Ardıç: Günaydın
Rüya: Gün aymadı
Rüya: Aymıyor
Ardıç: Gün aymadı mı sana?
Ardıç: Henüz kafan da doğru düzgün çalışmıyordur
Ardıç: İki cümleyi bir araya getiremediğin sabahlardan mı?
Rüya: Evet
Ardıç: Güzel
Ardıç: Kahvaltıya geliyorum o zaman
Ardıç: Sen de annenle şu konuyu konuşursun
Rüya: Bu kadar şerefsiz olamazsın
Rüya: Tekrar uyumayı planlıyordum
Rüya: Bugün pazar ya
Rüya: Nasıl yaparsın bunu bana?
Ardıç: Sabahın 8'inde kalkan sensin
Ardıç: Pazar günü deyip uyusaydın
Ardıç: Hiç telefonu eline almasaydın
Rüya: Hep Acar pisliğinin suçu
Rüya: Bu hayvan odamda bir şeyini unutmuş
Rüya: SABAHIN KÖRÜNDE NE İHTİYACI VARSA ARTIK
Rüya: Tüm uykumun içine etti cidden
Ardıç: Oh ne güzel, bir de tersinden kalkmışsın
Ardıç: Çok şanslıyım bugün
Ardıç: Sinirinden konuşamazsın sen
Rüya: Ama haksızcılık bu
Ardıç: Haksızcılık?
Ardıç: Ayılamamışsın harbiden
Rüya: Kötüsün
Rüya: Tamam, kahvaltıya gel ama annemle senin önünde başka gün konuşayım
Rüya: Olmaz mı?
Ardıç: Olmaz
Ardıç: Başka zamana bu kadar müsait olamayabilirim
Rüya: Olursun ya
Ardıç: Hayır, olmam
Rüya: OFF
Rüya: Müsaitsen ben de bir gün sana geleceğim
Rüya: Ama kahvaltıya değil
Rüya: Kum torbanı yumruklamak için
Ardıç: Ben yokken gelebilirsin
Ardıç: Evimin yedek anahtarı sende var
Ardıç: Beceriksiz yumruklarını canım kum torbamın üzerinde görmek istemiyorum çünkü
Rüya: Beceriksiz yumruklarımı suratında görmeye ne dersin?
Ardıç: Bana yumruk atabileceğini sana düşündüren ne?
Ardıç: Özellikle bana gelen yumrukları engellemek gibi bir işim varken
Rüya: Maçlarında rakibin sana yumruk atmak zorunda çünkü
Rüya: Normal bir durum bu
Rüya: Ama benden gelecek bir yumruğu beklemediğin için gayet de suratına bir tane geçirebilirim
Ardıç: Sabah insanı değilsin, anladım
Rüya: Hayır, ben normal bir insanım
Rüya: Siz, sabahları da enerjik olan insan görünümlü yaratıklar, anormalsiniz
Ardıç: Sorun şu ki sen gece insanı da değilsin
Ardıç: Saat 22'yi geçtiği anda uykun geliyor
Rüya: Vaktimi uyuyarak geçirebilecekken neden heba edeyim?
Ardıç: Bu sabah heba edeceksin işte
Ardıç: İstersen uyumaya devam edebilirsin, ben annenle konuşurum ve yaptığın haltları bir bir anlatırım
Rüya: Kahvaltıya gelmesen, akşam yemeğine gelsen?
Ardıç: Hayır, kahvaltı
Rüya: Hata bende
Rüya: İsminin anlamı ağaççık olan birinden insanlık bekliyorum
Rüya: Odun
Ardıç: Bu saldırıların bir işe yaramaz
Rüya: Beni uykumdan edenlere ne yaptığımı biliyor musun?
Ardıç: Seni ben uyandırmadım, Acar uyandırdı
Rüya: Ama sen de uyutmadın
Ardıç: Uyuyabilirdin
Rüya: Kötüsün
Ardıç: Biliyorum
Ardıç: Müsaitsiniz, değil mi?
Ardıç: Ona göre geleceğim
Rüya: Müsait durumdayız maalesef
Ardıç: Gelmeyeyim o zaman
Rüya: YA AMA ARDIÇ
Rüya: Gel şuraya
Rüya: O anlamda demediğimi biliyorsun
Rüya: Sabahın 6'sında da kahvaltıya diksen yine de kalkarım
Rüya: Gıkım çıkmaz diyemem, muhtemelen burnundan getiririm ama gelmemenden daha iyidir
Rüya: Lütfen ya
Rüya: Gel hadi
Rüya: Üzüyorsun beni
Ardıç: Öğlen gelirim
Rüya: Ardıç.
Rüya: Sen gelmezsen herkesi toplarım ve ben sana gelirim
Rüya: Nasılsa evinin yedek anahtarı var bende
Ardıç: Hakikaten, o niye sende?
Rüya: Sen verdin
Ardıç: Hiç hatırlamıyorum
Rüya: Ben zorla da almış olabilirim
Rüya: Ama acil durumlar için
Rüya: Tek yaşıyorsun
Rüya: Tam karşı apartmanda oturuyorum ben de
Rüya: Bende durmasından mantıklı ne var?
Rüya: Hem yedek anahtar hakkımı hiç boşuna kullanmadım
Ardıç: Bu kullanmayacağın anlamına gelmiyor
Rüya: Muhtemelen kullanacağım
Rüya: Bakarsın kum torban için kullanırım
Ardıç: O kadar kum torban diyorsun da geldiğin zamanlar hiç dokunduğunu görmedim
Rüya: Evine sokmuyorsun ki
Rüya: Geldiğimde 5 dakika kalabiliyorum sadece
Rüya: Kendi alanına bu kadar düşkün başka insan tanımıyorum
Ardıç: Başkalarının alanlarını bu kadar çok istila eden başka insan tanımıyorum ben de
Rüya: Lafı yediğime göre ben gidiyorum
Rüya: Annemlere kahvaltıda bize geleceğini söyleyeyim
Rüya: Annem havalara uçacaktır
Ardıç: Tamamdır
Ardıç: Görüşürüz
Rüya: Görüşürüz
İyi günler, ağaççıklar.