Hiç aşık oldunuz mu?
Ya da aşkınızdan kaçtınız mı?
Peki acı çekmekten, kaybetmekten korktunuz mu?
Bu benim Yazgım iyisiyle, kötüsüyle aşkıyla, acısıyla.
Bir yanda bütün zorluklarla tek başına mücadele eden bir kadın ve aşktan hep kaçan taraf.
Diğ...
"Günaydın Rüzgar. Kahvaltı etmedimde, senin bu saatte ne işin var? Yani geleceğini bilmiyordum."
"Sevgilime sürpriz yapmak istedim. Hadi hazırsan kahvaltı etmeye gidelim."
"Hazırım canımda ne gerek var? Gel birşeyler yeriz evde."
"Hadi Yazgı dışarıda yemek istiyorum ben."
"Peki çantamı alıp geliyorum sevgilim."
Çantamı ve telefonumu alıp evden çıktım. Rüzgar arabada bekliyordu arabaya bindikten sonra ilerlemeye başladık. Bir süre sonra bir mekanın önünde durmuştuk. Arabadan inip Rüzgarla el ele içeri girdik.
Denize yakın masalardan birine geçip oturduk. Garson gelince sparişlerimizi verip bekleye başladık.
"Evet Rüzgar bey nerden çıktı bu ani sürpriz kahvaltı bakalım?"
"Sevgilimle biraz vakit geçirmek istedim olamaz mı?"
"Peki öyle olsun bakalım."
"Yazgı'm ben bu gün şirkete gitmeyi düşünüyorum sende gitmesene biraz daha vakit geçirmiş oluruz hem."
"O nedenmiş?"
"Bilmem gitme işte. Bu gün yanımdan ayrılmanı istemiyorum."
"Olmaz sevgilim bu gün yeni iş için bir müşterim gelecek ve özel olarak proje mimarıyla konuşmak istiyormuş bu yüzden girmem lazım."
Rüzgar tek kaşını kaldırıp sorgulayıcı bakışlar atmaya başladı. "Hmm kimmiş bu müşteri?"
"Yusuf Darıca diye biri. Sanırım yine bir otel projesi."
"Daha önce duymadım bu ismi."
"Bende."
"Peki niye özellikle seni görmek istemiş toplantıda? Yani ne gerek var ki imza atılacağı zaman görecek zaten." Rüzgarın bu haline gülümsedim.
"Bilmiyorum sevgilim. Yusuf bey bizzat işi bana anlatmak istemiş demek ki."
