GİRİFT(TAMAMLANDI)#WATTYS2020#

By busraa_0001

70.4K 17K 3.4K

An gelir öyle bir hâl içerisinde bulursun ki kendini doluya koyarsın almaz boşa koyarsın dolmaz... Arafi yaşa... More

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3. BÖLÜM
4.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9. BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12. BÖLÜM
13.BÖLÜM
14. BÖLÜM
15.BÖLÜM
16. BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
47.BÖLÜM
48.BöLÜM
49.BÖLÜM
Teşekkür💞

5.BÖLÜM

827 75 5
By busraa_0001

Ateş'ten...

Arabada ilerlerken radyodan koray avcı'nin sesi yükseliyordu.
Aslında pek müzik dinlediğim söylenemezdi ama olmuştu işte. Sevdiğim bir adamdı ve dinliyordum arada.

Her ruhun dinlenmeye ihtiyacı vardı, benim ki müzikten yana değildi aslında ama idare ederdi o da.
Bana bazen çok saçma gelirdi bu mırıltılardan ibaret iğrenç sesler, bazen ise ben bile dinliyorsam vardır bir incelik diyordum.

Hızımı azaltmadan aynı şekilde yoluma devam ederken siyah bir karaltiya çarptığımı fark ettiğimde son anda durmak zorunda kaldım...

Biri yere düşmüş ayağını tutuyordu. Eğildim, tam elini tutacakken başını kaldırıp " Ne yaptığını zannediyorsun" diye söylendi ince ve kadifemsi bir kadın sesi.

"Allah Allah ne yapmışım?"dedim gozlerine bakmaya çalışarak. Ama başarısız oldum hemen cekmisti gözlerini benden o sıcak sesin sahibi.

"Bana sakın bir daha dokunmaya kalkma. Sakın" sağ elininin işaret parmağını kaldirip uyarı verircesine konuştu. Bu güne kadar hicbir kız benle bu denli konuşmaya cesaret edememişken bu kız mı cesaret etmişti. Haklı olabilirdi herkesin kendine ait özel bir hayatı vardı siradanlastirarak basite indirgemek yanlış olurdu.

" Kusura bakma yardım etmek istedim"

"Etme lütfen yardım"dedi ayak bileğini tutarak.

"Şimdi ki kızlara iyilikte yaramıyor" dedim artık sinir damarim harekete geçerek.

Başını kaldırıp bana bakarak "Yaptığın iyilik haram yoldan ise istemem. Çarpmasaydın daha büyük iyilik yapmış olacaktın" diye söylenmeye başladığında ne yalan söyleyeyim daha da şaşırmıştım. Ustelik ben hep tesettürlü kızların yobaz ve cahil olduğunu zannederdim fakat bu kız cok guzel konuşuyordu, hitap etme şekli, kelimeleri kullanış şekli hepsi çok yerinde idi.

Yüzünü ekşitmesinden belli oluyordu acı çektiği. Bu kadar insafsız değilim, her halde o kıza yardımcı olacaktım.

"Hadi kalk bir hastaneye gidelim."dedim nasıl davranmam gerektiğini bilmeyerek.

"Istemez ben hallederim" dedi. Neyin inadiydi anlamadım ki kardeşim.
Daha fazla ustelemedim ve "istemezsen isteme. Ne halin varsa gör." diyerek arkamı döndüm tekrar geri döneceğimi bilerek.

Ayağa kalkmaya çalıştı kendince ama yüzünden okunan acının harfleri ve çıkardığı küçük acı sesi başaramadığının kanitiydi.

"Inat etme de bin su arabaya" dedim her zaman ki ciddiyetimi koruyarak.

"Binmeyeceğim"dedi yolun ortasında nazlanan bir çocuk fakat bir o kadar da ağır başlı bir kadın gibi.

"Nedenmiş o."

"Çünkü bir kızla bir erkeğin aynı yerde yalnız kalması haram."

"Öyle mi? Peki sen taksiyede mi binmiyorsun" dedim dalga geçer bir sesle.

"Binmiyorum tabi" dediğinde ise şimdi gerçekten şaşırmıştım.

Hayatımda ilk defa bir kız beni bu denli şaşırtmayı başarıyordu. Bu kadar farklı olmak, nasıl başarıyordu bunu.

Hem taksiye binmiyorum da ne demek. Ilginç.

"Eeee amma naz yaptın sen de" dedim.

"Naz yapmıyorum. Istiyorsan git."

~~~~~~

Su'dan...

Ukala adam ya. Önce çarp sonra odunluk yap. Daha ne kadar karşılaşacağım ve uğraşmak zorunda kalacağım böyle adamlarla anlamıyorum ki.

"Gidiyorum o zaman başına bir şey gelse sorumlu değilim."

"Başıma sen geldin daha ne gelebilir acaba?" diye mırıldandım iki dudağımın arasında. Bugün üzerimde bir aksilik vardı sabahın erken saatlerinden beri ama içime gömerek sevinç icinde çıkmıştım yoluma. Bilemezdim ki boyle olacagini.

"Efendim bir şey mi dedin?"

"Gidecek misin artık?" diye sordum sonunda.

Tekrar kalkmaya çalıştım ama ayağımı kırdım mı burktum mu bilmiyorum. Üstelik sokak ortasında oturduğum gerçeği de kafama yeni dank etmişti, ama acı gerçek şu ki kalkamıyordum.

'Sakin ol Erva. Sakin. Senin ona ihtiyacın yok' diye kendimi teselli ederken kendimi bir anda onu beni kucaklarken buldum.
Daha az önce uyarmamış mıydım ben bu adamı, bana dokunmaması için.

"Çabuk beni yere bırak" dedim. Dedim ve o da dedigimi yaptı ama hayvan gibi arabanın ön koltuğuna attı.

"Yuh be. Ben sana bırak dedim mi?"

"Demedin mi?" dedi ciddi tavrını bozmayıp kendisi de yanimdaki yerini alarak.
Ve kazanan bu sefer o olmuştu. Ölmek istiyorum şu an çünkü evet ben demiştim beni bırakmasını.

"Bırak dedim ama insan gibi bırak dedim. Öküz gibi değil" dediğimde öküz kelimesine vurgu yapıyordum.

"Öküz mü?" dedi bana dönerek.
"Evet öküz" dedim kafamı geriye atarak.

"Sana bir bilgi vereyim mi ufaklık" dedi ve onayımı beklemeden konuşmaya başladı.

:Bir kız bir erkeğe öküz diyorsa %99 ya hoşlanıyor ya da aşıktır" dedi her kelimesini aklıma kazımak istercesine.
Kendisini geri çektiğinde rahatladım ve konuşmaya geri döndüm kelimeler aklımdan bir buhar gibi uçup gitse de.

"Ne alakası var be. Belki harbiden öküzsündür."diyerek önüme döndüm. Bu adamı bugün son görüşüm olacağı için kafaya takmayarak hastaneye kadar dayanabilecegimi dusundum.

Arabayı çoktan harekete geçirmiş hastaneye doğru yol almıştık bile.
Sözde Kemal amca'ya, huzuru bulmaya, gidiyordum.
Elbisemin cebinden telefonumu çıkartıp kızlara gecikeceğime dair bir mesaj attım.

Şu anda yanımda buzdan bir heykelle yolculuk yapıyordum, üstelik tek başıma...
Allah'ım lütfen bu bir kabus olsun diye umutsuz bir dua ettim.
Düşüncelerimden arabayı ani bir frenle durduran insanevladi sayesinde sıyrıldım.

Haraket etmeden bekledim. Çünkü ayağım da acısı beni kahreden ir ağrı vardı.

"Inmeyi düşünüyor musun? Ah pardon siz kızlar kapınızın açılmasını istersiniz dimi? Kusura bakma unutmuşum."

Yine ne saçmalıyor bu adam be. Ben o bildiği kızlardan değilim ki bir kere. Ayağım agridigindan inmiyordum herhalde. Gözlerine bakmamaya dikkat ederek kas göz işareti yaptım. "Ayağım ağrıyor, inemiyorum" dedim.

Gökyüzüne bakıp derin bir nefes aldı. Dünyada ki tüm oksijeni cigerlerine çekmek ister gibi.
Ardından 'Ya Sabr' çekip beni kucakalmasi bir oldu. Ama bu bir günde iki kere geldi başıma. Ben ki daha abim ve babam dışında bir erkeğin elini tutmamış kızım.

"Hey! Sen ne yaptığını zannediyorsun acaba?"

"Kızım sen demedin mi?" dedi istifini bozmadan.

"Ne dedim ya."

"Ayağım ağrıyor. Beni içeri götür."

"Hayır. Yani evet. Yani dedim ama öyle demek istemedim."

"Hı hı. Kesin öyle dememissindir" dedi yoğun bakışlarla. Niye bu kadar duygulu bakıyordu ki?
Bir bakışına tav olacagima felan inanıyorsa avucunu yalar bir kere.

Beni acildeki boş bir yatağa bıraktıktan sonra giriş yapmak için kimliğimi istedi. Istemeden de olsa verdim.

"Demek adın Erva"

"Hı hı evet" demekle yetindim sadece.

"Ali."

"Anlamadım."

"Adım diyorum Ali."

"Pek memnun olduğum söylenemez aslında ama neyse..."

"Ben de çok memnun oldum ufaklık" dedi hâlâ ciddiyetinden bir şey eksiltmeyerek.

Yaklaşık 5 dakika bekledikten sonra doktor ile içeri girdi.

Doktor "ayağını açar mısın?" dediğinde ise sinirlerim zıpladı. Ne diyor ya bu adam. Evet kendisi doktor olabilir ama hasta mahremiyeti denen bir şey var canım.

"Şey. Sadece biz kalabilir miyiz?"

"Tabi ki" dedi ardindan adının Ali olduğunu öğrendiğim adama dönerek "pardon beyefendi sizi dışarı alabilir miyiz?"

"Kaldı mi böyle bir şey ya" diye söylene söylene çıktığında derin bir nefes aldım.

Muayene bittikten sonra doktor ayak bilegimi sargıya aldı ve bir de kullanmam için krem yazdı.

Doktora teşekkür edip dışarı çıktığım da Ali denen adamı arabasına yaslanmış sigarasını ciğerlerine çekerken gördüm.

Yalan yok buzdan heykel çok yakışıklı bir heykeldi. Ama sonuçta bir heykeldi. Duygudan bihaber bir erkek. Bakışları kahvenin sıcaklığına inat soğuk bakıyordu normal sartlar altında. Sadece bir an sıcak bakışına şahit olmuştum gözlerinin kahveligini görmüştüm. Kafamda ki düşünceleri atarak yanına yaklaştım ve "her şey için çok teşekkür ederim. Bir daha görüşmemek üzere" dedim şaka yollu ama ciddi bir şekilde. Çünkü gerçekten bir daha görüşmek istemiyordum o buzdan heykelle.

"Tabi ki ne zaman istersen görüşebiliriz."

Sol alttaki yıldız tuşuna basmayı unutmayın😇😇

Continue Reading

You'll Also Like

200K 10K 49
Klâsik gerçek aile kurgusuna benzer ama daha olası bir kurgudur; Kızımız eski ailesinden gördüğü baskılar sonucu 18 yaşında ayrı bir eve taşınır ora...
KALBE KURŞUN By Val

General Fiction

301K 17.3K 24
❗kitabın isminde küçük bir değişiklik yapılmıştır. Sıkılan kaldırılmıştır. Üniversite de tıp okuyan genç kadın ve oraya yarbay dedesini katılacağı ko...
itiraz By .

General Fiction

15.3K 1.3K 21
Sıkı kurallara ve iyi bir disipline sahip olan Komutan'ın, kurallarına karşı gelerek düzenini işgal eden askerin hikayesi. * Gerçekte kurguda bulunan...
585K 35.1K 82
Mpreg Avcı Kendi Kokusunu Saklar Vakti Gelene Kadar..