videocall | chanlix

By nuevomes

262K 20.4K 5.2K

3RACHA pandemi dolayısıyla buluşamadığı hayranlarıyla online fan meeting yapmaya karar verir -soft -tek bölüm... More

0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
özel bölüm
özel bölüm 2

57

2.8K 216 95
By nuevomes

Yıldız (*) koyduğum yerden sonra birazcık şehvetli paragraf var, rahatsız olan, okumak istemeyenler için şimdiden belirteyim. Keyifli okumalar! 💘

--

Chan karşısında yanakları brownie dolu sevgilisin bakmaktan alamıyordu kendini, "Çok güzelsin." Elindeki tabağı masanın üzerine bırakıp küçüğüne döndü.

Felix, eliyle ağzını kapatıp hızla yutkunmaya çalıştı, "Böyle konuşmasana." dedi tam yutamadığı tatlıyla beraber.

Chan gülümseyip omuz silkti, "İçimden geliyor."

Felix elindeki yarım tabağa göz gezdirip sevgilisinin tabağının yanına bıraktı, "Bugün fazla açık bir günündesin, bunu kullanmalı mıyım?"

"İstediğini yapabilirsin." Chan kollarını iki yana açmıştı.

Felix güldü, "O zaman kollarının arasına girerek başlamalıyım." dedi aralarındaki mesafeyi kapatıp kolların altına girdiğinde. Kafasını geniş omuzlara yasladığında büyüğünün de yanağını saçları arasında hissetti. "Kim bilir nasıl güzel görünüyoruzdur." diye mırıldandı farkında olmadan küçük olan.

"Hadi görelim o zaman."

"Ha neyi?"

"Bebeğim, iyi misin? Güzel göründüğümüzü düşünüyorsun ya? Çekilelim ve görelim."

"Oh, o sesli miydi ya?" dedi Felix şaşkınca. Chan kafasını salladı ve telefonunu çıkardı cebinden, Felix'e uzattı.

"Channie, live çeksem oradan ekran fotoğrafı alsak sonra olur mu?" dedi telefonu eline alırken.

Kafasıyla onayladı küçüğünü, tek elini omzuna bıraktı.

"Tamam," dedi ön kameradan kendini kontrol ederken küçük olan, "Hazırız." Ardından live özelliğini aktifleştirip geri sayıma aldı ve sevgilisine seslendi, "Gülmeye hazır ol!"

 "Tanrım, sen çok iyisin. Bir de bana bak." diye söylendi Felix telefonu kontrol ederken.

"Saçmalama bebeğim, çok sevimlisin." Chan, küçüğünün saçlarını öptü.

"Bakalım, kare keseyim ben." dedi Felix, sevgilisine yaklaşırken. Chan kafasıyla onaylayıp sadece izledi.

Telefonunu sevgilisine çevirerek sordu, "Ne diyorsun?"

"İlk fotoğraf için gayet yeterli." Küçüğüne daha sıkı sarıldı Chan.

"Mükemmel, devamının olacağını duymak hazırlanmam için bir fırsat."

"Bebeğim, sen istediğin sürece her şey olur."

Felix büyüğünün bu sözleri ile huzur buluyor, şımarık çocuk gibi dahasını duymak istiyordu. Büyük olan esnediğinde Felix aptallığına kızdı, "Saat geç oldu, haydi yatalım."

Chan kafasını iki yana salladı, "Sorun değil bebeğim."

Felix önündeki tabaklara uzandı, "Odama geç, mutfağa bunları bırakıp geleceğim. Hem uzanıp hem konuşabiliriz." Bu defa reddetmedi gamzeli olan.

Küçüğünün odasına girdiğinde ışığı yaktı. Odadaki sandalyeye oturdu, küçüğünün çizimleri bu masada var oluyordu. Gülümsedi. Elini tabletin üstünde gezdirdiğinde ekran açıldı, duvar kağıdı olarak kendini görünce kıkırdadı, ancak gelen adım sesleri ile kilit tuşuna basarak ekranı kararttı. Küçüğü utanırdı, biliyordu.

"Niye uzanmadın?" diye sordu Felix odaya girdiğinde. Gözü tabletine kaydı ancak ekran açık değildi, güzel, fanboyluğu ile rezil olmamıştı.

