"12- Bilmiyorsun!"

9K 648 49
                                    

"Sana da, Günaydın."

"Kaldır kıçını, zaten suratınla uyandım."

"Hah! Ben mi dedim sana gel bana yapış uyu diye?"

"Amma uzattın kızım, kalk okula birlikte gideceğiz."

Birisi bana doğru duymuyorsun, Gürkan sana birlikte okula gideceğiz demedi desin! Kulaklarıma inanamıyorum yani şuan. Test etmek için sorayım diyerek lafa girdim hemen. 

"Birlikte?"

"Evet."

"Sen?"

"Evet."

"Ben?"

Gürkan sıkkınca bir nefes üfledi dışına. 

"Evet!"

"Gideceğiz?"

"İnandırmak için güzel bir yöntemim var aslında!"

"Neymiş o?"

Gürkan'ın altında kendimi bulduğumda, bu yöntemi anlamış bulundum. Gözlerini gözlerime odaklayarak, çapkın bir gülüşle suratıma bakmaya devam etti. Kalbimden bahsetmiyorum bile! Kesinlikle şuan çarpıntısını duyuyor olmalıydı. Benim kalbim tamam da, onun ki niye böyle hızlı atıyordu? 

"Güneş."

Adımı söylemesi ile, beyin hücrelerim yavaşça yerlerine geri dönmeye başlamıştı. 

"Hı?"

Kendini hafif doğrultarak elini kalbimin üzerine koydu. Şuan meme denen şeyi elliyor olmasından dolayı kesinlikle sapıkça şeyler düşünmüyordum! Hayır saçmalamayın, düşünmüyorum diyorum size! Acaba beni ne zaman öpecek? Neyse Gürkan bir şey söylemişti. 

"Kalbin... niye bu kadar hızlı atıyor? Benim kalbime eşlik etsin diye mi?"

Oyyy, biri bana öldün ve cennettesin desin. Doğru mu duyuyordum? Bu çocuk ortadan kaybolduktan sonra kesinlikle değişmişti. Acaba nereye kaybolmuştu? Bunu daha sonra sorgulardım. Öncelikle şu pozisyonu bozmalıydım. Yoksa çok sapıkça şeyler yapabilirdim. Çünkü karnım gıdık gıdık gıdıklanmaya başlamıştı! İçimde atlı süvariler at koşturuyordu sanki! 

"Gürkan, kalk üstümden. Çok ayıp."

Eğlendiği her halinden belli oluyordu ve üzerime doğru baskı yaptı. Altımda yumuşacık yatak, üstümde Gürkan.. Ve benim sapıkça hormonlarım. Öp beni diye bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. Bunlar benim düşüncem olamazdı! Kesinlikle içimdeki şırfıntı ve fingirdek Şakire'nin hisleriydi bunlar. 

"Güneş..."

"Gürkan, kalk lütfen."

Bir yandan onu itmeye ve altından çekilmeye çalışıyordum. Bu hareketleri bana uygulamaması gerekiyordu! 

"Ufff." diyerek üzerimden kalktı. Tabi hemen derin bir nefes çektikten sonra, hızla oradan ayrıldım. Kapımın önüne geldiğimde, anahtarımı almadığım için kendime söverek kapı ziline bastım. 

Zehra kapıyı açtıktan sonra, gülümseyerek içeriye girdim. 

"Aşk kuşu, gece neredeydin."

"Zehraaaa!" 

Zehra kahkaha attıktan sonra, elini ağzına götürüp fermuar kapatır gibi yaptı ve "Tamam tamam, bir şey söylemedim. Ama domates gibi olmuşsun." dedi. Ellerimle yanaklarıma dokunduğumda, cidden çok sıcak olduklarını gördüm. Ateş basmıştı tabi o durumdan sonra! 

Aşkın Son Damlası! [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin