GİRİFT(TAMAMLANDI)#WATTYS2020#

By busraa_0001

70.3K 17K 3.4K

An gelir öyle bir hâl içerisinde bulursun ki kendini doluya koyarsın almaz boşa koyarsın dolmaz... Arafi yaşa... More

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3. BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9. BÖLÜM
11.BÖLÜM
12. BÖLÜM
13.BÖLÜM
14. BÖLÜM
15.BÖLÜM
16. BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
47.BÖLÜM
48.BöLÜM
49.BÖLÜM
Teşekkür💞

10.BÖLÜM

585 56 0
By busraa_0001

Irem'den...

Böyle bir yabancı gibi abimle olanları izlemek çok acı. Şimdi kendime daha çok kızıyorum, keşke hiç yapmasaydım. Son pişmanlık fayda etmez derler ama benim yaşantımda etti. Öyle bir fayda etti ki şükür sebebim oldu yaşadıklarım.
Ben düzeldim daha da düzeleceğim inşallah. Peki bu aileyle birlikte mi? Işte orası meçhul.
Ben ve abim bu ailede olmayı hak ediyor muyuz?
Bakıyorum da herkes birbirine o kadar bağlı ki canları pahasına korurlar birbirlerini. En ufak bir eğriyi düzeltmek için canlarını dişlerine takar öyle mücadele ederler.

Hazan, Dicle'nin omzuna koymuş başını ayakta boş duvarlara bakarken Dicle de aynı şekilde duvarla zemin arasında zikzak çiziyor bakışlarıyla.

Aralarındaki bağ nasılda belli oluyor. Birinin tırnağı acısa bir diğerinin de acır, o da hisseder, o da çeker aynı acıyı ufakta olsa.

Hepsinin yüreğinde ki acı aynı aslında. Tek bir ismi var kalplerinde ki sızının.

Oğuz Yusuf'u canı gibi severken, yediklerine kadar hiç bir şeyleri ayrı gitmezken böyle bir ayrılığı nasıl kaldırabilir ki yüreği. Oğuz Yusuf'suz yapamazken ben nasıl yapacaktım onsuz.
Neden tüm dünyaya haykırmak istediğim sevgimi kimse duymuyordu?
Bakışlarımla yandığımı anlatan gozlerimi neden kimse görmüyordu?

Şu an düşünüyorum da ben en çok Oğuz'a üzülüyorum, en cok onun yaninda olup basimi onun omzuna koymak istiyorum, burda oz evladını kaybetmek uzere olan Vural amca varken, Su'yun ellerini elleri arasina koymus aglamaktan sismis ve kizarmış gözleriyle tavanı inceliyor gibi yapip derinden, yüreğinin en orta yerinden dua eden Vural amca varken. Elif gibi dimdik durmaya çalışıyor ama olmuyor, gittikçe eğiliyor ve adeta vav oluyor gönlü. Acısı yüreğini dağlıyor, daha 1 yıl önce hayat arkadaşını kaybeden bu yüreği şimdi evlat acısını kaldırır mi ki?
Işte orası da meçhul.

Peki ya Su. Çok uzun süredir onlarla beraber değilim ama Su'yun ilk aşkı idi Yusuf. Abisiydi, aynı kanı taşıyan, canından öte sevdiği, kalbinin tek sahibi idi.
Dicle'den önce bazen sırlarını onunla paylaşır, ondan yardım isterdi. Su Yusuf'u koruma direği bilmişti kendisine, peki şimdi o direk yıkılırsa ne olur? Su da yıkılır. Parçalara ayrılır, toplanması bir daha imkansız olmak üzere....

Hazan'a ne demeli.
Daha çiçeği burnunda tevafukunun acısını mi yaşayacak içinde ondan bir parça taşırken? Hazan'in acısını anlatmaya ne kelimeler yetebilir ne de ifadeler....
Onun yaşadığı acıyı sadece aynı acıyı yaşayanlar bilir.
Hazan Yusuf için her şeyi yapabilecek kadar cesur bir kadındı özünde. Yusuf olmadan yaşar da nefes de alır aldığı nefes nefes olmasa da hayati devam eder donuk bir şekilde.
Hazan içinde ki yavru büyüdüğünde ne diyecek "evladım senin bir baban yok" mu? Yok. Olamaz.

"Hayat bu kadar acımasız değildir değil mi abi?"dedim başımı kaldırıp gözlerine bakarak.

"Değil midir Irem?"deyince bizim de ailesiz büyüdüğümüz gerçeğini hatırlattı bu bakışlar bana.

