24.BÖLÜM: YENİ HAYATLAR

320 15 0
                                    

İyi okumalar canlarım.🌿

*Avuçlarımı koyduğum soğuk mermer garip bir şekilde bana iyi hissettirirken dakikalardır yaptığım gibi derin bir nefes aldım, eğik duran başımı kaldırmak için bir hamlede bulundum ama ne kadar zorlarsam zorlayayım, yapamadım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

*
Avuçlarımı koyduğum soğuk mermer garip bir şekilde bana iyi hissettirirken dakikalardır yaptığım gibi derin bir nefes aldım, eğik duran başımı kaldırmak için bir hamlede bulundum ama ne kadar zorlarsam zorlayayım, yapamadım. Üstünde tonlarca ağırlık varmış gibi hissettiğim başımı yana doğru düşürdüğüm sırada günler geçmesine rağmen hala neden kendimi görmek istemediğime anlam veremiyordum. Ömrümün sonunda kadar yüzümü görmemezlik edemezdim, bir şekilde başımı kaldırmam gerekiyordu.

Göreceklerim beni korkutuyordu ama neydi bunlar? En son o evde, o banyoda gördüğüm ifadenin hala yüzümde var olduğunu göreceğimden mi korkuyordum? Olmak istediğim yerde olduğum halde hala kendimi tam anlamıyla iyileşmiş olarak görememekten mi korkuyordum? Bu kulağa saçma gelen korkularıma gülmek istesem de yapamadım, içten içe haklılık payı olduğunu hissediyordum.

Yeniden dudaklarımın arasından bir nefes bıraktım, ellerimi mermere daha sıkı bastırırken sessizliğe kulak kabartmaya çalıştım. Dakikalar sonunda önce duruşumu dikleştirdim, ardından başımı biraz da olsa kaldırabildim. Bunu yapabilirdim, insan kendi yüzünü görmekten çekinemezdi... Bu düşünceme başımı salladım, anlık bir istekle hızla başımı kaldırdım ve hemen karşımdaki aynada, günler sonunda yansımamı görebildim.

Bir an tüm hislerim beni terk ederek yalnız bıraktı, bu saçları kabarmış ve üstünde sadece sutyen bulunan halime boş gözlerle baktım. Çok geçmeden o beklediğim korku hissi yanında rahatsızlık veren başka bir duyguyla birlikte geldi, yutkunurken çökmüş yanaklarıma ve koyu halkaların olduğu gözlerime bakındım. Sanki hem o evdeki gibi bir haldeydim hem de çok farklı bir görünüme sahiptim. Hala kötü görünüyordum ama en azından o bana kendimi zavallı hissettiren ifadeden artık eser yoktu. Bir karmaşa içinde parlayan gözlerime burada güvende olduğumu bilmenin verdiği rahatlık eşlik ediyordu. Bu halimin iyi mi kötü mü olduğuna karar veremeyerek kendime doğru biraz daha yaklaştım, ağır ağır kırptığım gözlerimle birlikte bu soruma beni rahatlatacak bir yanıt vermek istedim ama o kadar çok gürültü vardı ki zihnimde, doğru yanıt onların arasında olsa bile bulabilmem imkansız gibiydi.

Gözlerimin önünde o evde geçirdiğim günler dolanırken zar zor da olsa aralarına dün akşam Çağan'la birlikte geçirdiğim, herhangi bir sonuca varamamış olan tartışmamızın görüntüsü sızabilmiş, kulaklarımda dolanan kendi cümlelerime hem Çağan'ın hem de adını dahi anmak istemediğim o kişinin cümleleri karışmıştı. Tüm bu içinden çıkılmaz karmaşaya rağmen dün Çağan'ın beni öptüğü, ellerinin tenimde gezdiği anları çok daha net bir şekilde görünüyor, bana sorduğu sorusu kulaklarımda daha keskin bir şekilde çınlıyordu.

O konuşmamızı sonlandıran sorularımızdan sonra ikimizde kendi düşüncelerimize dalmış, bazen pozisyonumuz değişmiş olmasına rağmen birbirimizden hiç kopmamış ve hiçbir şey söylememiştik. Bütün geceyi o şekilde geçirdiğime garip bir şekilde memnundum, sabahın ilk saatlerinde ancak uykuya dalmış, daha yarım saat önce yeni uyandığımda ancak o zaman kendimi odada tek başıma bulabilmiştim. İlk başta nereye gittiğine dair bir endişeye kapılsam da ardından işte olabileceği fikri aklıma gelmişti fakat odadan banyoya gitmek için çıkınca mutfaktan gelen sesler sayesinde yanıldığımı anlamıştım. Yanına gitmeyi es geçerek direkt banyoya girmiştim, amacım temizlenmek için bir duş almaktı ama girdiğimden beri kendimi lavabonun başından çekememiştim ve hala dalgınlıkla baktığım gözlerimin içine doğru çekildiğimi hissederken, bunun daha da uzayıp gideceğini biliyordum.

MESELWhere stories live. Discover now