SEN BENİMSİN ⚠Kısa Bir Ara Ve...

Por fadimetskn

21K 5.8K 1.9K

Belki de "SEN BENİMSİN" demek "Seni Seviyorum"dan daha etkili bir sözdür... Sırlarla dolu bir aşk, geçmişinde... Más

Tanıtım
Kahramanlar
1. İlk Tanışma
2. Yeni Gelen Kız
3. Buse'nin Hain Planı
4. Bir Sırrın Ortaya Çıkışı
5. Başbaşa Bir Haftasonu
6. Yüzleşme
7. Yeni Düzen
8. Okulun Yeni Gözde Öğrencisi
9. Bay Gizem'in Hakkındaki Gerçekler
10. Benim Olandan Uzak Dur
11. İtiraflar
12. Emirden Beklenmedik Davranışlar
13. Mert'in Planı
15. Gizemli Sandık
16. Okulda Bir Gece
17. Duru'nun İlk Aşkı
18. Okul Kampı
19. Yarışmalar
20. Karanlık Gece
21. Pes Etmek
22. Kabuslar
23. Gizemli Sandıktaki Sırlar
24. Davet
25. Büyük Buluşma

14. Duru'nun Mutluluğu

438 130 40
Por fadimetskn

dengesiz43  'e ithafen

Canan ve Ezgi Duru'yla konuştuktan sonra derse gitmişlerdi. Masada Burak, Emir ve Mert kalmıştı. Çok geçmeden onların da ders saati gelmişti. Herkes derse gitmek için kalkarken Mert oturuyordu. Burak bunu görünce,

-Hadi derse gitmiyor musun?
-Hayır dostum. Benim dersten daha önemli bir işim çıktı.
-Dersten daha önemli ne işin var bakalım?
-Sonra anlatırım. Siz derse gidin.
-Tamam o zaman. Dersten sonra görüşürüz.
-Tamam, görüşürüz dostum. İyi dersler.
-Sağol kardeşim.

Burak ve Emir gidince Mert planı devreye sokmak için ilk adımı atmak için masadan kalkmıştı.

Kerem hakkında birkaç bilgi toplamıştı. Öğrendiği bilgilerden birisi çok işine yarayacaktı. Kerem lisede ve üniversitede basketbol takımının kaptanlığı yapmıştı.

Ve okulun takım kaptanı mezun olduğu için takım kaptanı yoktu. Daha doğrusu o konuma yakışacak birini bulamamışlardı. Yani Kerem bu konum için çok uygundu.

Mert'in planı da burada devreye girecekti. Basketbol takımının koçuyla arası çok iyiydi. Bu konu da ona çok yardımı dokunacaktı.

Onu aradı ve Keremden bahsetti. Koç tecrübesini duyunca ricasını kabul etmişti. Mert bu konu hakkında kimsenin bir şey bilmemesini yaptığı iyiliğin duyulmamasını rica etmişti.

Kerem Duru'yla otururken basketbol takımından Ali gelmişti.

-Merhaba!
-Merhaba?
-Sen Kerem Ata mısın?
-Evet, benim de ne oldu?
-Ben üniversitenin basketbol takımından Ali. Koç seni çağırıyor.
-Tamam da niye çağırıyor beni?
-Takım kaptanlığı için önceki okulunda basketbol takım kaptanı olduğunu öğrenmiş o yüzden kaptanlık için seni çağırıyor.
-Ben basketbol oynamıyorum artık.

Duru abisinin ayağına gelen bu teklifi reddetmesini istememişti. Çünkü onun için bırakmıştı. Duru abisinin kaptanlığı ne kadar çok istediğini ve uğraştığını biliyordu. O yüzden bunu reddetmesine izin veremezdi.

-Abi reddetme bu teklifi lütfen benim için.

Kerem kardeşinin gözlerine baktığında istekliliğini görünce onu kırmamak için kabul etmeye karar verdi.

-Tamam öyleyse. Hadi gidelim Duru.
-Kardeşin gelmesin istersen.
-Neden?
-Hasta olduğunu duydum.
-Spor salonu onu rahatsız edebilir. Antreman var şu an.
-O zaman sonra gelirim. Duru'yu yalnız bırakamam.
-Bugün gelsen iyi olurdu. Çünkü maç için antremanlara başlanacak. Sen kabul edersin diye koç geçici kaptan seçmedi.
-Abi beni dert etme. Burdayım ben. Bir şey olmaz merak etme. Hem Canan var. Sorun olursa o yardımcı olur.

Kerem kardeşinin kararlılığını görünce kurtuluşu olmadığını anlamıştı.

-Peki ama en ufak bir şeyde hemen beni arıyorsun. Beni burda bekle hiçbir yere ayrılma!
-Tamam abi!

Kerem gidince Mert bulduğu fırsatı değerlendirmek için Duru'nun yanına gitti.

-Merhaba, sen Canan'ın arkadaşı Duru olmalısın.

Duru sesin sahibine bakınca kitlenip kalmıştı. Özenle yapılmış sarı saçları, masmavi gözleri, yüzüne çok yakışan bir gülümseyle bakan yakışıklı çocuk karşısında bir anlık bir şok yaşamıştı. Ama bu şok çok farklıydı. Oda hissetmişti.

