Keyifli okumalar
Yemek için hepimiz bahçeye çıkmıştık. U şeklinde, masalar dizilmişti. Bu kadar kalabalık olmaları hiç normal değildi.
Gerçi Mahmut amca denilen kişinin de ailesi buradaydı.
Annem, elimi görünce panik yapmıştı ama olayı tam anlatmadan, kırılan bardağın üzerine düştüm demiştim.
Bu olay sayesinde annemle şu an iyiydik. Sonra bunu fırsat bilip sargılı elim ile dayımın yanına gitmiştim. Neyse ki o da bana kıyamadığı için aramız düzelmişti.
Bir yanımda Araz diğer yanımda Eren vardı.
Tuğkan abiyi o olaydan sonra, yemeğe kadar görememiştim. Ona ne konuştuklarını soracaktım. Ama fırsat olmamıştı.
Masa o kadar doluydu ki, taşacaktı. Çoğu et ağırlıklı yemeklerdi. Şanslıyım ki içli köfte tam önümde duruyordu. İki tane alıp tabağıma koydum. Neyse ki sol elim sargılıydı. Yemek yerken zorlanmak istemezdim.
Annem, Gülcan teyze ve Tuğkan abinin ortasında oturuyordu. Onun keyfi yerindeydi. Buna çok seviniyordum. Zaten kalabalıktı, birde gergin olmasını istemezdim. Sonuçta yarın düğün vardı.
İçli köftemi yerken Mahmut amca ile göz göze geldim. Kaşlarını çattı. Gerçekten sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Hem bana salak saçma konuşuyordu, birde haklıymış gibi bana kızıyordu.
Tek istediğim annemin farketmemesiydi. Yoksa düğünü falan umursamaz o adama haddini bildirirdi.
"Amca." Tuğkan abinin bağırması ile herkes ona baktı. Meymenetsiz adam sonunda bakışlarını benden çekti ve Tuğkan abiye döndü. "Dolmadan ye, sen çok seversin." dedi ve sertçe tabağı önüne koydu.
İkisinin gerildiğini anlamamak için aptal olmak gerekirdi. Gülcan teyze ortamı yumuşatmak için konuşmaya başladı. "Yarın oğlum evleniyor. Herkes güzelce karnını doyursun."
Eren bana yaklaştı ve sessizce konuştu. "Dayım ile konuştun mu, ne olmuş?"
Çatalım ile yemeği mi oynarken kafamı iki yana salladım. "Yemeğe kadar onu aradım ama bulamadım." Onun gibi sessizce konuştum.
Kafasını salladı. "Normalde araları nasıl?" deyip ona baktım. Onların olduğu kısma kısa bir bakış atıp bana döndü. "Pek iyi olduğu söylenemez."
Kafamı salladım. "Peki sen sever misin Mahmut amcayı?"
Gözlerini büyüttü ve kafasını iki yana salladı. "Küçüklüğümden beri korkarım ben o heriften."
Kaşlarım havaya kalktı. "Niye?"
Korkulucak biriydi ama yinede sormak istemiştim. Oraya yine bir kısa bakış attı. "Sonra konuşuruz."
Bende oraya bakınca bize baktığını gördüm. Ya sabır.
Hamza amca seslenince, başımı ona çevirdim. "Beğendiğin mi yemekleri Peri?"
Şirince gülümsedim. "Hepsi çok güzel."
"Afiyet olsun kızıma." dedi Gülcan teyze. Bende ona gülümsedim.
Bu arada Mahmut meymenetsizi ise daha da sinirlendi. Oh olsun.
Araz dürttü bu sefer. "Bu adam niye böyle bakıyor?"
Adamdan gözlerimi çekmeden konuştum. "Sonra anlatırım."
Telefonumun çalması ile bakışlarımı çektim. Beni arayabilecek herkes buradaydı. Bana yakın olan kişilerin bakışları buraya katmıştı. Ters olan telefonu kendime çevirdim ve yandan tuşuna basarak sessizce aldım. Araz da telefona baktı. Yine bilinmeyendi. Gözlerimi devirdim ve meşgule attım.
