( Yazar'dan )
SE: Sen emin misin?
B: Eminim. Yani. Galiba.
SE: "Galiba" için bu iş çok ciddi.
B: Ben öyle duydum.
SE: Nasıl ya? Bilmiyormuş ne demek? Ne demek bilmiyormuş?
Burak sadece Serkana bakıyor ne diyeceğini bilmiyordu çünkü.
SE: Yahu bilmiyormuş diye bir şey olamaz. Olmasın yani. Olmasın istemiyorum bilmemesini. Bilmiş olsun. İstiyerek bırakmış olsun. Pişman olmak istemiyorum. Biliyordu o beni. Nokta.
B: E ama babam dedi ki-
SE: Başlatma şimdi babandan. Şimdi ben kabul etmek istemiyorum ama gerçeği de bilmek lazım.
Serkan düşünmeye başladı.
SE: Bana bak Vırak.
B: Burak.
Serkan hiç takmadan konuşmaya devam etti.
SE: Bunu öğrenmen lazım.
B: Ben mi? Nasıl?
SE: Uygun bir zamanda babana sorarak.
B: Uygun zaman ne zaman?
SE: Ya salak mısın sen ya? Bir alıklık var galiba ha? Her şeyi de ben mi söyleyeceğim canım. İşte babanla yalnız kaldığında soracaksın.
B: Öyle pat diye Ömer bey amca Serkanı bilip de mi bıraktı diye soracağım öyle mi?
SE: Yok ben emin oldum. Sen gerçekten salaksın.
B: Yine ne dedim yaaaa.
SE: Oğlum öyle pat diye sorulur mu? İşte ne bileyim İtalyadayken hayatını anlat diye başlayabilirsin. Oda anlatırken peki Ömer bey amcayı aman işte benim babamı soracaksın o da anlatır. Amma da kıtsın ya.
B: Haaa tamam öyla yaparım o zaman.
SE: Her şeyi öğrenince de yine söyle o salak babana benim babamı arasın yine gelmeniz için. Hadi git.
B: Ama daha benim meseleyi konuşmadık.
SE: Haa evet ya pardon ben kendi derdime daldım seni unuttum. Anlat bakalım hadi.
B: Serkan ben babamı benim sevmesini istiyorum.
Serkanın içi burkuldu ama suratında herhangi bir değişliklik veya mimik oluşmadı.
SE: Ben ne yapabilirim bu konuda?
B: Sen zekisin.
SE: Eee?
B: E bana ne yapmam gerekiyor onu söyleyeceksin.
SE: Sen ciddi ciddi buna inanıyorsun öyle mi?
B: Evet.
SE: Oğlum ben ne yapabilirim ki?
B: Bilmem sen bileceksin.
SE: Ya o öyle olmuyor ki. Sen kendin yapman lazım ben ne bileğim sizin aile durumunuzu.
B: Ya öyle deme ya. Bana yardım etmeyecek misin şimdi?
Serkan yüreği burkuluyordu bu konu olunca.
SE: E-edecem. Edecem de nasıl olacak onu daha bilmiyorum.
Serkan derin bir nefes aldı.
SE: Hadi sen şimdi git ben düşünecem senin sorununu. Mutlaka bir şey buluruz. Ama bak sen benim işimi halletmezsen ben de seninkini halletmem. Anlaştık mı?
Deyip elini Burağa uzattı. Burak da Serkanın elini sıkıp "Anlaştık" dedi.
SE: Bak bu anlaşmamızı kimseye söyleme tamam mı? Biz hala birbirimizden nefret ediyoruz tamam mı?
B: Tamam.
SE: Hadi o zaman.
Deyip odadan çıktılar. Ömerin odasına girdiklerinde ikisi de suratlarını asıyordu.
B: Hadi baba gidelim.
Sel: Gidelim oğlum gidelim.
Serkan Selime iğneliyeci bir bakış attı.
SE: Bir de hiç utanmadan...
Ö: Serkan? Noluyor oğlum?
SE: Yok bir şey. Sadece bazılarımız fazla iğrenç.
Burak başını eğidi. Serkan ise Burağı dirseği ile dürttü ve fısıldadı.
SE: Seni bir daha bu salak baban yüzünden başını eğidiğini görürsem yardım etmem haberin olsun. Onun yapması lazım senin değil.
Diye kızdı Burağa. Burak da yavaşça kafasını kaldırdı. Ömer sadece olanlara bakıyordu.
Sel: Hadi bakalım Burakçım gidelim artık. İyi günler Ömer.
Ömer Selime hiç bakmadan başını salladı. Onlar çıkınca Ömer Serkana baktı.
Ö: Gel bakalım yanıma.
Ömer Serkanı kucağına aldı.
Ö: Anlat bakalım ne oluyor?
SE: Hiç. Hiç bir şey olmuyor.
Ö: O oğlan ne dedi?
SE: Ya bırak şu kıt beyinliyi. İki saat zırvaladı bir şeyler hiç bir şey anlamadım zaten.
Ömer Serkana inanmiyormuş gibi bakmaya başladı.
SE: Ne?
Ö: Hiç. Hiç bir şey.
SE: İyi. Güzel.
***
Akşam eve gelene kadar Serkan hem kendi meselesini hem de Burağın meselesini düşündü. Eve gelince de Rüyaya baktı Defne ile Ömer yemekleri hazırlayana kadar. Yavaş yavaş misafirler de gelmeye başlımıştı zaten. Nerimanlar gelince de Ömer Rüyayı kucağına aldı ve hiç bırakmadı. Zaten Türkan ilk gelmişti ve Rüyayı doya doya sevmişti.
Ner: Sude nerede kaldı acaba.
D: Neriman hanım o Can ile gelicek.
Ner: Iyyy hiç sevmedim ben bu çocuğu.
Defne Nerimana ters ters baktı.
Ö: Tabi çocuk kendi işine bakıyor ya başkalarına karışmıyor o yüzden sevmemişsindir.
Defne Ömeri dürttü. Dışarıdan araba sesi geldi.
Ner: Geldiler galiba. Ben bakayım.
Nec: Neriman çocukları rahat bırak.
Ama tabi ki Neriman dinlememişti. Araba Canın arabası idi. Durduklarında Can kemerini çıkartıp Sudeye baktı.
C: Sude hala mı kızgınsın?
Sude hiç bir şey demedi. Can onun yüzünü avuçlayıp kendine çevirdi.
C: Yapma böyle ama sevgilim. O adam benim sinirimi zıplattı biliyorsun.
Su: Biliyorum ama benim hiç hoşuma gitmedi Can.
C: A-a hani ben senin aşkındım. Can mı oldu şimdi.
Su: Ya Caan.
Deyip güldü. Can ona yaklaştı ve dudakları buluştu. Sude Canın yüznü avuçladı ve karşılık vermeye başladı. Derken Canın kapısının cama tıklatıldı. İkisi de hemen ayrıldı.
C: Ay ben senin- Neriman hanım?
Dedi ve camı açtı.
Ner: Ayıp be ayıp. Sen utanmıyor musun daha evlenmeden benim kızımı öpmeye? Hem de arabanın içinde. Babası içeride babası. Ya o görseydi?
C: Haklısınız Neriman hanım özür dilerim.
Su: Ya ne haklısı Can ya? Anne saçmalamazmısın? Evlenmeden öpüşmeyin ne demek ya? Karışma benim ilişkime. İstediğim gibi yaşarımı aşkımı.
Deyip arabadan indi.
C: Kusura bakmayın Neriman hanım bizim hatamızı anladık.
Su: Can!
Neriman Cana aşalıyacı bir bakış atıp Sudeyi kolundan tuttu ve içeri girdiler. Can da girince Neriman ona Sudeden uzak bir yer gösterdi gözleri ile Can da oraya oturdu.
C: Çattık ya.
Defne güldü.
C: Gülme Defo gülme. Ne kaynanamış be. Neymiş evlenmeden önce öpüşmeyecekmişiz. Sana ne ulan bizim öpüşmemizden. Bir de daha fazlasını yapsaydık ne olacaktı.
D: Deme öyle Can. Ayıp.
Dedi ve gülmeye devam etti.
D: E isterseniz yavaş yavaş sofraya geçelim.
Masanın etrafına yerleştiklerinde Neriman sanki inadına Sude ile Canın ortasına oturmuştu. Masanın baş köşesinde Ömer vardı. Sağ tarafında Defne sol tarafında ise Serkan. Defne ile Ömerin arasında da Rüyanın yemek masası vardı. Önünde ki şeyleri tutup yiyordu. Ömer Defneye fısıldadı.
Ö: Çok sıkıldım ben bu ortamdan. Gitsinler de yalnız kalsak. Biz bize. Baş başa.
D: Şşş deme öyle biri duyar ayıp olur sonra.
Ö: Ama ben seni özledim onu ne yapacağız?
Deyip masanın altından dizini Defnenin dizine dayadı.
Ö: Bu temas bana hiç yetmiyor. Haberin olsun.
Deyip yemeğinden bir lokma aldı. Defne ise susması için bakışlar atıyordu.
C: Ya Defne ben bugün Selimi gördüm. Niye gelmiş yine?
D: Valla bilmiyorum. Passionise gitti o. Oğlu ile ilgili bir mesele mi varmış neymiş.
Serkan bunu duyunca zar zor yuttu ağızındakini.
C: Oğlu mu? Ne alaka?
Ö: Ya oğlan Serkan ile bir şey konuştu ama ne konuştular söylemiyor bizim paşa.
C: Dayıcım? Ne konuştunuz siz bakayım?
SE: Hiç. Hiç bir şey.
C: Öyle olsun bakalım.
SE: Dayı?
C: Söyle paşam.
SE: Sen biliyorsundur ben- Neyse boş ver.
C: Söyle söyle.
SE: Yok yok vazgeçtim.
Can Serkanı şöyle bir baktı. "Var bu oğlanda bir şey ama bakalım ne çıkacak sonunda." diye düşündü.
