ASİL bxb

Galing kay onlycherrypie

2.6M 147K 78.9K

-TAMAMLANDI- -YETİŞKİN İÇERİK- Asil, yalnız bir çocuktu. Sessiz ve ona yalnız hissettiren evinden uzaklaşmak... Higit pa

1. BÖLÜM: ''VANİLYA''
2. BÖLÜM: "ASİL"
3. BÖLÜM: "HUZUR"
4. BÖLÜM: "DEVRAN"
5. BÖLÜM: "GÜVENLİK ÖNEMLİ"
6. BÖLÜM: "DOLDURULAN BOŞLUKLAR"
7. BÖLÜM: "ŞAPŞAL"
8. BÖLÜM: "AKŞAM YEMEĞİ"
9. BÖLÜM: "DENEYELİM"
10. BÖLÜM: "KAFA KARIŞIKLIKLARI"
11. BÖLÜM: "DANS PİSTİ"
12. BÖLÜM: "BEKLENMEYEN MİSAFİR"
13. BÖLÜM: "ŞEFKATİN KOYNUNDA"
14. BÖLÜM: "YATAK KEYFİ"
15. BÖLÜM: "İYİLEŞTİREN BAZI ANLAR"
16. BÖLÜM: "BUĞULANAN CAMLAR"
17. BÖLÜM: "ÇOK DÜŞÜNMEK"
18. BÖLÜM: "MERCANKÖŞK"
19. BÖLÜM: "KÜTÜPHANE"
20. BÖLÜM: "MUTFAK"
21. BÖLÜM: "FOTOĞRAF"
22. BÖLÜM: "KABUL OLAN DUALAR"
23. BÖLÜM: "SIRLAR"
24. BÖLÜM: "TEHLİKELİ BİR ÇİFT"
25. BÖLÜM: "HAZIRLIKLAR"
26. BÖLÜM: "SORU İŞARETLERİ"
27. BÖLÜM: "FİNLANDİYA"
28. BÖLÜM: "SOĞUK ve SICAK"
29. BÖLÜM: "İNGİLTERE - BRIGHTON"
30. BÖLÜM: "YENİ YIL ARİFESİ"
31. BÖLÜM: "HEDİYE"
32. BÖLÜM: "HAVAİ FİŞEKLER"
33. BÖLÜM: "HAYALLER VE KARARLAR"
34. BÖLÜM: "İTALYA"
35. BÖLÜM: "ŞÖMİNE ATEŞİ"
36. BÖLÜM: "AİLE"
37. BÖLÜM: "00:00"
38. BÖLÜM: "SÜRPRİZ"
39. BÖLÜM: "DOĞUM GÜNÜ"
40. BÖLÜM: "YAKINLAŞMALAR"
41. BÖLÜM: "KULÜP"
42. BÖLÜM: "AKŞAMDAN KALMA"
43. BÖLÜM: "SON MANTI BÜKÜCÜLER"
44. BÖLÜM: "FRANSA - PARİS"
45. BÖLÜM: "RED"
46. BÖLÜM: "TAPMAK"
47. BÖLÜM: "ACİL DURUM"
48. BÖLÜM: "DEVİL"
49. BÖLÜM: "MANİPÜLE"
50. BÖLÜM: "KAN VE GÖZYAŞI"
51. BÖLÜM: "GÜNAH ÇIKARMA"
52. BÖLÜM: "NORMALE DÖNÜŞ"
53. BÖLÜM: "SENDEN ÖNCESİ YOK"
54. BÖLÜM: "TAVİZ"
55. BÖLÜM: "FİLM GECESİ"
56. BÖLÜM: "ÖN YARGI"
57. BÖLÜM: "OYUNBAZ"
58. BÖLÜM: "HİKAYE"
59. BÖLÜM: "TEN UYUMU"
60. BÖLÜM: "GÖLGE"
61. BÖLÜM: "KISKANÇLIK"
62. BÖLÜM: "MUM ALEVİ"
63. BÖLÜM: "KUTLAMA"
64. BÖLÜM: "BAZI GİDİŞLER"
65. BÖLÜM: "ŞİFAYI KAPMAK"
66. BÖLÜM: "İLGİ"
67. BÖLÜM: "HAYALPEREST"
68. BÖLÜM: "DİZ ÇÖKMEK"
69. BÖLÜM: "NORMAL SEVGİLİLER"
70. BÖLÜM: "YENİ YÜZLER / YENİ HİSLER"
71. BÖLÜM: "HOLDING"
72. BÖLÜM: "MAZİ"
73. BÖLÜM: "FELEKTEN BİR GECE"
74. BÖLÜM: "TATLILAR"
75. BÖLÜM: "BAŞ KÖŞE"
76. BÖLÜM: "KAÇIRILAN UYKU"
77. BÖLÜM: "FİDANLAR AĞACA"
79. BÖLÜM: "KONUŞMADAN ANLAŞMAK"
80. BÖLÜM: "TÜYOLAR"
81. BÖLÜM: "DEPREM"
82. Bölüm: "KONUŞA KONUŞA"
83. BÖLÜM: "KALP ÇARPINTISI"
84. BÖLÜM: "MİMİ"
85. Bölüm: "RÜYA VE ARDINDAN GELEN"
86. BÖLÜM: "GEÇMİŞTEN GELEN"
87. BÖLÜM: "GİZEM PERDESİ"
88. BÖLÜM: "KAFA DAĞITMAK"
89. BÖLÜM: "AŞK"
90. BÖLÜM: "BAHAR"
91. BÖLÜM: "GERÇEK"
92. BÖLÜM: "SARHOŞ"
93. BÖLÜM: "KÜP CAKE"
94. BÖLÜM: "UYUM"
95. BÖLÜM: "KUBİLAY..."
96. BÖLÜM: "KAPI ÖNÜ"
97. BÖLÜM: "CESARET PELERİNİ"
98. BÖLÜM: "SINAV"
99. BÖLÜM: "DOKUZ NUMARALI..."
100. BÖLÜM: "YAZ BAŞLARKEN" (FİNAL tadında... 😉)
101. BÖLÜM: "KARİKATÜR"
102. BÖLÜM: "MASUM"
103. BÖLÜM: "OLMAYACAK SENARYOLAR"
104. BÖLÜM: "FRANSIZ TURİST MESELESİ"
105. BÖLÜM: "BEKLENEN MİSAFİRLER"
106. BÖLÜM: "ÖZLEŞMEK"
107. BÖLÜM: "MİNNET?!"
108. BÖLÜM: "KALABALIK SOFRALAR"
109. BÖLÜM: "SAHİL"
110. BÖLÜM: "BABA-OĞUL"
111. BÖLÜM: "SUS PUS"
112. BÖLÜM: "MEVZU"
113. BÖLÜM: "BARBAR."
114. BÖLÜM: "AY IŞIĞI ALTINDA"
115. BÖLÜM: "KUŞ TRİBİ"
116. BÖLÜM: "DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR..."
117. BÖLÜM: "KAPIŞMA"
118. BÖLÜM: "UZANMIŞIZ KUMSALA..."
119. BÖLÜM: "STİL İKONU..."
120. BÖLÜM: "MEZUNİYET"
121. BÖLÜM: "HAYATIN AKIŞINDA..."
122. BÖLÜM: "YENİDEN DOĞMAK"
123. BÖLÜM: "SÜRÜŞ DERSİ..."

78. BÖLÜM: "PLANLAR"

16.6K 1.1K 514
Galing kay onlycherrypie

Merhaba
☀️🌻☀️

Keyifli okumalar
💖✨💖✨💖

ASİL 🤍

FERDİ 💖

78. Bölüm:

Asil, bar kısmından biraz uzak kalan bir masada Devran'ın dizinde oturmuş dolu dolu olmuş gözleriyle adamla konuşuyordu.

Mekanın yeni adını gördükten sonra ağlamasını tutamamıştı ama şimdi geçen bir kaç dakikanın ardından daha sakin görünüyordu. Yine de güzel mavi gözleri hala yaşların nemiyle parıldıyordu.

"Senin şu mutluluğun dünyada şahit olabileceğim en güzel şey, biliyor musun?" diye sordu Devran çocuğun yanaklarındaki hafif nemi eliyle kurulamaya çalışırken.

"Neden yaptın böyle bir şeyi?" Burnunu çekip masum masum sevgilisine bakarken gerçekten çok mutlu ama bir o kadar da kırılgan görünüyordu.

Uzun süre yok sayıldığı için henüz kısacık olan şu hayatında Devran'ın ona karşı gösterdiği tüm bu sevgi ona çok fazla geliyordu ve ağlama isteğini tetikliyordu.

"Mekanı komple değiştirirken adı neden aynı kalsın dedim bebeğim. Üstelik hayatım bile aynı değilken, artık seninleyken, bunu seni tanıdığım bu yere de yansıtmak istedim. Senin ismine ayrı bir aşk duysam da ikimizinki yan yana gelince daha güzel duruyor diye düşündüm. Biz ikimiz beraber çok güzeliz."

Asil, Devran'ın yanaklarını ve çenesini okşadı hafifçe gülerek. "Fazla romantiksin, kafayı yememe sebep oluyorsun."

Devran da gülümsedi ama gözleri ciddi ciddi bakarken konuşmaya devam etti. "Romantik olmak için çabalamıyorum ki Asil. Sadece aklımdan geçtiği gibi, içimden geldiği gibi davranıyorum senden beri. Bu romantiklikse romantiğim o zaman. Belki başkasına göre sana olan bu zaafım büyük bir zayıflık olabilir ama ben senden bu hisleri nasıl saklarım, en başından beri hiç bilemedim."

"Bu doğru, her bakışından anlıyordum bir şeyleri..." dedi Asil gülümseyerek. "Sonra sanki bana bakışlarını görüp bir şeyler anlayacağımdan çekiniyormuş gibi gözlerini kaçırıyordun. Ama o anlar kısacık sürüyordu, öyle için gider gibi bakmaya devam ediyordun."

Sonlara doğru minik çenesini hafifçe kaldırmış sanki Devran'ın ona olan aşkıyla adama hava atıyordu sevimli bir şekilde.

"İçim gidiyor sana yavrum. Yalan mı?"

Asil derin bir nefes aldı. "Bugün yaptığın her şey çok güzeldi." dedi. "Diktiğimiz fidanlar, mekanın yeni ismi..." Başını çevirip yeniden o güzel yazıyor baktı. "Hayatıma girdiğinden beri bana kötü hissettirdiğin tek bir an bile olmaması nasıl bir şey bilemezsin. Ben uzun süre kötü hissetmeye ve bunun normal ruh halim hatta karakterim olduğunu sanmaya alışmışım. Hayattan sadece tek başımayken keyif alabileceğime inanmışım. Şimdi sen varsın, Ferdi var, Kerim var, senin dostların var, sanırım artık benim de arkadaşlarım onlar... Her şey o kadar güzel ki geçirdiğimiz tatsızlıklara rağmen, kötü bir şeyler olacak da bu durum bozulacak diye korkuyorum bazen."

Devran çocuğun alnını öptü önce, sonra gözlerini. "Öyle kötü kötü şeyler düşünerek tadını kaçırmayacağın konusunda anlaştık sanıyordum."

"Bilerek yapmıyorum arada oluyor ama sen beni balonumuzun içinde tutmayı başarıyorsun."

Kucağındaki Devil'a dikkat ederek iyice Devran'a sokuldu ve adamın boynuna sıkıca sarılırken güzel kokusunu içine çekti.

Ferdi makineleri açıp ısınmasını beklediği o sırada yanında tezgaha yaslanmış merakla yaptığı her şeyi izleyen Kerim'in farkındaydı.

"Makine su aldı az önce şimdi ısınması gerek, onu bekliyoruz." diye açıkladı adama.

Bisou'yu masalardan birinin üzerine bıraktığı ceketinin içine koymuştu ve kedi gayet sakin bir şekilde uyuyordu.

"Ne içersin?" diye sordu Kerim'den ses çıkmayınca. "Ne vereyim sevgilime?"

"Ne istersen, benim için farketmez." dedi Kerim ama hoşlanmadığı içecekler elbette vardı.

"Kalkıp da sıcak çikolata içmeyeceğini biliyorum yahu, neden farketmez diyorsun? Ya tüm şurupları dayayıp şerbet gibi bir kahve koysam önüne? İçer misin onu?"

"Abartmayacağını bildiğim için, sana güvendiğim için öyle dedim mimi..." Kerim, Ferdi'ye yanaşıp onun tam dibinde durunca bu yakınlık Ferdi'yi her zamanki gibi heyecanlandırdı.

"Güven bana hep..." dedi boğuklaşan sesiyle. "Neden öyle bakıyorsun deminden beri?"

"Ortama aniden uyum sağlaman, her şeye hakim olman çok hoşuma gitti. Bu tezgahın arkasında ışıldayacaksın ve herkes seni gözleriyle yiyecek muhtemelen..." Kerim bu fikir sinirlerini epey bozuyormuş gibi kaşlarını çatıp bakışlarını Ferdi'nin yüzünde gezdirdi.

"Az önce senin yaptığın gibi mi?" diye sordu çocuk.

"Benim sana baktığım gibi bakmaya cesaret edecek kişinin vay haline." Kerim gerçekten çok ciddi görünüyordu, çünkü evet, çok ciddiydi.

"Baskıcı kocalar gibi çalışmanı istemiyorum diyerek beni eve kapatmazsın umarım çünkü bu saçları uzatmayı planlıyorum. Yani öyle bir şey yaparsan Rapunzel gibi kendimi camdan sarkıtırım."

Kerim'in gözleri Ferdi saçlarından bahsettiği için çocuğun güzelim saçlarına kaydı. "Saçlarının bu hali harika." dedi. "Yüzüne dağılmalarını seviyorum."

"Onları devamlı yüzümden uzaklaştırmaya çalışıyorsun ama..." Ferdi gülerek adamın hülyalı bir ifadeye bürünmüş suratına baktı.

"Belki de sadece dokunmak istediğim içindir." Dürüst Kerim gerçekten ayrı bir boyuttu. Dürüstlüğü bile kendine hastı.

Bazı insanlar dürüst olmaktan çekinir, duygularını saklayarak karşı tarafa bir nevi havalı ve ulaşılmaz görünmeye çabalarlardı.

Kerim, Ferdi'ye olan hislerini çözümlemeye çalıştığı o kısa dönemde o şekilde davranmaya karar vermiş olsa muhtemelen Ferdi'yle bir şansı daha olmayacaktı. Artık bunun farkındaydı. Bu çocuk sevildiğini hissedince, bambaşka oluyordu. Aldığının çok daha fazlasını yansıtan bir ayna gibiydi.

Sadece tebessüm ediyordunuz ve karşılığında aldığınız kocaman bir sırıtma hatta güzel bir kahkaha olabiliyordu.

Kerim, Ferdi'yle ilgili en çok da bunu seviyordu. Ferdi de dürüsttü, dobraydı. Zihninden geçen ağzından çıkıyordu. Bir çok kez Kerim'i şaşırtmışlığı olsa da, bu sayede aşık ettiği de bir gerçekti.

Şaşırtmaya ve aşık etmeye de devam ediyordu.

"Dokunmak demişken..." diye fısıldadı Ferdi. Göz ucuyla diğerlerini kontrol edip devam etti. "Sana yeniden dokunmak istiyorum ben. Azgın bir ergen gibi gelebilirim kulağa, ondan değil. Ama öyleyim de tabii ki... Yani, anladın sen. Dün geceden sonra, hatta küvet maceramızdan sonra devamlı sana dokunasım var. Siktir, tam azgın bir velet gibi konuştum değil mi?"

Kerim burnundan güler gibi bir ses çıkardı, dudakları da istemsizce kıvrılmıştı. Artık sorgulamıyordu. "Şikayetçi değilim. Azgın olman benim işime gelir ve bir şeyleri hızlandırmamızı sağlar."

"Çünkü öpüşmek gibi sevişmek de çok güzelmiş." Bu sefer utancından gözlerini kaçırmıştı Ferdi. Kerim'in malzemelerini kullanarak duş almış olsa da şu an Kerim'den gelen kokuyla kıyaslanamazdı kendi üstüne sinmiş koku. Adamla dip dibe, ayakta gayet açık saçık bir şekilde flörtleşirken hiç de iyi hissetmiyordu kendisini.

"Sevişmedik bile..." Kerim alt dudağını ısırıp Ferdi'nin tepkilerini inceledi. "Sadece zevk alman için minik bir ödüldü dün gece yaşananlar, sana tam anlamıyla dokunmadım, her zerreni öpüp tadına tam anlamıyla varmadım. Çok daha fazlası olacak."

Ferdi'nin gözleri hafifçe büyüdü yeniden Kerim'e odaklandıklarında. "Za-zaten çok fa-fazlaydı ama..." dedi masum bir şekilde. Karnı kasılmıştı.

"Daha fazlasını kaldırabileceğini biliyorum mimi. Sana tüm güzellikleri yaşatmak istiyorum. Bence hepsinin her anına bayılacaksın."

"Beni hem korkutuyor hem de dimdik ediyorsun aynı anda. Böyle seksi ses tonunu kullanarak, o gizemli gözlerinle bakma şimdi. Size içecek bir şeyler hazırlamam gerek." Yutkunup geriye çekildi çocuk.

"Doğum günün için harika planlarım var." dedi Kerim geri çekilmeyip. "Ve doğum gününe çok az kaldı."

Ferdi yutkundu. "Yine oyuncaklı bir şeyler falan mı?" diye sordu merakla.

"Neden olmasın?"

Ferdi birden yaşadığı aydınlanmayla kalakaldı. "İyi de doğum günüme çok az kaldı. Haftaya cumartesi değil mi dokuzu?"

Kerim başını salladı ve Ferdi'nin saçını düzeltti. "Evet mimi. Çok az kaldı. Heyecanlı mısın?"

"Değildim a-ama..." diye kekeledi Ferdi Kerim'in gülmesine sebep olarak. "Böyle şeyler dersen he-heyecanlanmadan duramam ki Ke-kerim."

"O günü ailenle mi geçireceksin?" diye sordu Kerim planı daha düzgün şekillendirebilmek için.

Ferdi durup aklını toplamaya çalıştı. "Sabahtan kutlarız genelde." dedi. Evet, onların evde doğum günü sabahları kahvaltı bitiminde mum üflenir, erkenden kutlanırdı doğum günleri. Ferdi sonrasında arkadaşlarıyla takılırdı... Bu yaşına kadar böyle geçmişti her dokuz şubatı ama bu sene hepsinden farklı olacağı ortadaydı.

"Sabah mı?"

"Evet, hep öyle yaparız."

"Güzelmiş." dedi Kerim onunla ilgili yeni bir şeyler öğrendiği için halinden memnun bir şekilde. "O zaman sonrasında, tüm gün ve gece, belki ertesi gün bile benimle olabilirsin. İzin alman sıkıntı olmayacaksa bunu çok isterim."

"Cumartesi maç vardı ya... Onu unuttum ben." dedi birden aklına gelen şeyle. "Öğlen ama maç. Bizimkilerle mahallede halısaha maçı yapacağız. Sonrasında seninim. İzin işini hallederim bir şekilde. Zaten haftasonları Asil'le takılmama alıştılar, sorun etmiyorlar."

"O zaman haftaya benimsin." Kesinleştirmek ister gibi dikkatle Ferdi'ye baktı adam.

"Zaten senin olduğumu sanıyordum." Ferdi göz kırpıp heyecanına ve haftaya olacakları düşündüğü için duyduğu utanca rağmen kocaman gülümsedi.

Kerim onun gülünce belirginleşen elmacık kemiğini nazikçe ve çaktırmadan ısırıp, ardından öptü. "Öylesin mimi. O konu tartışmaya kapalı."

Ferdi, buhar çubuğunu kontrol edip kahve makinesinin kullanıma hazır olduğunu görünce Asil'e seslendi. "Kardeşim sana sıcak çikolata yapıyorum. İçin ısınır, okey mi?"

Asil mayışmış bir şekilde başını Devran'ın koynundan çıkarıp Ferdi'ye baktı. Dudaklarını yaladı bu fikirle. "Harika olur." diye seslendi o da.

"Abi sana da filtre mi yapayım? Burada her çeşit demleme aparatı var." Bu sefer Devran'a sormuştu Ferdi. O sırada Asil'in içeceğini hazırlamak için işe koyulmuştu bile. Eli işliyordu ama kulağı ve arada gözleri Devran'daydı.

"Yok uğraşma şimdi, Americano olsun."

"Tamam o zaman abime bir Americano çekiyorum en fiyakalısından."

Ferdi çabucak, iki basit içeceği hazırlayıp kendisini izleyen sevgilisine göz kırparak tezgahın ardından çıktı ve Asiller'in masasına varıp sıcak içeceklerini önlerine bıraktı.

Asil hemen yeniden gizlendiği yerden çıkardı başını. "Teşekkür ederiz." dedi mahcup bir şekilde. "Zahmet oldu sana."

"Ne zahmeti lan? İşim olacak yarın öbür gün. Hem keyif alıyorum yaparken, zahmet falan değil."

Devran beğeniyle bir yudum alıp gözlerini Ferdi'nin belli etmese de yorum bekleyen gözlerine dikti. "Ellerine sağlık abicim. Süper olmuş. Servis de hızlı, beğendim." dedi memnun bir şekilde.

"Afiyet olsun abi. Ama gidip her şeyin en taşaklı markasını almışsın, güzel olmaması imkansız. Yoldan birini çevirsen güzel bir ürün çıkarır her türlü. En pahalı makineleri almışsın, kahve çekirdekleri desen, kim bilir nereden kaç paraya getirttin..."

Asil sıcak çikolatasından içerken bakışları barın oraya kaydı. Tüm bu yenilemenin Devran'a ne kadara mâlolduğunu düşünmeye başladı Ferdi'nin sözleri üstüne istemeden.

Her şey çok güzeldi... Çok para harcandığı ortadaydı.

Bir an bir nevi kendisiyle alakalı olan bu tatsız olayın izlerinin kapatılması işinin tamamen Devran'ın üstüne kalması kötü hissetmesine neden oldu.

Elbette her zaman adamın yanındaydı ve birbirlerine manevi olarak destek olmuşlardı bu konuda ama Asil işin maddi boyutunu düşünmemişti hiç. Bu durum onu birden bire çok rahatsız etti.

"Kaç paradır ki bu makine?" diye sordu modunun düştüğünü belli etmemek için umursamaz görünmeye çalışarak.

Ferdi kafasında bir şeyleri hesaplar gibi bir an durdu. "Nereden baksan iki yüz bin vardır."

"Oha!" dedi Asil şokla. Bakışlarını anında Devran'a çevirdi. "Gerçekten o kadar para mı?" diye sordu kocaman olmuş gözleriyle. Sadece kahve makinesi o kadarsa geriye kalan her şey gerçekten bir servet kadar tutmuş olmalıydı.

"Aslında biz aldığımızda iki yüz yetmiş beş bindi. Şu an uçmuştur fiyatı." diye açıkladı Devran Asil'in aklındakilerden bihaber. "Olmuşken en iyisi olsun dedik."

"İyi de çok pahalı." diye fısıldadı Asil. Sahip olduğu varlığa rağmen bu miktar onun asla tek seferde tek bir ürün için harcamadığı bir rakamdı. "Araba fiyatı resmen."

"Yavrum yurtdışından geliyor bu cihazlar, doğal böyle olması."

Ferdi Kerim'e içeceğini hazırlamak için yanına geri döndüğünde Asil ve Devran ciddi bir konuşmanın içine girmişlerdi.

Kerim'se sadece Ferdi'yi izlediği için bakışları yanına gelen çocuktaydı.

"Şimdi sıra sende." dedi Ferdi Kerim'in yanağını öpüp onun filtre kahvesini hazırlamaya koyuldu.

Barista ketılına makineden su doldurup önce V60 aparatına yerleştirdiği kağıdı ıslattı. Ardından alttaki fincanda biriken suyu döküp otuz gram filtre kahveyi filtre kağıdının içine koyup az miktar suyla tüm kahve ıslanacak şekilde çiçeklendirme işlemini yaptı. Bir süre bekledi ve Kerim'in ilgili bakışları altında suyu dairesel hareketlerle dökerek demleme işini kısa sürede tamamladı.

Mis gibi filtre kahve kokusu yayılmıştı ortama.

"Harika koktu bu." dedi Kerim ona yanaşarak kolunu beline doladı ve çenesini, aparatı kaldırıp kenara koyan Ferdi'nin şakağına sürttü.

"Evde hep makineden içiyorsun. Bir de bunu dene bakalım."

Kerim Ferdi'yi bırakmadan fincanı aldı ve gözlerini çocuğa dikerek önce kokladı. Daha zengin bir aroma yayarak demlenmişti sanki, kokusu gerçekten çok hoşuna gitmişti adamın.

Beklemeden sıcak kahveden bir yudum aldı ve beğeniyle sıcak olmasına aldırmadan biraz daha içti. "Çok güzel olmuş bu." dedi kahve kokan nefesi Ferdi'ye çarparken.

"Beğenmene severim. Eve alırsak hep yaparım ben sana. Kendin de yaparsın aslında, gördün, gayet basit. Kahveyi koyuyorsun, suyu yavaş yavaş döküyorsun."

"Ne kadar su koyacağını nasıl bildin? Fincandan taşabilirdi."

"Suyun akış miktarını dengeleyince kaç seferde dökmen gerektiğini biliyorsun. Yani içimden sayıyordum elimin her hareketini."

"Mimi, bu hallerin beni çok etkiliyor. Biliyorsun değil mi? Zihnini görmek istiyorum böyle anlarda. Daha neler saklıyorsun orada?"

Ferdi güldü. "Abartma istersen. Alt tarafı kahve demledim, atomu parçalamadım."

"Eminim onu da yaparsın istesen."

"İşte şimdi gerçekten saçmaladın." dedi Ferdi iyice keyiflenerek.

"Doğum gününe kadar sabırlı bir adam olmak için aklımı meşgul tutmaya çalışıyorum ve bunu yine seninle yapıyorum. Biraz anlayış göster bana." Kerim kahvesini içerken Ferdi'yi tutuyordu hala.

Birden Asil ve Devran'ın konuşmaları hararetlenince ikisi de şaşkınlıkla onlara doğru döndüler.

Asil dudaklarını büzmüş kendisine sesini belki de ilk defa böyle yükselten Devran'a bakıyordu. "Ama neden itiraz ediyorsun? Sadece bir katkım olsun istediğim için söyledim."

"Hayır dedim Asil." dedi Devran tekrar. Gerçekten itiraz kabul etmez şekilde çelik gibiydi sesi.

"Ama neden bağırıyorsun? Kötü bir şey demedim. Sadece babam yüzünden yenilemek zorunda kaldığın için ben de mekana bir faydam olsun istiyorum."

Devran, Devil'ı da alıp kucağından kalkan Asil'e baktı. "Bağırmıyorum." dedi ama sesi hala bir tık yüksekti. "Ama hayır dediysem hayır. Neden böyle bir şey istediğini biliyorum. Kendini suçladığın için yapıyorsun bebeğim ve buna izin vermemi bekliyorsun."

Asil'in az önce durulan gözyaşları yeniden akmaya hazır hale gelmişlerdi çünkü Devran ona ilk kez böyle kızgın gözlerle bakıyordu. Asla alışık olmadığı için afallamış ve şaşırmıştı Asil. Yine de onun Devran'ı düşündüğü gibi Devran'ın da onu düşündüğü için böyle tepki verdiğini anlamıştı.

"Devran ya, lütfen. Suçluyorum ya da suçlamıyorum ne farkeder? Buranın yanmasına sebep olan babamdı ve benim aklıma bile gelmedi sana destek olmak. Şimdi geç de olsa bir şeyler yapmak istiyorum. Bu yanlış mı?"

"Asil desteğe ihtiyacım olsa söylerdim emin ol. Böyle bir şeyden utanacak veya senden çekinecek değilim. Ama gerek yok diyorum yavrum." Asil'in kucağından kalkması ve ondan uzaklaşması sinirini bozduğu için suratı düşmüştü adamın ama onu daha fazla kaçırmamak için sesini ve ifadelerini sabit tutmaya çalışıyordu.

Asil burnunu çekerek sandalyenin arkasından ceketini aldı. "Ben Devil'la biraz hava alacağım." dedi buruk bir sesle.

Devran'a teklifini kabul etmediği için kırgındı bir miktar ama böyle güzel bir günü bozduğu için de kötü hissetmeye başlamıştı anında.

"Buz gibi dışarısı." dedi Devran hemen ayaklanarak.

"Kardeşim sıcak çikolatan?" Ferdi de olaya müdahale etmesi gerektiğini hissetmiş gibi Kerim'in kollarından sıyrılarak Asil'e doğru yürüdü.

"Çoktan bitirdim. Çok güzeldi." dedi Asil ve koridorda gözden kaybolurken Devran'ın sessiz küfürlerini duysa da duymamış gibi ilerledi.

Tavır yapmıyordu sadece orada durursa Devran'a daha çok ısrar edecekti ve tartışma gittikçe büyüyecekti, bunu görebilmişti Asil. O yüzden dışarıya çıkıp sakinleşmeye karar vermişti...

Ferdi ve Devran arkasından gidip gitmemek konusunda karar vermeye çalışırken öylece kalakalmışlardı.

🤍🖤🤍🖤🤍🖤🤍🖤🤍🖤🤍🖤🤍🖤🤍🖤🤍🖤🤍

Umarım güzel bir bölüm olmuştur.
✨😌✨

Gelecek bölümde görüşürüz
☀️☀️☀️

Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

3M 151K 64
Hayatı boyunca kimseyi sevmemiş, tek derdi vatan, bayrak ve ülkesi olan asker ile hiç sevildiğini hissetmemiş, kalabalık içinde yalnızlığı hisseden b...
1.1M 118K 42
[TAMAMLANDI] "Yıldızlar...onlar seni gerçek aşkına götürecek."
2.5M 120K 40
[TAMAMLANDI] Ali, benim sevgili katilim. '+18'dir, olumsuz hareketler fazladır.'
1.1M 64.8K 45
Asi bir lise son sınıf öğrencisi, Onu takıntı haline getiren bir iş adamı. {TAMAMLANDI}