Peri Kızı

By tabikipatch

1.2M 77.6K 10.3K

aile konulu yeni hikayem More

1 💒
2 💒
3 💒
4 💒
5 💒
6 💒
7 💒
8 💒
9 💒
10 💒
11 💒
12 💒
13 💒
14 💒
15 💒
16 💒
18 💒
19 💒
20 💒
21 💒
22 💒
23 💒
24 💒
25 💒
26 💒
27 💒
28 💒
29 💒
30 💒
31 🎠
32 🎠
33 🎠
34 🎠
35 🎠
36 🎠
37 🎠
38 🎠
39 🎠
40 🎠
41 🎠
42 🎠

17 💒

24.9K 1.6K 108
By tabikipatch

Keyifli okumalar

"Size iki ayrı odayı boşuna mı verdim, resmen beraber uyumuşsunuz."

Uraz abinin sesi ile kafamı biraz daha yastığa gömdüm. Ya da Araz'a. Emin değildim.

"Kıskanma." dedi Araz.

Uykum olmasına rağmen sırıttım. Çok uykum vardı. Zaten sabah gelmiştik eve.

"Eğer on saniye içinde ayrılmazsanız, babanı ve Nil ablayı ararım."

Yani diyordu ki sana uyku yok.

Hemen kendimi Araz'dan en uzak köşeye çektim. Bu sefer gerçekten yastığa gömdüm kendimi.

"Bir de laf atınca kızıyorsun Peri, adam tehdit ediyor."

"Bana laf mı atıyorsun?" dedi Uraz abi.

Gözlerim açık olsa gözlerimi devirmiştim.

"Kavganızı odanın dışında, benim duyamayacağım yerde yapar mısınız?"

Kafamda bir el hissedince korktum ama Uraz abinin sesini duyunca gözlerimi açma ihtiyacı duymadım. "Herkes kalktı ve kahvaltıya sizi bekliyorlar."

Dudağımı büzdüm. "Deseydin ya, biz çok geç uyuduk, bırakın da uyusunlar."

Güldü. "Dedem, benim kızı uyandırmadan gelme dedi."

Tek gözümü açtım. "Belki gerçek kızından bahsediyordur."

Sırıttı. "Herkesin masada olduğu düşünülürse, sanmıyorum."

Ofladım ve yattığım yerden doğruldum. Elimi yumruk yapıp gözümü ovuşturdum.

Yastık bana göz kırpıyordu ama Uraz abi benim kalkmamı sağladı.

Bir yandan esnerken bir yandan Uraz abiye tutunuyordum. Çünkü o kadar uykum vardı ki, beni bıraksa yerde uyumaya devam ederdim.

"Araz hadi sende." dedi Uraz abi.

"Hamza amcanın bahsettiği kız ben olamam."

Kaşlarımı çattım. Ben kalkıyorsam o da kalkacaktı.

Uraz abiden ayrılıp yanına gittim. Yataktaki küçük yastığı suratına vurdum. Anında yattığı yerde doğruldu. Ben sırıtırken, o da surat asıyordu.

"Kalk hadi, ayıp ayıp." dedim daha da çok sırıtarak.

Gözlerini devirdi. "Bunun intikamını alacağım."

"Tabi, alırsın." dedim ve ona dil çıkardım. Sonra beni bekleyen Uraz abinin koluna girdim. Bu odada lavabo olmadığı için koridora çıktık. Araz da sessizce bizi takip ediyordu. Banyonun önüne gelince Uraz abiye döndüm. "Bu kılıkla aşağı inemem ki?"

Sırıttı. "Bir şey olmaz. Kimse bunu dert etmez."

Dudağımı büzdüm. "Emin misin?"
Kafasını salladı ve beni banyoya itti. "Acele edin, bizi bekliyorlar."

İçeri girdikten sonra kafamı geri uzattım. "Çoraplarından da kullanılabilir miyim o zaman?"

Gülümsedi ve kafasını salladı. Ben içeri girip işlerimi hallettikten sonra, Araz girdi. Uraz abi çoktan gelmişti. Çorabını uzatınca hemen alıp giydim. Ayaklarım yaz, kış hep üşürdü.

Saçım neyseki kötü değildi. Tepeden bir at kuyruğu yapmıştım az önce. Makyajımı da zaten dayımlardayken çıkarmıştım.

Kafamı Uraz abiye yasladım. Beş dakika da bir esniyordum. Araz da çıkınca hepimiz aşağı kata indik. Üstümdeki kıyafetler yüzünden deli gibi çekiniyordum.

Uraz abi bunu anlamış olacak ki, elimi tuttu ve önden ilerlemeye başladı.

Bahçeye çıkınca bütün Uraz abinin ailesi buradaydı. Uraz abinin arkasına saklanmaya çalıştım.

Masaya gelince Hamza amca konuştu. "Günaydın çocuklar."

Araz ile aynı anda konuştuk. "Günaydın."

Şu an düşünüyorum da, resmen annemler yokken burada kalmıştım. Tek tanıdığım kişi Araz'dı. Onun için daha zor olmalıydı.

"Madem sıkıldınız ve geldiniz, insan bizi de kaldırır?" dedi Hasan abi.

"Değil mi ya?" diye ona destek çıktı Eren.

"Top patlasa uyanmayacak iki kişi mi söylüyor bunu?" dedi Hamza amca.

Sırıttım. "Tabi uyanırız." dedi Eren ama kendi bile inanmadığına emindim.

"Hadi geçin çocuklar." dedi Gülcan teyze.

Uraz abinin yanına dizildik. Kahvaltı çok güzel görünse de hiç iştahım yoktu. Sadece uyumak istiyordum.

Bardağımda çay yerine kahve görünce masada gözlerimi gezdirdim. Mert abi göz kırptı. Gülümsedim. Beni anca bu ayıltırdı.

Tabağıma birkaç şey koyup yavaş yavaş yemeye başladım. Bardağımdan büyük büyük yudumlar alıyordum. Ayılmam lazımdı.

Bu arada dün gece, Araz, dayımlara mesaj atmıştı, durumu kısaca anlatarak.

O yüzden içimiz rahattı. Ama yinede yakalanacağız diye hâlâ korkuyordum.

"Kızım, kuş gibi yiyorsun." dedi Hamza amca. Tabağıma bakınca bir tık hak verdim ama şu an hiç iştahım yoktu.

"Bugün pek iştahım yok."

Burada olduğum için hâlâ deli gibi utanıyordum.

"Olmaz öyle." dedi Gülcan teyze ve gözleme olan tabağı bana uzattı. Gülümsedim ve içinden bir tane aldım. "Teşekkür ederim."

O da bana gülümsedi. Gözlememden bir ısırık aldım. Çok güzel olmuştu. Hatta iştahımı açacak kadar güzeldi. "Çok güzel olmuş." dedim düşüncelerimi dile getirerek.

"Afiyet, bal, şeker olsun."

Gülümsedim. Çok tatlı biriydi.

"Abim, çok güzel yemek yaptığından bahsetti." dedi Nihal abla.

Sadece Tuğkan kişisi olsa sabaha kadar övünebilirdim. Ama şimdi ne diyeceğimi bilemedim. Gülümsedim sadece. Uraz abi güldü. "Utandı ama çok güzel yemekler yapıyor, doğru."

En azından beni kurtarmıştı.

"O zaman Mardin'e gidince, yemeğini yeriz." dedi Hamza amca.

Kafamı hevesle salladım. "Çok isterim."

Geri kalan yemek güzel muhabbet ile geçmişti. Araz bile konuşmuştu. Bizi aileden biri gibi hissettirmişlerdi.

Yemekten sonra hemen kalktık. Çünkü bugün yola çıkacaktık. Valizimizi zaten çoktan hazırlamıştık.

En yakın havalimanı Dalaman'da olduğu için ilk oraya gidecektik. Oradan ise Mardin'e.

Ayakkabılarım bağlamalı olduğu için tekrar onları giymek istemedim. Bana çokça büyük gelen Uraz abinin terliklerinden giydim.

İlk Araz'ı bırakmıştık. Şimdi ise bize gidiyorduk. Uraz abi de beni bıraktıktan sonra hazırlanacaktı.

Tek istediğim artık banyo yapmaktı. Bunun hayalini kuruyordum resmen.

Evin önüne gelince arabadan inen Tuğkan kişisini ve annemi gördüm. "Babamlar mı onlar?"

Kafamı salladım. Bu kılıkla onlar ile karşılaşmak istemezdim ama şans benden yana değildi.

Onlar kapının önünde konuşturken, Uraz abi tam arkalarına park etti.

İkimizde aynı anda inince ikiside buraya döndü. Annemin gözleri büyüdü. "Kızım, ne bu hâl?"

Tuğkan kişisi sırıttı. "Uraz gibi olmaya mı karar verdin?"

Kaşlarımı çattım. "Hiç komik değil."

Yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı. "Tamam, sustum."

"Günaydın." dedi konudan alakasız bir şekilde Uraz abi.

"Ne oluyor Uraz?"

Uraz abiye baktım. Bana baktı ardından anneme baktı. "Dün senin kız ve Araz'ın uykusu tutmamış. Bende bir şey sormak için mesaj atmıştım, hemen cevap verince, neden uyumadığını sordum. Uykusunun tutmadığını söyledi. Bende aldım çocukları bize getirdim. Sabaha kadar bizde muhabbet ettik. Sabah oluyordu, bende eve gitmeyin bizde kalın dedim. Öyle."

Ne kadar kolay yalan söylemişti. Umarım bana hiç yalan söylememiştir. Çünkü olayı bilmeme rağmen inanacaktım.

Tuğkan kişisi saçımı okşadı. "İyi yapmışsınız."

Annemde kafasını salladı. "O zaman teşekkür ederiz."

Uraz abi kaşlarını çattı. "Ne teşekkürü, aile olduk artık Nil abla."

Gerçekten aile olmuştuk. Sanki bunu herkes yeni farketmiş gibiydi. "Aile olduk." diye tekrar etti Tuğkan kişisi. Adam aile olduk diyor bende hâlâ ona abi demiyordum.

Tuğkan abi.

"Yukarı çıkıp kahve içmek ister misiniz?" dedi annem o duygusal havayı dağıtmak için.

"Yok gidelim, yola çıkacağız zaten. Sizde hazır olunca bana haber verirsin." dedi Tuğkan kişisi. Aman abi.

Annem kafasını salladı. Tuğkan abi yanağımı öptü. "Sonra görüşürüz."

Bende gülümsedim. "Dikkat edin."

O da bana göz kırptı. Yanlarında ayrılmadan Uraz abiye sarıldım.ve kulağına doğru konuştum. "Teşekkür ederim."

Geri çekilip kaşlarını çattı. "Ne dedim ben?"

Omuz silktim ve hepsine el sallayarak içeri girdim.

Onlar artık benim ailemdi.


*

Kısacık bir şey demek istiyorum. Az önce Peri Kızı'nın sıralamalarına baktım ve resmen çıldırdım. Genellikle hep en yüksek sıralardayız. Nesiniz siz, dünyanın en tatlı okuyucuları falan mı 😊

Bunun için akşam bir bölüm daha gelecek, yorumlarınızı bekliyorum 🤭

Son olarak, bölüm nasıldıı?

Tuğkan'ı önceki bölüm çok özlemişsiniz, bu kadar seveceğiniz hiç düşünmemiştim 🤩 Diğer bölüm bol bol olacak merak etmeyin 😋

Sizi çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok seviyorum.

💜

Continue Reading

You'll Also Like

1.7M 105K 64
Ulaş: Ev alma, komşu al demişler. Işık: Öyle mi demişler. Ulaş: Öyle demişler. Alacağım seni kendime. Mecburuz.
227K 12.9K 33
17 yıl önce annesi tarafından ölü olarak bildirilen Neva... Yıllardır onun hasretiyle yanıp tutuşan Akay ailesi... Ama... Ortada bir sorun vardı.Neva...
1.2M 84.8K 64
Klişe ama orjinal karışan bebekler klasiği... İlk yayımlanma tarihi: 19.11.2022 Final yayımlanma tarihi: 29.07.2023
596K 26.6K 17
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...