BERCESTE

Bởi gelde_sevme

59.8K 52K 3.1K

"Oysaki sadece sev dedi gözlerin sevdiğim. Bense aşka yenildim." 🌹01.02.2018🌹(başlama tarihi) 🌹07.12.2020�... Xem Thêm

1.BÖLÜM ~BAŞLANGIÇ~
2.BÖLÜM ~UKALA~
3.BÖLÜM ~İKİZİM~
4.BÖLÜM ~BİTMEDİ İŞİMİZ~
5.BÖLÜM ~NEREDEN TANIYORUM~
6.BÖLÜM ~BABA~
7.BÖLÜM ~HATIRLAMIYORUM~
8.BÖLÜM ~DARMADUMAN~
9.BÖLÜM ~ZAMAN~
10.BÖLÜM ~DÜŞÜNCELER İÇİNDE~
11.BÖLÜM ~RASLANTI~
12.BÖLÜM ~YENİDEN~
13.BÖLÜM ~UMUT ET~
14.BÖLÜM ~GÖKYÜZÜ~
15.BÖLÜM ~UTANGAÇ~
16.BÖLÜM ~ŞAŞIRMAK~
17.BÖLÜM ~GÜLÜMSE~
18.BÖLÜM ~ÇIĞLIK~
19.BÖLÜM ~KORKU~
20.BÖLÜM ~ACI~
21.BÖLÜM ~GERÇEK~
22.BÖLÜM ~GALATA~
23.BÖLÜM ~SON KEZ~
24.BÖLÜM ~VAZGEÇMEK~
25.BÖLÜM ~SARIL~
26.BÖLÜM ~EN GÜZEL~
27.BÖLÜM ~KISKANÇ~
28.BÖLÜM ~İKİ KALP~
29.BÖLÜM ~SEV~
30.BÖLÜM ~KAHVE~
31.BÖLÜM ~NEDEN~
32.BÖLÜM ~ÖLMEK~
33.BÖLÜM ~SESSİZ~
34.BÖLÜM ~ANI YAŞA~
35.BÖLÜM ~İYİ Kİ~
36.BÖLÜM ~RÜZGAR~
37.BÖLÜM ~DOST~
38.BÖLÜM ~İKİ HAYAT~
39.BÖLÜM ~HUZUR~
41.BÖLÜM ~BEKLE~
42.BÖLÜM ~BERABER~
43.BÖLÜM ~ÇOCUK~

40.BÖLÜM ~HOŞ GELDİN~

319 232 14
Bởi gelde_sevme

"İnsanlar sevmenin ne olduğunu bilmeden seviyorum diyor. Farkında değiller ama hata yapıyorlar. Sahi sevmek nasıl bir duyguydu? Mesela bir insanı sevmek nasıl bir duygu? Bir insanı canın gibi sevebilir misin ? Ya da bir insana canım diyebilir misin ? Sahi bir insana canım diyebilmek için ne olması gerek ? Ya da o insanın sana ne hissettirmesi gerek ? Gönlüne, ruhuna hoş gelen insanı bulduğun zaman, sevmenin ne olduğunu anlıyorsun. Kelimelerin kifayetsiz olduğunu , o küçücük kalbine sığdırmaya çalışıyorsun ya. Hani o ele avuca sığmayan aşkı, bir ömür gönüle sığdırmak. Bence sevmek böyle bir şey. Ruhunuza şifa , ömrünüze huzur veren insana seni seviyorum deyin. Şu unutulmasın ki ; ruhuna , ömrüne , kalbine hoş gelen bir insana hoş geldin denir."

Multimedia : Ziynet Sali - Ömrüm

~~~~~~~~~~~~~~

İşten çıkalı 1 saatten fazla olmuştu. Alex'le birlikte bir cefetarya da oturuyorduk. Beni kahve içmek için davet etmişti. Aslında eve gidip dinlenmek istiyordum. Bugün fazlasıyla yorucu bir gün geçirmiştim. Fakat Alex'in sürekli kahve içmeye davet edip, davetini geri çevirdiğim için ısrarını kıramayıp kabul etmiştim. Şaşırdığım bir nokta vardı. Alex'le cafeterya da kahve içeceğimi Tamay'a haber etmiştim . Fakat Tamay'ın ameliyata girecek oluşundan mıdır , nedir bilmem ama. Alex'le bir şeyler içmeme bir şey demedi. Bende açıkçası fazla üstelemedim bu konuyu.

"Biray sence sevmek ve hoşlanmak arasında ki temel fark nedir ?"dedi Alex düşünceli bir ses tonuyla. Alex'in sorusu üzerine düşüncelerimden sıyrılmıştım. Bakışlarımı elimde ki kahveden alıp Alex'e doğru yönelttim.

"Aslında bu derin bir konu. Fakat bir kitapta şöyle okumuştum : "Eğer bir çiçekten hoşlanırsanız, onu kökünden / dalından koparırsınız. Eğer bir çiçeği severseniz, her gün düzenli olarak sularsınız." Sevmek böyle bir şey. Sevdiğin bir şeyin ölmesini istemezsin. Tabi bu bir serçenin gözyaşı değilse. Biliyor musun Alex? Serçeler gözyaşı döktüklerinde ölürlermiş. Aşk hikâyelerinde hep denir şu cümle ; 'seni bir serçenin gözyaşı kadar seviyorum, şimdi sen o kadarcık mı? diyeceksin ama bilmiyorsun ki serçeler ağladıkları zaman ölürler.' Anlatmak istediğim böyle bir şey aslında. Hoşlanmak geçicidir. Lakin sevmek çok başka."dedim tok bir sesle.

Tamay'ın bende ki değeri de aynı böyle. Eminim ki benim değerim de onun için böyle. Gerçekten seni seveni bulmak çok zor. Mesela gözlerinin içine baktığında güveni hissetmek çok başka. Ellerini tuttuğunda sıcaklığını hissetmek. Kalbinin daha onu görür görmez hızlı hızlı atışını hissetmek. Ya da senin onun kalbinde olduğunu bilmek çok başka. Çok...

"Teşekkür ederim Biray. Çok güzel özetledin. Umarım bir gün bende beni seveni bulabilirim." dedi Alex tebessüm ederek. "Ri-" daha kelimemi bile  tamamlayamadan Alex telefonuna gelen bildirim sesiyle hemen ayağa kalktı. "Çok özür dilerim Biray sözünü kesmek istemezdim ama seninle acil gitmemiz gerek. Tamay seni bekliyor. Eğer ben seni ona geç gönderirsem o beni oyar. Gençliğim de yanar. Tabi seni Tamay'a götürmeden önce Hazal'ın yanına bırakmam gerek."dedi Alex telaşeye girmiş bir ses tonuyla.

"Ne oluyor anlamıyorum Alex. Ayrıca Tamay ne alaka? Neden yanına gitmeliyim. Anlamıyorum." dedim merak dolu gözlerle Alex'e bakarak. "Özür dilerim Biray çok bile durduk şu süre zarfında."dedi Alex masadan kalkarak.

Alex kalkınca bende ayağa kalktım. Alex hesabı ödedikten sonra kafeteryanın kapısı önünde Alex beni bir taksiye bindirdi. Ve gideceğim yeri taksiciye söyledi. Ben ise anın şoku içerisinde sadece ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordum. Yangından mal kaçırırmış gibi kafeteryadan çıktık. Fazla meraklanmıştım. Açıkçası birazda heyecan vardı. Benden gizli neler olup bittiğini bilmemek insanda fazlasıyla merak uyandırıyor.

~~~~~~~~~~

Taksi beni Hazal'ın olduğu yere getireli 2 saatten fazla olmuştu. Çok şık bir kuaför salonuna gelmiştim. Hazal'a sorduğum onca soruya rağmen Hazal sadece her şey çok güzel olacak demişti. Hazal'ında böyle yapması merakımı iyice arttırmıştı. Hazal üzerime çok şık bir bordo abiye elbise giydirtmişti. Nedenini sorduğumda ise sadece giy gerisini sen gidince Tamay anlatacak demişti. Elbiseye uygun saç ve makyajımı da kuaför ve makyöz arkadaşlar halletmişti.

(Biray'ın giydiği elbise)

(Biray'ın saç ve makyajı)

"Çok fazla güzel oldun güzelim. Çok fazla hakediyorsun her şeyin en güzelini. Fakat benim şimdi seni kapıda seni bekleyen araca bindirmem gerek güzelim."dedi Hazal apar topar söylediği sözlerle.

Gerçekten fazlasıyla meraklanmıştım artık. Kime bir şey söyleyecek olsam beni apar topar yerimden kaldırıp araca bindiriyordu. Tamay neden bana daha önceden haber vermedi? Ya da ben neden daha önce böyle bir durumu anlamamıştım. Gerçekten kafam çok karışmıştı. Umarım her şey çok güzel olur.

Hangi ara Tamay'ın olduğu yere geldiğimi bilmiyorum ama araçtan inmiştim. Yeni idrak ettiğim yeri incelediğimde ise Kız Kulesi'nin olduğu sahildeydim. Yine beni bekleyen bir araç vardı. Bunu önümde tekneye geçmemi işaret eden adamdan anlamıştım. Hava kararmıştı. Düşmemek için elbisemin ucundan hafifçe tuttum. Tekneyi kullanacak olan adamın yardımıyla da tekneye düşmeden binebilmiştim.

5 dakika süreye yakın Kız Kulesi'nin önündeydim. Elbisemin ucunu tekrar tutmuştum. Tekneden inmek için tutunacak bir yer ararken bana uzatılan ele döndü bakışlarım. Kafamı hafif yukarı kaldırdığımda tabiri caizse jilet gibi bir takımın içindeki Tamay karşımda duruyordu.

(Tamay'ın giydiği takım)

Fazlasıyla yakışıklı olmuştu. O delice bakan bakışları beni benden alıyordu. Onu görünce elim ayağım iyice birbirine dolanmıştı. Tamay bana büyülenmiş gözlerle bakıyordu. Daha fazla bekletmemek adına Tamay'ın elini tuttum. Tamay'la birlikte Kız Kulesi'nin önünde duruyorduk.

Eşsiz güzellikte ki Kız Kulesi'ne baktım. Derin bir nefes alıp verdim. Bakışlarımı Kız Kulesi'nden alıp Tamay'a çevirdim. Tamay'la gözlerimiz kesişti. Gülümsedim, gülümsedi. "Geçelim mi güzelim ?" dedi Tamay tebessüm ederek. Hafifçe kafamı salladım. Sorularımla anın büyüsünü bozmak istemiyordum. Madem buraya kadar her şey benden habersiz yapılmıştı. Şu saatten sonra da ben anın büyüsünde kaybolmak istiyordum.

Tamay'la birlikte hareket ettim. Ben kız kulesinin içine gireceğimizi düşünmüştüm fakat Tamay kız kulesinin arkasına doğru götürüyordu beni. Tamay'a sadece ayak uyduruyordum.  Tamay'la birlikte benim için hazırlandığını düşündüğüm  güllerle kaplı yoldan ilerliyorduk. Biraz daha ilerlediğimizde  güllerle kaplı yol bizi muhteşem güzellikte ki masaya yönlendirmişti.  Bu güzelliğe daha fazla dayanamadım. Dudaklarımı araladım.

"Tamay ama bunlar fazla güzel. Şu ana kadar yaptığın her şey fazla güzel sevgilim. Seni sevdiğim için tekrardan teşekkür ediyorum Allah'a. İyi ki çıktın karşıma aşkım. İyi ki beni seçtin."dedim mutlu gözlerle ona doğru bakarak.

"Hayır hayır güzelim. Bunlar daha hiç bir şey."dedi Tamay. Tamay aramızda bir metre mesafe kalacak şekilde uzaklaştı. Tebessüm eden bir yüzle yavaşça yere diz çöktü. Hayır! Tahmin ettiğim şey olamaz değil mi ? Galiba tahmin ettiğim şey olacak. Hızlı atan kalbim daha da hızlı atmaya başlamıştı. Ellerim çok titriyordu. Heyecan söz konusu bile olamazdı. Çünkü zaten çok fazla heyecanlıydım. İlk andan beri heyecanlıydım . Ama şimdi kalbimin hızı gibi heyecanım da fazla artmıştı. Ben düşüncelerimle boğuşurken Tamay söze girdi.

"Hatırlıyor musun  güzelim ? Sana Galata'nın bilinen iki efsanesini anlatmıştım. Birini gerçekleştirdik. Diğerini de şimdi, şuan ,onu da gerçekleştireceğiz. Belki Hazerfan Ahmet Çelebi değilim uçabileyim. Ama gönlünde bir taht sahibiyim onu biliyorum güzelim. Galata, Kız Kulesi'ne aşıktı. Kız kulesi de Galata'ya. Seni içeri de bir masada ağırlamak istemedim güzelim. Buraya masayı kurdurttum çünkü iki aşık kule karşı karşıya. Sen şahit olsun demiştin Galata'ya. Bense iki aşık kule şahit olsun istiyorum bu ana. İlk gördüğüm anda vuruldum yeşilinin verdiği mavi gözlerine. Sende sıcacık bir kalp olduğunu biliyordum, o zamandan beri. Artık bu dünyada sevip güvenebileceğim bir sen vardın. Uçurumun kenarındayken, her şeyden soğumuşken sen girdin hayatıma. Çiçeğe bahar, kumsala yaz, derdime şifa gibi geldin. Yanımda sen olunca hiçbir şeyden korkmadım sevgilim, ölmekten bile. Umutlarımı yitirdiğimde gülüşün tuttu beni ayakta. Sesinin ezgisi susturdu hayatımın sancılı çığlıklarını. Hayatımın en güzel zamanlarını yaşadım senle, en çok seninle güldüm. Sevgilim, hayatımdan hiç eksik olma. Seninle içtiğimiz bir kahvenin kırk yıl hatırı varsa, kırk yılımı önüne sererim, yeter ki beni sensiz bırakma. Sen olmazsan yolumu kaybeder giderim, sen yoksan ben de biterim. En güzel cümlelerim seninle başlar benim. Ay nasıl güneşten alıyorsa parlaklığını, ben de seninle aydınlanan ay gibiyim. Seni seviyorum ömrümün en güzel mevsimi. Ömrüme hoş geldin sevgilim. Ömrüme ömür katan kadın, benimle bir ömür boyu bu yolda yürümeye var mısın ? BENİMLE EVLENİR MİSİN?" dedi Tamay ceketinin iç cebinden çıkardığı kadife kutuyu açtı. Muhteşem güzellikte ki tektaş beni bekliyordu. Yüzüme güzel bir tebessüm ekledim. Gözyaşım çoktan yanağıma düşmüştü. Ben böyle güzel bir anı yaşadığım için o kadar mutluyum ki anlatamam. Sadece yaşanılası güzellikte. Dudaklarımı araladım.

(Tamay'ın aldığı tektaş yüzük)

"Bak şahit olsun ; şu gökte ki yıldızlar , karşılıklı birbirine bakan iki aşık kule , şurada gülen yüzle bize bakan çift ve sen sevgilim şahit ol. Seninle bir ömür bu yolda yürümeye varım. Ve evet seninle evlenirim. Ve EVEEEEEEET!"dedim tekrardan 'evetin' üstünde durarak. Sanki tüm dünyaya haykırırmış gibi bağırdım 'evet' diye.

Tamay kutudaki tektaş yüzüğü yüzük parmağıma taktı. Ardından hemen ona sımsıkı sarıldım. Gözümden bir damla daha yaş düşmüşken yanağıma. Seni seviyorum güzel kalpli adam. Seni seviyorum ömrüme ömür , ruhuma şifa veren adam.

Hoş geldin!

~~~~~~~~~~~

Vote ve yorumlarınızı bekliyor olacağım...🌸

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

1.6M 84.9K 47
En yakın arkadaşının hattını değiştirmesi sonucu, ona yeni numarasından mesaj atmaya çalışan Ada, aslında mesajı attığı kişinin bir yıldır hoşlandığı...
662K 44.5K 43
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
1M 13.7K 35
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
672K 44.5K 31
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...