~12~

65 11 8
                                    


Aşk bencillik mi?

Değilse neden ben şuan bencilce davranıyorum. Sırf üzülmemek için onu üzmeyi göze aldım. Ben şu an ne yapmalıyım peki?

Bana da hakverin lütfen. Bu yaşıma kadar hiç böyle hissetmedim. Kaldıkı hissetsem bile örnek alacağım kimsem olmadı. Kafam karıştığında danışacağım. Canım yandığında sığınacağım kimsem yok benim.

Aşk ne demek bilmiyorum bile. Annem le babamı mı örnek alıcam. Yoksa hırsından gözü kör olmuş bu arada babaannemi ve herkesi unutmuş olan dedemin mi aşkını örnek alıcam. Belki de korktuğum budur.

Ya ailem gibi bir hayata mahkum kalırsam. Yaa hiç mutlu olamazsam. Ya da en kötüsü ilerde bir çocuğum olduğunda benim yaşadıklarımı yaşarsa.

Belki bunları düşünmek için çok erken ama hayat bu belli mi olur. Bizlerle kedinin fareyle oynandığı gibi oynuyor nasıl olsa. Ne olursa olsun küçük bir çocuğun bir kez daha bunları yaşamasına razı olamam.

Rüzgarı tanımıyorum bile. Bu şirketi bu hale getirmek için çok uğraştığı belli. Bu da demek oluyor ki o da hırsının kurbanı olmuş. İnsan hırslı olmak yerine azimli olsa böyle olamayacak. Çoğu kişi azimle hırsı bile ayırt edemiyor. Bilseler hırsın saf öfkeden doğduğunu onu seçerlermiydi yine de?

Rüzgarı ilk gördüğüm de birine bezettiğimi söylemiştim. Şimdi yüzü netleşti. Sanki Rüzgar dedemden ve babamdan bir parça almış gibi. Tahmin edersiniz ki hırsı Dedemden. Az önceki çazesiz bakışlarıda babamdan.

Ama babam çaresiz değildi. Rüzgarda değil. Eğer babam annemi yanına alıp babasına karşı gelseydi bunlar olmazdı. Rüzgar da dün beni öpüp bu gün o kıza haddini bildirseydi yine böyle olmazdı.

Ya da olurdu bilmiyorum. Offf kafam çok karışık ilk kez napıcağımı nasıl davranıcağımı bilmiyorum. Daha fazla burada oturmamak için kalıp arabama ilerledim. Sahilden çıkınca ayakkabılarımı giyinip arabama bindim. Gerçek dünyaya dönmenin vakti geldi. Şirkete gitmeli ve kafamı dağıtmak için çalışmalıyım. En iyi yaptığım şey. Bana en iyi gelen.

RÜZGAR'DAN
Yazgıyı  takip etmeye devam ettim. Bir süre sonra güzergahı değişti. Sanırım sahile gidiyor. Onunla beraber bende sahile indim. Geçen geceki gibi denize yaklaştı. Sonra kumlara oturup denizi seyretti. Bende onu.

Biraz daha yaklaştım. Sırt üztü kumlara uzandı. Dahada yaklaşıp yanına gittim. Biraz konuştuk bana yanıldığımı söyledi Hande konusunda.

Sanki gözleri 'hayır yanılmadın.'  Diye hayrıyordu ama dudaklarından dökülen kelimeler. Kalbimi tuzla buz etti sanki.

Bana karşı hiç mi birşey istemiyor gerçekten? Onu öptüğümde bana karşılık vermişti ama şimdi bir anlık birşeydi diyip kenara çekiliyor.
Duyduklarımla canım çok yandı. Bu kadar mıydı gerçekten?

Daha fazla durmamak için başımı sallayıp yanından ayrıldım. İyice uzaklaştıktan sonra Arabamın oradan bir süre daha Yazgıyı izledim. Kalktığı yere oturup denizi seyretmeye devam etti. Sözleri ne olursa olsun gözleri bambaşkaydı. Ama bunu bilmek benim içimi rahatlatmaya yetmiyordu. Daha fazla durmayıp şirkete döndüm.

YAZGI'DAN
Çok geçmeden şirkete geldim. Arya ağızı kulaklarında beni kapıda karşıladı. Arabamı park edip indim. Arya'nın yanına gittiğimde hemen boynuma atlayıp kahkaha atmaya başladı. Noluyor bu kıza?

Benden ayrılınca.
"Yazgı sana söylemem gereken birşey var." dedi.
"Söyle canım."
"Burda olmaz. Hadi yukarı çıkalım." Başımı sallayıp Aryayı takip ettim.

BENİM YAZGI'M Where stories live. Discover now