Yol hala bitmemişti.En azından Harry yol bitmesin diye yavaş sürüyordu.Yaşadıkları anların bitmesini istemiyordu.El elelerdi ve içlerindeki sevgiyi hissedebiliyorlardı birbirlerinin.Ellerinin sıcaklığı yüzlerine vurmuştu.İkisinin de yanakları kırmızıydı.Louis ortamdaki tatlı sessizliği bozarak önce derin bir iç çekti sonra Harry'nin elini hafifçe sıktı.
"Bazen düşünüyorum" dedi sakince."Eğer seni gerçekten kaybetsem ne yaparım?Çocuklar ileride sorduğu zaman babamız nerede diye,ne derim?"
Harry bu soru karşısında affallamıştı.Louis'nin neden son zamanlar böyle düşündüğünü anlamıyordu.Belkide başlarından geçen kötü olaylar yüzündendi.
"Beni kaybetmeyeceksin Louis,sana söz veriyorum" diyebildi sadece.Fakat Louis ikna olmuşa benzemiyordu.Harry yavaşça arabayı durdurduğu zaman arabadan indi ve onun da inmesini bekledi.Harry de dışarıda onun karşısında durduğu zaman ellerini boynuna dolayarak tanıdık olduğu kokuya bıraktı kendini.Güven kokuyordu..Harry kokuyordu.
Harry kollarını Louis'nin beline sardı ve onu kucaklayarak arabanın önüne oturttu.Louis Harry'nin yüzünü avuçlarının içine almıştı ve ona ilk gün nasıl baktıysa öyle bakıyordu.
"Her ne olursa olsun" dedi sakince ve Harry'nin buklelerini gözünün önünden çekti yavaşça."Sana ne dersem diyeyim" yanağını okşuyordu bu sefer."Seni sevdiğimi unutma tamam mı?Eğer bunu aklından çıkarırsan işte o zaman her şey bitmiş olur"
Harry ona öylece bakıyordu.Louis bir şeyler saklıyor gibiydi fakat üstüne gitmeyecekti.Orada öylece birbirlerine baktılar.Daha sonra Harry kendi dudaklarını onun dudaklarına birleştirdiği zaman Louis seve seve karşılık verdi bu öpücüğe.Fakat daha derine inmeden ayrıldılar ve birbirlerine sıkıca sarıldılar.
"Seni seviyorum" dedi Harry onu sıkıca tutarken.
**
"Bayanlar baylar,düğünümüze hoşgeldiniz!" diye seslendi Alex kalabalığa.Yanında müstakbel eşi vardı.Harry kalbinin kırıldığını hissetti.Tabi ki ona karşı bir şeyler beslemiyordu ama bu çocuk onu aldatmıştı.Fakat Harry iyi tarafındn düşünüyordu.Eğer aldatmasaydı hayatının aşkı ile tanışmış olmayacaktı.
"Bizim düğünümüz böyle değildi,bu aşırı banal" dedi Louis elindeki içkiyi yudumlarken.Harry sadece güldü ve ona baktı.Haklıydı.Düğünleri çok güzeldi.Hayatlarının en güzel günleri bile diyebilirlerdi.
Harry ve Louis arabadaki takım elbiseleri giyinmişti.Harry kravat ve Louis papyon takıyordu.Louis bu kadar süslenmenin o Alex denen şerefsize çok bile olduğunu düşünüyordu.
Düğünden sonra bir bara gidildi.Bar tamamen kapalıydı ve düğün için organize edilmişti.Louis ve Harry barın bir köşesine gidip orada içip dans ediyorlardı.Daha sarhoş olmamışlardı ve bunu kesinlikle istiyorlardı.Yaklaşık bir saat içmekten sonra ikisinin de kafası iyi gibiydi.Harry lavaboya gittiği zaman Louis barda öylece durup birasını yudumluyordu.Etrafa bakınırken Alex'in Harry'nin peşinden lavaboya gittiğini gördü.Kıskanmamak elde değildi.Sadece düğünü mahvetmemek için hiçbir şey yapmıyordu.
-
"Geldiğin için teşekkür ederim Harry" dedi kafasının iyi olduğu belli olan Alex lavaboya girer girmez.Harry ise yüzünü yıkıyordu o sırada.Biraz ayılmak istiyordu.
"Sorun değil,sen de gelirdin" dedi iğneleyici bir şekilde.Alex gelmedi onun düğününe.Aramadı bile.Alex yavaşça ona yaklaşıyordu.
"Bu düğün bizim olabilirdi" dedi yavaşça."Senin ve benim"
Harry rahatsız olduğunu gösteren bir ses çıkardı ve geri çekildi.Alex yakışıklıydı,evet fakat ruhu tam bir pislikti.Onunla bir ömür geçmezdi.
"Her zaman seninle olsun istedim Harry,her zaman" Alex elini Harry'nin yanındaki duvara yaslamıştı ve yüzleri çok yakındı.Harry derin bir iç çekti.Geldiğine dahi pişman oldu.Alex tam onu öpmek için eğilmişti ki dışarıdan bir çığlık duydu.
"Harry!"
**
Louis Alex'in Harry'i takip ettiğini biliyordu.Fakat umursamadı.En azından bu ortamda rezillik çıkmasını istemiyordu.Kafasını çevirip içkisinden bir yudum daha aldıktan sonra tekrar etrafa bakındı.
Gördükleri karşısında kalbi daha hızlı atmaya başladı.Elindeki içkiyi düşürdü ve geriye doğru bir kaç adım attı.Ne yapacağını bilememişti.
Matt oradaydı.Öylece durup ona bakıyordu.Yanında iki tane görevli duruyordu.Hapishaneden sadece Matt'in düğünü için gelmişti.Matt ve Alex'in bir yerlerden tanıştığını bilmiyordu bile.
Alex bile onu davet ederken bilmiyordu neler olduğunu.Matt ile bir geçmişleri vardı ve hapishanede olduğunu duyunca sadece bir gün olsa bile onun da orada olması gerektiğini düşünmüştü.Keşke düşünmeseydi.
Matt yanındaki görevlilere ileride olacağını,onların orada onu izleyebileceklerini söyledi.Ve Matt Louis'ye yaklaşmaya başladığı anda Louis titremeye başladı.Yaşadıkları o anlar geldi aklına.Matt'in Harry'i kaçırması ve ona işkence yapması.Aklında Alfie geldi.Onun o zavallı hali.Şimdi iyidi tabi.Onsuz.
"Louis" dedi sessizce Matt.Yüzünde izler vardı fakat hala yakışıklı duruyordu.Kareli bir gömlek ve kıravat takmıştı.Her zamanki stiliydi işte.
"Benden korkuyorsun" dedi Louis konuşmaya başlamayınca.Baya Sherlock zekası gerektiren bir kanıydı bu zaten.
"Benden uzak dur" dedi Louis.Sesi yüksek çıkmıştı.Gitmek için arkasını döndüğü zaman Matt onu kolundan yakaladı ve kendine çekti.Louis gözlerini faltaşı gibi açtı ve çığlık attı.
"Harry!"
**
Harry Alex'i hızlıca iterek bara doğru koştu.Müzik çok sesli değildi artık ve herkes Louis ve Matt'e bakıyordu.Harry gördükleri karşısında ne diyeceğini bilemiyordu.Matt ordaydı.Şerefsiz orospu çocuğu orada duruyordu.
Harry hızlıca oraya gidip Matt'i geriye itti.Louis ise Harry'nin yanına,neredeyse arkasına saklanmıştı.Buraya gelmenin kötü bir fikir olduğunu biliyordu.
"Ben ona zarar vermiyordum" dedi Harry'e sakince.Son gördüğünde ona Louis'yi nasıl becerdiğini bas bas bağırırken şimdi bir kedi yavrusu edasında masumu oynamaya çalışıyordu.
"Ona dokunmayacaksın" diye adeta hırladı Harry ve ona doğru bir adım attı.Yumruğu hazırda bekliyordu fakat bunu yapamadan Alex geldi ve Matt'e sarıldı.
"Hoşgeldin" dedi ve Harry gördüğü şeylere inanmakta güçlük çekiyordu.
"Siz tanıştınız mı ya?" dedi Harry'e Matt'i göstererek.Harry sadece gözlerini devirip derin bir iç çekti.
"Hiçbir bok bilmiyorsun Alex" diyebilmişti sadece.Daha sonra Louis'nin elinden tutarak dışarı çıkmaya hazırlanıyorlardı ki Matt onların önüne geçti.
"Tekrar içeri girmeden önce oğlumu görmek istiyorum.Buna izin vermek zorundasınız.Bu benim hakkım" dedi hızlıca.Doğruydu elbet.
Louis hayır dercesine Harry bakıyordu fakat Harry Alfie'nin nasıl babasını özlediğini biliyordu.Derin bir iç çekti ve onayladı.
"Yarın sabah gelebilirsin.Fakat bu görevli beyler yanında olsa iyi olur.Yoksa sağ çıkamazsın o evden" dedi sert biçimde ve Louis'yi kolundan sürükleyerek bardan çıktılar.
**
"Bunu y-yaptığına inanamıyorum Haz" dedi Louis ağlamaklı bir şekilde.Harry onu kollarının arasına alıp başına bir kaç tane öpücük kondurdu.
"Hiçbir şey olmayacak söz veriyorum" dedi fısıldayarak."Sadece Alfie için yaptım bunu.Yarından sonra tekrar o deliğe girecek" dedi ve Louis'nin gözyaşlarını sildi hızlıca.
Alex ise onlar gittikten sonra sırıtarak Matt'e baktı.
"Sanırım istediğimizi almanın zamanı geldi,ha kardeşim?" dedi ve beraber içkilerini yudumladılar.Matt ise derin bir çekti.
"Hala çok güzel görünüyor" diyebildi sadece.Hapishaneden gelen görevliler ise başında onu izliyorlardı.Geri dönmek için 2 günü vardı dışarıda ve neler yapacağını planlamıştı bile.
-*-*-*-*-
herkese merhabaaaaaaa
dün üzücü bir haber aldık hepimiz aslında içimden yazmak gelmedi ama yazınca biraz rahatlıyorum ve kafam dağılıyor o yüzden here we are
medyadaki şahıs Matt oluyor ve bu da Alex
Umarım beğenirsiniz ve beğenirseniz noooluuur oy verip yorum bırakmayı unutmayın yorumlar benim için çok önemli-