BENİM YAZGI'M

By snowqueen1331

4.2K 512 831

Hiç aşık oldunuz mu? Ya da aşkınızdan kaçtınız mı? Peki acı çekmekten, kaybetmekten korktunuz mu? Bu benim... More

Karakter Tanıtımı
~01~
~02~
~03~
~04~
~05~
~06~
~07~
~08~
~09~
~10~
~11~
~12~
~13~
~14~
~16~
~17~
~18~
~19~
~20~
~21~
~22~
~23~
~24~
~25~
~26~
~27~
~28~
~29~
~30~
~31~
~32~
~33~
~34~
~35~
~36~
~37~
~38~
~39~
~40~
~41~
~42~
~43~
~44~
~45~ ~FİNAL~
~DUYURUYU~

~15~

71 12 7
By snowqueen1331


Odamın önüne gelip çantamdan kartı bulmaya çalıştım. Hadi ama yapma be...
İçerde mi unuttum.

Demek o yüzden Rüzgar kendi odasına götürdü. Ben kapının önündeyken görevli koridordan geçiyordu.

Bu gün şanslı günümdeyim galiba.
"Pardon oda kartımı içerde unutmuşum da rica etsem açarmısınız." Kadın başını sallayıp kapıyı açtı.

Burda tanınıyorum galiba itiraz bile etmedi. Teşekkür edip odama girdim. Hemen elimdekileri yere bırakıp banyoya girdim. Hızlıca bir duş aldıktan sonra tekrar odama döndüm.

Valizden kıyafet seçmeye başladığım sırada telefonum çaldı.

Arayan Aryaydı.
"Efendim Arya."

"Sanada günaydın kardeşim. Böylemi açılır telefon?" Ne dedim ben ya?

"Tamam. Kızma hemen. Günaydın Aryacım. Buyur ne istemiştin?"

"Aşk olsun ben seni hep bişey istemek için mi arıyorum? Çok ayıp."

"Hadi Aryaa sadede gel."

"Tamam tamam. Kahvaltıdan sonra denize gidelim diyoruz. Hem ordada dün neler oldu bana anlatırsın artık."

"Tamam gideriz. Ama ne anlatıcam ben sana?"

"Dün Rüzgarla neler yaptığını?"

"Yaa Arya. Napçam ben onunla. Tamam herneyse kahvaltıda görüşürüz."
Telefonu kapatıp valize tekrar yöneldim.

Giyindikten sonra vazlideki diğer kıyafetleri dolaba yerleştirdim. Saçlarımı kurutup açık bıraktım. Küçük beyaz çantama telefonumu ve oda kartımı koyduktan sonra odadan çıktım.

Otelin lokanta kısmına indiğimde Aryaların çoktan geldiğini gördüm.

Açık büfeden birşeyler aldıktan sonra. Kahve almak için biraz ilerledim. Kahvemide alıp Aryaların oturduğu masaya yöneldim.

Tek boş olan yer Rüzgarın yanına geçtim. Arya ve Doruk bizim karşımızda, Burak ve Selimde karşı karşıya oturuyordu.

Selime baktığımda karşında yara bandı vardı. Gözünün biraz altıda morarmıştı. Sanırım dudağıda patlamış. Kim dövdü bunu? Dün gece ben sarhoşken oldu galiba.

Rüzgar kulağıma eyilip birşeyler fısıldadı.
"Günaydın güzelim. Rahat uyudun umarım. Rahat etmen için çok çaba sarf ettim."

"Günaydın Rüzgar bey. Evet rahat uyudum ama bu sizin çabanızdan değil, zaten kafam yerinde değildi. Eminim kafamı koyar koymaz uyumuşumdur."

"Emin misin?" İma ile söylediği şeyle bir an kendimden şüphe ettim.

"Ne eminmisin birşey mi oldu?" Gülüp önündeki tabağa tekrar döndü.

Niye cevap vermedi ki? Selimin bana seslenmesiyle. Ona döndüm.
"Yazgı biraz konuşabilirmiyiz."

Tam kalkıcakken Rüzgar beni tekrar oturttu.
"Otur Yazgı. Bu herif ne diyecekse burda söyleyecek." Bu da ne demek?

"Rüzgar kolumu bırak. Selim yürü." Selimi kaldırıp biraz ileriye götürdüm.

Rüzgar arkamızdan bakıyordu sadece.

"Evet dinliyorum."

"Yazgı ben dün gece olanlar için özür dilerim."

Dün gece olanlar mı? Hiç bir şey hatırlamıyorum ki. Bir dakika bu pislik dün bana asılmıştı. Bırak dediğimde dinlemedi. Sonra. Tabi ya Rüzgar da bunun ağızını burnunu kırdı.

"Özür dileme Selim. Dün yaptığın çok saçmaydı. Sen benim arkaşımsın. Ya da ben öyle sanıyorum."

"Yazgı ben seni arkadaştan öte görüyorum. Beni görmeni çok istedim. Ama sen beni bir an bile fark etmedin. İnsanın aşık olduğu kadın tarafından görünmez olmak ne kadar kötü sen biliyormusun?"

Duyduklarımla buz kestim. Ne yani yıllardır arkadaşım sandığım adam bana aşıktı ve ben göremedim mi?

Rüzgar haklı çıktı işte. O bana söylemişti. Ne kadar aptalım onu dinlemedim.

"Selim ne değişti ya bir anda. Neden gelip şimdi anlatıyorsun bunları?"

"Beni red etmeden korktum. Seni sonsuza kadar kaybetmekten korktum."

"Benim sorumun cevabı bu değil. Şimdi de. Beni kaybediceksin."

"Yazgı yapma. Tamam Rüzgar yüzünden. Ondan kıskandım seni. O gelince senin bakışların, konuşman, haraketlerin değişti. Yazgı gülüşün bile değişti. O adama aşık olmadan korktum. Ondan önce beni gör istedim."

"Bu yüzdende dün ben sarhoşken fırsattan istifade ediyim dedin öyle mi? Gerçekten iğrençsin ya. Belkide çok geç kaldın. Belki de ben çoktan ona aşık oldum. Şimdi lütfen bir daha karşıma çıkma. Ben güvenmediğim insanlarla ne iş yürütürüm ne de arkadaş olurum."

Yanından ayrılıp masaya döndüm. Rüzgar pür dikkat beni izliyordu. Yerime oturup kahvemden bir yudum aldım. Birazda atıştırdıktan sonra arkama yaslanıp etrafı izlemeye başladım.

"Yazgı hadi biz bikinilerimizi alalım ordanda denize gideriz."

Aryayı onaylayıp yerimden kalktım. Rüzgar bileğimden tutup durdurdu.

Ona dönüp ne istiyorsun bakışımı attıktan sonra bekledim.

"Bikininin üzerine birşey al. Beni katil etmek istemezsin değil mi?"

Bileğimi hızla çekip yürümeye devam ettim. Ne saçmalıyor bu adam. Onu dinliyceğimi düşünmesi aptallık.

Aryayla hiç konuşmadan asansöre bindik. İndikten sonra odama gidip dopabımdan beyaz bikini mi ve havlumu çıkartıp. Plaj çantama koydum. Güneş kremimi ve gözlüğümü de koyduktan sonra. Telefonumu ve oda kartımı alıp odadan çıktım.

Aryanın odasına gidip kapıyı çaldım. Çok geçmeden kapı açıldı. Doruk karşımda öylece bana bakıyordu.

"Hah Yazgı hoş geldin. Lütfen bana yardım edermisin. Arya beni hiç dinlemiyor."

Ne oldu demeye kalmadan kolumdan çekilerek odaya sürüklendim. Doruk kolumu bırakınca Aryanın yatağın üzerine oturup bize baktığını gördüm.

Yanına gidip sorun ne olduğunu sordum.
"Ne oluyor Arya? hadi daha hazırlanmamışsın bile."

"Hazırlanmadım değil hazırlanamadım olacak o canım. Doruk bu güzelim bikinimi giymeme izin vermiyor."

"Onu tabikide giyemezsin Arya. Hem o nasıl bikini öyle. Hiç giyme daha iyi. Yazgı lütfen sende birşey söylemisin."

"Tamam bir sakin olun. Doruk sen biraz abartıyorsun sanki. Bikini sonuçta ne bekliyorsun ki."

"Hay yaşa be kardeşim. Ben anlatıyorum anlamıyor."

"Birdiler iki oldular ya. Bak Aryacım seni kimsenin o şeyin içinde görmesini istemiyorum. Lütfen daha fazla uzatma."

"Tamam Arya başka birşey giy istersen."

"Ya hayır ben bunu giycem."

"Hayır giymiyceksin."

"Giyicem."

"Giymiyceksin."

"Giycem dedim."

"Bende giymiyceksin dedim."

Kafamı bir Aryaya bir Doruğa çevirip aralarında git gel yaparken boynum ağrıdı.

Bu böyle olmayacak duruma el atmam lazım yoksa araları bozulacak.
"Arya bende başka bir tane daha var onu giysen olmaz mı?"

"Hayır dedim. Uzatmayın ikinizde ben bunu giycem. Hem giymiyceksem ne diye aldım? Yeter bak saat geçiyor ve biz boşuna vakit kaybediyoruz."

"Tamam o zaman üzerine birşey alıcaksın sadece denizin içindeyken çıkarabilirsin. Kabul etmezsen denize girmeyiz böyle odamızda otururuz. Seçim senin sevgilim."

"Off tamam. Hadi gidelim artık."

Neyseki orta yolu buldular Arya da bikinisini ve diğer eşyalarını çantasına koydu. Sonra hep beraber odadan çıktık.

Asansörle aşağıya indiğimizde Rüzgar bizi bekliyordu. Otelin çıkışına ilerleyip plaja gittik. Önceden ayırytığımız şezlonglara yaklaşınca Rüzgarlar oturdular.

Bizde üzerimizi değiştireceğimiz yere gidip giyindik.

         (Yazgının bikinisi.)

Çıktıktan sonra Rüzgarların yanına gittik.

Rüzgar koşarak yanıma gelip elindeki havluyu bedenime sarmaya başladı.
"Hey. Napıyorsun sen?"

"Katil olmamak için önlem alıyorum napıcam. Sana açık giyinme dedim."
Havluyu üzerimden çekip yere attım.

Gözlüğümü çıkarıp.
"Pardonda sen kimsin? İstediği mi giyerim. Bana karışma. Kendi işine bak."

Arkama bakmadan şezlogun olduğu yere geçtim. Havluyu şezlonga serdikten sonra üzerine uzandım. Kremimi çıkarıp kollarıma ve bacaklarıma sürmeye başladım. O sırada bir kokteyl spariş verdim. Tabi alkolsüzlerden. İçeceğim geldiğinde keyifle hem denizi seyrettim hem güneşin tadını çıkardım.

Rüzgar da yanımda ki şezlonga oturmuş etrafı izliyordu. Daha doğrusu bana bakanların gözünü korkutuyordu desem daha doğru olur. Arya koşarak yanıma geldi.

"Hadi sıkıldım ben denize girelim artık."
Başımı sallayıp yerimden kalktım.

Gözlüğümü çıkarıp çantama koydum. Arya da üzerini çıkarınca denize ilerledik.  Doruk ve Rüzgar da peşimizden geliyordu. Burak güneşlenmek istediği için gelmedi.

Denize girdiğimde gözüm Rüzgara takıldı. Tişörtünü ne zaman çıkarmıştı?
Hemen denize girse iyi olur yoksa kızlar onu rahat bırakmayacak.

Denize girdi sonunda.
"Noldu Yazgı? Niye öyle bakıyorsun bana?"

"Ne nasıl bakıyorum? Bakmıyorum. Niye bakıyım canım Allah Allah."

"Ne dedin sen az önce?"

"Ne dedim? Bakmıyorum dedim."

"Ondan sonra."

"Niye bakıyım Allah Allah dedim."

"Yazgı. O arda işte."

"Bişey demedim."

"Bence dedin."

"Ne dedim ya."

"Canımm. Dedin."
Hay ben senin başka zaman duymaz.

"Yok demedim." Gülümseyip suya daldı.
Ohh yırttım sanırım. Yine erken konuştum galiba.

Daldığı yerden tamda benim dibimden çıktı. Suyun dalgalanmasıyla bir an dengemi kaybedip suyun dibini boyladım. Hemen yukarı çıkıp kollarımı Rüzgarın boynuna doladım.

"Bakıyorum da bu ara benden ayrı kalmıyorsun. Sabah üstüme düşmeler, şimdi boynuma sarılmalar." Kaşlarımı çatıp. kollarımı boynundan çektim.

Sonra beni belimden tutup kendine çekti.
"Merak etme şikayetçi değilim. Hatta sürekli böyle kalabiliriz."

Ben yine onun gözlerine dalmışken naptığımın farkına varıp geri çekilmek istedim. Ama bırakmadı.

"Rüzgar. Bırak lütfen."

"Neden Yazgı neden?"

"Rüzgar bırak."

"Neden kaçıyorsun. Neden izin vermiyorsun. Görüyorum Yazgı gözlerinde bana aşık olduğunu görüyorum. Neden korkuyorsun?"

"Korkmuyorum."

"Neden izin vermiyorsun o zaman, ikimizde birbirimize aşık olmuşken neden karşı çıkıyorsun?Neden bırakmıyorsun kendini neden?"

"Ben kendimi bırakırsam sen tutar mısın?"

"Tabi tutarım. Hemde bir daha asla bırakmamak üzere tutarım. Yeter ki sen kendini bana bırak."

"Olmaz. Yapamam." Kendimi geri çekip denizden çıktım.

Çantamı alıp üzerimi değiştirdim. Otele dönmek istemediğim için ormana doğru ilerledim. Burası şehirden uzak bir yer olduğu için çoğu insan ya denize ya da ormana geliyor.

Bende ormana girip en sessiz en sakin yerini aramaya başladım. İnsanların en az olduğu bir yer bulunca olduğum yere oturdum. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki sanki yerinden çıkacak. Ard arda derin nefesler aldıktan sonra biraz daha rahatlamıştım. Ama kalbimdeki sızı git gide artıyordu.

Daha iki gün önce Rüzgara aşık olmadığımı iddia ediyordum. Ama şimdi anladım ki ben ona aşık oldum. Ama olmaması gerekiyordu.

Benim aşık olmamam gerekiyordu. Bunu yapamam aşk zaftır. Ben zafım tarafından kaybetmek istemiyorum. İnsan kime aşık olacağını seçemiyor. Tıpkı ailesini seçemediği gibi...

Aslında bir araştırmaya göre insan kalbiyle seçmezmiş. Beynimiz bizim en çok neye ihtiyacımız olduğunu anladığı zaman ihtiyacımıza en uygun kişiye derin duygular beslememizi sağlarmış. Ama benim ihtiyaç duyduğum şeyler Rüzgarda yok ki.

Benim aradığım ihtiyaç duyduğum şeyler hiç kimsede yok. Kaldı ki Rüzgar benim hayatım boyunca kaçtığım iki insana o kadar benziyor ki. Ben o iki insan yüzünden annemi kaybettim.

Şimdi onlarla aynı olan kişiye aşık olup kendimi de kaybedemem. Gözümden bir damla yaş süzüldü. Sonra ardı arkası kesilmeyen hıçkırıklar.

Uzun süre ağladıktan sonra yerimden kalktım. Hava neredeyse kararmıştı. Geldiğim yoldan tekrar yürüdüm. Otelin ışıkları göründüğünde durmadan yoluma devam ettim.

Otele girdiğimde bizimkiler ortalıklarda görünmüyordu. Bu iyi beni bu şekilde kimsenin görmesini istemiyorum zaten. Vakit kaybetmeden odama çıktım.  Kapıyı kapatıp ışığı açtım.

Üstüm toz toprak olmuştu, banyoya ilerledim. Aynadaki yansımama baktığımda korkunç görünüyordum. Gözlerim ağlamaktan hem şişmiş hemde kızarmıştı. Kısa bir duşun ardından kendimi yatağa attım.

Göz kapaklarım ağırlaştığında uykuya teslim oldum.

RÜZGAR'DAN

Yazgıyı o bikiniyle gördüğümde çarpıldım sanki. Ama etraftakilerin ona öyle bakması sinirlerimi bozmuştu. Ne kadar çaba sarf etsem asi kızımız Yazgı geri dönünce birşey yapamadım.

Bir süre sonra denize girmiştik. Yazgıyla göz göze geldiğimde sanki kıskanmış gibi bakıyordu. Bu iyiye işaret kıskandıysa umut var demektir.

Yanına gidip biraz konuştum bana ilk defa canım demişti. Bunu Yagzıdan duymak gülümsememe nedenn olmuştu ama çok uzun sürmedi tabi.

Gözlerimiz yine buluştu. Tekrar kaçmak için hamle yaptı ama bırakmadım. Bu sefer kaçmasına göz yummayacağım.

Beni seviyor bunu gözlerinde görebiliyorum ama neden izin vermediğini bir türlü anlayamıyorum.

Son çümlesini kurmuştu.
"Olmaz. Yapamam." Ve bir kez daha kaçtı.

Hızla denizden çıkıp çantasını aldı ve gitti. Bense öylece kaldım. Sadece arkasından bakmakla yetindim.

Neden korkuyorsun Yazgı neden sana yaklaşmama kalbine dokunmama izin vermiyorsun?

Sorularım ve ben yine başbaşayız. Denizden çıkıp yere attığım tisörtü alıp üzerime geçirdim. Yazgı olmadığına göre burda durmamında pek bir anlamı yok.

Otele dönüp odama çıktım. Yatağıma uzanıp saatlerce tavanı seyrettim. Ama Yazgının bu tavrına mantıklı bir açıklama bulamadım.

Acaba yanılıyormuyum bana aşık değil mi? Aşık olsa eğer her seferinde kaçar mı benden. Ama ona dokunduğumda kızaran yanakları. Kalbinin sesi. Titreyen elleri. Ne yapacağını bilemeyen gözleri. Bunların sebebi ne?

Düşüncerimin, sorularımın ardı arkası kesilmedi. Ama tek bir cevap bile bulamadım. Yataktan kalkıp balkona çıktım. Saate baktığımda 20:00'dı.

Karanlıkta yürüyen biri ilişti gözüme. Otele yaklaştığında. Bu kişinin Yazgı olduğunu anladım. Üzeri toprakla kaplanmış, saçları dağılmıştı. Hızla otele girdi. Sonra odasının ışığı yandı.

Neredeydi bu saate kadar? Bir süre sonra ışık tekrardan kapandı.
Sanırım uyudu.

Bende odama tekrar dönüp yatağa girdim. Ama Yazgının aksine sağa sola dönmekten bir türlü uyuyamadım. Saate baktığımda 03:20'di. Kalkıp su içtikten sonra tekrar uyumaya çalıştım.

Sonra ben fark etmeden uyku beni karanlığına haps etmişti bile.

*******************************
Yazım hatalarım olduysa kusura bakmayın.
Bir daha ki bölümde görüşmek üzere. 😘

❤️❤️❤️⭐Oy ve yorum atarmısınız rica etsem.             ⭐❤️❤️❤️

Continue Reading

You'll Also Like

9.4K 100 3
Ali'nin bütün kadın karekterler ile olan birlikteliği
3.6M 131K 72
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...
22.2M 893K 115
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geç...
109K 522 5
mesleğini eline alamayınca kendini barlarda escort ilan etmiş bir kızın aşk hikayesi...