Bölüm 38

23.7K 668 41
                                    

Bölüm 38

Erdemsiz bir yaşam, erken bir ölümdür.

(Wolfgang Van Goethe)

OK VE YAY

Terleyen alnımı elimin tersi ile siliyorum. Sarı pelerinim tüm vücudumu yakıyor ve tüm vücudum sızlıyor. Öğle vaktinin büyük bir kısmını Dna'sı değiştirilmiş olan ağaçdaki elmaları toplayarak geçiriyorum. 5. bölgedeki neredeyse bütün ağaçların yaprakları döküldü fakat bu elma ağacı hariç. Sol tarafımda bulunan daldaki elmaları toplama için her hareket edişimde naftalin kokusu ağaçlık alana yayılıyor. Sepetim yeşil elmalarla dolarken elma ağacının en üst noktasına çıkmak için debeleniyorum. Yükseklik arttıkça ağacın dallarının kalınlığı azalıyor ve aşağı düşmekten korkuyorum. Zirvede beşinci bölgeyi izliyor olmak mutluluk verici. En sonunda ayağımın altında bulunan ince dal kırılıyor ve sırt üstü yere düşerken ağacın gövdesine tutunmaya çalışıyorum fakat işe yaramıyor. Sarı pelerinim dallara takılarak yırtılıyor. İnce kumaşın sesini duyabiliyorum. Tüm kaburgalarım zonkluyor. Dallar yüzümü ve kollarımı çiziyor. Bütün bunlar yetmiyormuş saatler boyunca topladığım elmalar sepet ile birlikte üzerime düşüyor. Kollarımı yüzüme siper ediyorum ve hırıltılı gülme sesi kulaklarıma ulaşıyor.

'' Merhaba,'' diyor Olivin yere düşen elmayı sepetin içine koyarak. Başımı yana çeviriyorum. '' Selam,'' diyorum.

'' Finola'nın anonsunu duymadın mı?'' derken elini bana uzatıyor ve kalkmamı sağlıyor. Kaburgalarım zonklamaya devam ediyor. Olivin'ın merhametini seviyorum. Gri elleri toz olan yırtık pelerinimi siliyor.

'' Teşekkür ederim. Aaa hayır, anonsu duymadım.''

'' Ya?'' diyor Olivin. '' Acele etsen iyi olur. Jeff bu gün size okçuluk ve kılıç ustalığı derslerini verecek.'' diyor Olivin.

Dudağımı ısırıyorum, anonsu duymamıştım. Jeff'in dersine geç kalırsam kaslı vücuduyla beni ezip geçerdi. Olivin'in tavsiyesini değerlendirip depar atarak gri salona doğru koşmaya başlıyorum.

'' Ametist.'' diye bağırıyor Olivin arkamdan. Omuz üzerinden olivin'a bakıyorum.

'' Elmaları unuttun.'' diyor.

'' Ah... Evet, özür dilerim.'' diyorum ve geri dönüp yere düşen elmaları sepette topluyorum. Olivin, elmaları toplamama yardım ediyorum. son elmayı da sepete koyduğumda,

'' Topaz'ı seç.'' diyor.

Anlamsız gözlerle Olivin'ın dudaklarını okuyorum.

'' Ne yapayım?'' diye soruyorum.

'' Jeff, pratik yapmanız için sizi eşleştirecek. Topaz'ı seç.'' diyor.

'' Pekala.'' diyorum ve elma dolu sepeti akşam yemeğinde elma servis edilmesi için yemekhaneye bırakıp gri salona koşuyorum. Jeff, gri salona benden önce varmış. Başımla izin alarak mahcup bir şekilde dokuz kişilik olan cinsiyetsiz arasına katılıyorum.

'' Okçuluk ve kılıç ustalığı üzerine çalışacağız.'' diyor Jeff, Olivin'ın söylediklerini zihnimde canlandırarak.

''Ok kılıfnı ve yayı alın'' diye bağırıyor Jeff. Etrafa göz gezdirdiğimde ok masanın üzerinde bulunan ok kılıflarını ve yayları görüyorum. Masaya yaklaşıp gözüme kestirdiğim bir kılıfı almak için elimi uzatıyorum. ancak başka bir el,elimin üzerine elini bastırarak ok kılıfını almamı engelliyor. Kafamı kaldırdığımda Akik'i görüyorum.

CİNSİYETSİZOnde as histórias ganham vida. Descobre agora