CİNSİYETSİZ

Bölüm 50

BÖLÜM 41

SAVAŞ

Cennet kılıçların gölgesi altındadır.

( Hz. Muhammed)

Kayanın ardında gizlenmeye devam ediyoruz. Hava giderek soğuyor.

'' Beni koru,'' diyorum gizlendiğim yerden çıkarak. Nişan alıp okumu Ttianux canavarının kafasına saplıyorum. Canavar üzerimize doğru düşerken kaçıyoruz. Topaz yanımıza gelerek, '' Tırmanalım,'' diyor. '' Buz tepesine tırmanalım.''

'' Pratik fikirlerini kendine sakla. En son tırmandığımızda ceza almıştık.'' Diyorum.

Kolonlara tırmanarak çan sesini takip etmiştik ve bunun sonucunda Olivin tarafından cezalandırılarak kuyuya zorla atlatmıştık.

'' Bu kez sizi cezalandırmayacağım. Tırmanalım.'' Diyor Olivin. Köşeye sıkışıyoruz. Titanux canavarlarından korunmanın tek yolu sanırım tırmanma. Kayalıklara tutunup kendimi yukarı çekiyorum. Titanux canavarı kanatlarını çırparak yükseliyor. Daha hızlı tırmanmaya çalışıyorum. Canavar alev topunu üzerime fırlatıyor. Alev topundan korunmak için bedenimi sağa doğru savuruyorum. Bacaklarım kayalıklardan uzaklaşıyor. Küçücük bir kaya parçasına tutunarak havada asılı kalıyorum. Aşağı baktığımda Topaz , annem ve Olivin görüş alanıma giriyor. Olivin bana saldıran Titanuxsa saldırıyor. Titanux canavarı beni hedef edinmeyi bırakıp Olivin'a saldırıyor. Yükseklik korkum tüm cesaretimi kırıyor. Annem nokta gibi görünse de tırmanmaya devam etmem için el hareketleri yapıyor.

'' Tırman Ametist. Tırman.'' Derin nefes alıp tırmanmaya devam ediyorum.

'' Korkma, çokta yüksekte değilsin.'' Diyerek kendi kendimi teselli ediyorum. Son hamlemi yapıp Buz tepesinin zirvesine tırmanıyorum. Zirveye yaklaştıkça bir bayana inleme sesi kulaklarımı tırmalıyor. İnlemenin geldiği yöne baktığımda zeminde kıvrana Katrinayı görüyorum. Katrina, ayağıma balta saplayan Max'in biricik eşi.

'' Katrina,'' diyorum ve yerde kıvrana kadının yanına doğru koşuyorum.

'' Neyin var Katrina?''

Katrina şişkin olan karnını tutuyor ve art arda çığlık atıyor. Katrina'nın alnından akan teler yanağında duruyor.

''Doğuruyorum,''

''Ah, evet başka ne olabilirdi ki?''

Katrina bacaklarını iki yana açarak inlemeye devam ediyor. '' Yardım et,'' diyor ve terli olan elleriyle sağ elimi kavrayıp sıkıyor. Canım yansa da umursamıyorum çünkü gerçekten Katrinaya yardım etmek istiyorum. Fakat nasıl yardım edebileceğimi bilmiyorum.

'' Max, nerede?''

''Aşağıda, Titanuxlarla savaşıyor.''

''Sana nasıl yardım edeceğim.?''

''Daha önce hiç çocuk doğurtmadın mı?''

''Hayır, ben ebe değilim.''

Katrina çığlık atıp koluma sarılmaya devam ediyor. Katrina tırnaklarıyla derimi soyarcasına cırmalıyor. Daha sonra Titanux'sun biri tepemizde kanat çırpmaya başlıyor. Tek ok ile Titanuxsu öldürüyorum. Katrina doğuruyor. Onun terleyen alnını sarı pelerinime siliyorum.

''Sakin ol ve derin nefes al,'' diyorum.

'' Çocuğum, '' diyor Katrina. '' Ona bir şey olmamalı. Çocuğum yaşamalı.''

''Elimden geleni yapacağım. Çocuğunun yaşaması için elimden geleni yapacağım. Sizi koruyacağım. Şimdi, derin nefes al tamam mı? Doğuma odaklan. Bana yardımcı ol. Derin nefes almazsan sakin olamazsın.''