Kafamın içinde oluşan ağrılar rüyamın en güzel evresinde uyandırmıştı beni. Sersem gibi etrafa bakarken üzerimin açık olmasını dert etmedim. Yatağın içinde esneyerek kayan boxerımı düzelttim. Kendimi yüz üstü çevirdiğim de çenemi kolumun üzerine yasladım.Kıyefetlerim yerlere saçılmış bir vaziyette dururken ilk uyku sersemliğini yavaş yavaş üzerimden attım. Dudaklarımı yalarken zihnimi meşgul eden birkaç görüntü süzmesi geçti aklımdan
"Ananı siki.."
Nefes nefese ayağa kalkıp vücuduma bakyordum ki götümün ağrısı sırtıma vurdu.
"Sen ciddi misin? Ozanla yaptım mı?"
Telaşlı bir halde etrafta dolanırken saçlarımı çekiyordum. Arkama bir daha dokunduğum da ağrı hissetmemiştim. Kafayı yiyecek gibi oluyordum şuan. Onunla yapıp yapmadığımı nasıl öğrenebilirdim. Ayrıca Ozan da yanımda yoktu. Belki de annemin korkusuyla işini görüp yangın merdivenlerinden kaçıp gitmişti. Yerdeki kıyafetleri elime dolayıp üzerimi giyinmeye başladığım da Ozan'ın ağzına sıçmayı planlıyordum. Sarhoş insana dayanır mı? Üzerimdekileri el yordamıyla düzeltirken pantolonun fermuarını çekip odamdan çıktım. Annem kahvaltı hazırlıyor olmalıydı ama bunun hesabını sormadan boğazımdan bir lokma geçmezdi
Hiç ses etmeden direkt dışarı çıktığım da ayakkabılarımı dahi düzgün bir şekilde giyemiyordum. Arada kalçam acıyordu deli gibi huylanıyordum. Yapmış olabilirdik ama ben hiç bir bok hatırlamıyordum. En son kemerimi çözdüğü geliyordu aklıma.
Apar topar birer ikişer apartman merdivenlerinden inerken telefonumu almadığımı hatırlayınca küfürler yağdırıyordum etrafa.Geri dönemezdim artık bir şekilde idare etmek zorundaydım. Apartmandan çıkınca etrafı kolaçan ederken direkt kaldırıma çıkarak bizim çaprazımızda kalan binayı geçtim. Karşımda ki apartmana koşarak giderken arada kalçama dokunup duruyordum
"Harbiden becerdimi beni bu"
Kafama arada ağrılar girsede kendimdeydim.Ne yüzle beni yatakta tek başıma bırakıp gidebilir. Sorun yatakta değil benim kıymetlim.Madem bir bokluk yedin arkasında dursana, kaçıp gitmek adamlığa yaraşır mıydı?
"Ne oldu?" arkamda duyduğum sesle irkildim. Elim hala oradayken bakışlarını dokunduğum yere indirdi.
"İyi misin?" gülmemeye çalışıyordu.
"Doğru söyle yaptık mı?" elinde bir tomar poşet varken parmaklarını gevşeterek kaşlarını kaldırdı
"Neyi?" şimdi bilmiyormuş gibi yapıyordu. Açıkça dile getirecek bir cesaretin Ozan da olmadığının farkındaydım.
"Bilmiyormuş gibi yapma ulan! Dün akşam koynumda değil miydin sen?"
Birden etrafa bakıp dudaklarımı kapadı.
"Böyle şeyler söylemenin yerimi burası" elini ağzımdan çekerken sırıtmaya başlayınca öfkeme engel olamıyordum.
"Kullandın beni" sesim titrek çıkarken dudaklarımı büzdüm
"Ben mi kullandım? Kucağıma gelen sendin. Ayrıca seni kullanmadım gerizekalı. Seni sevdiğimi sana daha kaç sefer söyleyeceğim"
"İleri gittik mi gitmedik mi?" hala ısrarla soruyordum. Omuz silkti donuk bir bakışla. Poşetlerin birini karıştıdığın da kalın, uzun bir muz çıkarıp elime verdi.
"Bu ne lan!!! Bunu bana vererek ne demek istiyorsun?" çenemi tutarak sallayınca 'sen seversin' demişti.
"Bunu alıp müsait bir yerine sokarım senin bak" öfkeme mukayyet olamıyordum. O tam tersi çok rahat bir şekilde saçlarımı karıştırıp gülümsedi.
"Gece için teşekkür ederim. Çok iyi geldi sevgilim" etrafa son kez bakıp alnımdan öpünce olduğum yerde donup kaldım.Yaşadığımız şeyleri söylemediğine göre gerçekten yapmıştı.
"Oros..." çevreme baktığım da tek başıma kaldırımda dikiliyordum. Elimdeki muza ağlamaklı bir vaziyette bakıyordum.
"Nasıl ya... Kaç senedir düzenle koruduğum bakirliğim elden gitti mi şimdi?"
