32. BÖLÜM: "HAVAİ FİŞEKLER"

33.5K 1.1K 1.5K
                                    

Merhabaaa
Bol bol yorum beklediğim bir bölüm...
🤍🤍🤍

Keyifli okumalar
🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈

Instagram hesabım;
~ onlycherrypie ~
Buradan geldiğinizi anlamam için istediğiniz bir postumun altına "🤍🖤" bırakabilirsiniz 💖

Instagram hesabım;~ onlycherrypie ~Buradan geldiğinizi anlamam için istediğiniz bir postumun altına "🤍🖤" bırakabilirsiniz 💖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


32. Bölüm:

Devran, içinde sevgilisinin isminin yazılı olduğu, şimdi sağ elinin yüzük parmağında olan gümüş renkli yüzüğe baktı.

Gözlerini alamıyordu.

Kahvaltı masasından kalkalı biraz oluyordu, oda servisi gelmiş masayı toparlamıştı ancak Devran o anları hayal meyal hatırlıyordu. Aptal bir aşık gibi Asil'in onun için, onlar için aldığı bu hediyeyi izliyordu.

Gözleri, koltukta yanına oturmuş, telefonundan bir şeylere bakan çocuğun parmağındaki yüzüğe kayınca, bazı şeylerin daha çok farkına vardı.

Yüzük takıyorlardı.

Bu yüzüklerin içinde birbirlerinin ismi yazıyordu.

Asil, ona bu kadar bağlı hissediyordu demek... Adama ve kendisine bir yüzük almıştı yahu! Devran üzerindeki şoku atamamıştı hala. Bir süre daha atacağını sanmıyordu.

"Çok yakıştı ellerimize Devran. Hayal ettiğimden daha güzel oldular." Az önce ellerini yan yana getirip çektiği fotoğrafı gösteriyordu Devran'a. Adamın ellerini öyle çok incelemişti ki tam parmağına uygun ölçüde almayı becermişti, keyfi yerindeydi bu yüzden ve elbette o yüzük olması gerektiği yerde, Devran'ın parmağında olduğu için.

Adamın yüzükleri gördüğü an verdiği tepkiyi an be an takip etmişti Asil. Ve korktuğu gibi olmamıştı, adam çok olumlu bir tepki vermişti. Mutluluktan gözleri bile dolmuştu. Asil, "Takmamı ister misin?" diye sorduğunda başını sallayabilmişti yalnızca, ağzını açıp tek kelime edememişti.

"Kabul ettiğin için teşekkür ederim."

"Neden sen teşekkür ediyorsun?" dedi Devran sonunda konuşabilme yeteneğini geri kazandığında kurabildiği ilk cümle bu olmuştu.

Bu bir evlilik yüzüğü değildi, söz yüzü değildi. Belki de öyleydi... İsteyen istediği gibi adlandırabilirdi elbette ama o an onlar için bağlılıklarının bir sembolüydü.

"Devran, bunun basit bir hediye olmadığının farkındayım." dedi Asil. Telefonunu bir kenara bırakmış, nihayet kendine gelmeye başlayan sevgilisine kendini açıklamak için hafifçe ona doğru dönmüştü. "Bir sürü anlam yüklenebilir, biliyorsun. Ben ikimizin arasındaki şeye çok yakışacağını düşündüğüm için aldım bu yüzükleri. Sen ne düşünmek istersen, benim kabulüm. Sen benim hislerimi, bu yüzüğü parmağına takmamı istediğinde kabul ettin. Ben de senin bu yüzüğe yüklediğin anlamı o şekilde kabul edeceğim."

ASİL bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin