Bölüm 34

20.8K 701 42
                                    

BÖLÜM 34

Erdemin en yüksek ispatı; sınırsız kudrete sahip olmak vc onu kötüye kullanmamaktır.

(Lord Mecualay)

ZEHİR

Bu ilginç bir his. Korku dolu ve acımasız bir his. Bedenim istemsiz bir şekilde uyuşuk. Daha önce hiç uyumamıştım. Kafamı daha önce hiç bir yere vurmamış ve bayılmamıştım. Bedenimin uyuyor olması hiç iyi bir şey değil. Sadece şunu söyleyebilirim : uyku, oldukça tatlı. Dış dünyayla ilginizi kesebiliyorsunuz. Kendinizle baş başa kalabildiğiniz nadir anlardan yalnızca biri.

Korku dolu anlardan uzaklaşabiliyorsunuz. Bir tür kaçış yolu. Keşke hep uyuyabilsem.

Gözlerimi açıyorum ve Müdür Frank ' ı baş ucumda görüyorum. Uzun, ince parmaklarıyla çenesini sıvazlıyor. Siyah pelerini kırış kırış . Dün gece hiç uyumamış gibi soluk ve bakımsız.

'' Ametist.'' Diyor.

Müdür Frank'ın gözlerine bakarken kim olduğum konusunda tahminlerde bulunuyorum.

Ben bir cinsiyetsizim.

'' İyi misin?'' diyor.

Anlamsızca bakıyorum. Ardından '' Jade.'' diye fısıldıyorum.

Konuştukça dudaklarım sızlıyor. Yaralar ağzımın içerisinde dans ediyor. Sarmaşıklar aklıma geldiği anda ürperiyorum. Beyaz yataktan kalkmaya çalışıyorum ancak Frank beni yatağıma geri yatırıyor.

'' O, iyi. Jade ve Topaz iyi. Henüz uyanamadılar. İkinci revirde dinleniyorlar.''

Onların iyi olduğunu duyduğum an rahatlıyorum ve sakinleşiyorum.

'' Zehirlendin.'' Diyor.

Ardından ekliyor. '' Dinlenmelisin.''

Odanın beyaz duvarları gözlerimi kamaştırıyor.

'' Zehirlenmek mi?'' diyorum.Frank'ı sol kaşı havaya kalkıyor.

Frank, yuvarlak gözlüklerinin ardından bana bakıyor.

'' O sarmaşıklar zehir içeriyor. Cinsiyetsizleri öldürmek için üretilmiş.'' Diyor Frank.

'' Turmalin'in vücuduna saplanan sarmaşıklardan birer parça örnek aldık ve laboratuvarda inceledik.Sarmaşıkların DNA'ları bir şekilde değiştirilmiş. Bunu kimin yaptığını bilmiyoruz fakat sarmaşığa dokunduktan birkaç dakika sonra zehir kişini tüm bedenine yayılıyor ve zihni uyuşturuyor. Yüksek miktardaki zehir, kalbi durduruyor. Yani öldürüyor.'' Frank'ın verdiği bilgi doğrultusunda Turmalin 'in cesedi gözümde canlanıyor. Canım ensalsiz bir şekilde acıyor.

'' Turmalin.'' Diyorum yutkunarak.

'' O, öldü.'' Diyor Frank büyük bir soğuk kanlılık sergileyerek. Sanki sıradan bir bilgi verirmiş gibi '' O,öldü.''

Zavallı Turmalin. Kim bilir ölürken ne kadarda acı çekti. Gözlerimi sıkıca kapatıyorum ve soluklanıyorum, kalbim öyle delice atıyor ki sanki göğüs kafesimi yarıp dışarı çıkacak.

'' Vücuduna bir çok sarmaşık saplanmış, bu zehir karşısında yaşaması bir mucize olurdu.'' Diye homurdanıyor Müdür Frank.

Yutkunmaya devam ediyorum. Gözlerim dehşet verici bir şekilde yanıyor. Ağlamamak için direniyorum.

'' Bana gördüklerini anlat Ametist.'' Diyor Frank merakla.

'' Ah.. Evet gördüklerim.'' Diyorum. O anları görmemeyi dilerdim. Keşke görme kabiliyetim yok olsaydı bu sayede Turmalin'in cesedini görmemiş olurdum.

CİNSİYETSİZWhere stories live. Discover now