"Üzerime bir şeyler versen iyi olur aslında." Chan, dışarının tozunu yatağa taşımak istememişti.

Felix kaşlarını çattı, bunu düşünmemişti, "Altına olabilecek bir şeyim yok ancak hoodieni verebilirim üstüne. Böylece biraz kokun da sinmiş olur." dedi sevimli bir şekilde gözünü kırptı.

Chan altındaki pantolona baktı, çekinerek sordu, "Pantolonumu çıkarmam senin için sorun olur mu?"

Felix'in dudakları aralandı, titrek bir nefes aldı, "Şey, yok, hayır." Chan emin olamasa da kafasını salladı.

Felix dolabının en nadide olarak adlandırdığı parçasını çıkarıp sevgilisine uzattı. Chan üstündeki gömlek ve tişörtünü çıkardığında küçüğün gözleri biçimli gövdeyi turladı. Sevgilisi ile göz göze geldiğinde, yutkunup dudaklarını yaladı ve gözlerini kaçırdı.

Chan aldığı hoodieyi kafasından geçirirken gülümsedi fark ettirmeden, küçüğünün tepkileri oldukça hoşuna gidiyordu. Eli pantolonun kemerine gidip açarken Felix yeni bir utanmaya neden olmamak adına yatağının bazasından bir yastık ile kılıf çıkardı. Yatağı indirip örtüyü açtı ve oturdu.

Chan de çıkardığı pantolon, gömlek ve tişörtü sandalyenin üzerine bıraktı. Küçüğünün yanına yatağa oturdu. Felix yanına oturan bedenle titredi ve aşağıda olan bakışlarının radarına kaslı çıplak baldırlar girdi. Fark ettirmeden iç çekmeye çalıştı ancak o kadar sessiz bir ortamdı ki Chan duymuş, bozuntuya vermemişti.

Felix kılıfı geçirip yatağının üzerine attığında sevgilisine baktı, "Hazır." diye mırıldandı. "Ne tarafa yatmak istersin? Yani, gerçi iki kişilik değil ama yine de ne taraf-"

"Felix, sakin ol bebeğim. Benim yatağım iki kişilikti ancak tek tarafını kullandık ancak değil mi?" Gülümseyip küçüğünün elini kavradı. Felix, Chan'ın destek cümleleri ile sakinleşti. Ancak içinden bir ses bağırıyordu, o zaman bu bacaklarının böyle seksi göründüğünü bilmiyordum.

Felix, ışığı kapatıp duvar kenarına geçerken Chan de masa lambasını açtı ve içeri sızan loş sarı ışık ile sevgilisinin yanına hareketlendi. Birlikte uzandıklarında Chan, Felix'i koluyla omzu arasında bir yere yatırdı, "Bak ne kadar rahat sığdık."

Küçük olan sevgilisine dönmüş, dönerken de bacaklarına temasıyla titremişti, evet, hiçbir şey yapmazken dahi sıkı bacakları vardı sevgilisinin. Birbirlerinin yüzünü izleyen ikili, en huzurlu sessizliğindeydi.

"Bebeğim." diye fısıldadı Chan, Felix önce dudaklarına sonrasında ise gözlerine çıkardı gözlerini.

Gülümsedi, "Benim o."

"Bana kırgın mısın?" diye sordu Chan.

"Ne için?"

"Birkaç gündür güzel iletişim kurabildiğimiz söylenemez, ayrıca Jisung'un söylediğine göre arkadaşınız dönmüş dansçı olan, neydi adı-"

"Daehwi?"

"Evet, o."

"Konumuzla alakası ne peki?"

"Gitmeden önce, senden hoşlandığını söylemiş." diye mırıldandı Chan.

Felix gözlerini sevgilisinin yüzünde gezdirdi, "Evet, ben de deli gibi CB97 hayranı olup onunla yatıp kalktığım için reddettim."

Chan gülümsememek için dudaklarını ısırdı, "Her zaman çok iyi kararlar veriyorsun."

"Sağlam bir idolüm var." Sevgilisinin dudağına hızlı bir öpücük bıraktı. Chan yetişememişti bile.

"Konuştunuz mu hiç onunla?"

Felix kıkırdadı, "Minho hyungun yanında dururken 'hoş geldin tekrardan' demiştim. O sayılır mı?"

Chan küçüğünün kıkırtısına gülümsedi, "Tamam, sayılmasın o da gülüşünün hatırına."

"Soruna gelecek olursam da," Felix elini sevgilisinin yanağına çıkarıp okşadı, "Kırgın olmamalıyım, bu yüzden de değilim. Ayrıca hep benimle olacak değildin ya."

"Hep seninle olmak isterdim," Chan yanağındaki ele biraz daha yaslandı, "Hep böyle de kalmak isterdim."

Felix gülümsedi, "Yorulduğun her an dinlenmen için burada olacağım, korkma, gitmeyeceğim." Söyledikleriyle bir söz verdiğini ve oldukça ağır bir söz olduğunu biliyordu ancak yanındaki adam onunla birlikte olduğu sürece bundan kaçınmazdı.

Gitmeyecekti, bu kadar basitti. Sevgilisinin yüzüne yaklaştı, bunu hissettirmek istedi. Önce kaşının hemen yanına bir öpücük bıraktı, oradan dudaklarını yanaklarına sürdü. Aynısını diğer tarafa da yaptı, acele etmeden.

Chan'ın gözleri kapanmıştı, kendini küçüğüne bırakmış, sevildiğini hissetmekle meşguldü. Nefesi dudaklarında hissetmeye başladığında dudaklarını araladı. Dudaklarına kapanan ıslak dudaklar ile beklemeden karşılık verdi, sakin ancak ağır duygu dolu bir öpüşmeydi bu. Acele harici her şeyi bulabilirdiniz, sevgi, özlem, güven.

*

Elini küçüğünün beline attı ve kendine yaklaştırdı. Küçüğü ise ağzını aralayıp dilini içeri davet etti, Chan bekletmeden küçüğünün diline ulaşıp üstünlük yarışına girerken farkında olmadan belini daha da sıktı. Felix elini Chan'ın omzunda gezdirirken kendini sevgilisinin üzerine ittirdi. Chan diğer kolunu da ince bele sardığında hafif yükselip oturdu ve kendine yasladı sevgilisini. İkili inleyip dudaklarını ayırırken Chan, dudaklarını sevgilisinin boynuna sürttü, karşılığında küçüğü inledi.

Chan dudaklarını sevgilisinin boynunda gezdirip kendi kendine mırıldandı, "Çok güzelsin." Felix duyuyor ancak tepki veremeyecek kadar hassas ve ihtiras dolu hissediyordu. Chan burnunu küçüğünün kulağının hemen altına sürttüğünde, bulduğu hassas nokta ile Felix kendini ona daha sert bir şekilde bastırdı. Kendini sevgilisinin kasıklarına sürtmekten alamadı, Chan inleyerek küçüğünün dudaklarına bir kez daha kapandı, dudaklar birbiri üzerinde hüküm sürmek istercesine hırpaladı birbirini, berelenmiş dudaklar birbirinden kopmayacak ancak nefes alabilecek kadar aralık bıraktığında arasında, ikili aynı anda mırıldandı,

"Seni seviyorum."

"Seni seviyorum."





--

 Felix'in tabletindeki duvar kağıdı,


Evet, birazcık soft Chanlix aksi bir bölüm oldu, umarım bundan rahatsız olmamışsınızdır..

Şimdi koşa koşa bir bölüm daha yazmaya gidiyorum! Sizi seviyorum, diğer bölüm görüşmek üzere! 💘💘

Continue Reading

You'll Also Like

32.5K 3.8K 33
Kim Sunoo ve Park Sunghoon lisenin ilk senesinden beri ezeli rakiptiler. Artık yarışacak bir şeyleri kalmadığında ise işler karışmaya başladı. "Fark...
406K 37.2K 33
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
13.2K 2.1K 30
text. beomgyu: ya diyorum ki kaldır şu başını gör bi beni gelmişim gece gece seni seviyorum demek için beomgyu: sen oturmuş integral çözüyorsun gecen...
110K 8.7K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...