BERCESTE

By gelde_sevme

59.8K 52K 3.1K

"Oysaki sadece sev dedi gözlerin sevdiğim. Bense aşka yenildim." 🌹01.02.2018🌹(başlama tarihi) 🌹07.12.2020�... More

1.BÖLÜM ~BAŞLANGIÇ~
2.BÖLÜM ~UKALA~
3.BÖLÜM ~İKİZİM~
4.BÖLÜM ~BİTMEDİ İŞİMİZ~
5.BÖLÜM ~NEREDEN TANIYORUM~
7.BÖLÜM ~HATIRLAMIYORUM~
8.BÖLÜM ~DARMADUMAN~
9.BÖLÜM ~ZAMAN~
10.BÖLÜM ~DÜŞÜNCELER İÇİNDE~
11.BÖLÜM ~RASLANTI~
12.BÖLÜM ~YENİDEN~
13.BÖLÜM ~UMUT ET~
14.BÖLÜM ~GÖKYÜZÜ~
15.BÖLÜM ~UTANGAÇ~
16.BÖLÜM ~ŞAŞIRMAK~
17.BÖLÜM ~GÜLÜMSE~
18.BÖLÜM ~ÇIĞLIK~
19.BÖLÜM ~KORKU~
20.BÖLÜM ~ACI~
21.BÖLÜM ~GERÇEK~
22.BÖLÜM ~GALATA~
23.BÖLÜM ~SON KEZ~
24.BÖLÜM ~VAZGEÇMEK~
25.BÖLÜM ~SARIL~
26.BÖLÜM ~EN GÜZEL~
27.BÖLÜM ~KISKANÇ~
28.BÖLÜM ~İKİ KALP~
29.BÖLÜM ~SEV~
30.BÖLÜM ~KAHVE~
31.BÖLÜM ~NEDEN~
32.BÖLÜM ~ÖLMEK~
33.BÖLÜM ~SESSİZ~
34.BÖLÜM ~ANI YAŞA~
35.BÖLÜM ~İYİ Kİ~
36.BÖLÜM ~RÜZGAR~
37.BÖLÜM ~DOST~
38.BÖLÜM ~İKİ HAYAT~
39.BÖLÜM ~HUZUR~
40.BÖLÜM ~HOŞ GELDİN~
41.BÖLÜM ~BEKLE~
42.BÖLÜM ~BERABER~
43.BÖLÜM ~ÇOCUK~

6.BÖLÜM ~BABA~

2.4K 2.2K 200
By gelde_sevme

"Öyle bir yalnızdım ki beni ben bile kurtaramıyordum. Karanlık da kayboldum ben. Şapşallaşmış bir çocuğun hikayesini yazıyorum. Her şey bir anda başlayıp neden bir anda bitmiyordu ki? Bu kadar mı sevilmezdi bir insan ya da böyle düşünmeye itenler de miydi suç? Neden bilmiyorum ama tek bildiğim şey... Şu beyazların içinde kaybolan tek kişiyim. YALNIZ YOLUMU BULAMIYORUM...Yol göstersen olmaz mıydı?"

