"Evet, biliyorum sizi çok aksatıyorum ama söz, konuşacağız en kısa zamanda."
Felix dans stüdyosunda olan arkadaşlarını ziyarete gelmişti ancak sevgilisi onu yanına davet ettiğinde bunun reddedemeyeceği bir teklif olduğunun farkındaydı. Arkasında homurdanmalar bırakarak binadan çıktığında metrobüs durağında elindeki adresle yakın sayılan durakları inceledi kısa bir süre.
Rotasını belirleyip birkaç dakika sonra gelen araca bindiğinde maskesini burnunun üzerinde düzeltti. Telefonunu açıp mesaj attı,
Ben yarım saate orada olurum sanırım.
Bekliyorum bebeğim 💖
HALA ALIŞAMADIM|
ÖPÜŞMEMİZE RAĞMEN|
ÖPÜŞTÜK BİZ DİMİ|
EVET GERÇEKTEN|
Tamamdır
İnince yazarım 💞
Kulaklıklarını takıp müzik listesine girdiğinde birçok şarkının sevgilisine ait olduğunu bir kez daha fark etti. Evet, bu adam onundu. Felix kafasındaki bu düşünceyle kafasını camdan dışarı çevirip sırıttı.
İneceği durak için telefon uygulamasını sürekli kontrol etti genç, son bir durak kaldığını gördüğünde ayaklandı kapıya doğru.
Açılan kapıyla basamaktan atlayıp indiğinde telefonundaki konumu açtı, gideceği yönü bulmaya çalıştı. Başarılı olamadığını fark ettiğinde derin bir nefes alıp sevgilisini aramaya karar verdi. Telefonu kulağına götürdüğünde aynı anda durağın içinde telefon melodisi yankılandığında gülümsedi genç çocuk. Çok güzel denk gelmişti. Ancak telefonun cevaplanmadığını ve karşısındaki durakta da telefonun çalmaya devam ettiğini fark ettiğinde kafasını oraya çevirdi.
Maskesi de dahil olmak üzere baştan aşağı siyah olan genci fark ettiğinde kulağındaki telefonu kapattı, duraktaki ses de kesildi. Felix durağın yanındaki gence yaklaşıp sarıldı, "Burada ne arıyorsun?"
Chan kollarını genç adamın belinden ayırmadan uzaklaştı, "Seni almaya geldim."
Felix erkek arkadaşının düşünceli tavırları karşısında eridiğini hissetti. Kafasını gencin göğsüne yasladı, "Teşekkür ederim." dedi.
Vücutlarını birbirlerinden ayırdıklarında sordu Chan, "Gidelim mi?"
Felix kafasıyla onayladığında Chan elini yanındaki gencin ince beline sardı ve yürümeye başladı. Felix adımlarını ona uydurup devam etti, belindeki elin kalbine iyi geldiğinden emin değildi.
"Çok uzak değil." dedi Chan gencin sessizliğiyle.
Felix gamzeliye sokuldu. "Olsa da sorun değil bence."
"Günlerin nasıl geçti?" Chan yanındaki genç ile göz teması kurmak istedi. Çilli olan onu anlamış gibi kafasını sevdiğine çevirdi.
"Konuştuğumuzdan fazlası değil gerçekten. Çizimler, çocuklar ve en çok da sen. Günümü böyle doldurdum."
Chan kafasıyla onayladı, "Çizimlerine yenileri eklendi değil mi? Görmek isterim."
Felix güldü, kıkırtısı Chan'ın kulaklarına ulaştı. "Attığımda görürsün." dedi fan art hesabını hatırlatarak.
"Aaah! Hadi ama! Erkek arkadaş torpili falan yok mu bu işte?" diye mızıklandı büyüğü.
Felix genç adamın söyledikleri ile ayaklarının titrediğini hissetti, bunu kendisi dediğinde sorun yoktu ancak karşısındaki adam gerçekten şok etkisi yaratıyordu vücudunda. Kafasını gencin omzuna bıraktı adımlamaya devam ederken. "Tamam, düşüneceğim."
Büyük olan boştaki elini havaya sallayıp "Evet!" dedi. Sonrasında ise yeni bir anlaşma ile geldi. "Aslında." dedi küçüğünün dikkatini çekmek için. İstediği gibi de oldu, devam etti "O çizimleri elbet hesabına atacaksın, er ya da geç göreceğim değil mi?" Felix neyin geleceğini bilemediğinden kafasıyla onayladı tereddütle. Chan binanın önündeki adımlarını yavaşlatıp kapıya kartı okuttu. Genci binanın içine davet ederken devam etti, "Ben şu bana yanlışlıkla attığın gibi olan çizimlerini görmek istiyorum."
Felix doğru anladığından emin olmak adına gence tekrar baktı, "Sen bizi mi görmek istiyorsun?"
Chan sevgilisini asansöre bindirip arkasından binerken düşündü, biz. Ne güzel bir kelimeydi öyle. Felix alamadığı cevap ile yanlış anladığını düşünüp tekrardan konuştu, "Oh şey, değil galiba?"
Chan sessiz kaldığını fark etti, genci belinden kendine nazikçe çekip konuştu, "Evet, bizi görmek istiyorum çilli."
Felix maskesinin altındaki çillerinin kızardığını hissetmişti, asansörün varış katına geldiğinin habercisi olan çınlama sesiyle indiler. Büyük olan yolu göstermek adına yürümeye başladı, hemen ardından takip etti küçük olan. Chan kapıya kartı okuturken konuştu, "Çocuklar ne zaman gelir, bilmiyorum."
Felix onu onaylarken siyah kapının ardındaki evi hayal dahi edemiyordu, Chan'ın yaşamına attığı ilk adımdı.
Kapı açıldığında beyaz duvarlar ve açık renk mermerler karşıladı Felix'i. Kapının yanındaki basamakların odalara çıktığını tahmin etti genç. Adımlarını dümdüz ilerlettiğinde karşısındaki siyah koltuklar ile Chan'ın parmağı olduğuna kanaat getirdi evin düzeninde. Açık mutfak ise yine dengeyi sağlayacak tonlardaydı.
"Ev dizaynı için ne kadar tartıştığımızı tahmin dahi edemezsin." dedi Chan maskesini çıkarıp çöpe uzanırken, onu takip etti küçük olan da. Misafir banyosu olduğunu tahmin ettiği kapıya götürüldü Felix, ellerini yıkarken yanındaki beyaz eller de ona eşlik ediyordu. Gülüşünü saklayamadı ve sevgilisi tarafından fark edildi.
Chan, Felix'in saçları arasına öpücük bırakıp ellerini duruladı. Gencin kurulaması için havluyu elinde hazır tuttu, küçük olanın ellerini havlunun içinde kaybettiğinde mırıldandı, "Sevimli."
Havludan çıkardığı elleri kavrayıp konuştu tekrar, "Hadi sana odamı göstereyim." Chan'ın ailesi ve arkadaşları dışında odasını başkasına açtığı ilk andı.
Merdivenleri arşınlayıp koridorun sonundaki kapıya geldiklerinde kapıyı açtı, küçüğünü içeri ittirdi. Felix siyah odanın içinde dikkatle etrafı incelerken gamzeli genç de onu izliyordu.
Küçüğünün şaşkın dudakları aralanmıştı ve Chan o dudakların boşluğunu kendi dudakları ile doldurmak istiyordu. Kendine şaşırmıştı, ne zamandır bu kadar arsız olmuştu? Düşüncelerini dağıtmak adına konuştu, odanın içindeki iki kapıyı işaret etti. "Giyinme odası ve banyo." sonra hemen ekledi, "Tabii bu sadece bana özel değil. Diğerlerinin de oda düzeni böyle."
Felix duydukları ile giyinme odasına girip Chan'ın kokusu solumak ve belki de birkaç parçasını kendine saklamak istedi. "Odan seni tamamen taşıyor." dedi Felix ne diyeceğini bilemeyerek.
Güzel bir gülümseme ile ödüllendirildi gamzeli tarafından. "Senin odanın aksine simsiyahım."
"Ama yıldızların parlatıyor tüm karanlığı."
Chan duyduğu kelimeler ile gülümsemesine engel olamadı, bu genç adam ona çok güzel şeyler hissettiriyordu. Kollarını gencin çevresine dolayıp sıkıca sarıldı, "İyi ki varsın bebeğim."
Felix, Chan'den ilk defa duyduğu hitap ile kızardı, ancak karşılıksız bırakmadı, "Sen de öyle, sevgilim."
Felix'in dilinden havaya dağılan kelime Chan'ın kulaklarında yankı buldu, sarıldığı gencin yüzüne yaklaşıp "Seninle ne yapacağım ben, Tanrım!" diye söylendi.
Çilli olan bekletmeden cevapladı, "Sevmenden yanayım." Hemen ardından cevap hakkı tanımadan sevgilisinin dudakları arasına bıraktı dudaklarını. Büyük olanın boynunu kolları ile daha da sıkıştırdı, Chan dudaklarının arasındaki dolgun et parçalarını yoğurdu. Küçüğünün nefesinin kesilmeye başladığını fark ettiğine uzaklaştı, ancak genç adamın kolları hala boynundaydı ve bu onun çok da geri çekilememesine neden oldu.
"Sen gerçekten çok fenasın."
Felix karşısındaki dolgun dudaklardan çıkan her kelimeyi kendi dudaklarında hissetmişti. "Bunu ilk defa duyuyorum." diye mırıldandı. Gözleri birbirininkileri yakaladığında Chan küçüğünün gözünün hemen altındaki galaksilere bıraktı dudaklarını. Felix gözlerini kapattığında kirpiklerinin genç adamın yüzünü taradığını fark etmişti.
hooop kısa bir ev turu,
Oturma odası ve giriş
Mutfak
Misafir banyosu
Chan'ın odası (Chan's Room 🐺)
Chan'ın giyinme odası
Chan'ın banyosu
Diğer çiftler için de neler olduğunu yazmak istiyorum, ancak Chanlix yeni birbirini bulmuşken onlardan da ayrılamıyorum skghsjdg
İki sorum var,
1- Jeongbin de görmek ister misiniz? Yanii ona göre bir gidişat düzenlemesi yapacağım. Bu tamamen size kalmış 💘
2- Minsung ve Hyunmin için bölüm yazarken tek bölümde iki tarafı da mı anlatayım yarım bölüm yarım bölüm yoksa onlar için de böyle tam bir bölüm görmek ister misiniz? 💞
SON OLARAK, sizi seviyorum! Diğer bölüm görüşürüz! 🤭💖