~03~

170 12 2
                                    

"Evet arkadaşlar biliyorsunuz ki ben en başından beri MAY'S mimarlık la çalışmak istiyorum. Yani Yazgıyla, uzun zamandır tanıdığım insanlar olduğu için onlara güvenim sonsuz. Bu zamana kadar bir çok işte birlikte çalıştık. Ama ortağım yeniliklere açık olmamı söylediği için Aerezon mimarlıkla'da bir görüşmek istedim. Açıkçası iki şirketinde bu kadar iyi hazırlanacağını düşünmemiştim. Seçimin bizler için kolay olacağını sanıyorduk. Ama oldukça zor bir karar oldu. Ama ikimizinde istediği bir sonuç oldu. Sizler içinde uygunsa biz MAY'S ve AEREZON mimarlıkla ortak bir iş yürütmek istiyoruz."

Duyduklarım karşısında ne tepki vericeğimi şaşırdım resmen. Ne demek ortak bir iş. Ben bu adamlardan kurtulmak istekçe daha da iç içe oluyoruz. Bu kabul edilemez. Ben daha fazla bu saçmalığa katlanamıycağım.

"Kusura bakmayın Hasan bey ama biz..."

Sözümü yarıda kesip lafa atlaması yetmiyormuş gibi birde söyledikleri sinirimi iyiden iyiye bozmaya başladı.

"Hasan bey anladığım kadarıyla Yazgı hanım bizim gibi işin ehli bir şirketle ortak  çalışma konusuna pek sıcak bakmıyor. Haklı olarak tabi bizimle çalışmak herkesin harcı değil sonuçta."

"Pardon siz kimsiniz de sizinle çalışmak bizim harcımız olmasın. Ne yani MAY'S gibi bir şirketi en baştan kurup bu raddeye getiren insanlarız bizler sizlemi çalışamayacağız. Merak etmeyin sizinlede çalışırız."

Ne ne dedim ben. Aahh kahretsin yine gaza geldim.

"Güzel. o zaman ikinize de şimdiden kolay gelsin diyelim ve anlaşmayı imzalayalım."

Hasan bey sözünü bitirir bitirmez evraklar önümüze geldi. Arya inceledikten sonra imza atmak için elime kalemi aldım. Atıcağım bu imza sanki hayatımı değiştirecekmiş gibi hissediyorum. Umarım herşey iyi olur. Sorun çıkmadan bu işide bitiririz. İmzayı attıktan sonra kağıdı Rüzgara uzattım. O da imzaladıktan sonra el sıkışıp restorandan çıktık.

Aryayala ayrıntıları konuşmak için sözleştik. buradan benim evime geçmeye karar verdik. Bisikleti  alıp arabamı park ettiğim yere gittim. Bisikleti bagaja koyup arabama bindim. Hemen bir şarkı açıp kendimi yollara vurudum. Sanki nereye gidiyorsam. Eve geçince üzerimi değiştirip kafvemi elime alıp koltuğa uzandım. Çok geçmeden zil çaldı. Kapıyı açtığımda küçük çaplı bir şok geçirsemde kendimi kısa sürede topladım.

Rüzgarı karşımda görmeyi beklemiyordum. Cevap beklercesine yüzüne baktım. Cevap gelmeyince kendim sordum.

"Ne işin var senin burda?"

"Sen misafirlerini böylemi karşılıyorsun?"

"Hoşlanmadığım insanları kapımda görünce bu tepkiyi veriyorum."

"Merak etme bende sana bayıldığım için gelmedim. Arya senin evinde işle ilgili konuşacağımızı söyledi diye geldim."

"Arya söyledi. İyide ben sizi davet etmedim ki biz Aryayla konuşacaktık."

"Şey pardon ben bilmiyordum. Arya öyle söyleyince haberin var sandım. Neyse ben gidiyim."

Off Arya yaa. Hah iyi insan lafının üstüne

"Niye kapıda duruyorsunuz geçsenize içeri."

Arya seni öldürücem.

"Arya sen Rüzgar beyin geleceğini bana niye söylemedin?"

"Ya da bana niye Yazgı hanımın haberinin olduğunu söyledin?"

Peş peşe sorularınız Aryayı bozguna uğratsa da Arya işte.

BENİM YAZGI'M Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin