~18~

68 12 13
                                    


Sabah yüzüme vuran ışıkla gözlerimi açtım. Yatağımda doğrulup oturdum. Bu gün tarifsiz bir şekilde güzel uyanmıştım. Yataktan çıkıp banyoya ilerledim.

Küveti ılık suyla doldurduktan sonra içine girdim. Biraz oyalandıktan sonra saçlarımı ve vücudumu temizleyip banyodan çıktım. Bu gün kahvaltıdan sonra döneceğimiz için eşyalarımı toplasam iyi olacak.

Dolaptan önce giyeceklerimi çıkardım.

     (Yazgının giydiği elbise

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

     (Yazgının giydiği elbise.)

Giyindikten sonra saçlarımı at kuyruğu yaptım. Diğer kıyafetleri de valize yerleştirtikten sonra biraz makyaj yaptım. Siyah tek bant topuklu ayakkabılarımı giydim. Siyah uzun askılı küçük çantama telefonumu da koyduktan sonra odadan çıktım.

Valizleri görevliler indireceği için ben direk lokanta kısmına ilerledim. Biraz ilerde cama yakın kısımda Rüzgarı gördüm. Aryalar nerde acaba?

Yanına gidip gitmemekte kararsız kalsamda yürümeye devam ettim. Sanki ayaklarım benden bağımsız ona ilerliyordu. Ben biraz yaklaştıktan sonra etrafa bakmaya başladı. Beni fark etmiş olacak ki ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Günaydın. Nasılsın bakalım? Ama öyle ayakta durma otur hadi."

Ben daha ağızım açmadan beni masaya çekiştirmeye başladı. Sandalyeye oturunca arkamdan hafif ittirdi. Kendi yerine tekrar oturup bana bakmaya başladı.

Öyle güzel bakma be adam. Daha fazla erimeden kendimi topladım.

"Sizede günaydın Rüzgar bey. İyim saolun. Ama mümkünse beni birdaha çekiştirmeyin. Kendim yürüyebilirim."

Teslim olurcasına ellerini havaya kaldırdı. Şu an çok tatlı göründüğü konusunda yalan söyleyemiycem.

"Herneyse. Aryalar nerede?"

"Senin haberin yok mu?"

"Neyden haberim yok benim yine?"

"Arya ve Doruk çoktan yola çıktı."

"Ne, niye bu kadar erken çıktılar? Ayrıca benim neden bundan haberim yok?"

"Bizim şirkette küçük bir pürüz çıktı, dün gece biz hastanedeyken. Burak gece döndü. Sabahta sorun hallolmayınca Dorukta gitti. Doruk gidince Arya da gitti. Öyle. Ama sana neden haber vermedi bilmiyorum."

"Hmm, anladım. Unutmuştur ya da uyuyorum diye haber vermemiştir."

"Olabilir. Eee hadi artık birşeyler mi yesek ben çok açım."

"Aslında bizde hemen yola çıksak vakit kaybetmeden."

"Yazgı ne acelen var çok mu özledin şirketini. Açım diyorum hem sende birşeyler yesen iyi olur."

"Evet Rüzgar şirketimi özledim. İyi. Ama hızlı olalım vakit kaybetmeye gerek yok çok işim var benim bu gün." Başını sallayıp garsonu çağırdı.

BENİM YAZGI'M Where stories live. Discover now