GİRİFT(TAMAMLANDI)#WATTYS2020#

By busraa_0001

70.3K 17K 3.4K

An gelir öyle bir hâl içerisinde bulursun ki kendini doluya koyarsın almaz boşa koyarsın dolmaz... Arafi yaşa... More

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9. BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12. BÖLÜM
13.BÖLÜM
14. BÖLÜM
15.BÖLÜM
16. BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
47.BÖLÜM
48.BöLÜM
49.BÖLÜM
Teşekkür💞

3. BÖLÜM

1.4K 81 20
By busraa_0001

Hayat kısa, kuralları yık, kolay affet, kalpten sev, kahkahalara boğul ve sana ihtiyacı olan kimseye sırtını dönme!

"Benim burda ne işim mi var? Kadının biri sevdiğim kadın tam namusum olacakken ona engel olmak istemiş. Bir sorayim dedim" sert bir sesle,  karşımdakinin bir kadin olduğunu elbette farkındayım fakat dünden beri yaşadıklarım beni kahretmişti. İçimi dökmeye hakkım vardı.

"Ne var ne istiyorsun?"dedi üzerinde ki şaşkınlığı atıp gayet normal bir şekilde. Hiç seviyor gibi bir tavrı yoktu onun ve bide ne istediğimi mi soruyordu bu kiz utanmadan. Beni geçtim gencecik bir kızı hayallerinden mahrum bıraktı, ölüm korkusu yaşattı bize ayrılığı yaşattı henüz bir gece olsa da. Aklım bu kızın yaptıklarına rağmen bu kadar rahat olmasına verecek tepki bulamıyordu.

"Ne mi istiyorum? Benden, ailemden, helalimden uzak durmanı istiyorum" adeta meydan okuyan sözlerim ve gözlerimle.

Sözlerimi tamamlamıştım ki içerden gelen tok bir erkek sesiyle afalladım bir an.

"Canım kim geldi?"dedi uzun boylu yapılı bir erkek.

"Önemsiz bir misafir abi" dedi bana öfke dolu bakışlarıyla bakarak. Madem önemsizdim niyeydi yaptığın bu iğrençlik, diye düşünmeden edemedim.

Tam arkamı dönüp gideceğim esnada abisinin sesiyle durdum.

"Buyrun içeri geçin"

"Yok ben gideyim"dedim daha fazla burda durmak istemedim. Söyleyeceklerimi söylememiş olsam da abisinin karsisinda da konuşmak istemiyordum onunla.

"Olur mu öyle şey. Buyrun lutfen. Bi çayımızı icin"deyince adam gözlerim İreme kaydı ve Neden bilmiyorum ama Irem kapıdan çekilip yol verince kabul ederek içeri girdim istemeye istemeye.

"Hoşgeldiniz" dedi sıcak bir tavırla abisi.

Hoş bulduk dedim ve adamın bana gösterdiği koltuğa oturdum. Abisi de karşımda ki koltuğa oturdu ve Iremden bize çay yapmasını istedi. İrem ise bana anlamini bilmediğim farklı bir bakış attıktan sonra mutfak olduğunu tahmin ettiğim yere doğru gitti.

"Eee nasılsınız?"diyerek ortamın gergin havasını aldi karşımda oturan adam.

"Hamd olsun iyiyim. Ya siz"

"Sağolun ben de iyiyim" dedi İrem'e inat gayet sıcak bir tavırla. Kesinlikle abisine benzemiyordu huy olaraktan. Sıcaklığına rağmen soğuk, güleryüzlülugune rağmen somurtkandi Irem.

"Yanlış anlama lütfen ama neden geldin? Yani seni daha önce hiç görmedim ben" dedi çekindiğini belli eden bir tavırla.

Olanları anlatmakta bir sakınca görmedim ve başladım başımızdan geçenleri anlatmaya. İstemeyerek de olsa kardeşinin bize yaptığı o yanlisi bilmeye hakki var diye dusundum.

....

Konuşmamı bitirdiğimde karsimdaki adamın yüzünü incelemeye başladım. Pek de şaşırmış gibi bir hali yoktu. Sanki biliyormuş ya da böyle bir şey beklermiş gibi davranıyordu.

Tam konuşacakken içeri elinde çaylarla Irem girince vazgeçti.

Sağol dedim kısık bir sesle

Afiyet olsun dedi o da aynı şekilde

"Irem bizi biraz yalnız bırakır mısın birtanem" dedi abisi gözlerime bakarak. Belli ki bana anlatacak bazi seyleri vardı ve belli ki kardeşinin bunu yapmasının açıklamasini abisi yapacaktı.

"Sebep?"

"Misafirimizle önemli bir şey konuşacağım."

"Senin Yusufla konuşacak neyin var. Bir de özel diyor."

"Irem!" dedi sesine hakim olamayıp yükselterek.

"Peki madem öyle olsun. Konuşun siz. Ama sakın bizi acındırma yoksa hiç iyi şeyler olmaz " dedi ve odası olduğunu tahmin ettiğim yere doğru gitti ardindanda kapıyı çarpmayı ihmal etmeyerek.

Ne söyleyeceğini merak ediyordum doğrusu, Irem niçin acındırmaktan bahsetti onu da anlamış değildim.

"Bak kardeşim sen iyi bir delikanlıya benziyorsun. O sebeple senle açık konuşacağım"

"Tabi ki ne isterseniz dinlemeye hazırım ben" dedim sıcak ve samimi bir tavırla.

"Biz yani ben ve Irem çok küçük yaşta hem yetim hem öksüz kaldik."dedi bakışlarını oynadığı ellerine sabitleyerek.

"B- Ben bilmiyordum. Çok üzgünüm. Başınız sağolsun"

"Dostlar sağolsun."

"Ben 10 yaşında Irem de 6 yaşındaydı o sıralar. Bir şeyleri daha yeni yeni keşfediyor, çocukluğunu daha yeni yaşıyordu.
Dedem bizi yetimhaneye bırakmak istemedi, amcamla konuştu ve bize o baktı.
Kendisi sorun değildi ama karısı ve çocukları bize farklı bir yaratıkmışız gibi davranıyorlardı.

Çok zorlandık. Dedem olmasa bizi okutmayacaklardı. Ben neyse ama Irem okumak zorundaydı. 18 19 yaşlarına kadar orda kaldık Iremle. Kardeşime böyle davranmaları çok koyuyordu bana amcam uzulmesi diye birşey de diyemiyordum tabi. Ne varsa içimizde yaşıyorduk. Yaşımı tamamladıktan sonra bir akşam ansızın kaçtık. Tabi gidecek yerimiz felan yok. Irem o yıl okula gitmedi. Dondurmak zorunda kaldık. Ikimiz gece yarılarına kadar çalışıyorduk birlikte.

O sıralar bir de İrem'in bir hastalığı çıktı. Onunla uğraşmaya başladık. Rahatsızlığıyla ayrı bir savaş veriyordu kendi içinde. Bu rahatsızlığı sonucu baya yiprandiktan sonra sağlığına kavuştu ardından hayatımıza başladık, kaldığımız yerden.

Ben zaten okumuyordum. Tek isteğim Irem idi, onun gelecegi ve mutluluguydu.

Neyse kendi çapımızda çok küçük bir ev kiraladık. Irem'i kaldığı yerden okula gönderdim. Ama çok içine kapanık ve ozguvensiz bir kız olarak büyüdü. Dini bilgi desen bizde sıfırdı. Yasam savaşı veriyorduk. Benn sonradan bir şeyler öğrenmeye Irem'e de öğretmeye çalışsamda Irem buna yanaşmadı. Hep uzak durdu. Kendisini sadece derslerine verdi. Sonradan açılmaya başladı, arkadaş ortamı felan. Bu seferde çok abartti ve sonuç ortada. Zapt edemiyorum. Hayatı yasayacagim diyor başka da bir şey demiyor ama biliyorum o da düzelmek daha sakin bir hayat yaşamak istiyor" dedi gözleriyle bir noktaya sabitleyerek.

Anlattıklarıyla neye uğradığımi şaşırdım. Gerçekten kimse kimsenin hayati hakkında en ufak bir şey bilmiyordu. Kendince bir profil çiziyor ona inanıyordu. Içim acıdı ve Irem'e olan ofkem ve nefretim yerini saygıya bıraktı çünkü hayatın sillesini daha küçük yaşta iken yemişti. Evet yaşadıkları bunu yapmasini gerektirmezdi onu hakli da kılmaz fakat o aklını değil duygularını kullanan biri olmuştu. Nefretse nefreti en zirvede yaşar, sevgiyse sevgiyi... Kapar gözünü açar yüreğini. O an kalbi ona ne derse onu aklını kullanmadan yapacak biri olmuştu hayat sayesinde.

"Ben çok ü-üzgünüm" dedim zor çıkan bir sesle.

"Hayır. Ben bunu üzülün diye anlatmadım. Sadece kardeşimi kötü biri sanmayın, hakkında farklı şeyler düsünmeyin diye anlattim. Az önce Irem de dedi bize acıma"

Belki de uyarıyordu beni. Bize yardım et, el ver diyordu.
Ya da ben çok saftim ve kendimce böyle bir sey dusunuyordum.
Hiçbir şey demeden kalkarak kapıya yöneldim.
Hoşçakalın dedim öylece çekip gittim.

Arabaya bindim ama calistirmadim çünkü burdan gitmek istemedim. Beni burda buraya bağlayan bir şey vardı. Yapmam gereken bazı şeyler varmış gibi hissediyordum çünkü öyleydi.
Hiçbir şey yapmadan gitmek içime sinmezdi.

Bir insanın yaşadıkları yüzünden kotu seyler yapması ne kadarda acı verici bir durum diye düşündüm. Evet bir insan yaşadığı ağır travmalar yüzünden istediği her seyi yapma hakkına sahip değildir elbette. Bu onlara öyle bir hak tanımaz fakat bu doğruları göstermek de belki de çevresi olarak bizim görevimizdir.

Bir şey yapmalıyım. Belki yardım edebilirim.
En son ne demişti? Biz de değişmek istiyoruz.
Evet belki de onlara değişmeleri konusunda yardımcı olmam yeterli. Yani bu onlar için en büyük yardım olur.

Ben, Oğuz, babam yani biz adını bile öğrenemediğim o adama; Su, Dicle, Hazan da Irem'e yardımcı olurlar tabi onlar da isterse. Sadece sevgi vererek bile yaralarını sarıp bize kazandırabilirler.  Belki biraz zorlanırız ama her şey sonunda güzel olur. Onlar da böyle yaşamayı sevmiyorlardi. Şu an düşündüğüm sey akla ve mantiga sığacak bir şey değildi bunu farkındayım fakat neden insanlara bir şans vermek yerine kesin hüküm ile yargılayarak biletlerini kesiyoruz ki? Ya bu insanların yürüyecek daha çok yolları varsa... Dışardan duyan biri "hadi ordan sana mı kalmış bu insanların hayatlarına karışmak o kadın seni sevdiğinden etti sana unutamayacagin bir aci yaşattı onu böyle mükafatlandiracak mısın "der muhtemelen ki haklıdır sonuna kadar.
Herkesin bir dönüm noktası vardır ya belki ben de iki yurege dokunarak geri kazandırabilirim topluma. Her sey para olmadığı gibi dini bilmekte değil elbet. Önce karakter parlar zifiri bir karanlıkta. Karakter de çevreyle şekillenen agir bir yükken ailesiz büyümek o kızın karakterin de elbette eksik bir şeyler bırakacak bize düşen de bu eksikleri bulup yerini doldurmak değil midir?

Içimde biriktirdiğim umutla tekrar arabadan indim ve merdivenleri çıkmaya başladım.
Kapıyı bu seferde Irem'in abisi açtı.

"Yusuf. Bir şey mi oldu?"dedi dusuncelerimden birhaber şaşkın bakışlarıyla.

Selamun aleykum. Yine ben ve yeni bir bölüm. Inşallah begenirsiniz.
Seviliyorsunuz canlarım.😍🤗

Continue Reading

You'll Also Like

983K 54K 41
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmı...
43.4K 724 37
En yakın arkadaşımın abisi mi? Beni gerçekten seviyor muydu? Peki ben ona karşı birşeyler hissediyor muydum? Uyarı: küfürlü ve +18 sahneler vardır.
303K 25K 40
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...
7.9M 397K 77
Bordo Bereli cesur bir askerin ve başarılı bir doktorun hikâyesi... ''Halide sana deli gibi aşık!'' En yakın arkadaşım, sevdiğim adama sırrımızı söy...