goktekidenizler 'e ithafen
Dönem sonu gelmişti. Canan kantinde bir yandan kahvesini içerken bir yandan da notlarına göz gezdiriyordu. Dalıp gitmişti.
Aklına ilk geldiği gün gelmişti. Zaman ne kadar hızlı geçmişti. Okula gelmek bile istemezken şimdi dönem sonu gelmiş, finaller için çalışıyordu.
Belki de zaman okula geldiği ilk günden beri yaşadığı olaylardan dolayı hızlı geçmişti.
Yeni okul, yeni arkadaşlar, yeni bir ortam. Yeni arkadaşlar edinmişti. Kardeşim diyecek kadar kendine yakın bulduğu bir dostu olmuştu. Belki de onun için her şeyden önemlisi Burak'ı tanımak olmuştu. Onunla ilk karşılaşmasından sonra yaşamadığı olaylar kalmamıştı.
Daha önce yaşamadığı şeyleri yaşamak onun dengesini alt üst etse de her şey normale dönmüştü. Ama tam her şey normale döndü derken Kerem gelmişti. Her şey bozulacak derken Kerem onun beklediğinin aksine ondan uzak durmuştu.
Her şeye rağmen ona her şeyi unutturan isim Burak olmuştu. Belki de Burak'ı diğer erkeklerden ayıran da buydu. Ona haddinden fazla yaklaşmıyordu. Canan'ın elini tutmaktan öteye gitmemişti.
Ona ilk ve son kez o gün Mert'le samimi gördüğü gün sarılmıştı. Onun dışında bir daha sarılmamıştı. Çünkü Canan'ın nasıl bir kız olduğunu çözmüştü. Diğer kızlardan farkı vardı. En azından Burak için vardı.
Evlenmeden bir erkekle samimiyet kurmak istemiyordu. O yüzden ne kadar baş başa kalsalar da aynı oda da bile yatmamışlardı. Zaten Mert'le olan o günkü olayı da anlatmıştı.
Mert ona öpmek için yaklaştığı zaman nedenini bilmediği bir şeyden dolayı donup kalmıştı. Mert biraz daha yaklaşacak olsaydı. Ona çok ağır tepki verecekti. Ama Burak gelince yapamıştı.
Okuldaki erkekler Canan'a saygı duyuyordu. Kapalı olduğu için değil de nasıl bir kız olduğunu anladıkları için. Çünkü ilk günden itibaren Canan tepkisini koymaya başlamıştı.
Belki de kızlar bu yüzden Canan'ı sevmeye başlamıştı. Her ne kadar Burak'ı ellerinden alsa da onlarda imkansız olduğunu anladıkları için başka erkeklere yelken açmışlardı. Canan'ın Burak'tan başka erkeğe bakmaması onların içini rahatlatıyordu.
Canan derinlere daldığı sırada gelen gürültüyle dalıp gittiği yerden çıkmıştı. Gürültünün geldiği yere bakınca herkesin bir afişin başında toplandığını fark etti. Afişe bakmaya gitmek istemedi. Çünkü başı hiç istemediği kadar kalabalıktı. O sırada Ezgi'nin geldiğini gördü. Her şeyi ondan öğrenebilirdi.
-Merhaba canım.
-Merhaba tatlım. Bir şey sorabilir miyim? Bu gürültünün nedeni ne?
-Okulun dönem sonu kampı afişi asıldı o yüzden.
-İyi de bunda abartılacak ne var?
-Doğru sen bilmiyorsun. Her dönem okul kampında yarışmalar düzenlenir. Bu yarışmalarda Mert ve Burak arasında kıyasıya rekabet olur. Ya Mert ya Burak yarışmayı kazanır. Herkes bu yıl ki sonucu merak ettiği için bu gürültü.
-Anladım. Yani bu kadar önemli bu yarışmaların sonucu.
-Evet, seni içinde öyle olmalı. Çünkü Burak senin sevgilin sonuçta.
-Öyle ama abartılacak bir şey yok sonuçta.
-Kampa gel de gör.
-Tamam. Peki nerde olacak bu kamp? Kampta neler olacak?
-Müzik, eğlence, yarışmalar ve daha bir çok şey olur. Göl kenarında olacak. O yüzden mayonu getirmeyi unutma.
-Mayo mu? Getirmesem olmaz mı?
-Hadi ama bir şey olmaz. Hem merak etme kimse yokken yüzmeye gideriz.
-Peki, öyle olsun. Ne zaman olacak kamp?
-Bu haftasonu olacak.
-O kadar erken mi?
-Evet. Herkes sınavlardan sonra yorgunluk atsın diye.
-Anladım.
Onlar konuşurken. Burak ve Emir de gelmişti. Konuyu öğrenince onlarda sohbete dahil olmuştu. Burak yarışmalarla ilgili anılarını anlatmaya başlamıştı.
Canan anlatılanları duyunca yarışmanın neden bu kadar önemli olduğunu anladı. Mert ve Burak'ın arası önceden bozuk olduğu için kıyasıya rekabet vardı. Ama şimdi araları düzeldiği için neler olacağını herkes çok merak ediyordu.
O konuşmanın ardından birkaç gün geçmişti. Canan kamp için gerekli her şeyi yanına almıştı. Son kontrolleri yaparken telefonun mesaj sesiyle dikkati dağılmıştı.
"Hazır değil misin daha?"
"Hazırım canım. Şimdi geliyorum."
"Tamam bir tanem."
Canan Burak'ın bekletilmekten hoşlanmadığını öğrendiği için hızlıca aşağı inmişti. Burak arabasına dayanmış, onu bekliyordu.
-Çok beklettim mi?
-Hayır. Senin geç hazırlanacağını bildiğim için gelmeden mesaj attım.
-Çok kötüsün Burak. Seni beklettim diye koşa koşa geldim.
-Evet. Doğru bildin. Ben kötülükler prensi Burak Özkaya. Hadi gidelim artık.
Canan Burak'ın o cümlesine yol boyunca gülmüştü. Çünkü Burak'ın öyle bir insan olmadığını biliyordu.
Kamp yerine gelince uygun park yeri arayıp arabayı park etti. Sonra arabadan eşyaları alıp diğerlerinin yanına gitmek için kamp alanının yolunu tuttular.
Mert, Emir ve Ezgi önceden gelmişti. Mert ve Emir çadırları kurmuşlardı bile. Ezgi ve Canan birlikte yatakları için çadırları çok büyük değildi. Ama Burakgil 3 kişi kalacağı için çadırı büyük almışlardı.
Burak park alanına göz gezdirirken Kerem'i çadır hazırlarken gördü. Kardeşi Duru da ufak tefek işleri yapıyordu. Onun gelmesi ne kadar sinirini bozsa da okul kampı olduğu için umursamamaya karar verdi.
Çadırların hepsi kurulunca kamp alanı küçük bir köy yeri gibi olmuştu. Rengarenk çadırlar ve büyük kamp ateşi tam bir görsel şölen sunuyordu.
Herkes hazır olunca kamp sorumlusu gelip bu dönem ki kamp etkinliklerinden bahsetti. Pek değişen bir şey yoktu. Tek değişen Mert, Burak'la yarışmayacağını söylediği için grup etkinliklerinde yer almıştı.
Ama asıl şaşırtan teke tek müsabakalarda Burak'ın rakibinin Kerem olması. Bu herkesi her ne kadar şaşırtsa da yarışmalar eğlenceli olacağı için sonuç herkesin hoşuna gitmişti.
Kerem'in Burak'a rakip olmasının nedeni onun sabrını denemek istemesi. Burak'ın Canan'ı koruyup koruyamayacağını görmek istemeseydi.
Konuşma ve yemekten sonra herkes çadırlarına çekilince Ezgi ortalıkta kimse olmadığından iyice emin olunca Canan'ı zorla uyandırdı.
-Canan hadi kalk!
-Ne oldu?
-Hadi yüzmeye gidelim.
-Ne yüzmesi ya? Gitmesek.
-Olmaz. Herkes uyurken gölün tadını çıkaralım.
-Hadi biri görürse?
-Merak etme. Bir şey olmayacak. Hem çok durmayız.
-İyi, tamam.
Canan ve Ezgi hazırlanırken Buse konuşmayı duymuştu. Canan'ı rezil etmek için eline fırsat geçmişti. Canan kapalı olduğu için mayoyla onu başkalarının görmesi Canan'ı yerin dibine sokacaktı.
Kamptaki herkese toplu mesaj atıp gölün etrafına gizlenmelerini istedi. Herkes merak ettiği için denileni yaptı. Herkes elinde feneri kapalı bir şekilde beklemeye başladılar.
Birkaç dakika sonra Canan ve Ezgi geldi. Ezgi mayo giymişti. Canan haşema giymişti.
Gelen işaretle herkes fenerini açınca Canan ve Ezgi neye uğradıklarını şaşırdılar. Herkes Canan'ı öyle görünce gülmeye başladılar. Canan bu duruma ağlamaya başlamıştı. Ama hareket edemiyordu.
Ezgi onu böyle bir şeye zorladığı için pişman olmuştu. Ama iş işten geçmişti. Ses Burakgilin çadırına gelmişti. Merak ettikleri için gölün kenarına gidince Canan ve Ezgi'yi öyle görünce durumu anlamışlardı.
Burak bu duruma o kadar sinirlenmişti ki. Ceketini çıkarıp Canan'ın üstüne örtüp onu arkasına aldı.
-Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Kendinize dalga geçecek başka bir konu bulamadınız mı? Canan kapalı biri ve haşema giymesi de anormal bir şey değil. Siz ilk kez görmüş olabilirsiniz. Ama başkalarının özeline ve kararlarına saygı göstermeyi öğrenmelisiniz. Hepimiz Elhamdüllillah Müslümanız ve o kendine emredileni yaptı diye alay konusu mu edilmeli. Herkes kendi kararlarını verebilecek yaşta. O özgür bir birey olarak kapanmak istemiş. Ama bu suç anlaşılan sizin gözünüzde. Kendine emredileni kendi isteğiyle yaptığı için kendini evleneceği kişiye saklamak için haşema giydiği için suçlu sizin gözünüzde. Ama boşverin ne anlatsam da siz anlamazsınız.
Burak bunları söyledikten sonra Canan'ı kanatları altına alıp odasına doğru götürdü.
Onlar giderken herkes yaptığı hatanın farkına vardıkları için pişman olmuşlardı. Herkes bu yüzden Buse'ye tavır almıştı.
Burak Canan'ı çadırına getirince onun gözlerine baktı. Ağlamaktan dolayı kızarmıştı. Yüzünü iki elinin arasına alıp,
-Ağlama artık. Bunda kötü bir şey yok. Sadece onların niyetleri kötüydü.
-Evet. Ama sadece yüzmek istedik. Kim, niye böyle bir şey yapar?
-Buse tabi ki! Sana olan kini soğumamış belli. Neyse sen kendini üzme artık.
-Tamam. İyi ki varsın Burak. İyi ki...
-Her zaman yanında olacağım bunu unutma.
Canan, Burak'ın diğerlerine söyledikleri, onlara karşı tutunduğu tavır ona bir kez daha dogru erkeği seçtiğini kanıtlamıştı. Burak kavga çıkartarak sorunu çözmek yerine onları kurduğu cümlelerle pişman etmişti. Kaba, kırıcı ya da küfürlü cümleler kullanmamıştı.
Emir de kavga çıkartmamıştı. Getirdiği battaniyeyi Ezgi'nin üstüne örterek herkesin ona bakmasına engel olmuştu. Tek kelime söylememişti. Ama bakışları çok şey söylemişti. Emir, Burak'a göre daha kaba birisi olduğu için istemediği şeyler söylemek yerine susmayayı tercih etmişti.
O sırada Emir, Ezgi'yi getirmişti. Ezgi yaptığı şeyden dolayı utancından başını eğmişti.
-Özür dilerim Canan. Böyle olmasını istemedim. İnan!
-Önemli değil Ezgi. Senin hatan değildi. Kendini sorumlu hissetme.
-Olsun. Seni gitmek için zorlamasam bunlar olmazdı.
-Ezgi tamam. Kapat konuyu!
-Tamam, peki.
Burak ve Emir kızları çadırlarına bırakınca yatmaya gittiler. Canan ve Ezgi birbirlerine sarılıp uyuya kalmışlardı.
Güneşin ışıkları çadırlara vurmaya başlayınca herkes tek tek uyanmaya başlamıştı. Canan ve Ezgi uyanınca hazırlanıp çadırdan çıktılar.
Ama gördükleri manzara onları şaşkına çevirdi. Dün olanlardan dolayı kamptaki herkes Canan ve Ezgi için Özür Afişi hazırlamışlardı. Herkes tek tek Canan ve Ezgi'den özür dilemeye başladı. Ama herkes özellikle Canan'dan özür dilemişti.
Canan duyduklarından sonra onlara karşı yumuşamaya başlamıştı. Ne kadar kızsa da onların suçu yoktu. Buse her şeyi planmıştı. Burak ve Emir gelince hepsi dağılmaya başlamıştı. Canan ve diğerleri birlikte kahvaltı yapmak için toplanmaya yerine doğru gitmeye başladılar.
Onlar her şeyden her ne kadar habersiz olsalar da bu olay kamp boyunca olacakların başlangıcıydı. Bu olaylar onların arasını açmaktan çok bağlarını güçlendiriyordu.
Dostlukları ve aşkları her geçen gün daha da güçleniyordu. Yalnızca kaderin onlar üzerinde planı yoktu. İnsanlarında onlar üzerinde planları vardı. Ama her şey oyunlar oynanmaya başladığı zaman belli olacaktı.
Merhaba arkadaşlar yeni bölümle karşınızdayım. Yeni bölüm biraz geç geldi. Kusura bakmayın. 😔😔😔 Kurgu da yazmakta sorun çektiğim için bir türlü yeni bölümü yazamadım.
⚠Yeni bölüm nasıl olmuş?⚠
⚠Bir de favori çiftiniz ya da favori karakteriniz kim?⚠
Öneri, istek ve eleştirilerinizi bana çekinmeden yazabilirsiniz.
Hikayeyle ilgili bilgilere ve etkinliklere ulaşmak için instagram hesabı ⚠sen_benimsin_0⚠ takip etmeyi unutmayın.
Vote (🌟) ve yorum bırakmayı unutmayın arkadaşlar. 😊😊😊
İyi okumalar...😁😁😁