Bölüm 17:Çıkış Yolu

635 61 9
                                    



Selaaaaaaaaaaaaaaaam

20 bölümde bitirmeyi düşünüyorum fakat kurgum o kadar büyük ki sanırım bitmeyecek 20 bölümde,belki de ikinci kitaba geçerim(eğer ikinci kitabı istiyorsanız yorumlarda belirtirseniz sevinirim)

her neyse umarım beğenirsiniz

çok bekletmeden yazmaya çalışıyorum ama anca oluyor sljflskdjfslkdf

beğenirseniz oy vermeyi unutmayın ve tabi ki yorumlarınızı bekliyorum

xxxx


Yabancı bir ses duydu Harry bulunduğu kabinin dışında.Telefonda konuşuyordu.Derin bir nefes alıp odaklanmaya çalışıyordu fakat vücudunun ağrısı ve açlığı buna engel oluyordu.Artık gözündeki bez yoktu,çıkarılmıştı fakat gözlerini açacak durumda değildi.Bir işe yaramıyordu.

"Evet hala burada efendim.Evet dediğiniz gibi,peki efendim"

Harry kafasını duvara yaslarken Louis'yi düşündü.Olivia'yı,Daisy'i,Alfie'yi ve Edward'ı.Polise haber verdiklerinden emindi.Louis öylece beklemezdi,arardı onu.

Harry gözlerini hafifçe aralayıp içeriye giren takım elbiseli adama odaklanmaya çalıştı.Kirli sakalları vardı ve gözleri yeşil gibiydi.En azından öyle gördüğünü düşündü.O kabinden dışarıya sadece bir defa çıkıyordu ve kulübesine bağlanan köpek gibi zorla oraya atılıyordu.

Kolları ve bacakları yara bere içindeydi,artık hareket edecek gücü bile kalmamıştı.Dudağının kenarında kuruyan kanı artık umursamıyordu bile.Günler içinde kilo vermişti.Gelen adamlar ona sadece yemesi için elma veya şanslıysa daha doyurucu şeyler getiriyorlardı.

Adam içeriye girdiği zaman ayağı ile Harry'yi yokladı.Harry sızlanarak dizlerini kendine doğru çekmeye çalıştı ama başarısız oldu.

"Şanslısın ki seni canlı tutmamızı istiyor,yoksa çoktan seni gebertmiştim" adamın sesi düzdü ve derindi.Harry bu sesi bir yerden hatırladığına emindi fakat çıkaramıyordu.Tek yaptığı şey konuşmak için nefes aldığı oldu.

"Lütfen" dedi sessizce.Adamın duyduğundan şüpheliydi.Gözlerini tekrar kapatıp tüm bunların birer rüya olduğunu ve aslında o anda Louis ile yataklarında sarılıp uyuduklarını düşünmeye başladı.Bazen buna inanıyordu.

Adam Harry'nin yanına su şişesini ve elmayı fırlattıktan sonra oradan çıktı ve tekrar kilitledi kabinin kapısını.Harry artık biliyordu.Ölecekti ve Edward asla babasını göremeyecekti.

*

15 gün geçmişti.Louis'nin gözleri ağlamaktan şişmişti ve artık uyku uyumuyordu.Jay,Anne ve Gemma yanında kalıyordu Louis'nin ve çocuklarla ilgilenip onların iyi olduklarından emin oluyorlardı.İkizler her gece yatmadan önce Harry için ağlıyorlardı.Jay papalarını unutmasınlar diye fotoğrafıyla uyutuyordu onları.

Gemma'nın telefonu çaldığında Louis hemen ayağa fırlayıp Gemma'nın yanına koştu belki bir haber vardır diye.Ama yoktu.15 gündür haber yoktu.Matt her zaman Louis'nin yanına geliyordu ve ona destek(!) olmaya çalışıyordu.

Bunun destekten çok durumdan faydalanma olduğu çok bariz ortadaydı.Gemma ondan nefret ediyordu ve bunu dile getirmekten çekinmiyordu.Onun sinsi bir yılan olduğundan emindi.

Nick her gün saatlerde Harry'i arıyordu.Bıkmadan,usanmadan her yere bakıyordu ve herkesle konuşuyordu.Hatta Louis ile beraber arıyorlardı.İlk defa kavga etmeden yan yana geliyorlardı.

Us Against The World (l.s)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz