yapıyordum."

"Adamına göre esprinin kalitesi de düşüyor," dedi Özkan hemen.

Onların atışması ve abimlerin boş bakışması nedeniyle pek de keyif alınacak bir durum ortada olmadığı için dikkatlerini çekmek amaçlı ayaklandım, banktan çıktım. "Hadi gelin bacaklarımızı suya sokalım," dedim altımda şort olduğu için gayet güzel bir teklif sunarak.

Gözler Yalan Söylemez | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin