BENİM YAZGI'M

By snowqueen1331

4.7K 516 831

Hiç aşık oldunuz mu? Ya da aşkınızdan kaçtınız mı? Peki acı çekmekten, kaybetmekten korktunuz mu? Bu benim... More

Karakter Tanıtımı
~01~
~02~
~03~
~04~
~05~
~06~
~08~
~09~
~10~
~11~
~12~
~13~
~14~
~15~
~16~
~17~
~18~
~19~
~20~
~21~
~22~
~23~
~24~
~25~
~26~
~27~
~28~
~29~
~30~
~31~
~32~
~33~
~34~
~35~
~36~
~37~
~38~
~39~
~40~
~41~
~42~
~43~
~44~
~45~ ~FİNAL~
~DUYURUYU~

~07~

103 13 2
By snowqueen1331

Görmemiz için ayrılan odalara baktık. Rüzgarla ben odalara bakarken Arya ve Burak ta evraklarla ilgilendiler.

İlk odaya girdiğimizde içime bir kasvet düştü. Otele dışarıdan bakıldığında oldukça şık bir yer olduğu anlaşılıyor. Fakat içeri girdiğimizde yani odalara. Oldukça rüküş, kasvetli, bir o kadar da şatafatlı. Kesinlikle benim mimarlık anlayışıma uygun değil. Birde sanki insanlara tatil için gelmiş izleni mi vermiyor. İnsan tatil için geldiği bir yerde otelin evlerinden farklı olmasını dilerler. Ama çoğu işletmeci bu kısmı atlıyor ne yazık ki.

                   (Temsili.)

Gırı ve krem renklerinin hakim olduğu oda da insanın gözleri kanıyor resmen. Odayı biraz daha gezip gerekli notları aldıktan sonra düşünceleri mi Rüzgara anlattım. O da benimle aynı fikirde olduğu için her bir odayı farklı konsepte dizayn etmeye karar verdik.

Örneğin bir oda da orman esintisi yaratmak için yeşilin hakimiyet kurduğu bazı duvarlarda ağaç motiflerinin olduğu bir yer hayal ettik. Başka bir odada ise çöl manzarasından esinlenip düzenlemye karar verdik. Hatta duvarlarda ve bir kaç aksesuarda kum saati motifi kullanmaya bile karar verdik.  

Notları mın arasına orman ve çölden sonra, kış, deniz, bahar, dağ manzaralı düşündük,ve artı olarak sade ya da şatafatlı sevenler için de modern ve şık konseptlerde ekledik. Otelin içindeki programı yaptıktan sonra dışarı çıkıp. Peyzaj içinde dolaşmaya başladık.

Burası da fazla yeşil. Ayrıca klasik. Bazı yerlere çeşitli renklerde çiçekler eksek hiç fena olmaz. Birde girişte ki ve süs havuzunun oradaki kısımlara eşsiz heykeller ekleyebiliriz. Rüzgar da yürüme yollarındaki taşların yerine heykellere uyumlu daha eski ve yıpranmış taşlar kullanabileceğimizi söyledi. Çok mantıklı bu kadar lüks bir otelde tarihi esintilerin olması ayrı bir hava katabilir. Burdaki notları mı da aldıktan sonra, son olarak ta havuzun olduğu kısma geçtik.

Ahhh hadi ama bu havuz çok sıradan.

"Rüzgar bey biz bence bu havuzu komple değiştirelim. Hasan beylerde uygun görürse ben yeni bir havuz tasarlamak istiyorum. Tüm bu yeniliklere yeni bir havuz şart."

"Haklısın Yazgı. Çok sıradan ve çok sıkıcı bir havuz bu. Hem  kenarlarında yürüme yollarında kullanacağımız gibi eskitme taşlarda kullanabiliriz."

"Evet olabilir. Atladığımız birşey var mı?"

Biraz dünündükten sonra başını olumsuz anlamda salladı. İşimiz bittiğine göre Arya'ların yanına gidebiliriz. Tam gidecekken biri bana çarptı. Havuzu boylacakken belimde birinin elini hissettim. Beni kendine çekti. Gözleri mi açtığımda Rüzgarın mavileriyle karşılaştım. Bir süre öyle haraketsiz ve nefessiz birbirimize baktık. Gözleri dudaklarıma kaydığında rahatsız olup kıprdadım. Ama bırakmaya pek niyeti yoktu. Daha fazla böyle kalmamak için.

"Bırakıcak mısın arık beni?"

Gülümsedi. Kömik bişey mi söyledim? Belimdeki ellerini gevşetince hemen kendimi geri çektim. Ütümü düzeltip otele doğru ilerledim. Arkama bakmadan hızlı adımlarla yürümeye devam ettim.

Sonunda otele geldiğimde lobide Arya ları göremedim. Telefonumu çıkarıp Aryayı aradım. O sırada Rüzgar bey yanıma geldi. Burakta ortalıklarda görünmeyince Rüzgarda Burağı aradı. 3. Çalışında açabilmişyi Arya hanım.

"Alo. Arya neredesiniz? bizim işimiz bitti. Sizde hallettiyseniz gidelim artık."

"Şeyy. Yazgı ben otelde deilim. İşimiz erken bitince Burak gitti. Bende sizi bekledim. Sonra Doruk aradı. Bende onun yanına geldim."

"Nee. Yaa ne diyorsun Arya sen. Madem gidicektin benim arabamı almama neden engel oldun. Şimdi 2 saat taksi mi bekliycem ben. Biliyorsun bu gün Selimin yanına gidicektim."

"Aslında Rüzgar ablasıyla geldi onla dönersin diye düşünmüştüm ben."

"Mümkünse sen düşünme kardeşim. Neyse bakarım ben başımın çaresine." diyip kapattım.

Gerçekten moralim çok bozuldu. Kaç kere Selimi ektim. Bu günde geç kalırsam fena bozulur.

Rüzgar yanıma geldi
gidip gitmeyeceğimizi sordu. Ne yani tabikide gidicez burada kalacak halim yok.

"Rüzgar bey siz gidin ben taksiyle dönücem."

Yüzüme anlamaz bir şekilde baktı. Buda anlamayacak ne varsa.
"Taksi mi? Arabana ne oldu?"

"Evet taksi. Arabama birşey olmadı. Arya tek arabayla gelmek isteyince onun arabasıyla geldik. Şimdi de beni almadan gidince mecbur taksiyle gidicem."

"Anladım. Ama taksiye gerek yok ben seni şirkete bırakırım."

"Şirkete gitmiycem. Ayrıca gerek yok ben başımın çaresine bakarım."

"Tamam nereye istersen oraya bırakırım. Ama şimdi inat edip taksi beklersen gideceğin yere geç kalırsın benden söylemesi."

Maalesef haklısın ama ben seninle aynı ortama girmemeye özen gösterme kararı alıyorum, şu olana bak. Gerçekten hayat garip, biz kararlar alıyoruz ama o istediğini yaşatıyor bize.

"Peki gidelim o zaman."

Gülümseyip önden gitmem için bana yol verdi. Arabasına doğru ilerlemeye başladık. Kapımı açmak için yanıma geldiğinde ondan önce davranıp kapıyı kendim açtım. Dişlerini sıkıp gülümsedi. Şöfür koltuğuna oturduğunda ilerlemeye başladık.

Offf 2 saat nasıl geçicek şimdi. Saatime baktığımda 15:30'du. Selimle 18:00 da buluşacaktık. İyi işimiz uzasada Selimle buluşmama geç kalmamış olucam.

Haa bu arada ben Selimi  tanımadım. Selim Aksoy benim hem arkadaşım hemde MAY'S mimarlığın daimi müşterisi. Üniversiteyi bitirdiğim sene Aryayala ofisi kurduk ve ilk müşterimiz Selim olmuştu. Daha yeni kurulmuş bir şerketi tercih etmesi garip bir durumda ama bizim için unutulmazdı.

Selim'in işi bittikten sonrada ilişkimiz kopmadı. Bize başka işlerde pasladı. Böylece hep bir sohbetimiz oldu. Kaçtır buluşmak istiyor ama sürekli bir problem çıktığı için onu ekmek zorunda kalıyorum. Özelliklerde son zamanlarda şirketin durumundan dolayı pek ilgilenemedim. Ama bu otel projesi bizim durumumuzu toparlayacağı için bu gün buluşabiriz.

Ben düşüncelerime boğulmuşken. Rüzgarın bana seslendiğini duydum. Kafamı çevirdiğimde kısa bir süre bana baktıktan sonra tekrar yola döndü ve..

"Derin düşüncelere daldın sanırım. Bir saattir sana sesleniyorum." dedi.

"Evet dalmışım. Siz ne diyecektiniz?"

"Nereye gideceğini söylemedin. Yani seni nereye bırakıcam?"

Ahh evet. Selimle restoran da buluşacağımız için Rüzgar beye restoranın ismini söyledim. Yerini bildiğini söyledi. Böylelikle tarif etmekten kurtuldum. Biz yola çıkalı 1 saati geçti. Yol boyunca pek konuşmadık. Bu iyi birşey birde dünki gibi saçmalıklar olsaydı çekemezdim.

Rüzgar restorana yaklaştığımızı söyleyince saate baktım. 17:28 di. Telefonumun çalmasıyla bir an irkildim. Çantamdan telefonumu çıkardığımda arayanın Selim olduğunu gördüm. Daha fazla oyalanmadan açtım.

"Alo Yazgı. Bir an hiç açmayacksın sandım. Nasılsın? Napıyorsun? Birde bu günde beni ekmeyeceksin değil mi?"

Selimin söyledikleriyle büyük bir kahkaha patlattım. Rüzgarın bana ters ters bakmasını  umursamadan. Selime cevap verdim.

"İlk olarak iyiyim. Şu an restorana geliyorum. Bu da demek oluyor ki seni bu gün ekmedim. Bide yemek boyunca bu şekilde konuşmayalım. Yani soru cevap şeklinde ilerleyelim olur mu?"

"Tabi kide sen nasıl istersen. Ben zaten 10 dk ya restoranda olurum. Orda görüşürüz."

"Görüşürüz."

Bu çocuk gerçekten değişik biri. Bir an Rüzgarın sesli soluk alış verişini duyamamla ona döndüm. Sinirli gibiydi. Yani kaşları çatılmış. Çene kası gerilmişti. Neye kızdı bu. Herneyse uğraşamayacağım.

Çama dönüp dışarıyı seyretmeye başladım. Yaklaşık 15 dk sonra araba durdu. Önüme döndüğümde restorana geldiği mi fark ettim.

Arabadan indim. Rüzgarda peşimden indi. Rüzgara teşekkür edip yüriyecektim ki. Bir anda ayaklarım yerden kesildi. Çok geçmeden Selimin beni kucağına aldığını ve havada döndürdüğünü fark ettim. İstem dışı kahkaha atmaya başladım. Bir yandan da Selime durmasını söylüyordum. Ne kadar anlaşılıyorsa artık.

Beni indirdiğinde ilk başta sendelesemde kısa sürede kendi mi toparladım. Sonra tekrar sarıldıktan sonra ayrıldık. Bize öldürücü bakışlar atan Rüzgara anlam veremedim. Selim Rüzgarı yeni görmüş olacak ki bir bana birde Rüzgara baktı. Sonra yine bana dönüp...

*******************************

Selim Aksoy

Yeni karakterimiz Selimi nasıl buldunuz?
⭐Oy atmayı ve düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın. ⭐
❤️❤️

Continue Reading

You'll Also Like

61K 4.1K 24
Beni özlediğinde yıldızlara bak.
4M 150K 84
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun. Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyo...
125K 15K 42
Oyunbozan ve Portakal Çiçeği Hikayelerinin Masum Güzeli Sonay.. Suskunluğunu Bozmaya Geldi🤎Merak Edenler Burada Mı?
42.5K 1.7K 30
karadeniz gibi olmaya çalışan bi kadın ve tam bir karadeniz adamı. aşkları ne kadar büyük olabilir ki? yeni hikaye yeni macera. bu hikayeyi umarım b...