CİNSİYETSİZ

By SadeceMika

1M 48.6K 4.1K

Zenon dünyasında dört sınıf vardır ve bu dört sınıfın her birinin kendine ait sembolü mevcuttur. Kupa sınıfı... More

GİRİŞ
YEMİN
BÖLÜM 1
BÖLÜM 2
BÖLÜM 3
BÖLÜM 4
BÖLÜM 5
BÖLÜM 6
BÖLÜM 7
BÖLÜM 8
BÖLÜM 9
BÖLÜM 10
BÖLÜM 11
BÖLÜM 13
CİNSİYETSİZ hakkında bilinmesi gerekenler
BÖLÜM 14
BÖLÜM 15
BÖLÜM 16
BÖLÜM 17
BÖLÜM 18
BÖLÜM 19
BÖLÜM 20
BÖLÜM 21
BÖLÜM 22
BÖLÜM 23
BÖLÜM 24
BÖLÜM 25
BÖLÜM 26
BÖLÜM 27
BÖLÜM 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
BÖLÜM 39
Bölüm 40
Bölüm 41
BÖLÜM 42
Bölüm 43
BÖLÜM 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
BÖLÜM 48
BÖLÜM 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
BÖLÜM 53

Bölüm 38

23.7K 668 41
By SadeceMika

Bölüm 38

Erdemsiz bir yaşam, erken bir ölümdür.

(Wolfgang Van Goethe)

OK VE YAY

Terleyen alnımı elimin tersi ile siliyorum. Sarı pelerinim tüm vücudumu yakıyor ve tüm vücudum sızlıyor. Öğle vaktinin büyük bir kısmını Dna'sı değiştirilmiş olan ağaçdaki elmaları toplayarak geçiriyorum. 5. bölgedeki neredeyse bütün ağaçların yaprakları döküldü fakat bu elma ağacı hariç. Sol tarafımda bulunan daldaki elmaları toplama için her hareket edişimde naftalin kokusu ağaçlık alana yayılıyor. Sepetim yeşil elmalarla dolarken elma ağacının en üst noktasına çıkmak için debeleniyorum. Yükseklik arttıkça ağacın dallarının kalınlığı azalıyor ve aşağı düşmekten korkuyorum. Zirvede beşinci bölgeyi izliyor olmak mutluluk verici. En sonunda ayağımın altında bulunan ince dal kırılıyor ve sırt üstü yere düşerken ağacın gövdesine tutunmaya çalışıyorum fakat işe yaramıyor. Sarı pelerinim dallara takılarak yırtılıyor. İnce kumaşın sesini duyabiliyorum. Tüm kaburgalarım zonkluyor. Dallar yüzümü ve kollarımı çiziyor. Bütün bunlar yetmiyormuş saatler boyunca topladığım elmalar sepet ile birlikte üzerime düşüyor. Kollarımı yüzüme siper ediyorum ve hırıltılı gülme sesi kulaklarıma ulaşıyor.

'' Merhaba,'' diyor Olivin yere düşen elmayı sepetin içine koyarak. Başımı yana çeviriyorum. '' Selam,'' diyorum.

'' Finola'nın anonsunu duymadın mı?'' derken elini bana uzatıyor ve kalkmamı sağlıyor. Kaburgalarım zonklamaya devam ediyor. Olivin'ın merhametini seviyorum. Gri elleri toz olan yırtık pelerinimi siliyor.

'' Teşekkür ederim. Aaa hayır, anonsu duymadım.''

'' Ya?'' diyor Olivin. '' Acele etsen iyi olur. Jeff bu gün size okçuluk ve kılıç ustalığı derslerini verecek.'' diyor Olivin.

Dudağımı ısırıyorum, anonsu duymamıştım. Jeff'in dersine geç kalırsam kaslı vücuduyla beni ezip geçerdi. Olivin'in tavsiyesini değerlendirip depar atarak gri salona doğru koşmaya başlıyorum.

'' Ametist.'' diye bağırıyor Olivin arkamdan. Omuz üzerinden olivin'a bakıyorum.

'' Elmaları unuttun.'' diyor.

'' Ah... Evet, özür dilerim.'' diyorum ve geri dönüp yere düşen elmaları sepette topluyorum. Olivin, elmaları toplamama yardım ediyorum. son elmayı da sepete koyduğumda,

'' Topaz'ı seç.'' diyor.

Anlamsız gözlerle Olivin'ın dudaklarını okuyorum.

'' Ne yapayım?'' diye soruyorum.

'' Jeff, pratik yapmanız için sizi eşleştirecek. Topaz'ı seç.'' diyor.

'' Pekala.'' diyorum ve elma dolu sepeti akşam yemeğinde elma servis edilmesi için yemekhaneye bırakıp gri salona koşuyorum. Jeff, gri salona benden önce varmış. Başımla izin alarak mahcup bir şekilde dokuz kişilik olan cinsiyetsiz arasına katılıyorum.

'' Okçuluk ve kılıç ustalığı üzerine çalışacağız.'' diyor Jeff, Olivin'ın söylediklerini zihnimde canlandırarak.

''Ok kılıfnı ve yayı alın'' diye bağırıyor Jeff. Etrafa göz gezdirdiğimde ok masanın üzerinde bulunan ok kılıflarını ve yayları görüyorum. Masaya yaklaşıp gözüme kestirdiğim bir kılıfı almak için elimi uzatıyorum. ancak başka bir el,elimin üzerine elini bastırarak ok kılıfını almamı engelliyor. Kafamı kaldırdığımda Akik'i görüyorum.

'' Vay! Vay! Vay!'' diyor sinir bozucu hırıltılı sesiyle gelecekteki katilim.

'' Şah-Mat seçmelerinin birincisi buradaymış. Nasılsın Sinek?'' diye soruyor Akik, küstahça. Akik gerçekten bir cinsiyetsizi öldürebilecek kadar cani biri olacak mı? Bilmiyorum.

Kılıfı yakalayıp kendime doğru çekerken Akik'in eli savruluyor fakat tek bir hamle ile ok kılıfımın ucunu yakalamayı başarıyor.

'' Hiç değişmeyeceksin değil mi?'' derken buluyorum kendimi. Sesim alçak çıkıyor. Akik gözlerini gözlerime iliştirerek,

'' Ne demek istiyorsun?'' diye soruyor.

'' Sana Kral Jordan gibi davranırsam, yani seni ezer isem, döversem, hakaretler edersem , seni sevgiye muhtaç bırakırsam bana da tıpkı Kral bozuntusu babana koştuğun gibi sevgi ile dolu bir şekilde koşar mısın?''

Akik'in bakışları bir anda donuklaşıyor. dudakları hareket ediyor.Ama sesi benliğini yitirmişcesine suskunluğunu korumaya devam ediyor.

'' Acele edin!'' diye bağırıyor bay Jeff. Ok kılıfımı hızla Akik'in elinden çekip yayımı alıyorum ve Topaz'ın yanına gidiyorum ve Jade 'de benim yanıma geliyor fakat selam dahi vermiyor.

'' Günün nasıldı?'' diye fısıldıyor Topaz.

'' Harikaydı. Elma ağaçlarını sevdim. Senin günün nasıldı?''

'' Cinsiyetlilere çay servisi yaptım ve onlarla muhabbet ettim. Fena değildi.''

'' Güzel.'' diyorum ve kibarca gülümsüyorum. Zenon'da bir cinsiyetli ve bir cinsiyetsiz asla muhabbet edemez. Cinsiyetsiz birini buldukları anda öldüresi döverler hatta öldürürler oysa burada her şey oldukça farklı.

'' Bacaklarınızı omuz hizasında açın ve vücut ağırlığınızı her iki bacağınıza da eşit olarak dağıtın.Bu durum vücudunuzu dik tutacak ve dengede kalmasını sağlayacaktır.'' diyor Jeff derse başlayarak. Bacaklarımı omuz hizamda açıyorum . Topaz benden bir kol aralığında uzaklaşarak sağa kayıyor.

'' Okçu rahat ve sakin bir pozisyonda, dik durmalıdır.Elinizi mümkün olduğunca düz tutarak kabzayı iyice kavrayın. Oku kirişin ön kısmına yerleştirin.İşaret parmağı okun çentiğinin üzerine orta ve yüzük parmakları çektiğin altına yerleştirin. Üç parmağınıza baskı uygulayarak yayı tutan kolunuzu yukarı kaldırın ve yayı kendinize doğru çekin, sırt kaslarınızın harekete geçmesine yardımcı olun.Kiriş yüzünüze değsin ve eliniz çenenizin hemen altında olsun. Şimdi,hedef alın!'' diyor Jeff.

Jeff'in dediklerini uygulayarak okumu doğru bir pozisyonda tuttuğumdan emin oluyorum ardından da hedef iğnesini, atış tahtasının tam orta noktasına hedef alıyorum. Kirişi çekerken ne göründüğü kadar yumuşak olmadığını anlıyorum çünkü tüm vücudum kasılıyor ve kaslarım ağrı ile doluyor. Kiriş yüzüme değdiğinde ise sağ kolum zonklamaya başlıyor.

'' Hedefinizi belirlediyseniz üç parmağınızı da aynı anda serbest bırakıp kiriş üzerinde kaymasına müsaade edin.Eğer bunu yapamazsanız tüm çabalarınız boşa gider.''

Üç parmağımı da ayn anda serbest bırakıyorum ve ok yaydan çıkıp havada dönerek süzülüyor. En sonunda hedef tahtasındaki kırmızı noktaya saplanıyor.

Jeff,alkış tutarak,

'' Hala formundasın Ametist, hem de ilk atışın olmasın rağmen.'' gülümsüyorum. Topaz'da ilk atışında hedefi vurmayı başarıyor. Bu durumu yadırgamıyorum çünkü Topaz zaten bir maça çocuğu fakat benim yadırgadığım durum benim gibi bir sineğin hedefi ilk atışında vurmasıydı.

'' Aferin.'' diyor Topaz.

'' Kanında maçalık var senin.''

'' Ah... Saçmalama Topaz. '' diyorum kıkırdıyorum. Kanımda Maçalığın olması imkansız. Jade'e göz gezdiriyorum tüm atışlarında başarısız oluyor ve her başarısız olduğunda öfkelenip okunu kibirli elleriyle esir alıyor. Cinsiyetsizler arasında okçulk konusunda yeteneği olan diğer bir kişi de Lapis.

Seri bir şekilde okları hedef tahtasına atıyor, üstelik hiçbir atışı ıskalamıyor.

'' Çok iyi.'' diyor Topaz, Lapis'e bakarak.

'' Fakat benden daha iyi değil.'' diyor ve ok kılıfında ki tüm okları Lapis'den daha seri bir şekilde hedef tahtasına atıyor.

Akik, okçuluk konusunda oldukça yeteneksiz.

'' Seni gelecekte öldürecek olan kişinin Akik olduğuna emin misin? Yanlış görmüş olamaz mısın? Şuna bak! Zirkon gibi ödlek biri bile Akik'den daha başarılı. Okunu kirişe yerleştiremeyecek kadar yetersiz.''

Akik'e baktığım da şaşırıyorum. Evet, Topaz haklı gelecekte beni öldürecek olan kişi oldukça yetersiz.Zirkon birkaç atışı ıskalamadan atabilecek kadar yetenekli.

'' Boş versene.'' diyorum ve atışlarımı geliştirmek için hedef tahtasına adapte oluyorum. Saatlerce okçuluk üzerinde çalıştıktan sonra arkamızda bulunan kılıçları almamızı söylüyor Jeff. Gözüme kestirdiğim melez kılıcı iki elimle kavrayıp kaldırmaya çalışıyorum fakat kılıç çok ağır. Zirkon ağır olan kılıcı duvardan almaya çalışırken kılıç ayağına düşürüyor ve ayağından gri kanlar boşalıyor. Kılıcın yere düşerken çıkardığı metal ses gri salonda yankılanıyor. Jeff, Zirkon'un beceriksizliğini eleştirerek ona '' Revire git!'' diye bağırıyor. Zirkon acı çeken surat ifadesini takınarak yaralanan ayağını sürükleyip gri salonu terk ediyor.

'' Eşleşin!'' diyor Jeff. Olivin2ın dediğini yaparak Topaz'ın yanına gitmeye çalışıyorum. Ağır kılıcım yerde sürüklenerek beni takip ediyor.

'' Eşim olur musun?'' diye soruyorum Topaz'a.

'' Elbette.'' diyor.

'' Babamdan öğrendiğim kadarıyla sana bu işin inceliklerini öğreteyim.'' diyor.

'' Beni mutlu edersin.'' diyorum. Topaz'ın sarı gözleri gülümsüyor ve içim ısınıyor.

'' Kendinizi korunmanın en iyi yolu düşmanınızın zayıf noktasını keşfetmektir.'' diyor Jeff.

'' Hazır! Kılıcınızı kavrayın! Unutmayın birbirinizi yaralamak yok.'' diyor Jeff. Kılıcımı zorlukla kavrıyorum.

'' Saldırın.'' diyor. Ve eşler birbiri üzerine koşmaya başlıyor. Topaz hariç. o, benim sitemimi dinliyor.

'' Ne!'' diyorum. '' Saldırmak mı? Fakat daha bize bu işin püf noktalarını öğretmediniz ki?'' diyorum gözlerimi Jeff'e devirerek.

'' İtirazın mı var? Git kendin öğren!'' diye azarlıyor beni Jeff,ardından da gri salonun bir köşesine geçip birbirini öldürmek istercesine debelenip duran cinsiyetsizleri seyrediyor. Kafamı Topaz'dan tarafa çevirdiğimde Topaz'ın üzerime doğru atladığını görüyorum. Sağ elindeki kılıç havalanıp üzerime doğru gelirken sol dizimi yere yapıştırıp kendi kılıcımı yan çeviriyorum ve kılıcımı kendime siper ediyorum. Topaz'ın kılıcı benim kılıcım ile çapraz bir şekilde buluşuyor ve şiddetli metal ses kulaklarıma ulaşıyor.

'' Ne yapıyorsun sen?'' diyorum Topaz'ın gözlerine hayretle bakarak.

'' Hadi ama Titanux canavarlarını bu pasiflikle öldüremezsin. Kalk ve bana saldır.'' diyor Topaz ve kılıcını alıp üzerimde kurmuş olduğu baskıya bir süreliğine son veriyor. Ardından tekrar keskin melez kılıcını üzerime doğru savuruyor. O kadar hızlı hareket ediyor ki onu takip etmekte zorlanıyorum. Kılıç darbelerinden kaçarak gri salonda dört dönüyorum. En sonunda kaçmanın bir çözüm olmadığını ve Topaz'ın haklı olduğunu anlıyorum. Ağır kılıcımı zorlukla kaldırıp Topaz'ın darbelerine karşılık veriyorum. Topaz her defasında daha sert vurular yapıyor. Kılıcım neredeyse elimden fırlayacak. Derin nefes alıyorum. Kendini savunan taraf olmaya son verip Topaz'ın karnına tekmeyi indiriyorum topaz geri geri sendeliyor. Saldırıya geçip Topaz'a ardı arkası gelmeyen kılıç darbelerini indiriyorum. Ancak Topaz yaptığı tek hamle ile kılıcımın ellerimden fırlamasına neden olur. Ve bu kez metal sesi en yakınımdan geliyor. Topaz'ın kılıcı boynuma doğru sert bir şekilde ilerliyor fakat yumuşak bir şekilde boynumda duruyor. Metalin soğukluğunu gri tenimde hissediyorum. Buz kristalleri kadar soğuk. Jeff'in söylediği kurala uyuyor Topaz ve beni yaralamıyor. Olivin 'in Topaz ile eşleşmemi neden istediğini az da olsa anlıyorum. Olivin ölmemi istiyor yoksa beni Topaz ile karşı karşıya getirmezdi. Akik görüş alanıma giriyor. Akik, Jade ile eşleşmiş. Akik kılıç konusunda en az Topaz kadar usta. Kılıç ustaları.

'' Seninle daha çok işimiz var anlaşılan.'' diyor Topaz, Akik'e bakıyor ardından bana doğru dönüp sırıtıyor.

'' Ne demek istiyorsun?'' derken Akik'den farksızım.

'' Yaz bitti artık. Sonbahardayız. Ve bil bakalım sonbahardan sonra hangi mevsim var?''

''Kış.''

''Aferin, sana. Yanılmışım. Akik okçuluk konusunda oldukça beceriksiz ama kılıç ile arası gayet iyi. Gördüğün bilinç altı rüyada göğüsüme ne saplandı demiştin Ametist?''

''Kılıç.''

'' Kim saplamıştı?'' diyor Topaz ve kılıcını boynumda gezindiriyor.

''Akik.'' Korkularım uçsuz bucaksız , cesaretim ise ufacık.

'' Ya,demek öyle? Fena değilsin ama çalışırsak daha iyi olursun. Ölmeni istemem.'' diyor Topaz ve gri salonda Jade'in çığlığı yankılanıyor. Jade, yaralanıyor. Topaz'ı kenara itip Jade'i gözlerimle arıyor. İşte orada! yerde gri kanlar içerisinde kıvranıyor.

'' Yaralamak yok demiştim. Ceza alacaksın!'' diyor bay Jeff, Akik'e.

''Ama...'' diyor Akik ve susuyor.

'' Sen ne yaptın?'' diyerek Akik'in üzerine atlayıp ona saldırıyorum. Topaz'ın bedenimi geri çekmesi üzerine Akik yumruk darbelerimden son anda kurtuluyor.

''Ametist!'' diyor bay Jeff.

''Sakin ol ve kardeşinle ilgilen.''

Jade baktığımda ona acıyorum. Akik kılıcını Jade'in bacağına saplamış.

'' Onu revire götürmeliyiz.'' diyor Topaz, şok içerinde kalakalıyorum.

'' Hı. Hı. '' diyorum ve Jade kucaklayıp gri salondan ayrılıyorum. Ben hareket ettikçe Jade sızlanıyor. Daha dikkatli olmaya çalışıyorum çünkü Jade'in canını yakmak istemiyorum. Ayağıma kazma saplandığında beni Jade taşımıştı bu yüzden ona minnet duyuyordum. Acı içerisinde kıvranan Jade yüzünü boynuma gömüp ağlamaya başlıyor. Onu ilk kez böylesine tükenmiş görüyorum.Jade'i revire götürüyorum. Jessie dışarıda bekleyin diyor. Ancak dışarıda beklemek istemediğimi söylüyorum.

'' Güven bana Ametist. Onu iyileştireceğim.'' diyor sarışın hemşire Jessie gözlerime bakarak.

Tek kelime etmeden revirin kapısının önünde bekliyorum.

'' Burada beklemenin Jade'e hiçbir faydası yok. '' diyor Topaz hava kararırken.

'' İyi ama başka ne yapabilirim ki?'' diyorum ve duvarı yumruklamaya başlıyorum.

'' Akik benden önce Jade'i öldürmeye niyetlenmiş belli ki ama Akik'e gününü göstereceğim.Onu,ben öldüreceğim.''

'' Onu öldürmeyi gerçekten istiyorsan Ametist, benimle gelirsin.'' diyor Topaz ve gri koridorda yürüyor.

'' Nereye?'' diye soruyorum sesim yorgun çıkıyor. Topaz sorumu cevaplamıyor. Topaz'ın ardından gittiğimde kendimi tekrar gri salonda buluyorum. Jade'in gri kanı hala yerde. Topaz kılıcımı elime tutuşturup saldırı pozisyonunda bekliyor.

'' Söz ver, günlerce çalışacağız tamam mı?''

'' Şu sıra yeterince tutamayacağım sözler veriyorum.'' diyerek çemkiriyorum.

'' Söz ver. Hayatın için.''

Kısa bir düşünmenin ardından söz veriyorum. Haftalarca Topaz ile birlikte çalışıyoruz. Boş bulduğumuz her vakiti vücudumuza bir kas olarak armağan ediyoruz. Okçuluk ve kılıç ustalığı sanatlarını en iyi şekilde bizzat Topaz'dan öğreniyorum. Jade'in ayağı iyileşiyor fakat yinede bana mesafeli davranmaya devam ediyor. Günler birbirini kovalarken bende korkularımdan kaçıyorum.

Continue Reading

You'll Also Like

817 133 15
Ana karakterimizin sihirli bir dünyada sakince Ailesi ile birlikte yaşarken Bir Misafirin gelmesiyle birlikte olaylar Başlar. Uyarı: +14
103K 13.6K 43
Celps Gezegeni'ne gitmeye hazır mısınız? Ya, Zekanus'un karanlık kapılar ardındaki merhametsizliğini görmeye? Bir genç kız düşünün: Geleceği görebil...
706K 792 5
MH Okurkalpleri Kitabı
224K 7.1K 27
ZORLA EVLİLİK VARDIR, ONA GÖRE OKUYUN. Umursamaz tavrı beni sinirlendirmişti, babamın götünden resmen ter akıyordu. Kapıyı kapattı ve stresle bana ba...