Aşkın Son Damlası! [Tamamland...

Od KayipYazarNemo

381K 24.1K 2.1K

#Mizah 1 Sessizliğin Sesi! Adlı hikaye'de bulunan Gürkan ve Güneşin hikayesidir! İki hikaye birbirine bağlant... Viac

#TANITIM#
"1- Bindik bir alamete!"
"2- Sadece uyuyacağız!"
"3- Manyak mısın sen?"
"4- Sen tam bir adisin!"
"5- Senden nefret ediyorum!"
"6- Geçer mi?"
"7- Zaman!"
"8- Pis Ayyaş!"
"9- Konuşmayacağım!"
"10- Neredeydin Sen? Gerizekalı!"
"11- Eminim!"
"12- Bilmiyorsun!"
"13- 7 Yaşındaydım..."
"14- Ne Münasebet?"
"15- Ne yani, gerçekten istemiyor musun?"
"16- Bu nasıl şaka? Hayvan!"
"17- Sen neler yaşadın böyle?"
"18- Oyun Başlıyor!"
"19- Dokunma bana!"
"20- Sonra birgün..."
"21- Beni özledin mi?"
"22- Bazı kızlar..."
"23- Kızım nerede?"
"24- 4 Gün sonra!"
"25- Hazır mısın?"
"26- Zehra yok!"
"27- Bulacağız!"
"Karakterler"
"Aşk Kırıntısı!"
"29- Ben yaptım!"
"30- Çünkü seni seviyorum!"
"31- Karar..."
"32- Karım değil misin?"
"33- Yaktım seni!"
"34- Mühür!"
"35- Evet!"
"37- Zehra ve Efken - Özel Bölüm"
"38- Şimdi biz, şey mi yapacağız?"
"39- Babacığını özlemedin mi?"
"40- Final!"
"Zehra ve Efken'cilere Duyuru!"
"Zehra ve Efken yayımlandı!"

"28- Yapma!"

7.4K 512 67
Od KayipYazarNemo

Bu bölüm tamamen Zehra'cılar için :)


"Baba bile demeye utanıyorum! Sen nasıl bir şerefsizsin böyle! Ben.. ben nasıl senin kızın oldum?"

Baba denilecek varlık bana doğru pis pis yürürken "Ananı siktim, sen oldun." Cevabını verdi.

O karmaşanın arasında kolumdan tutulup çekildiğimde, bir an için biri bizi kurtarıyor sandım. Daha sonra babamın ellerinde çırpınmaya başladım. Sonra burnuma kapatılan pamuk ve bilinçsiz bir şekilde karanlığa sürüklenmem.

Gözümü açınca ise, bu odadaydım. Oda pis değil, aksine çok güzeldi. Ve tıpkı otel odasına benziyordu. Düzenli ve temiz olması da ayrı bir konu.

Güneş ne durumdaydı acaba? O karmaşa neyin nesiydi? Kesinlikle Gürkan gelmişti, Güneş'i kurtarmaya. En azından Güneş kurtulmuştu. Bu bile bir nebze teselli veriyordu bana. Şimdi ise, ölümle tanışacaktım.

Babam beni affetmeyecekti, biliyorum. Mutlaka öldürecekti beni. Oysa ben aşık olmak istiyordum. Bu düşünce de aklıma direkt olarak Efken geldi. Önceleri Güneş ile aralarında bir şey varmış gibi zannetsem de, bunun öyle olmadığını görmüştüm.

Ne zaman onu görsem, heyecanlanıyordum. Karnıma kramp giriyor gibi hissediyordum. Sanki içimde organlarım oynuyor gibi ruh değişimine giriyordum. Aşık olmak böyle bir şey miydi? Görmediğim zamanlarda özlemek, onu görmek istemek ama bu düşünce için bile kendime kızmak. Bunlar hep aşk ile mi alakalıydı?

Babam kötü kötü sırıtırken, kafasından ne hinlik geçtiğini çözemiyordum. Aslında bakarsanız, ona Baba demeye bile utanıyordum. Kim böylesine bir hayatta doğmak ister ki? Fakat isyan, yapacağım son şey bile olmamalı! Çünkü ben eminim, her şeyde bir hayır vardır.

###

"Biliyor musun, ne olacak?"

Ellerim ve kollarım bağlı olduğu için yerimde kıpırdandım. Ama nafile bir çabaydı. Bıkkınca "Ne olacak?" dedim.

"Hani seni isteyen bir enişten var ya?"

Gözlerim irice açıldı. Korku dolu bakışlarımı gören Baba denen şahıs, yine pislikçe gülmeye başladı. Oturduğu sandalyede bacak üstüne bacak attı ve elindeki sigarasını yaktı.

"Seni ona teslim edeceğim. Babanı satmak neymiş, iki kardeşte göreceksiniz!"

"Ablama dokunma!"

Sinirle söylediğim şeye karşı kahkaha attı. Ardından yine o bakışlar. Bana işkence ederken ki bakışları beni buldu.

"Ablanı değil, kendini düşün bence. Çünkü sana yapacağımı hayal bile edemeyeceksin!"

Bu iğrenç şeye dayanamıyordum. Bir an önce beni öldürmeliydi. Çünkü ben, beni kurtaracak kimsenin olmadığını çok iyi biliyordum. En üzüldüğüm şey, Anne'min mezarını 1 kere bile görememek. Ne çok isterdim onun mezarına gitmeyi, onun mezarında ağlamayı. Saatlerce onunla o toprağın yanında sohbet etmeyi. Ama olsundu. Şimdi öleceğime göre, orada kavuşacaktım ona. Umarım görürdüm onu. Çünkü çok özlemiştim.

En çok korktuğum şey, Annemi unutmaktı. Yüzünü hayal meyal hatırlıyorum hala. Ve unutmamak için bana kalan son resmini saklıyordum. Ne zorluklarla saklamıştım oysa onu... Babam görmesin de yırtıp atmasın diye.

Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatmıştı. Boş bakışlarımı, gözlerini bana diken herife çevirdim. Artık onu baba olarak adlandırmak istemiyordum. Bu dünyada baba sıfatını hak edenlere haksızlıktı çünkü.

"En azından annemin yerini söyle bana. Ölmeden önce onun mezarını bir defa da olsa görmek istiyorum."

Kahkahası kulağımı çınlatırken, söyledikleri yüzünden kanım donmuştu.

"Seni öldüreceğimi mi zannettin? Sana ölümden daha beter bir acı yaşatacağım. Seni Aytekin'e teslim edip, sana yapacaklarını şu gördüğün kamerayla çekeceğim ve porno sitelerine yayınlayacağım! Ablan da gurur duyar artık kardeşi ile! Kocasını ayartan kardeşi!"

Ben bunlara inanamazken, devam etti o iğrenç kelimeleri söylemeye.

"Ablan seni sadece kocasını ayartan ve onun sarhoşluğundan faydalanan bir orospu olarak hatırlayacak. Onu büyüttüm, besledim, annelik yaptım ama o kocamı ayarttı diyecek! Ömrün boyunca, ablasının kocasını ayartıp, onu elinden alan bir fahişe olarak anılacaksın!"

"Yalan.. yalan söylüyorsun.. Bunu yapamazsın. Bu kadar da..."

Lafım henüz bitmeden konuşmasına devam etti.

"Yapabilirim. Ben kendi çocuğuna acımadan, annesini gözleri önünde öldüren bir pisliğim kızım!"

Dişlerimin arasından tıslayarak "Bana kızım deme!" dediğimde, bir kahkaha patlattı ve eline telefonu aldı. Yerimde kıpırdanıp "Ne yapıyorsun?" diye sordum.

Bakışlarını telefondan ayırdıktan sonra "Sevgili enişteni buraya çağırıyorum." Cevabını verdi ve yeniden telefona döndürdü bakışlarını. Benim çırpınmalarımı, sözlerimi duymazdan gelmeye başladı.

"Yapma! Beni öldür ama bunu bana yapma!"

Ağlayarak söylendiğim şeylere bile cevap vermedi. Sadece ağladım.. Ben ağladım ve o yine duymazdan geldi. Zaten böyle birinden merhamet beklemek saçmaydı.

Ölümden bile beter hale getirmeyi aklının köşesine koymuştu bu herif. Ne yapacaktım? Bu cehennemden nasıl kurtulacaktım? Beni kurtarabilecek kimse yoktu ki! Keşke diyorum şimdi! Keşke zamanında, ablamın bana inanmayacağını bilsem de anlatsaydım hepsini! O zaman, onun evinden kovulurdum ama bu halde olmazdım belki.

"Geliyor bebeğim. Aytekin geliyor."

Yaşlı gözlerimi ona çevirdim. Bunu neden yapıyordu ki? Çocuklarının zayıflığından neden besleniyordu?

"Bunu niye yapıyorsun? Madem böylesine bir adamdın, neden evlendin ve neden bizim doğmamıza sebep verdin? Madem annemi öldürecektin, neden onunla evlendin!"

Sinirlenmişti. Kızgın bakışlarını üzerime üzerime dikti ve ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başladı. Korkuyordum! Hem de çok korkuyordum!

"Sanırım bebeğim benimle banyo yapmayı özledi. Ne dersin kızım? Aytekin gelmeden seni temizleyeyim mi? Bence yapmalıyım."

"Hayır! Yapma lütfen, bırak beni!"

Şerefsiz herif ellerimi çözdüğü gibi, kolumdan beni tutarak odanın içindeki banyoya doğru sürüklemeye başladı. Çığlıklarımı duyan kimse de yok muydu?

Yoktu işte! Çığlıklarım arasında, beni banyoya girdirdi. Üzerimize kapıyı kilitledikten sonra, adımlarını bana doğru atmaya başladı. Haliyle geri geri kaçtım ben de. Bir mucize! Allah'ım bir mucize lütfen. Kurtar beni! Sana güveniyorum! Sana inanıyorum! Lütfen beni kurtar!

O mucize şuan kapıyı çalıyordu. Babam çatık kaşlarını düzeltti ve pis bir gülüş ile "Geldi. Ölümden beter bir hale geleceksin sende!" dedikten sonra, kapının kilidini açtı ve dışarı çıktı. Belki koşarsam, kaçabilirdim. Olabildiğince hızlı hızlı yürüdüm ve onun yüzünü gördüm!

Aytekin eniştemin yüzü! Ve yine o pislik gülüşü! Gözyaşlarımı görünce, kaşlarını çattı. Bakışları babamı buldu.

"Ona ne yaptın?"

"Hiçbir şey. Sadece sana iyi davranmasını söyledim."

Aytekin memnun olmuş bir gülümsemeden sonra, bakışlarını kameraya çevirdi.

"Bu ne için?"

Babam ellerini ceplerine yerleştirdikten sonra konuşmaya başladı.

"Anlaştığımız şeyi unuttun mu? Ben o görüntüleri istiyorum. Sonrasında, istediğin kadar senin olabilir." Diyerek beni işaret etti kafasıyla.

Aytekin "Tamam, sen gidebilirsin. Ben sana görüntüleri yollayacağım." Dedi.

Allah'ım bu ne iğrençlikti böyle? Nasıl bir midesizlik, nasıl bir genişlikti?

"Yapmayın! Bunu bana yapmayın!"

Bağırarak konuşuyordum ama ikisi de beni duymazdan geldi. Kendi aralarında olan anlaşma biter bitmez, baba denen şerefsiz dışarı çıktı.

Aytekin'in adımları bana yaklaştıkça, korkum tavan yapıyordu.

"Gelme üzerime! Bunu bana yapmaya hakkın yok!"

Başını iki yana salladı.

"Minik sevgilim. Benim seni nasıl arzuladığımı, nasıl istediğimi ve nasıl sevdiğimi biliyorsun."

"İğrençsin!"

Tükürür gibi söylediğim kelimeye sinirlendi ve adımlarını hızlandırdı. Olabildiğince uzağa gitmek için arkama bakarak, hızlıca geriye gittim. Aklına bir şey gelmiş gibi duraksadı ve kameraya doğru yürümeye başladı. Gerçekten bunu yapacak mıydı?!

"Yapma!"

