"4- Sen tam bir adisin!"

10.1K 689 48
                                    

Duyguşuma verdiğim sözü tutup, güzel okuyucularımı bu bölümle mutlu edeyim dedim :) Hüsran! hikayesine bölüm attıktan sonra, kendimi uykusuz bırakıp bunu da yazdım. Vote ve yorum unutmayın lütfen. Sizi seviyorum, keyifli okumalar :)

***

Gürkan ile sarmaş dolaş bir halde uyanınca, dün geceyi hatırladım. Kene gibi sardığı kollarından ayrıldıktan sonra, salona doğru yürüdüm. Etrafa baktığımda, Gürkan'ın eşyalarımı dağıttığını gördüm. Piskopat herif! Eşyalarım sana napmıştı? Niye dağıtıyorsun yani?

Daha sonra toplarım diyerek, adımlarımı mutfağa yönlendirdim. Bugün ders 10'da başlayacaktı. Kahvaltı edebilirdik. Şarkı mırıldana mırıldana, kahvaltıyı hazırladım. Şimdi gidip eşşeğimizi uyandırmanın vaktiydi!

Böyle uyurken o buruşan suratını öpmemek için kendimi nasıl durdurduğumu bilmiyorum, bildiğim bir şey varsa, o da onu gördükçe oynaklaşan hormonlarımdı! Ah kendine gel kızım! Bu soğan cücüğünü uyandır!

Kolundan dürterek "Gürkan. Kalk hadi. Kahvaltı yapalım." dediğimde tepki vermedi. Neden tepki vermiyordu? Yeniden dürttüm.

"Gürkan? Hayvan gibi uyuyorsun, kalksana!"

Gürkan'ın uykusu çok hafiftir, neden uyanmıyor ki? Yoksa içki içti diye kalkamıyor mu? Onu doğrultmaya çalıştığımda, vücudu kantar gibi ağırdı! Öhh be adam!

Bi taraflarımı kırmadan onu döndürmeyi becerdiğimde, tepkisiz olduğunu gördüm. Karnı nefes alışverişini göstermiyordu! Nefes almıyor muydu bu? Gözlerim dolmaya başlarken, kaşlarımı çatarak yine dürttüm onu.

"Gürkan, kalk haydi!"

Sıfır tepki! Korka korka elimi burnuna doğru götürdüm. 10 saniye... 20 saniye ... 50 saniye... Neden nefes aldığına dair belirti yok? Neden burnunda nefes belirtisi yok! Kahretsin ölmüş olamazdı değil mi!

Gözyaşlarım kendisini serbest bırakırken suratına vurmaya başladım.

"Gürkan, uyan lütfen. Ölme."

Allah'ım ölmesin.. İçimden edebildiğim tek dua buydu.

Gürkan aniden gözlerini açıp beni yatağa çevirip altına alınca, şaşırdım! Gözyaşlarımın arasında ona bakıyordum.

Az önceyi tamamen unutmuş pozisyonumuza odaklanmıştım. İçimdeki fingirdek karı durmadan aynı kelimeyi tekrar ediyordu.

"Gürkan üstte, sen altta. Gürkan üstünde, sen altta. Gürkan üstte, sen altta."

Fingoş sus bakiyim! Aa bu ne edepsizlik canım! Şimdi fingirdemeyi bırak ve bu yaptığının hesabını sor.

Evet kendi içimle olan cebelleşmem biter bitmez, Gürkan'ı üzerimden atmaya çalıştım. Ama o kadar güzel bakıyordu ki, sürekli dikkatimi dağıtıyordu. Ben de bu yüzden suratımı ondan döndüm.

"Çekil üzerimden, gerizekalı! Nasıl böyle bir şaka yapabilirsin! Ödümü kopardın!"

Yüzünü bana doğru yaklaştırınca, nefesini tamamen boynumda hissediyordum.

"Laaann hücrelerimm nereye gidiyorsunuz?"

"Bebeğim, seni terk ediyoruz. Bu herif aklımızı başımızda aldı."

Ahh Allah'ım hücrelerim kafayı sıyırmıştı. Beni terk ediyorlardı. Odaklan kızım, sana ne söyleyeceğine odaklan. Boşver hücreleri. Şuan o üstte sen alttasın.

Aşkın Son Damlası! [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin