( Yazar'dan )
Sabah ilk uyanan Defne olmuştu. Hala Ömerin üzerindeydi. Hızla yanına attı kendini. Kasıkları çok ağrıyordu ve kıpırdadığı an çığılık attı. Ömer hemen sıçradı.
Ö: Defnem? İyi misin hayatım? Noldu sana?
D: Iyyyy. Hiç bilmiyormuş gibi. Senin yüzünden kıpırdayamıyorum bile öküz. Ne vardı bu kadar sert olacak?
Ömer panikledi.
Ö: Nasıl yani b-benim yüzümden mi?
D: Yok benim yüzümden. Ay be adam dün akşam sert davranan sen değil miydin?
Ö: B-ben gerçekten çok özür dilerim. Böyle olacağını bilmiyordum. B-ben kendimi kaybettim dün. G-gerçekten çok özür dilerim.
Defne Ömerin pişman olduğunu görmüştü ama biraz süründürmekten bir şey olmaz.
D: Gördük dün gece nasıl kaybettiğini. Ya Ömer dün çığılıklar içinde yeter çok acıyo diye bağırdım sen ise zevkini çıkarıyordun.
Ö: Ya ben özür dilerim. Bir daha olmaz yemin ederim. Bak diğerin de sen nasıl istersen öyle olacak. Yeter ki affet sevgilim. Ben çok pişmanım.
D: Yok ben karar verdim. Nikaha kadar yapmiycaz.
Ö: NE? İnsaf ya.
D: Valla Ömer dün gece acıları çeken sen değildin. Olmaz. Biz daha evli değiliz ama maşallah ikinci çocuğu yapmaya başladık. Cık. Olmaz.
Ömer doğruldu ve Defnenin üzerine eğildi.
Ö: Defne bak özür dilerim dedim. Bir daha olmaz dedim. Niye inat ediyorsun?
D: Ömer çıldırtma beni olmaz dediğisem olmaz.
Ö: Defne sinirleniyorum ama.
D: Tabi canım sinirlen sen sinirlen. Sonra gel acısını benden çıkar. Defne kim ki o acı çeker. Gitsin Defne ölsün. Ölsün de herkes kurtulsun. Gitsin en yakın köprüden atsın kendini. Nasıl bir sinirmiş bu be .
Defne kalkmaya çalıştı ama canı yanmıştı. Acı bir inleme firar etmişti dudaklarından.
Ö: Defnem. Gel canım uzan şöyle. Ben şimdi banyoyu hazırlayacağım. Sıcak su rahatlatır belki. Ha bir de unutmadan bir daha ölüm lafını duymayacağım.
D: İstemiyorum ben banyo. Kalkıp giynecem sonra da Serkanı alacam.
Ö: Tamam işte inat etme. Kahvaltımızı yapıp alıcaz oğlumuzu.
Ömer gidip banyoyu hazırlamaya başladı. Defne zar zor kalktı ve giyindi. Ömere hiç bir şey söylemeden evden çıkıp gitti. Ömer Defneyi odada görmeyince evde armaya başladı. Hiç bir yerde bulamayınca gittiğini anlamıştı.
Ö: Of Denfe of.
Ömer de hazırlanıp evden çıktı. Defne eski evine gittiğinde Serkan hala uyuyordu. Nihan ile Defne bahçeye oturdular.
N: Şuna bak ya hem suçlu hem güçlü.
D: Ayy sabah sabah sinirimi tepeme çıkardı.
N: Kıyamam ben sana ya. O İplikçi olacak adam nasıl kıydı.
D: Sorma ya dün gece Mehmet yüzünden gözü dönmüştü. Hiç bir şey görmüyordu o yüzden bir şey demedim. Ama bu sabah görseydin nasıl yumuşamış. Pişman olmuş.
N: Bırak biraz o sürünsün.
D: Ben ne dedim biliyormusun. Evlenene kadar dokunmak yok dedim. Ay adam iyice kuduracak haa.
N: Defen kız kudurt onu. Ama dokundurtma.
D: Yok artık. İyice psikopata bağalar.
N: Sen beni denle. Şimdi gidince hiç bir şey olmamış gibi davran ama yanına yaklaştırtma.
D: Öyle mi diyorsun.
N: Öyle diyorum sen güven bana. Serdarda işe yaradı. Ömerde de yarayacak. Sonuçta o da bir erkek.
D: Doğru söylüyorsun. Görürüsün sen Ömer. Ay ben gidip Serkanı uyandırayım.
Defne merdivenlerden çıkıp odaya girdi. Odada Serkan sayıklyordu.
SE: Baba n'oluy bıyakma beni. Ben seni çok seviyoyum baba. Baba n'oluy gitme.
Ter içinde kalmıştı. Defne yutkundu. Çocuk hala atlatamamıştı baba olayını. Defne gidip onu sakinleştirmeye çalıştı ama olmuyordu. Nihanı çağırdı. Evde sadece onlar vardı. Ama Nihanda hiç bir şey yapamadı. Çocuk susmuyordu. Defne Ömeri aradı.
D: Ö-Ömer acil Nihanlara gel. Çabuk ol. S-Serkan-
Ömer telefonu kapatmıştı. Araba atlayıp son gaz sürmeye başladı. Defne ve Nihan artık deliye dönmüşlerdi Serkan ne susuyordu ne de uyanıyordu. Defne çok korkmuştu. Ömer gelmişti kapıyı yumrukluyordu. Çok kormuştu oğluna bir şey oldu diye. Nihan koşarak aşağı indi ve kapıyı açtı. Aynı şekilde yukarı çıktılar. Ömer kapıdan girince duraksadı.
SE: Baba n'oluy gitme bıyakma beni. Ben çok seviyoyum seni. Baba n'oluy kal yanımda.
Ömer yutkundu. Yavaşça yatağ ilerledi. Defne korkudan ağlamaya başlamıştı.
Ö: Tamam oğlum ben buradayım. Gitmiycem hiç bir yere. Hadi oğlum. Hadi benim aslanım uyan Serkanım.
Ömer böyle konuşurken Serkan sustu. Ama uyanmadı.
SE: Baba ben seni çok seviyoyum. Bıyakma beni.
Bu sefer daha sakin söylemişti bunu.
Ö: Bende seni çok seviyorum oğlum. Bırakmam seni.
Ömer Serkanın saçlarını okşuyordu. Eğilip iki yanağına kocaman öpücükler bıraktı. Serkan minicik elleri ile Ömerin işaret parmağını sıkı sıkı tuttu. Ömerin gözleri dolmuştu.
Ö: Tamam hadi siz inin ben burada kalcağım uyanana kadar.
Defne Serkanı başından öptü ve aşağ indiler. Ömer battaniyeyi kaldırıp Serkanın yanı yattı. Onu göğüsüne yatırdı. Gözünden yaşlar akmaya başlamıştı bile. Dudaklarını Serkanın saçlarına bastırdı. Serkan uyanmaya başlamıştı. Hala rüyanın etkisindeydi. Rüyasında babası onları bırakıp gidiyordu. Annesi ve babasına söylemeyi düşünmüyordu ama tabi haberi yoktu sayıkladığını. Tatlı tatlı bakındı. Doğrulup gözlerini ovuşturdu.
SE: Baba? Sen ne zaman geydin? Hem sen ağılıyoymusun?
Serkan kaşlarını çattı.
Ö: Yok oğlum ne ağlaması. Sen beni özlemedin mi? Gel bakiyim şöyle.
Ömer Serkanı kendine doğru çekti ve sıkı sıkı sarıldı. Ağlamasını dindirmek için gözlerini önce yumdu sonra da yükarı tavana dikti.
Ö: Hadi gel seni giydirelim sonra aşağ inelim. Annen bizi bekliyor.
Serkan başını salladı. Ömer onu giydirdi ve aşağ indiler. Defne onları görünce koşar adım Serkanın yanına çöktü ve sarıldı oğluna.
D: Oğluşum. İyi misin annecim?
SE: İyim anne. Noluyo ya? Heykes biy tühaf.
Defne yanaklarını öptü.
D: Yok bir şey oğlum nolacak.
SE: Ayyıca oğluşum olmuyoy anne.
Gülümsediler. Arabaya binip şirkete yol aldılar. Ömer Defneye göz kırptı ve konuşmaya başladı.
Ö: Serkancım bugün ne yapmak istersin? Şirkete gitmeye biliriz.
SE: Yok ya. Gidelim. Oyada Koyiş vay. Meliste vay.
D: Emin misin annecim? İstersen bugün gezelim.
SE: Noluyo size ya? İkinizdede biy şeyley vay.
Evet vardı. İkiside çok kormuştular. Niye? Onlarda bilmiyorlar açıkçası. Ama Serkana bir şey olacak diye çok korktular.
Günün sonunda Ömerin evinde salonda oturuyorlardı. Serkan Müdürle oynuyordu.
SE: Baba sipayiş noldu?
Ömer ile Defne bakıştılar. Ömer gerçekten çok pişmandı yaptıkları yüzünden. Ama bedelini de ağır ödeyecekti. Bundan emindi.
D: Sipariş geç kalacakmış oğlum. Senin biraz daha büyümen lazımmış.
Ö: EFENDİM? Pardon ya boşluğuma geldi. Daha ne kadar büyüyecek.
D: Ömercim sakin.
Defne kulağına eğildi.
D: O öyle bilsin. Evlenmeden olmaz.
Ö: Biz o faslı geçmedik mi?
Kapı çaldı.
SE: Ben bakayım.
Serkan kapıyı açtı.
SE: A-a polis amca.
Defne ve Ömer polis duyunca hızlı bir şekilde kapıya geldiler.
P: Ömer İplikçi?
Ö: Buyrun. Benim.
P: Bizimle emniyete kadar gelmeniz lazım. Hakkınızda şikayet var.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Biraz kısa oldu.
Galoş 2. sezonda oyuncu kadrosundaymış. Sinir geldi tepemden. Neriman İplikçinin dediği gibi "86 kere bayılmak istiyorum".
Yb yarın gelecek.
Yorumlarınızı ve Votelerinizi bekliyorum