Bütün gücümle yine bağırdım. Beni duymazdan geldi, kamerayı iyice kurup çalıştırdı. Gözyaşları içerisinde kapıya koştum. Tam açacağım sırada, belime sarılan ellerle irkildim. Aytekin'in elinde debelenmeye başladım. Nefesini tam ensemde hissediyordum ve bu çok iğrençti!

"Sevgilim. Nereye kaçıyorsun? Bundan sonra benimsin. Seni elimden kim kurtaracak?"

"Bırak lütfen beni. Bıı... bırak.. lütfen.. yyy.. yapma."

Kelimeleri bile düzgün söyleyemiyordum! Aytekin beni daha fazla kendisine bastırınca, ileriye kaçmaya çalıştım. Yine başarısız olmuştum! Dirseklerimi onun karnına geçirip odanın ortasına kaçtım. Bu kahrolası küçük odada ondan ne kadar kaçabilecektim ki? Bana dokunmasını istemiyordum! Kendimi öldürürdüm, yine de dokunduramazdım! Aklıma gelen düşünce ile, koşarak banyoya girdim ve kapısını kilitledim!

Aytekin kapıya vurup "Aç şunu!" diye bağırırken, ben etrafta bir şeyler arıyordum. Kendimi öldürebileceğim bir şeyler!

Komik değil mi? Herkes yaşamak için çırpınırken, ben şuan ölmek için çırpınıyordum. Çünkü bu iğrençlik başıma gelirse, kesinlikle yaşayamazdım! Olduktan sonra kendimi öldüreceğime, olmadan önce öldürürdüm!

Etrafıma bakmaya devam ediyordum, tabi bu sırada Aytekin "Kapıyı aç! Burada benden kaçacak yerin yok!" diye bağırıyordu.

Banyodaki dolapları sırasıyla açtım ama Allah kahretsin ki bir şey yoktu! Dolabı hırsla kapattığımda, aynaya bakmaya başladım. Aynayı kırıp gayette kendimi öldürebilirdim!

Etraftaki şampuan kutularından birini alıp aynaya savurdum. Refleks olarak gözlerimi yummuştum. Kulağıma dolan "Zehra! Zehra ne oldu! Zehra ne yapıyorsun orada! Minik sevgilim, kaçamazsın!" sesini yoksayarak, yere düşen cam parçasını aldım.

Gözyaşlarım içerisinde elimdeki kırık parçaya bakarken, banyo kapısı kırılarak açıldı. Elimdeki parçayı boğazıma götürdüm. Aytekin korku dolu gözlerle bakıyordu. Hani, birini seversiniz ve ölmesine dayanamazsınız ya. Öyle bakıyordu!

"Yaklaşma bana!"

Bağırdığım zaman, adım atmayı kesti. Eliyle benim durmam için hareket yaparak "Yapma sevgilim. Seni seviyorum." Dedi. Allah'ım nasıl bir saplantıydı bu.

"Sen.. sen nasıl birisin böyle? Sen ablamla evlisin!"

"Zehra, önce seni tanısam yemin ederim seni severdim. Ben bir anda kendimi sana aşık bir halde buldum. Hem seni videoya falan çekmeyecektim!"

Bu dediğine zerre inanmıyordum. Hızla başımı sağa sola salladım.

"Yalan söylüyorsun! Videoya çekmek için anlaşma yaptığınızı gözlerimle gördüm ben! Hem sen.. sen ne şerefsiz birisin ya! Ablamla evlisin! Ablamla!"

İp kopmuştu artık! İçimde olanları dökecektim. Elimdeki kırık cam parçasını daha çok sıktım ve boğazıma daha fazla batırdım. Batırdığım yer yanmaya başlamıştı. Sıvı bir şeylerin boğazıma doğru aktığını hissediyordum. Ama şuan o acı umrumda değildi. İçimde olanları dökmek istiyordum!

"Ben.. ben ilk defa birisi beni seviyor dedim! Olmayan baba sevgisi görüyorum dedim! Seni babam, abim, kardeşim yerine koyarak sevdim! Oysa sen..."

Kelimeleri tükürür gibi ve iğrenircesine döktüm dilimden.

