( Ömer'den )
Bu delinin ne işi var burada? Yine binbir bela açıcak başıma geri zekalı.
X: Ben artık psikopat değilim Ömer. İyileştim.
Ö: Niye geldin?
X: Tedavi oldum.
Ö: Bana ne? Ben sana en baştan beri durumu anlatmıştım.
Ruh hastası karı Defneme dip dip bakmaya başladı.
X: Kim bu kadın Ömer?
Ö: Karım. Ayrıca bu seni ilgilendirmez. Şimdi mümkünse bir daha karışımıza çıkma.
Kapıyı kapatmaya çalıştım ama eli ile bunu engelledi. Kesin yine çıldaracak manyak.
X: Sen onu sevmiyorsun.
Sevdiceğimin kaşları çatıldı. İnşallah kan çıkmaz.
Ö: Ne saçmalıyorsun sen? Ben karımı seviyorum. Gayet huzurlu ve mutlu bir hayatım var. Ve senin bu hayatta yerin yok. Sakın huzurumuzu bozmaya kalkışma.
X: Tamam. Sen onu seviyor olabilirsin. Ama o seni sevmiyor. Kimse benim kadar seni sevemez.
D: EEE YETER BE. SUSUYORUM SUSUYORUM AMA BENİM Kİ DE SABIR. BANA BAK KADIN KOCAMI YEDİRTMEM BEN. ŞİMDİ ÇEK GİT. İNSANIN ASABINI BOZMA.
Dedikten sonra karıcım kapıyı Ebrunun yüzüne çarptı. Aslan karım benim. Nasılda korurmuş kocasını.
D: Ömer kim bu kadın? Ne demek istiyor? Bak valla yine bu senin yatıp kalktığın kadınlardan çıkarsa bu sefer hiç düşünmeden bırakırım seni.
Efendim? Kimi bırakıyorsun kızım sen? Zorla burada tutarım gerekirse eve kitlerim ama yinede benden ayrılamazsın.
Ö: Yok yok yok. Öyle değil. Bu manyağın teki. Hastanede yatıyordu. Çıkmış soluğu da burada almış. Hakkatten bu nerden öğreniş yeni adresimi?
O sırada merdiven delen oğlum söylene söylene aşağa iniyordu.
SE: Biy kavgamız eksikti. O dal oldu tam oldu. Noldu? Kim di gelen? Ne istiyoymuş bizden? Başka kavga edecek insan mı bulamamış? Ni-
Ö: Oğlum bir nefes al. Kavga falan yok. Yanlış adrese gelmiş kadın.
SE: Hııı tabi tabi.
Deyip yine söylene söylene merdivenlerden çıkmaya başladı paşam.
SE: Benim derdim bana yetmiş. Kadın kavga etmeye gelmiş. Başka işi yok heyhalde.
Önce gülümsüyorum bu haline. Ama sonra ne dediğini idrak ettiğimde yüzüm düştü. Bu oğlanın ne derdi var? Niye bana ya da annesine söylemedi. Belki biz onun derdinin dermanını biliyoruz.
Ö: Defne?
D: Hı?
Ö: Serkan sana derdinden bahsetti mi?
Defne bu cumleyi duyunca dikkatini bana verdi. Belli ki ilk umursamamıştı.
D :Hayır. Sana söyledi mi?
Başımı olumsuz anlamda salladım. Yine başa mı dönüyoruz? Yine aynı korkularla, şüphelerle mi savaşacağız? Daha önce de onu bırakmaiyacağımızdan emin olmadığını ima etmişti. Ah be Serkan. Ah be paşam. Bir köşk için bunlar değer mi? Mal mülk yüzünden bu kadar insanın canı yandı. ( Aklıma ilk gelen Korişin Yasemini kovduğu sahne "Her şey mal mülk. Her şey para pul. Dostlukmuş sevgiymiş ara bul" :D :D :D ) Bizi bırak. Ya bu küçücük çocuk ne olacak? Onun ne süçü var? En masumumuz en çok acı çekiyor. Benim oğlumun, canımın onların açgözlülükleri için acı çekiyor. İstenmediğini sanıyor. Ve ben buna dayanamıyorum.
D: Benim de canım yanıyor Ömer. Sadace senin değil bende üzülüyorum oğlumun bu haline.
Oha bu benim aklımımı okuyor?
D: Ben bu yüzden bu kadar yıl dönmedim. Oğlum acı çekmesin diye. Biliyorum yanlış yaptım. Oradada pek iyi değildi. Baba hastreti ile yaşadı. Ama buraya dönersem Neriman hanım yine başıma üşüşeceğini düşünüyordum. Bir de şey...
Ö: Ne?
D: Serkanı senin karşına çıkarıp "bu senin oğlun" dediğimde bana inanmiyacağını düşündüm. Sonuçta o zaman ben senin gözünde kendini satan bir kadındım. ( Ömer bunu duyunca gözlerini yumdu ) En fenasıda Serkana onu istemediğine söylemenden çok korktum. O zaten her anında babasını yanında istiyordu sen de böyle yapsaydın iyice yıkılacaktı. Ve ben bu yüzünden Serkanın senin oğlun olduğunu söylemeyi düşünmü-
Elimi kaldırıp onu susturdum. Gözlemi açmadan konuştum.
Ö: Tamam. Anladım. Devam etme. Ayrıca sana inanmasaydım - ki bu pek mümkün değildi - bunu çocuğun yüzüne söylemezdim. Bu kadar vicdansız değilim.
İlk zamanlar böyle değil miydi zaten? Serkanın benim oğlum olduğunu bilmiyorken bile onu benim çocuğumuş gibi benimsedim. Sinana "Belki orada başkasıla evlenmiştir" demiştim. Ama buna ben bile inanmamıştım. Emindim. Serkan benim oğlumdu.
D: O KADIN KİMDİ?
Bismillahirrahmanirrahim. Kulağımın dibinde ne bağrıyon?
SE: İşte şimdi bittin babacım.
Serkan yukarıdan inip koltuğa oturdu.
Ö: Defne ne bağrıyosun kulağımın dibinde. Sağır değilim. Dedim ya manyağın biri. Ruh hastası kendileri.
D: ÖMER DELİRTME BENİ KİM O KADIN DEDİM.
Ö: Deli dedim ya.
SE: Baba bence biyaz daha açaysan daha iyi oluy.
D: Anlat anlat.
Ö: Bir yıl önceye kadar Passioniste çalışmaya başladı. Tabi biz deli olduğunu bilmiyorduk. İşte biraz zaman geçti bu bana sardı. Ben onu uyardım. "Bana yaklaşma. İlgilenme benimle." dedim. Ama o beni dinlemedi. Ben de onu kovdum. Bu sefer de telefondan sürekli arıyordu mesaj atıyordu. Bir kere "Gelmezsen intihar edecem" dedi. Ben inanmadım ve kılımı bile kıpırdatmadım. Bir kaç saat sonra hastaneden aradılar. Bileklerini kesmiş. Komşusu onu bulunduğunda çok kan kaybetmiş. Ben de Sinanı aradım. "Ben o delinin yanına yalnız hayatta gitmem." dedi. İkimiz gittik. Doktoru ile konuştuk. Sonra da onu deli hastanesine yatırdılar.
SE: Vay be. Hikayeye koş aykadaş.
Ömer güldü.
D: Bana bak Ömer o kadınla hiç bir şey yaşamadın değil mi?
Ö: Allah belamı versin ki yaşamadım. Hiç bir şey olmadı aramızda.
Defne gözlerini kısıp Ömere bakmaya başladı.
SE: E hadi gitmiyoymuyuz?
D: Nereye?
SE: Şiyketeeee.
Ö: Paşam hani sen gelmeyecektin?
SE: Kim? Ben mi? Yok daha neley. Evde yalnız napıcam ben?
Deyip kapıya yöneldi. Dışarı çıkıp arabaya yerleşti.
Ö: Haydaaa.
( Yazar'dan )
Defne ve Ömer de arabaya bindiler.
Şirkete vardıklarında yine Ebru çıktı karşılarına. Daha doğrusu sadece Ömerin ve Serkanın çünkü Defne Roosoya gitmişti.
E: Ömercim.
Ö: Ulan ben sana karşımıza çıkma demedim mi?
SE: Aaa sen o yuh hastasısın dimi? Memnun oldum diyemiyeceğim maalesef. Seykan İplikçi oluyoyoum ben.
E: Aaa Ömer senin oğlun mu var? Hangi fahişeden yaptın? Yoksa o kadınla bu yüzden mi evlendin?
Ömer dişlerini sıktı. Sinirden kıpkırmızı olmuştu.
Ö: Laflarına dikkat et. Pişman olma.
SE: O ne baba? Kötü biy şey dedi dimi?
Serkan kaşlarını çatıp başını yükarı kaldırdı ve Ebruya bakmaya başladı.
SE: NE DİYOSUN LAN SEN? SANA NE BENİM ANNEMDEN? KİMSE BENİM ANNEM HAKKINDA KÖTÜ KONUŞAMAZ ANLADIN MI BENİ?
Serkan yumruklarını sıkıp söylemişti bunu. Ebru kahkaha atmaya başladı.
SE: BİY DE GÜLÜYOY YA. YÜZSÜZ MÜSÜN SEN?
Deyip Ebrunun ayağına bir tekme attı. Ebrunun canı yanmış olacak ki "ah" diye bağırdı. Ömer Serkan vurmaması için kucağına aldı. Serkan çırpınmaya başlamıştı ellerini Ebruya doğru uzatıp vurmaya çalışmıştı ama Ömerin güçlü kolları izin vermiyordu.
SE: Ya baba biy duy ya. SAYIII.
Diye bağırmıştı Ebruya. O sırada Sinan geldi. Hemen arkasından da Melis.
Sİ: Ne bu gürül- Psikopat? Ne işin var senin burada?
E: Ben psikopat değilim Sinan. İyileştim.
Sİ: Ya hehe.
Ö: Oğlum bir dur.
Serkan çırpınmayı bırakmıyordu. Ömer onu bir kolundan diğer koluna alıyordu.
Sİ: Paşa ne bu halin?
Serkan durdu ve konuşmaya başladı.
SE: Bu şey dedi anneme. Şey. ( Ömere bakıp ) Ney dedi? ( sonra yine Sinana baktı ) Şey ya. Kötü biy şey dedi.
Sİ: Ne dedi tam olarak?
SE: Şey... Ne bileyim ben. Kötü yani.
Bu sefer de Melis Ebruya bir tekme attı.
E: Aaa sana ne oluyor?
Sİ: Kızım napıyorsun?
Deyip arkasına çekti Melisi.
ME: Sen hangi hakla benim Defne yengeme kötü şey söyleysin?
Sİ: Melis anlamadan niye vuruyorsun kızım?
ME: E Seykan dedi ya. Kesin çok kötü biy şey demiş.
SE: Dedi dedi. Vuy kanka vuy.
Deyip yine çırpınmaya başladı.
Sİ: Ömer noluyor burada? Ne dedi bu?
E: Bu değil. Ebru.
Ömer gözlerini devirdi ve Serkanı daha sıkı tuttu.
Ö: Sonra kardeşim sonra. Çocuklar bende. Sen güvenliği çağır.
Ömer Serkanı sağ koluna aldı ve sol eli ile de Melisin elini tuttu.
Ö: Gel bakalım prenses.
Deyip kendi odasına gitti. Sinan ise Ebruyu kovmuştu. Ama gitmeyince güvenliği aradı. Şirketten dışarı Ebruyu sürüklerken Sinan onu bir daha binaya sokmamalarını söyledi. Güvenlik binadan dışarı Ebruyu çkardığında kadın sinirli hali ile saçlarını düzeltti.
E: Bu iş burada bitmedi İplikçi.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
İlk defa bu kadar uzun aradan yine bölüm yazdım. Bir kaç günde özlemişim yazmayı. Neyse bölüm nasıl olmuş?
3-4 bölüm oluyor yorumlar baya düştü. Gözümden kaçmadı. Biliyorum bu bölümlerde hikaye baya bir sıkıcı hal aldı. Ama taze taze fikirler var aklıma. Hikayenin finaline kadar düşündüm ana konular aklımda. Şimdi final mi oluyor diye sormayın çünkü finale daha çok var. Ben bir şeyin bitmesinden hiç hoşlanmıyorum o yüzden elimden gelene kadar sürdürmeye düşünüyorum. Yeni aksiyonlar var. ...... yolcusu kalmasın desem?
Yb pazar'a kadar her gün gelecek. Sonra yine cumartesi ve pazar sadece.
Bu bölüm ile hikayenin tam 100. bölümü oldu. Acısı ile tatlısı ile komedisi ile ve draması ile atlattığımız tam 100 bölüm. Herkese en içten teşekkür ederim. Siz olmasaydınız ben buralara gelemezdim. Artık "100. bölüme özel"i daha sonra gerçekten 100 olunca yazacağım ( umarım ne demek istediğimi anlamışsınız )
Yarın Kiralık Aşk başlıyor! Çok heyecanlıyım açıkçası. 3 ay sonra yine görücez canım oyuncularımızı.
Serkanın fotoğrafını koyamıyorum çünkü hala hayalimdekine benzeyenini bulamıyorum. Böyle foroğrafları nereden bulabileceğimi bilen varsa söylesin lütfen.
Bir yorum okumuştum. "Gelen kişi Pamir Marden mi" diye. Dizi bir başlasın. Rollerini görelim ondan sonra bakacağım Pamiri ve Sedayı hikayeye sokayım mı. Neriman Pamiri Defneye kiralık aşk olarak tutmuş gibime geliyor. Seda da Sinana gelmiş. Ama bakalım ne olacak.
Kitab önerisi: "Bir Kadın Çizeceksin" , yazar arducnaz Okumaya değer.
Yorumlarınızı ve Votelerinizi bekliyorum