GIVE IT TO ME | yoonmin

由 bluemoldyj

128K 12.2K 5.5K

Kraliyet ailesinin varlığından bu yana şehri ve geri kalan birçok şeyi koruyan kıdemli ordusunun başında bulu... 更多

1- Kraliyet parası ile ücret ödeyen zengin müşteri
2- Yeni eğlencesini daha şimdiden bulmuş olan omega
3- Kızgınlıktaki omega ve geç gelen kurtarıcısı
4- Güzel geçen birkaç saat ve yanlış giden olaylar (M)
5- Birbirinden farklı iki geçmiş
6- Yaşlı kadının taze yemekleri
7- Saraya girecek olan omega ve hediye edilen hançer
8- Saraya ulaşan minik adımlar
9- Saatler geçmeden omeganın yarattığı küçük karmaşa
10- İlk eğitim günü: Yakın dövüş
12- Komutanın ardındaki sır
13- Bir bebeği kabullenmek
14- Duygularını hiçbir şekilde kontrol edememek
15- Biraz çilek ve fazlasıyla Baekhyun
16- Bir papatya kadar güzel olmak
17- Ormanların sanıldığından daha masum olması
18- Kraliyet ailesi ile öğle yemeği yemek
19- Baekhyun'u kurtarmak için dakikalarca konuşmak
20- Sarayın altındaki büyük tüneller ve çıkış yolu
21- Küçük bir şeyi kazanmak için bile uğraşmak
22- Biraz kavga ve çalınması gereken anahtarlar
23- Görevin ilk aşaması: Başarılı
24- Kötü şeyler ile karşılaşmak
25- Aradığın kişiyi hiç beklemediğin bir anda bulmak
26- Baekhyun'un bebek meselesi
27- Gelecek hakkında duyulan korkular
28- Verilen sözleri tutmadan gitmek yok
29- Bir bebeğin ilk oyuncağı
30- Fırtına öncesi sessizlik
31- Tanımadığın biri tarafından kaçırılmak
32- Bir tabak yemek ve birden fazla kişi
33- Eskiye dönmek
34- Saraya geri dönme fikri
35- Artık daha iyi hissediyorlar
36- Bir kızının olmasını istemek
37- Saray yolunda Jimin'i rahatsız eden konuları açmak
38- Başka bir kraliyet ailesinin prensesi ile evlilik durumu
39- Yanlarında kimse kalmayacak olsa bile birbirlerine sahipler
40- Gidilecek olan davet ve bir takım belirsizlikler
41- Gereksiz davet ve yapılan can sıkıcı sohbetler
42- Bekleyişin sonu
43- Tek çocuklu mutlu bir aile (FİNAL)

11- Öğrenilmesi gereken gerçekler

2.8K 297 96
由 bluemoldyj

"Etrafta dolaşma ve yanıma gel Yoongi." Kendisine seslenen Jimin'i duyduğunda bulundukları alanın içerisindeki her bir noktaya bakınan Yoongi onu ikiletmeden diğerlerinin yanına ilerlemiş fakat askerlerin yanında durmak yerine ikinci komutan ile bugün neler yapacaklarını danışan Jimin'in diğer tarafına geçmişti.

Dün gece kaldığı odada bulunan kimseyi uyutmayarak sabaha kadar hepsi ile sohbet etmeye çalıştığı için askerlerin arasından en hoşuna giden kişilikleri olan alfalar ile iyice kaynaşmış ve Baekhyun ile aralarında olan ilişki kadar olmasa da arkadaş gibi bir şey olmuşlardı. Muhabbeti hoşuna gitmeyen kişilerin uyumasına izin verirken en sona üç tane alfa kaldığında aralarından biri dün azar yiyen alfa olurken diğerlerini daha dün gece tanıyabilmişti ve şimdi ise uzun boylu olan arkadaşlarından biri eli ile Yoongi'yi yanlarına çağırırken komutanların kızacağı hakkında bir şeyler anlatmaya çalışıyordu fakat Yoongi onu takmayarak omuz silkmiş ve sorun olmayacak dercesine gülümsemişti.

Kris aralarında kalan iki kişiyi aşarak bakışlarını Daniel ile buluştururken gözleri ile Yoongi'yi göstererek başını iki yana sallarken ön sırada bulunan Woobin onu saçından geriye çekerken "Yoongi'ye kızmayacaklarsa bile böyle giderse size bağıracaklar bakmayın etrafa" diyerek hızlıca konuştuğu gibi hemen önüne dönmüştü.

Yoongi gözlerini etrafta gezdirirken bakışları kendisine bakan iki komutanın gözleri ile buluştuğunda sevimli bir şekilde gülümsemiş ve "İlk ben başlayabilir miyim?" diyerek daha çok Jimin'e doğru bakmıştı. "Senin de diğerleri gibi sırada olman gerekiyor." Alfanın konuşması ile beraber Yoongi bunu bildiğini göstermek için başını sallarken oyuncu bir şekilde omuzlarını da düşürmüştü. "Ama ben düşündüm ki ilk ben denemek istediğime göre en önde benim olmam gerekiyor, sizce de öyle değil mi?" diyerek geri kalan askerlere döndüğünde yine kimse sesini çıkarmadığı için bakışlarını arkadaşlarının üzerinde gezdirdiğinde Kris başını sallamaya başlamıştı. "Söylediklerinin mantıklı olduğunu düşünüyorum efendim." Onun ardından Woobin de geriye doğru bağladığı ellerini çözmeden başını kaldırırken "Bence de onun yanınızda olması gerekiyor" dediğinde Daniel de geri kalmayarak bir adım öne atılarak sırayı bozarken arkadaşlarına katıldığında birkaç kişi daha onlardan cesaret alarak kendilerine bir faydası bulunmayan olayı desteklediklerinde Yoongi gülümseyerek önce ikinci komutana kısa bir bakış atmış hemen sonrasında gözlerini kısarak kendisine bakan Jimin ile gözlerini birleştirmişti.

"Diğerleri bir sorun olmadığını düşünüyor komutanım, siz ne diyorsunuz bu konu hakkında?"

"Atış alanına geçebilirsin Yoongi." Omega duydukları ile gülümseyerek arkadaşlarına döndükten sonra bugün kendisine verilmiş olan yeni üniformasının üzerindeki hayali tozları eli ile temizlerken hemen arkasından gelen diğerleri ile beraber atış alanının önündeki çizgiye doğru ilerlemişti. "Alnını isabet al" diyen ikinci komutanın sesini duyduğunda yan tarafında bulunan masanın üzerine dizilmiş olan bıçaklardan biri seçerken "Senin inadına gözüne atacağım o zaman" diye kendi kendine mırıldanmıştı.

Senelerdir bu tarz işlerden uzak olduğu için tereddüt ediyordu ve bu yüzden kendine olan güveni biraz da olsa kırılmış gibiydi fakat yine de derin bir nefes almış ve aldığı nefesini kontrollü bir şekilde yavaşça verirken elinde tuttuğu bıçağı karşısındaki içi saman doldurulmuş çuvala fırlatmıştı. Baş kısmına çarpı işaretleri ile iki göz çizilmiş olan çuvallardan birinin sağ gözüne nişan alsa da istediğini tutturamayarak gözünün üzerinde bir yerlere saplamıştı bıçağı.

İyice paslanmış olduğunu fark ettiği için omuzlarını düşürerek Jimin'e dönerken diğer elinde duran yedek bıçağı rastgele bir şekilde atış alanına fırlatmıştı. "Atamadım!" Jimin elini uzatarak doldurulmuş çuvalı işaret ederken "İstediğimiz yerden vurdun zaten" dediğinde Yoongi başını iki yana doğru sallayarak başka bir bıçağa daha uzanırken "Gözünü isabet almıştım fakat başaramadım" dedikten sonra diğer komutanın emri ile boş olan atış alanlarının önüne doğru ilerleyen askerlere doğru bakmıştı. Bunca sene geçmiş olsa bile ilk atışında istediği hedefi vurabilir sanmıştı fakat şu anda bunu başaramadığı için istemsizce canı sıkılıyordu.

Hiçbir şeyi böyle hayal etmemişti.

"Pes etmek yok, bir kere daha dene."

"Jimin bu sefer sen atsan ve ben bir kereliğine izlesem olur mu?" Alfanın toplum içerisinde isminin seslenilmesinden hoşlanmadığını biliyordu fakat Yoongi istenmeyen şeyleri yapmayı her zaman daha çok sevdiği için onu dinlemiyordu. "Uzun süredir bu işlerden uzak kaldığın için güveninin kırılmasına izin verme, eğer böyle yaparsan tekrar toparlanman uzun sürer ve bizim o kadar vaktimiz yok. Bir ayda tüm bu eğitimleri bitirmemiz ve göreve çıkmamız gerekiyor Yoongi, sana en fazla dört ay verebilirim ve bu bizim için oldukça uç bir rakam. Kimseyi kaybetmeyi göze alamam, neden bahsettiğimi anlıyorsun değil mi?" Tabii ki anlayabiliyordum fakat bu konu şu anda üzerinde durmak istediğim bir konu olmadığından dolayı az önce elime aldığım bıçağı Jimin'e doğru uzatarak geriye çekilmiştim.

"Fırlatacağın sırada nefesini çok kesik bir şekilde verdiğin için bunun etkisiyle hedefi biraz ıskaladın" dedikten sonra bıçağı fırlatarak omeganın sapladığı bıçağın altına denk getirerek Yoongi'ye doğru dönmüştü. Kendine güvenmesini her şeyden daha çok istiyordu şu anda. "Ögrendiğin her bir küçük şeyi bile hatırlamalısın çünkü-" Yoongi alfanın sözünü kesmek için yürümeye başlarken bir yandan da "Çünkü onlar en çok işe yarayanlar" dediğinde Jimin elini onun omuzuna koyarak başını salladığı sırada ikisi aynı anda konuşmaya başlayarak "O detaylar olmasaydı hiçbir işi bir araya getiremezdik" dediğinde Yoongi alfanın bu sözü nereden bildiği anlayamadığı için avucunun arasındaki bıçağı sıkarak ona doğru dönmüştü.

"Sadece sana eğitim vermemişti sonuçta."

"Aramızda o kadar çok yaş farkı olduğunu bilmiyordum." Yoongi aynen böyle söylemişti çünkü eskiden yanında yaşadığı alfa Yoongi'yi yanına aldığı günden sonra evlat edindiği omega haricinde sadece bir kişiye eğitim vermişti ve Yoongi'nin bildiğine göre o kişi de kralın oğluydu yani ya Jimin ile aralarında oldukça büyük bir yaş farkı vardı ya da babası olarak gördüğü alfa ondan habersiz başka öğrenciler ile de ilgileniyordu. İkinci fikir hiç hoşuna gitmemişti çünkü o zamanlarda kralın oğluna eğitim vermeye gitmesini bile deli gibi kıskanıyordu çünkü babasını paylaşmak küçücük yaşına rağmen en nefret ettiği olaydı bu yüzden onu bazen göndermemek için saatlerce alfanın ayaklarına kapanarak ağladığı oluyordu. O anlarda babası dayanamayarak birkaç saat daha kalıyor fakat kralın emrine de karşı gelemeyeceği için Yoongi başka bir oyuna daldığı an üzülerek de olsa canından daha çok sevdiği omegayı bırakarak saraya gitmek zorunda kalıyordu.

Gerçek babası daha kendisi doğmadan önce hayatını kaybetmiş olsa dahi asla onun eksikliğini hissetmemişti çünkü Yoongi daha küçücük bir çocukken onu yanına alan alfa onun hiçbir zaman o yönden bir eksiklik hissetmesine izin vermemişti.

"Aramızda aklında olan kadar büyük bir yaş farkı yok, neredeyse aynı yaştayız."

"O zaman babamın sözlerini nasıl ezbere biliyorsun?"

"Sen atışlara güzel bir şekilde devam edersen gerçekte kim olduğumu sana söyleyeceğim." Yoongi kafası karışmış bir şekilde kaşlarını kaldırırken gerisinde kalan tahta masaya doğru yaslandığı sırada "Gerçekte kim olduğunu mu söyleyeceksin?" diye sorarak tam anlamı ile duyduklarını teyit etmeye çalışmıştı. "Evet. Hatta birkaç kişi haricinde bunu bilen tek yabancı kişi de sen olacaksın." Ne yani, bu şu anda Yoongi'nin duyacağı şeyler ile gurur duyması gereken kısım mıydı?

"Kimsin sen?"

Jimin bugün üzerinde ağır zırhı olmadığı için kollarını rahatca göğsünün hizasına doğru bağlarken gülümseyerek başı ile atış alanını işaret ederken "Devam et Yoongi" diyerek bir adım geriye çekilmişti. Alfanın kendisi ile dalga geçip geçmediği konusunda emin olmadığı için Yoongi dakikalar öncesinde yerine bıraktığı bir bıçağı eline alırken geri kalan üç tanesini kenara iterek pek sağlam olmayan tahta masanın üzerine oturmuştu. "Eğer beni kandırmaya çalışıyorsan bozuşuruz ona göre" derken elinde duran bilenmiş bıçağın ters tarafındaki kraliyet ailesine ait olan kabartmada parmaklarını gezdirmişti.

"Seni kandırmaya çalışmıyorum, anlatacağım her şeyi."

Yoongi hâlâ elindeki bıçak ile oynamaya devam ederken gözlerinin önüne dökülmüş olan saçlarının el verdiği kadar karşısında keyifli bir şekilde dikilen alfaya küçük bir bakış attığı sırada "Öyle yapsan iyi olur o zaman yoksa şimdiki hayatın diye bir şey de kalmayacak" diyerek parmaklarının arasında tuttuğu bıçağı bacaklarının arasından üzerinde oturduğu masaya saplarken gülümsemişti. "Beni mi tehdit ediyorsun?"

"Sadece aklımdan geçenleri söylüyorum, hepsi bu."

Jimin içerisinde bulunduğu durumu bozmayarak daha çok gülümserken "Fikirlerin çok hoş gerçekten" dediği sırada dili ile kendi dudaklarını ıslatan omegaya doğru bakmaya devam etmişti.

Yoongi başını iki yana sallayarak masanın üzerinden inerken kenarda duran diğer bıçaklardan birini alarak atış alanının önüne geçtiği sırada "Burada hoş olan bir şey varsa bu sadece benim" diyerek elindeki bıçağı fırlatmış ve tam istediği gibi çarpı işaretini vurduğunda tekrar alfaya dönerken gülümsemiş ve "O zaman artık gerçek Jimin'in kim olduğunu öğrenebilir miyim?" diyerek tek düze bir sesle konuşmuştu.

"Sanırım öğrenebilirsin."





Gerçek jimin kimmiş öğrenelim o zaman

继续阅读

You'll Also Like

302K 23.7K 39
Jeon Jungkook psikologtu Kim Taehyung'da onun inatçı hastası ~ Işığınız olmak istiyorum Bayım.
5.6K 547 18
"Siz Bay Park Jimin, Min Yoongi ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz? " "Evet..." Evet demiştim. Evet demek zorundaydım, şartlar bunu gerektiriyordu çü...
10K 726 13
Evrenin sahibi, Mafya Kim Taehyung, baş düşmanının oğlunu kaçırır. Yaş Farkı! düz yazı ağırlıklı + texting
190K 7.8K 36
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!