Multimedia : MODEL - Yalnızlık Senfonisi

~~~~~~~~~~~~

"Ben seni nerden tanıyorum hanım kızım" demişti tonton yaşlı adam. Düşünmeye başlamıştım. Daha ömrü hayatım boyunca görmediğim bir adamı nasıl tanıyabilirdim ki . Ben onu bilmezken o beni nasıl bilebiliyordu ki? Kafam allak bullak olmuştu . Kendi kendime düşünürken sessizliği tonton yaşlı adam bozdu.

"Evet evet" dedi. Ardından sözlerini devam ettirdi. " Sen dedi Nihat'ın kızısın. " dedi.

Öylece kala kalmış 'Nihat' kim ? Nihat ismini beyin süzgecimden geçiriyordum. O aklıma biri gelmişti. Bir dakika yoksa... Bizi 3 yaşındayken bırakan ,annemi başka bir kadına tercih eden adam. Yani babam. İnanmak istemiyorum bu yaşlı adam nerden biliyordu. Benim babamı? Daha doğrusu baba olamayan adamı.

Düşüncelere dalmıştım. Düşündükçe aklıma küçükken yaşadığımız kesik kesik hatıralar geliyordu gözlerimin önüne. Anılar canlandıkça gözlerim dolmaya başlamıştı. Dokunsan ağlayacak derecedeydim. Biliyorum şimdi diyebilirsiniz. O sizi bıraktı boşver diye ama babam o adam benim babam ne kadar bıraksa da babam... Ben bu yaşıma kadar hiç baba sevgisi görmemiş bir kızım . Fakat insan istiyor bir babası olsun. Onu koşulsuz şartsız sevecek tek erkek olan o olsun. 3 yaşına kadar da zaten baba sevgisi de pek görmedim. Hep imrenirdim, arkadaşlarımı. Neden mi? Çünkü benim saçımı okşayan, salıncakta sallayan, benimle oynayan ya da beni seven bir babam olmadı hiç. Arkadaşlarımın babalarına ne zaman baksam arkadaş gibiydiler. Onlara baktıklarımda mutlu aile tablosu görüyordum. Kızını seven bir baba görüyordum. Ben kendi düşüncelerimde kaybolmuşken düşüncelerimi Tamay'ın sesini bozdu.

"Biray iyi misin?" dedi. Değilim diyemedim. Nefesim kesildi , söylenecek söz bulamadım.
Çünkü ne desem boştu. Diyemem ki 'ben Nihat İmer'ın kızı değilim' diye . Desem bile kim inanırdı ki. Zaten babalık yapmamış bir adamdan ne beklenir ki... Kolumdan dürtüldüğümde kafamı sallayarak doğruldum. "İ-iyiyim." dedim hafif kekeleyerek. Fakat içimi görsen buz gibi paramparça olmuş. Ağlamak istiyorum fakat yapamam ağlayamam. Burda olmaz!

Yaşlı adam gözlerini bana doğru çevirdi. "Kızım iyisin değil mi? Sorun yok. Hem baban nasıl? Uzun zamandırdan beri görmedim. Zaten seni de bana gösterdiği fotoğraftan tanıdım." dedi yaşlı adam tebessüm ederek. Dudaklarımı hafif kıvırır gibi yaptım. Yalan söylemek zorundaydım ve söyledim de. "İyiler efendim iş güç çalışıyor işte babamda." dedim yutkunarak.

Yaşlı adam bana kafasını sallamakla yetindi. Tamay ters giden bir şeyler olduğunu anlamış olacak ki "Biz artık gidelim baba. Gördün de Biray'ı zaten." dedi bakışlarını kısa bir süre bende tutarak. Yaşlı adam bana baktı. "Güzel kızım inşallah bir daha ki sefere tekrar görüşmek üzere. Nihat'a da selam söyle olur mu güzel kızım?"dedi tebessüm edercesine.

Kafamı salladım. Minik bir tebessüm kondurdum dudaklarıma. "Peki efendim selamınızı iletirim babama." dedim. Babama ne kadar da içten değil. Hiç bir şey olmamışcasına ne kadar da kolay söylenebiliyor. Peki ardında bıraktığı yaralar. Onlara kelimeler kifayetsiz kalıyor. Hiç beklemeden oradan ayrıldık. Yolda hiç ses çıkarmamıştım. Sadece Tamay'ı ardından takip ediyordum.

Tamay bu sessizliğimi iyi olmadığını düşünmüş olacak ki. "Noldu bizim küçük hanıma dilini mi yuttu ne ?"dedi alay edercesine sırıtarak. Ses çıkarmadım ve yürümeye devam ettim." Sana diyorum ufaklık duymuyor musun?"dedi Tamay bu sefer sesinde kızgınlık vardı.

Konuşmak istiyordum da konuşamıyordum sanki. Kelimeler boğazım da düğümlenmişti. Sanki nefes alamaz haldeydim. Bağırıyorum fakat beni duyan yok. Birinin beni kurtarmasını bekliyordum. Ama beni kurtaran olur muydu onu da hiç bilmiyordum.

Tamay durdu. Arkasını döndü ve sinirli bakışlarıyla omzumdan tutarak gözlerini benim gözlerime sabitledi. Tam bir şey söyleyeceği anda gözümden bir yaş firar etti yanağıma düştü. Tamay şaşırmış bir şekilde kalırken baş parmağıyla göz yaşımı sildi. "Noldu ? Neyin var ? Niye ağlıyorsun ufaklık?" dedi yumuşak bir ses tonuyla.

Ses etmedim sadece ağlamak istiyordum ve birine sımsıkı sarılmak. Ta ki gözyaşım kuruyana kadar. Tamay sinirlenmeye başlamış bir şekilde "Neyin var dedim cevap versene."dedi tıslarcasına. Dudaklarımı araladım. "Sana sarılabilir miyim?" dedim ağlamaklı ve hüzün dolu bir sesle.

Tamay bir şey demedi. Gözleriyle anlattı herşeyi. Beklemeden ona sımsıkı sarıldım. Kollarında güven vardı sanki. Hiç tanımadığım bir adam bana nasıl bu kadar güven verebilirdi ki. Huzurluydum. Sadece kendimi dinlemek istiyordum. Ses etmeden sadece dinlemek . Düşünmemek mesela. Düşünmeyince aklıma gelmezdi değil mi? Ama aklımdan çıkmıyordu. Onun bizi bırakıp gidişi annemi öyle bırakıp gitmesi . Çıkmıyordu aklımdan. Gözümden bir yaş daha düştü yanağıma.

Ben ağlamaya devam ederken Tamay "Hişt tamam ağlamak yok. Hem ağlayınca çok çirkin oluyorsun. Hem söyle bakalım ufaklık ne oldu?"dedi beni sakinleştirmeye çalışırcasına. "Benim babam..." dedim durdum. Şimdi bundan sonra hangi kelimeyi kullanacaktım. Ne diyecektim. O bizi terketti annemi de bir başına koyup gitti mi diyecektim ne diyecektim ben. Sahi ne söylemeliyim.

Tamay sabırlanmışcasına "Senin baban evet." dedi. Dudaklarımı araladım. "Benim babam yok yalan söyledim. Aslında var da bizim için yok." dedim dudaklarımdan bir hıçkırık kaçtı. Bana baktı. Öyle bir baktı ki sanırsınız içimi eritti yaktı bitirdi beni. Nefesim kesildi. Zaten zar zor nefes alıyordum. Neden bir de böyle bakarak işimi daha çok zorlaştırıyorsun ki adam.

"Nasıl yani sizi terk mi etti? "dedi şaşkın bir şekilde. Dayanamadım ve patladım. Pimi çekilmiş bir bomba gibi. Onca yılın biriktirmiş olduğu sözcükleri söylemek için.Omzundan başımı kaldırdım. Gözlerimi gözlerine sabitledim. Derin bir nefes alıp verdim.

"Evet kahrolasıca babam bizi bırakıp gitti. Daha 3 yaşındaydım beni bıraktığında bizi bıraktığında daha 3 yaşındaydım. Çekti gitti bir kadın için benim annemi bıraktı. Bizi bırakıp çekip gitti ve bir daha da gelmedi,aramadı, sormadı, nasılsınız demedi. Anlıyor musun demedi. Biliyor musun Tamay Arıkan? Sen çok şanslısın bir baban var. Senin yanında bir baban. İstediğinde ona sarılacağın,arkadaş olabileceğin, dışarı çıkabileceğin bir baban var. Benim yok ama... Kahretsin ki yok. Diyorum seni sizi bırakıp gitti boşver diye ama olmuyor Tamay. Büyüdükçe bunu daha çok hissediyorum. Babasızlığı... Çevreme bakıyorum arkadaşlarıma yanlarında babaları baba-kız takılıyorlar. Soruyorum arkadaşlarıma nereye gidiyorsunuz?Diyorlar babamla yemek yemeğe gidiyoruz. Babamla sinemaya gidiyoruz. Hep böyle. Ama bak yok benim babam. Şimdi diyeceksin neden yalan söyledim söyleyeyim Tamay Arıkan . Sırf küçük düşmesin babanın yanında diye. Yine onu düşünerek. Söylesene Tamay benim babam niye yok... Biliyor musun Tamay? Derler ki; 'Baba çınar ağacına benzer, meyve vermez ama gölgesi yeter!' Tamay söylesene benim gölgem neden yok! Nerede? Sığınacak bir limanı olması lazım insanın. Küçük kızların limanı babalarıdır. Benim limanım da , kahramanım da yok. Ve bu çok canımı yakıyor. Nefes alamaz hale geliyorum. Ben de istiyorum bir babam olsun. Ama yok. Benim sırtımı dayayacağım. Bir dağ olmalıydı. Ona baba dediğim. Peki o dağ  nerede?" dedim gözümde yaş kalmazken.

Ağlamaya devam ediyordum. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Belimde bir el hissettim. Sımsıkı tutuyordu beni. Nefes alamayacak kadar. "Ağlama ufaklık annen var." dedi ninni gibi gelen sesiyle ."Evet var. Allah'ıma bin şükür annem var . Bari o var diyorum sarılan, seven, okşayan. Ama yetmiyor bazen bir babanın yerini dolduramıyor. Dolmuyor o boşluk Tamay. " dedim bıkkınlıkla.

Hafif geri çekildi. Gözlerimin içine baktı. Bir şey demedi. Baş parmağıyla yanağımda ki yaşları sildi. Ardından " Hadi sümüklü oldun iyice elini yüzünü yıkayalım senin. " dedi yandan bir tebessümle. Sözünü ikiletmeden onu takip ettim. Yolda bir çeşmenin başına gelince suyu açtı. "Hadi yüzünü de bana yıkatma da." dedi tebessüm ederek.

Vakit kaybetmeden ellerimi suyla buluşturdum. Yüzümü yıkadım. Bir iki defa yüzüme su çarptıktan sonra çeşmeyi kapattım.

~~~~~~~

Akşam olmak üzereydi. Hala Tamaylaydım. Sessiz sedasız sadece yol boyu yürüyorduk. Yavaş yavaş uykum gelmeye başlamıştı. Tamay'ın omzuna başımı hafifçe yasladım. Tamay'ın irkildiğini anlamıştım. Yinede bir şey demedi. Ve gözlerim kapandı. Ayakta uyuya kalacaktım. Fakat uyku fazla tatlıydı. Çektikçe çekiyordu içine beni. Uyudum.

Kafamı yumuşak bir şeyde hissettim. Galiba yastıktı. Gözlerimi hafif araladım. Kendimi uykuya atmaya hazırlanırken etrafa baktım odamdaydım . Ama bunu düşünecek kadar kafam yerinde bile değildi. Sadece uyumak istiyordum. Uyuyayım ki yarın çabuk olsun ve bugün bitsin. Hüznüm bitsin.

Tam uykuya dalmış uyucakken ensemde bir nefes kulağıma doğru bir fısıltı duydum. Birinin sıcak nefesini ensemde hissettim.

"Ben baban da olurum!" dedi.

~~~~~~~~~

Vote ve yorumlarınızı bekliyor olacağım...🌸

Continue Reading

You'll Also Like

674K 45K 43
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
1.1M 42.5K 49
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Defne çocuk ruhlu biridir. Bir akşam canının sıkıntısı ile anonim bir uygul...
1.6M 95.3K 60
Ulaş: Ev alma, komşu al demişler. Işık: Öyle mi demişler. Ulaş: Öyle demişler. Alacağım seni kendime. Mecburuz.
1M 13.7K 35
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...