***
Herkes gidince Defne ile Ömer sofrayı topladılar. Serkan ise televizyonun karşısına oturmuş Burağın meselesini düşünüyordu. Ona nasıl yardım edebilirdi ki? Rüya koltukta Serkanın yanında oturuyordu. Kucağında da oyuncakları vardı.
R: Abi.
Serkan duymuyordu bile.
R: Abi.
Rüya sonunda dayanamayıp bağırdı.
R: Abiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii.
Serkan yine Rüyaya bakmadı. Rüya koluna vurdu.
R: Abi!!!
Serkan Rüyaya baktı.
SE: Söyle abicim.
Rüya gülümsedi. Eline bir oyuncak aldı ve Serkana uzattı.
R: Abi.
Serkan oyuncağı aldı ve konuşmaya başladı. Bu sırada salonun kapısında Defne ile Ömer belirdi. Serkanın konuştuklarını duyunca orada kaldılar.
SE: Sence biliyor muydu yoksa bilmiyordu? Ya Vırağa nasıl yardım edeceğim? Ya kızım sen de bir cevap versen ne olacak yani?
Defne ile Ömer Serkanın yanına gittiler.
Ö: Kim neyi bilmiyor ve sen Burağa hangi konuda yardım edeceksin?
SE: Iıı şey...
Deyip bakındı.
SE: Ocakta yemeğim var.
Deyip odasına kaçtı. Defne ile Ömer garip garip baktılar. Sonra koltuğa Rüyanına yanına oturdular. Ömer yan oturup bir elini koltuğa Defnenin arkasına dayadı diğeri ile de Defnenin bacağını gezmeye başladı. Özel bölgeye parmaklarını kaydırınca Defne onları tuttu.
D: Çocuğun yanında. Ayıp.
Ö: Anlamaz o.
Deyip Defnenin elini umursamadan gezmeye devam etti. Özel bölgeden bacağa, bacaktan özel bölgeye. Dudaklarını boynuna sürttü. Onu durduran Rüyanına oyuncağı oldu. Rüya sinirlenip oyuncağını Ömere fırlattı.
R: Abi!
Deyip agucuk gugucuk sesler çıkarıp babası ile kavga ediyordu. Ömer ona güldü.
Ö: Bak küçük cadıya bak. Kız utanmıyor musun sen babana bağırmaya.
Rüya çığılık attı.
Ö: Kıskanıyor musun sen bakayım ha? Ama kusura bakma bu saatte babanın ilgisi anne üzerinde olur.
D: Ya Ömer saçma saçma konuşma çocuğa.
Ömer Defnenin dediklerini umursamadan dudağının kıyısını öptü. Defnenin kotunun kopçasını açtı.
D: Ömer odaya gidene kadar sabret.
Ö: Ama Rüya uyumaz ki. Biz de hiç odaya gitmeyiz. Ne kadar daha bekleyeyim. Ben seni istiyorum anlamıyor musun beni? Seni istiyorum ya sana ihtiyacım var. Yoksa... Yoksa sen artık beni istemiyor musun?
D: Saçmalama Ömer. Tabi ki istiyorum. Benim de sana ihtiyacım var. Ben de seni özlüyorum ama ne yapabilrim? Çocukları fırlatıp da kendi zevkimize bakamayız. Onlar daha önemli.
Ö: Tabi ki daha önemli. Fırlatmak da ne demek. Gerekirse günlerce uyumayız kızımıza bakarız ama onların da uyuduğu zamanlar var. O zamanlar da bizim zamanlarımız. Ben sana sırnaştığımda şu an işim var diyorsun ben yine kalıyorum istediğimle. İstiyorum seni. Kalbimdeki sevgi taşıyor artık. Sevgimi senin bedenine bırakmak istiyorum. Seni hissetmek istiyorum. Ya sen beni öpmüyorsun bile. Hep ben öpüyorum seni hep ben sana sırnaşıyorum. Bir kere de sen yap. Ben nazlanayım.
Ömer elini koltuğun arkasından çekip doğruldu.
D: Ya Ömer deme öyle ya. Kötü oldum şimdi.
Ö: Gerçek bu Defne. Sen bana karşı duygularını kaybetmeye baladın.
D: Ya başlamadım. Başlamadım işte. Benim duygularım hala aynı.
Ö: Hiç belli olmuyor ama. Ben sana yaklaşınca hemen çekiliyorsun. Eskiden böyle değildin.
D: Sen beni kışkırtmaya mı çalışıyorsun?
Deyip elini Ömerin bacağına koydu. Ömer Defnenin eline baktı.
Ö: Yo-yooo.
D: Emin misin?
Deyip elini erkekliğin üstüne koydu. Ömer derin bir nefes aldı.
Ö: Evet.
D: Bence değilsin.
Deyip elini Ömerin cebine soktu ve oradan erkekliği ellemeye çalıştı. Yaptı da.
Ö: Defne uyut artık kızı da yatalım.
Defne güldü ve Rüyayı kucağına alıp odasına gitti. Ömer de arkasından sırıta sırıta yatak odasına gitti.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Biraz olaysız bir bölüm oldu ama yb bombeler var. Yani vardır hala düşünmedim ama vardır.
Yorumlarınızı ve Votelerinizi bekliyorum