-Evet, doğru ben Duru. Siz kimsiniz peki?
-Ben Mert Tuna. Canan'ın arkadaşıyım.
-Tanıştığımıza memnun oldum.
-Bende memnun oldum küçük hanım. Seni burda tek başına otururken görünce dayanamayıp geldim. Senin gibi güzel birini okulda yalnız bırakmaya gelmez.

Duru bunu duyunca çok utanmıştı. Yanakları kıpkırmızı olmuştu.

-Teşekkür ederim. Her ne kadar hasta da olsam kendimi savunabilirim.
-Eminim bunu yapabilirsin. Ama bir erkeğin seni koruması daha iyi olur.
-Teşekkür ederim ama bunu yapmana gerek yoktu.
-Sorun değil. Sen abinle birbirinize çok benzemiyorsunuz.
-Evet benzemiyoruz. O babama benziyor, ben anneme benziyorum. Sadece saç ve göz rengimiz aynı.
-Anladım. Güzelliğini annenden aldın o zaman?

Duru annesini hatırlayınca duygulanmıştı. Gözlerinde boncuk boncuk yaşlar birikmişti.

-Evet, annemden aldım. Ama o çok daha güzeldi.

Mert yaptığı hatanın farkına varmıştı. Onu üzdüğü için pişman olmuştu. Ama iş işten geçmişti.

-Özür dilerim. Seni üzmek istemedim.
-Sorun değil. Yıllar geçmiş olsa da bazen onları özlediğim için böyle hemen yaşlar birikiyor.
-Gerçekten çok özür dilerim. Kendimi affettirmek için ne yapabilirim.
-Bir şey yapmana gerek yok gerçekten. Ben iyiyim.

Mert'in aklına hatasını telafi etmek için o an güzel bir fikir gelmişti.

-Hadi gel seni bir yere götürmek istiyorum.
-Nereye? Ama olmaz abim burdan ayrılma dedi.
-Hatamı telafi etmek istiyorum. O yüzden gideceğimiz yer süpriz olsun. Abini dert etme o gelene kadar hemen gidip geliriz.

Duru abisinin dediklerini düşünse de onu kırmak içinden gelmiyordu. Kalbi git bir şey olmaz diyordu. Beyni kalmasını istiyordu. Sonunda kararını verebilmişti.

-Tamam ama hemen dönelim.
-Merak etme seni abin gelmeden buraya getireceğim.
-Tamam o zaman.

Duru ve Mert arabaya doğru gitmeye başlamışlardı. Duru hastalığından dolayı yürürken zorlanıyordu. Mert bu fark edince ona girmesi için kolunu uzattı. Duru tereddüt etse de onun koluna girmişti.

Arabaya geldiklerinde Mert binmesi için kapıyı açtı. O binince de kapattı. Kendisi de binince o yere gitmek için arabayı çalıştırdı.

Yol boyunca Mert komik anılarını anlatmıştı. Duru dinledikçe kendini tutamayıp kahkahalarla gülüyordu. Mert de onun güldüğünü görünce oda gülüyordu. Sonunda gelecekleri yere gelmişlerdi.

Mert Duru'ya arabadan inmesi için yardım etti. Sonra onu istediği o yere götürdü. Duru gözlerine inanmamıştı. Çünkü burası cennetten bir köşe gibiydi.

Masmavi deniz ve gökyüzü bir noktada birleşip bir bütün gibi gözüküyordu. Yeşilin her tonunun olduğu bir orman ve denizin muhteşem görüntüsü... Rengarenk çiçekler burayı ayrı bir güzel yapıyordu.

Duru'nun en çok dikkatini papatyalar çekmişti. Çünkü papatyaları çok seviyordu. Oturup papatyaları tek tek özenle koparmaya başladı. Mert onun bu halini görünce,

-Papatyaları seviyorsun galiba.
-Evet, hemde çok severim.
-Peki, neden?
-Koparıldıktan sonra kokan tek çiçek papatyalardır. Ve bana annemi hatırlattığı için o öldüğü zamanda çok güzel kokuyordu. Bu yüzden papatyaları çok severim. Çünkü bit ölüm ancak bu kadar güzel kokabilir.
-Anladım. Sevmek için gerçekten güzel bir nedeni varmış.
-Evet.

Duru dalıp girmişti. Mert onu mutlu etmek için papatyaları özenle koparmaya başladı. Sonra topladığı papatyaları özenle birleştirip taç yapmaya başladı. Bitince Duru'nun başına taktı.

Duru başına takılan şeyin farkına varınca kendine gelmişti. Çıkarıp bakınca çok sevinmişti.

-Bunu sen mi yaptın?
-Evet, ben yaptım. Senin için...
-Bu çok güzel! Çok teşekkür ederim.
-Rica ederim. Senin gibi güzel bir kızın başına çok yakışır.
-Teşekkür ederim tekrardan.
-Önemli değil.

Duru ve Mert cennetten bu köşeyi hem gezip hem sohbet etmişlerdi. Ama Mert verdiği sözü hatırlayınca,

-Dönelim istersen.
-Evet, abimden önce oraya gitmem lazım. İnşallah daha dönmemiştir. Yoksa çok kızacak bana.
-Dert etme bütün sorumluluk bende. Ben konuşurum abinle.
-Tamam öyleyse.

Duru ve Mert okula gelince hemen kantine gittiler. Ortalık sakindi. Duru abisinin daha gelmediğini anlamıştı. Gelseydi ve onu göremeseydi okulu ayağa kaldırırdı çünkü. Duru derin bir nefes alıp aynı masaya oturdu.

-Sana demiştim. Abin gelmeden seni getiririm diye.
-Evet, bu arada bugün için teşekkür ederim. Çok güzel bir gün oldu benim için. Her şey çok güzeldi. Özellikle o yer çok güzeldi.
-Lafı bile olmaz. Ne zaman istersen götürebilirim seni oraya.
-Tekrar gitmeyi çok isterim. Ama abim ben söz konusu olduğum zaman çok katıdır.
-Sorun değil. İstediğin zaman bana haber etmen yeterli.
-Tamam, anladım. Tekrar teşekkür ederim.
-Rica ederim. Neyse ben gideyim. Bizimkiler dersten çıkmak üzere.
-Tabi ki seni alıkoyamayım daha fazla.
-Tamam o zaman. Tekrar görüşmek üzere küçük hanım.
-Tekrar görüşmek dileğiyle.

Mert giderken Duru arkasından baktı o gidene kadar. Duru ondan fazlasıyla etkilenmişti. Onun masmavi gözleri, gülüşü Duru'yu etkisi altında bırakmıştı. İlk defa bu kadar mutlu olmuştu yıllar sonra. O kadar dalmıştı ki abisinin geldiğini fark etmemişti.

Kerem onu uzun zaman sonra bu kadar mutlu görünce nedenini merak etmişti.

-Seni bu kadar mutlu eden şey ne?

Duru abisinin sesiyle kendine geldi. Abisi gülerek ona bakıyordu.

-Yok bir şey abi. Öyle hayallere dalıp gitmişim. Annemle babamın yaşadığı o mutlu günler aklıma geldi.
-Anladım. Özlüyorsun demi onları, o günleri?
-Evet, hemde çok abi.
-Bende özlüyorum. Ama neyse kapatalım bu konuyu yoksa üzülüp içine kapanıyorsun.
-Tamam abicim. Ne oldu kaptanlık işi?
-Kaptanlığa seçildim. Yakında maçlar başlayacak. Onu falan konuştuk. O yüzden işim uzun sürdü.
-Gerçekten mi? Çok mutlu oldum abi senin için.
-Evet, gerçekten. Aslında kabul etmeyecektim maçların başlamasına az kaldığını duyunca seni yalnız bırakmamak için. Ama sen aklıma geldin. Ve seni böyle mutlu görünce kabul ettiğime değdi.
-Beni düşünme abi. Sen mutluysan bende mutlu olurum. Seni mutlu edecek bir şeyi reddetmene dayanamazdım.
-Biliyorum bunları zaten. Neyse eve gidelim de dinlen çok yoruldun bugün.
-Tamam abicim.

Eve gitmek için masadan kalkıp araba parkına doğru yol aldılar.

Duru abisine Mert ve o gittikleri yerden bahsetmemişti. Nedenini bilmiyordu ama bunu söylemek istememişti.

Duru içinde bir şeylerin değiştiğini hissediyordu. Sanki içine yıllardan sonra yaşama sevinci dolmaya başlamıştı. Bu onun için iyi mi kötü mü bilmiyordu. Bunu sadece zaman gösterecekti.

Yeni bölümü sonunda bitirebildim. Umarım beğenirsiniz arkadaşlar. ⚠Yavaş yavaş 10kya doğru gidiyoruz arkadaşlar. Bu yolda yanımda olan destek veren okuyan herkese çok teşekkür ediyorum.
Kitapla ilgili öneri ve istekleriniz varsa yazabilirsiniz. Eleştirilere açığım arkadaşlar. İyi-kötü her türlü eleştiriye.⚠
⚠Bir de size sormak istediğim bir şey var arkadaşlar. Kitap için facebook, instagram hesabı açmamı ister misiniz yoksa bunun için erken mi?⚠
İyi okumalar arkadaşlar...😊😊😊

Seguir leyendo

También te gustarán

YUVA Por _twclr

Novela Juvenil

631K 31.7K 49
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
AVUKAT (+18) Por NUR<3

Novela Juvenil

202K 4.1K 32
Instagram hesabı; maviibulutt__official Başlama tarihi: 28.10.2023 Bitiş tarihi: ----------------- "Bir, iki, üç, dört" Dediğinde ilerlemeyi bırakt...
Ayza Por Yazan Kelebek

Novela Juvenil

349K 29.6K 17
Sertçe yutkundum ve kısık çıkan sesimle "Çok acıyor mu?" diye sordum. "Evet ama senin ölmüş olman daha çok acıtıyordu." dedi. Gözlerimin dolmasına en...
1M 14.5K 37
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...