"1- Bindik bir alamete!"

16.6K 863 210
                                    

Herkes yoruma başlama tarihini yazsın lütfen :) Bakalım kimler aramıza ne zaman gelmiş :) :)

"Ay anneciğim, neden ağlıyorsun? Sanki yurt dışına gidiyorum. Yine Türkiye'nin sınırları içerisindeyim." 

"Nasıl ağlamam kızım, sen beni anne olunca anlarsın. İlk göz ağrım yuvadan uçup gidiyor." 

Ah bu kadın nasıl duygusaldı böyle! Kurban olurdum ama ben Annem'e ya. Sanki evleniyordum! Gülümseyerek ona sarıldım. Kollarıyla beni hiç bırakmak istemezmiş gibi sararken ağlamaktan dolan burnunu çekti. 

"Kızım, çok dikkat et oralarda. Ben yokum yanında. Bak baban da yok! Erkeklere güvenme, kimsenin elinden bir şey içme. Kimsenin evine de gitme." 

"Yuh anne ya. Adamlar da zaten beni bekliyordu. Güneş gelse de, onu bayıltıp kaçırsak ve ayıp şeyler yapsak diyorlardı değil mi." dediğimde kahkaha atıyordum. Annem hızla çekilip kaşlarını çattı. "Kız yaparlar mı öyle bir şey?" ona "Sen ciddi misin?" bakışları atarken yine hüzünlü gözleriyle gözlerime baktı. Yüzümü avuçlayıp beni sulu sulu öptüğünde ben de onu öptüm. Ay benim canımın parçası. 

"Bu vedalaşma çok uzun sürdü bak, kızı göndermekten vazgeçeceksin neredeyse Yağmur." 

Ah canım babam! Sonunda devreye girmişti. Lafa diğer atlayan kişi de Timur olmuştu. Onunla olan bütün didişmelerimi ve bana abilik taslamasını özleyecektim. 

"Anne, şimdi ilk göz ağrın başka bir şehre gittiğine göre. Sıra bana geliyor. Devir teslim olacak. Artık ilk göz ağrın ben sayılırım." diyerek sırıtmıştı. Ona gözlerimi devirirken "Beni özleyeceğin günleri göreceğim." dediğimde "Ne özlemesi be! Seni rahat bırakır mıyım sanıyorsun. Her hafta yanına geleceğim." cevabıyla onunda beni çok özleyeceğini anlamıştım. Benim her bir üyesi ayrı çatlak olan canım ailem. Sonunda Annemle olan yarım saatlik vedalaşmam bitince Babam sırayı devr almıştı. 

"Orada kendine çok dikkat et kızım, kendini koru. Sana güveniyorum." 

"Biliyorum babacım, sen merak etme." Bakışlarımı anneme döndürerek "Yanında ki çatlak hatuna dikkat et yeter." dedikten sonra gülümsemiştim. Annem bu söze karşı "Hıh çatlakmış. Benden çıktı beni beğenmez." demişti. 

İkizler ve Timurla olan vedalaşmam da bitince sıradaki insanlara geçeyim diyerek gülümsememi suratıma yerleştirdim. 

Hande teyze, Kemal amca ve Gürkan'da bekliyorlardı. Tahmin edin Gürkan neden bekliyor? Evet evet, benimle aynı bölümü seçti. O da bilgisayar bölümü okuyacakmış! Hah! Haspam! Sanki ne anlar ya! Aman banane, benden uzak dursundu da! 

Hande teyze benimle kucaklaştıktan sonra Kemal amca da kucaklaşıp bakışlarını Gürkan'a döndürdüler. Hepimizin gözleri onun üstüne dönünce ellerini bağdaştırmış halde "Ne oldu, niye bana bakmaya başladınız." diye sordu. Harbiden niye herkes bakmaya başlamıştı? 

Kemal amca söze girerek "Gürkan, oğlum orada Güneş sana emanet." dedikten sonra Hande teyze lafa girdi "Evet Gürkan, lütfen bir şeye ihtiyacı olursa sen yardım et." dedi. 

Gürkan kaşlarını çatarak "Ben okumaya değil de, bebek bakıcılığı yapmaya falan mı gidiyorum?" diye sorunca bende ona terslendim! Bebek bakıcısıymış! Gerizekalı ne olacak.

"Sana benimle aynı bölümü seçmen için yalvarmadım. Kendi tercihindi." Hande teyzeye dönerek "Hande teyze, buna gerek yok. Orada kendimi koruyacağım. Ve onun suratınıda görmek istemiyorum." sözleri ile diyeceklerimi bitirdim. Gürkan dişlerini sıkarken Annem ona doğru yürüdü. 

Aşkın Son Damlası! [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin