~23~

62 12 3
                                    


"Selim." Bir süre yüzüme baktı.

"Selam. Nasılsın Yazgı?"

"İyim Selim. Ne işin var senin burada?"
Rüzgar içerden seslenince arkamı dönüp ona baktım.

"Sevgilim kim gelmiş?"
Yanıma geldiğinde Selimi görünce yüzü düşsede bozuntuya vermeden, kolunu belime atıp Selime bakmaya başladı.

"Selim gelimiş canım." 

Rüzgar gülümseyip.
"Ne istiyormuş peki."
Dedi.

Selime bakınca yüzünün düştüğünü net bir şekilde görebiliyordum.

"Yazgıyla konuşmak için geldim."

Rüzgar benden önce davranıp.
"Öyle mi ne diycekesen de. Sonra git."

"Yazgı yalnız konuşabilirmiyiz."

"Bizim yalnız konuşacağımız bir konu yok Selim. Ne söyliyceksen Rüzgarın yanında söyleyebilirsin."

"Yalnız konuşsak daha iyi olur. Konuşacağımız konunun Rüzgarın bildiğini sanmıyorum."

Ona anlamaz şekilde bakarken Rüzgar belimdeki elini biraz daha sıkınca sinirlendiğini anlamış oldum.

"Söyle lan ne söyliyceksen. Ben bilmiyormuşum. Öğrenirim işte fena mı." Rüzgara dönüp gözlerimin içine baktım.

"Sakin olurmusun Rüzgar. Selim sende çardağa geç geliyorum."

Selim başını sallayıp giderken bende kapıyı kapatıp Rüzgara döndüm.

"Yazgı ne yapmaya çalışıyorsun sen? O herifin sana hissettiklerini bile bile onla yalnız konuşmayı nasıl kabul edersin?"

"Rüzgar sakin olman konusunda bir daha uyarmiycam seni. Ne söyliycek merak ediyorum. Öğrenicem sonrada göndericem onu tamam mı?"

"Offf Yazgı Offf. Tamam sana güveniyorum."

Gülümseyip yanağından öptüm.
"Öyle bir öpücükle kurtulazsınız Yazgı hanım."

"Tamam gelince anlaşırız."

Ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Selim ortalıkta volta atıyordu. Ona yaklaşıp karşısına dikildim.

"Evet seni dinliyorum."

"Rüzgarla ne zaman sevgili oldun?"
Sesine sinir hakimdi.

"Selim seni ilgilendirmeyen konuları bırak derdin ne onu söyle?"

Kollarımı göğsümde birleştirip ona bakmaya devam ettim. Derin bir nefes aldın.

"Tamam. Herneyse. Dün baban geldi. Sana dün anlatmak için gelmiştim ama evde değildin."

Kollarımı çözüp yanıma düşmesine izin verdim. Ne demek baban geldi?

"Ne, Ne diyorsun Selim sen? Babam sana niye gelsin?"

"Valla derdini dinleyene kadar bende bilmiyordum."

"Ne istedi senden. Para falan mı?"

"Hayır. Para değil."

"Selim taksit taksit anlatmayı kesde direk söyle. Ne istedi senden?"

"Sakin ol lütfen. Dün benim ajansıma geldi. Senle barışmak istediğini söyledi. Çok pişman olduğunu artık bazı şeyleri düzeltmek istediğini. Benden de ona yardım etmemi istedi. Senle birlikte bir yemek yemek istiyormuş, benimde organize etmemi söyledi."

Duyduklarımla sinirim tavan yaptı. Gözlerimin dolduğunu hissedince güzlerimi kapatıp bir kaç saniye sadece nefes aldım.

"Sen ne dedin?"

BENİM YAZGI'M Место, где живут истории. Откройте их для себя