Keyifli okumalar
Upuzun bir bölüm, bol bol yorum yaparsınız çok mutlu olurum 💜
Herkes bir telaş içindeydi. Doğru düzgün kahvaltı bile yapamamıştım. Gülcan teyzenin dediğine göre düğün bitene kadar gelen çok olurmuş. O yüzden Mardin'in yarısının bizim evde olduğunu düşünüyordum.
Elimde bir tane pişi ile Melek ablayı arıyordum. Çünkü Gülcan teyze onu bulmamı istemişti. Ev zaten büyük, kalabalık olması hiç yardımcı olmuyordu.
Pişimden bir ısırık alıp odanın birine girdim. Çünkü görünür yerlerde yoktu. Kapısı kapalı odalara sıra gelmişti.
İçeride bir grup erkek vardı. Bunlar Mahmut amcanın torunlarıydı. Tabi onların içeride olduğunu tahmin etmediğim için kaşlarım havalandı.
Biri sırıttı. "Bir sorun mu var?"
Mahmut amcayı sevmediğim için torunlarına karşı da bir sempatim yoktu. "Melek ablayı arıyordum, gördünüz mü?"
Beni süzünce kaşlarımı çattım. "Hayır ama biz varız. İşine yaramaz mı?"
Onlara karşı olan hislerim doğruydu. Bunların zihinleri çirkindi, gelmiş birde bana laf atıyordu dedeleri.
Gözlerimi devirdim ve kapıyı sertçe çarptım.
Kapalı odalar fikrini artık elemiştim. Biri ile kavga etmek istemiyordum. Pişiden kalan son parçayı ağzıma atıp mutfağa ilerledim. Melek abla yoksa bende bir pişi daha yerdim.
İçerisi hâlâ curcunaydı. Tezgahın üstündeki pişiyi görünce gülümsedim. Yanına gidip bir tane aldım. Çalışanlar zaten bizden çekiniyordu. Bu beni geriyordu ama Hamza amca onları tembihlemişti. Misafirlerimizin bir dediğini iki etmeyin diye.
Pişiden bir ısırık alınca, ablanın biri yanıma geldi. "Kuru kuru yemeyin, yanına çay doldurayım mı?"
Gülümsedim. "Teşekkür ederim ama buna vaktim yok."
Kafasını salladı ve yanımdan gitti. İçeri Melek abla girmesi ile hemen yanına gittim. "Nerdesin Melek abla, her yerde seni arıyorum."
"Emre'ye yemek yediriyordum. Bir şey mi oldu?"
"Gülcan teyze dedi ki, kuaförler niye geç kalmış, bir öğrensin."
Gözleri büyüdü. "Gelmediler mi?"
Kafamı iki yana salladım. "Tamam, sağol Peri. Ben hemen hallediyorum."
Bende gülümseyip yanından ayrıldım. Sonra bir pişi almayı daha düşündüm. Yukarı çıkana kadar elimdekini bitirirdim.
Geri dönüp bir pişi daha aldım. Bu sefer teyzenin biri geldi. Gülerek konuştu. "Kızım, al bir tabağa. Böyle karın doyar mı?"
Valla doğru demişti. "Haklısınız."
O da bir daha gülüp bana tabak çıkardı. İçine fazlaca pişi koyup uzattı. Kadın anladı tabi çok yediğimi. "Teşekkür ederim, kolay gelsin." deyip yanlarından ayrıldım.
Merdivenleri çıkarken pişiyi yemeye başladım. Annemin odasına gidiyordum. Sabahtan beri herkes odaya girmişti. Çünkü gelini çok merak ediyorlarmış. Bende daha fazla dayanamayıp çıkmıştım. Umarım artık kimse yoktur.
Kapının önüne gelince içeriden bağırış sesi geldi. Yine ne oluyordu?
Kapıyı açmam ile herkes bana döndü. Annem, Tuğkan abi, Pelin abla ve teyzem vardı.