"Olmasın abi. Olmasın. Biz dayandık ama başkaları dayanamayabilir. Yusuf lazım bize. Gitmemeli. Daha gözlerini dünyaya açmamış o meleği yalnız bırakmamalı"dedim gözümden bir damla yaş yol bulup akarken.

"Şşşş. Yapma böyle. Iyi olacak Yusuf baksana Hazan sayesinde hayata geri döndü. Umutlu ol. Güven bana"

"Inşallah abi. Inşallah dediğin gibi olur."dedim ve tekrar başımı omzuna koydum gözlerim ve düşüncelerim bir yandan da Oğuz da iken.

~~~~~~~

Su'dan...

Hepimizin gözü ve kulağı gelecek iyi bir haberdeydi. Abim beni bırakmaz, gitmez. Bundan eminim. Onun bana veripte tutmadığı tek bir sözü bile yok. Annem öldüğünde de bize söz vermişti. "Anne demişti senin bu yaramaz kızın bana emanet artık. Onu mezun edip diplomasıyla yanına geleceğim inşallah. Bide evlendirmeden de gelmem yanına. Hatta onu bu dünya da yalnız da bırakmayacağım. Gerekirse önce o göçecek yanına sonra ben geleceğim...
Sana söz veriyorum anne" demişti mezarın başında gözyaşlarıyla.

Babamın güven veren kollari arasinda doktorlardan gelecek güzel bir haberi bekliyordum bir yandan dua ederek.

Kapıdan ayirmadigim gözlerimde doktorun silueti belirince olduğum yerden doğruldum.

Herkes doktorun başında toplanınca yere eğdi bakışlarını doktor. Gözlerimize bakmadan konuşmaya başladı şu birkaç saniye ölüm gibi gelmişti adeta.
Lütfen Hazan abimi geri döndürmüş olsun hayata. Lütfen.

"Hastamız gözlerini açtı. Normal odaya alabiliriz"sözcükleri dökülünce saatlerdir alamadığım o derin nefesi sonunda çektim içime. Ciğerlerim yirtilircasina çektim. Saatlerin acısını çıkardım o saniyelerde.

Saatlerdir hüzün biriktiren gözlerimize bu seferde mutluluk baskı uygulayınca aktı o yaşlar. Iyi ki de aktı...
Mutluluk gözyaşlarımiz iyi ki aktı...

Sadece mutluluk değildi gözlerimizden akan...
Umut, şükür ve dua da vardı tüm bunlarla...

~~~~~~~~

Ateş'ten....

Uzaklara dalarak söylediğim sözcükleri hala idrak edememişti Emir belliki. O kadar boş ve anlamsız bakıyordu ki bu kadar olur.
Merakını gidermek icin ortamdaki sessiz havayı dağıtan ben oldum.

"1 ay kadar var göreli."

"Yuuuuh. 1 ay mı? Oha abi sen ne yaptın? Sen ki gördüğün kızları ertesi gün hatırlamazsın kalkmış bana 1 ay diyorsun öyle mi?"

Söylediklerine aldırmadan devam ettim.

"Arabayla carptim"

"Çarptın mi, Çarpıldın mi?"dedi üzerindeki şaşkınlık yerini rahatlığa teslim ederken. Tek kolunu sandalyeye atmış diğeriyle kahvesini karıştırıyordu. Benim kadar değil ama o da baya yakışıklıydı. Bir bakan bir daha dönüp bakardı.

"Emir. Dalga geçme kötü olur"

"Tamam. Tamam sen devam et"

"Hani etkilenmedim desem yalan olur çünkü o denizin karşısında ki cennet bahçelerini andıran hareler yer etmişti gözlerimde."

"Ooo reis sen ne yaptın be?"dedi bana ciddi bir tavırla.
Aldırmadan devam ettim.

"Işte hastene olayı felan derken gelip geçti. Bende unuttum. Yani öyle sanıyorum. Sonra bir Alışveriş merkezinde cıktı karşıma. Ama nasıl cıktı. Canımı o kadar yaktı ki hem sözleri hem bakışlarıyla. Kendimden utanıp girecek yer aradım. "

"Sen?"dedi bana soru sorar gibi. Ilk kez duygularımı açmıştım birine. Üzerimden bir ağırlık kalkar gibi hissediyordum. Aslında karşımda kimse yokmuş  gibi konuşuyor öyle anlatıyordum içimdekileri. Ama biri vardı beni dinleyen...
Fakat gözlerimin önünde o yeşiller olduğu için görmüyor, kulaklarımda onun sesi yer ettiği için duymuyordum kimseyi. Gönlüm desen benden bağımsız yaşamaya başlamıştı.

"Sen aşık olmuşsun"dedi işaret parmağını bana doğru sallayarak.

Kendime bile itiraf edemediğim bu duyguyu başkasından  duymak damarlarimda ki kanı harekete geçirmişti. Hayır değildim. Ben aşık olmayı yasaklamıştım bu kalbime. Gerekirse icindekiyle birlikte söküp dışarı atarım ama aşık olmam.  Evlenirim de, severim de, değer de veririm ama asla... asla bir daha aşık olmam. Hiç bir kuvvet bana bunu yaptıramaz. 

"Emir unuttuğun bir şey var. Senin karşımda herhangi biri değil ben duruyorum. Yani bunca yıldır benim aşık olamayacağımı anlamış olman gerek"

"Bunca yıldır tanıdığım için böyle söylüyorum zaten sen merak etme. Aşıksın"

"Emir değilim. Sadece...sadecesi Yok ama aşık değilim. Belki diğerlerinden farklı olduğu için bu kadar dikkatimi çekmiştir. Hepsi bu kadar. Bir şey anlattık sende suyunu çıkarma işin."

"Her şeyi akıl ve mantık çerçevesinde yasayan birinin aşkı anlayıp kabullenmesi imkansız tabi ama sen aşık olmuşsun ikinci kere"

Söylediklerinde haklıydı belki ama bir o kadar da yanılıyordu. Bir şeyi 40 defa söylersen oluyormuş, ben değil 40 defa 40.000 defa âşık olamayacağımı söylemiştim zaten.
O yüzden aşk benden uzak insanlara yakın olsun.

"Emir bir daha aşık oldun dersen, senin ömür boyu aşık olamayacağın bir yüreğin olur" dedim. Apaçık bir tehditti ve bunu da Emir anlamış olacak ki biraz daha söndü.

"Evleneceğim dedin ama..."dedi bu kez daha yumuşak bir sesle.

"Evet dedim ama formalite icabı. Maksat anneme mutlu bir yuva gösterisinde bulunmak olacak. Aşk olmasa da bu evlilik olacak."

"Peki sen bu kiza nasıl ulaşacaksın"dediğinde aptal bir sırıtış yer etti yüzümde.

"Sen merak etme. Bende ona ait bir şey var"deyip göz kırptım.

Uzun bir suredir, hatta o kadar uzun bir süredir ki kendimi en son ne zaman bu kadar rahatlamış hissetmiştim hatırlamıyorum.
Yağız denilen bela, ben annemin söylediklerini yaptıktan sonra musallat olmayacaksa hazırım her şeye. Öyle de umuyorum. Aksi olsa bile ben bir şey kaybetmem, kaybeden yine o olur.  Çünkü bana kazanmayı kendisi öğretmişti. Bende onun yolundan gideceğim. Kendi silahıyla vuracağım. Tek isteğim bunlara gerek kalmaması.

"Neyse çok konuştun ben araştırmalık bir şeyler alacağım. Sen ne istiyorsun?"

"Fark etmez"dediginde elinden zehir bile olsa yerim havası mi vermeye çalışıyordu acaba diye düşünmeden edemedim.
Üzerimden ağır bir yük kalkmış gibi hissediyordum. Halbuki asıl ağır bir yükün altına şimdi girecektim de haberim yoktu.

~~~~~~~

Continue Reading

You'll Also Like

150K 6.7K 86
Kwon Taekjoo, Rusya'ya git ve 'Anastasia'yı bul. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yıldızı 'Kwon Taekjoo', Rusya ile Kuzey Kore (namı diğer DPRK) arasın...
343K 12.8K 62
Bir hastasına iyilik yapmak isteyen Ahu, hastane kayıtlarından aldığı numarayı yanlış girip bir komutana yazarsa ne olur? Nerden bilebilirdi ki bu ka...
GELECEK By VeraHare

General Fiction

147K 7.4K 17
Tüp bebek merkezinde tüplerin karışması sonucu kocası yerine hiç tanımadığı bir adamdan hamile kalmıştı Mahru. #1İhanet/24.5.2024 #1Mahru/24.5.2024 #...
200K 8.6K 24
İnsanların çoğunluğunu gıcık eden şey ebeveynlerin çocuklarının hayatlarına burunlarını soklarıydı. Avbanu'da bu durumdan gıcık alan insanlardan biri...