"Sen bana farklı bir gözle baktın! Bana tecavüz etmeye çalıştın! Ben uyurken gece odama girdin! Nasıl korku dolu yaşadım biliyor musun? Yeniden nasıl korku dolu günlerime döndüm biliyor musun! Hele bana..."

Duraksadım. Aklıma gelen kan dondurucu kelimeleri kanımı dondurmuştu. Bi anda elime çevirdi bakışlarını ve boğazıma. Korku dolu gözlerle "Kanıyor, bırak şunu elinden!" diye bağırdı.

"Bağırma bana! Bana bağırma sakın! Senin buna hakkın yok! Beni neyle tehdit etmiştin hatırlıyor musun?! Ablamı öldürmekle! Hem de babamın yaptığı gibi!"

Gözlerim kararıyordu artık. Yavaş yavaş hissizleştiğimi fark ediyordum. Kesik kesik nefesler almaya başladım. Boşluğumdan faydalandığı gibi, ellerimden o parçayı alıp yere savurdu ve bana sarıldı! Onu ittirmelerim boşa gidiyordu! Elimde olan kan, onun elbiselerine bulaşıyordu ama umrunda değil gibiydi!

"Sen benim olacaksın Zehra! Öyle veya böyle! Sadece benim!"

Kesik elim onun umrunda olmadan, kolumdan tuttuğu gibi beni odaya geri girdirdi. Yatağa doğru savurup gömleğinin düğmesini çözmeye başladığında, kalbim kulaklarımda atmaya başlamıştı artık! Bana gerçekten bunu yapmasına izin veremezdim! Allah'ım ne olur, kurtar beni!

Çıkardığı gömleği kenara fırlatıp üzerime doğru geldiğinde geri geri kaçmaya çalıştım. Ama başaramadım. Ellerimi sabitleyerek boynuma bastırdı başını. Hayır! Bu iğrençliği istemiyordum! Hıçkıra hıçkıra ağlıyor "Dokunma bana! Yapma!" diye bağırıyordum.

Çığlıklarımı duyan kimse yok mu diye düşünürken, kapı sonuna kadar açıldı. Hatta kırılarak açıldı! Aytekin ve ben kapıya doğru baktığımızda. Aytekine doğrultulan silah onun şok olmasına sebep vermişti. Üzerimden çekilip ayağa kalktığında "Yapma.. Yayyy.. yaaapma!" diye bağırdı. Ama tam alnının ortasına işaret edilen silah patladı! Ben şok olmuş bir şekilde ona bakarken, gözyaşları içerisinde "Özür dilerim." Diye fısıldadı ve Aytekin'in yıkılan cesedine birkaç kurşun daha sıktı! 

Kanlı ellerim ve boğazımın acısını unutmuş bu sahneye odaklanmıştım! Kurtuluşumun böyle olacağını kim bile bilirdi ki? 


Yorumları alayım beybisiler :)) Aytekin'i kim vurdu? Babası pişman olup döndü ve vurdu mu? Yoksa hiç ummadığımız birisi mi vurdu? Efken veya Gürkan olabilir mi dersiniz? Görüşlerinizi buraya yoruma bırakın bakalım :) Sizleri seviyorum.

Pokračovať v čítaní

You'll Also Like

8K 744 22
Şu anda duramazdı koşması gerekiyordu, eğer peşindeki adamlara yakalanmak istemiyorsa şu anda duramazdı. Koşmaktan nefes alacak hali bile kalmamıştı...
689K 47.7K 35
Başımı geriye doğru savurmuş ve " Allah'ım ne olur bitsin bu kâbus..." diye yalvarırken onu gördüm; müstakbel kocamı. Suretini sevdiğim! " Senin ne i...
SAKALLI Od feristahwatpad

Všeobecná beletria

1.3M 64.6K 37
Elindeki yüzüğe baktı genç kız. Mahallede her zaman dalga geçtiği, adını insandan bozma koyduğu, yıllarca aşağıladığı adam ile nişanlıydı artık. Bol...
63.7K 3.2K 23
Hayatımdaki şanslarını hepsini kullanmış olabilirim.Çünkü bunun bir tek böylece açıklması olabilir!. Sıkıntıdan telefonumdan rastgele numara sallarke...