3(Başabela)

6K 309 76
                                    

'' Gerizekalı fındık beyinli volkan seni"

Bir tekme savurdum masanın altından ama ıskalamıştım

"Olum ne sert çıkıyosun. Kanka güzel gacılar var mı diye gözlerin ışıldıyordu"

"Seninle yola çıkan yoldan döner zaten.Ne biliyim ben aq kız sandım yürüdüm çocuğa resmen"

Gözlerim o seansın etkisinde kalırken başımı silkeledim.

"Bak yine aklıma geldi"

Volkan dişlerini göstererek gülüyordu karşımda. Tilt oluyordum çocuğa.

"Ya nerden bulacak seni konumu düzenlediysen sıkıntı yok."

Kafam karışık ona dönerken dirseklerimi masaya dayadım.

"Ne konuma ulan?"

Çayını üfleyerek yudumladı.

"Konumu genel yaparsan ülkeler arası herkesi görebiliyorsun ama özelde kalırsa sadece sana yakın mesafede olanlar anasayfana düşüyor"

Gözlerim korkuyla parladığın da volkanın yakasına yapışarak suratımı yüzüne hizaladım.

"Neden bunu şimdi diyosun lan! Ne demek bana yakın olanlar. O çocuk bana yakın mıydı aq"

"Ne biliyim olum sen araştırmadan hemen olaya girmesin diye düşündüm."

Öfkemi bir nefesle yüzüne soluduğum da yakalarını gevşetip göz temasımı kesmeden bakmaya devam ettim suratına.

"O çocuk beni bulursa siker haberin olsun"

"O kadar değil be olum. Bir eşcinselsen dayak mı yiyeceksin."

"Ulan ben 1.60 boyumla o herifi nasıl döveyim. Kolun kadar boyum var aq"

Artık akıllanmıştım. Ne zaman volkana uysam sonum hüsran olup çıkıyordu.

"Ben gidiyorum annemle pazara gideceğiz" dedim sırıtan suratına doğru

Son sabrımıda çekmiştim.

...

Avuç içlerimi ezen poşetleri sıkı sıkıya tutarak etrafta dolanıyordu gözlerim. Bana çok yakın olabilirdi. Birden çıksa karşıma şimdi bildiğim tüm duaları okuyarak topuklardım.

"Olum poşeti düzgün tutsana dökeceksin domatesleri"

Daha bir poşeti sıkarken son kez kolaçan ettim etrafı.

"Anne biz evde mültecimi besliyoruz ne kadar çok şey aldın. Hadi anlarım soğan her yemeğin vazgeçilmez üçlüsü ama 4 kilo hıyar almak nedir ya.

Kurumuş boğazımı tazelerken annem ses etmedi. Sanırım yine wp de açtığı yeni grupla konuşuyordu.Apartmana yaklaştığımız aralık ha gayret der gibi poşetlere asıldım. Giriş kapısında küçük bir tökezleme yaşasamda asansöre ulaşıp düğmeye bastım.

"Şansımı sikeyim ya gündüz vakti elektrik mi kesilir"

Ciğerime son gaz bir nefes çektiğimde ikinci kata yağdırdım. Kapının önüne çöreklenirken poşetlerin bir kısmını yere bıraktım. Annem Çok rahat bir şekilde tek tek merdivenleri çıkıyor arada gülerek telefona bir şeyler yazıyordu. Ben ölmüşüm deli gibi gebermişim yorgunluktan umrunda bile değili.Süslü çantasından peluş ayıcıklı anahtarını çıkarıp kapıyı açınca poşetleri tekrar kavrayarak ayaklarımı silkelemeye başladım. Ayakkabılar bir köşeye fırlarken poşetleri bırakmadan mutfağa koşarak tezgahın üzerine koydum. Dilim damağım yapışmıştı.

"Olum şunu safiye teyzenlere götürde gel yarın altın günü yapacağız."

"Anne yarın verirsin zaten yoruldum şimdi karşı apartmana kadar gidip gelemem."

"Olum kadına ayıp olur şimdi bir koşu götür gel işte. Genç adamsın sen yorulmazsın."

Sinirle saçlarımı çekiştirdim.

"Genciz diye kölemeyiz böyle vaziyetin içine sokayım ya"

Yerimde zıplarken bir yerleri tekmelemek istiyordum.

"Hadi olum götürü ver. Bak ben sana akşam bir tavuk çorbası yaparım yanına nohutlu pilav. En sevdiğin tatlıdan da yaparım"

Bu kadınlar, erkeğin kalbine giden yolun midesinden geçtiğini öğrendikleri an bizim dünyamız yıkıldı.Yine kalbim yumuşadı kedi gibi olmuştum.

"Tamam hadi ver valide sultan."

Saçlarımı okşadığında alnımdan öptü

"Ohhhh,ne güzel de yapmışım bunu."

"Anne şöyle şeyler söyleme ya."

Elimi tıkıştırdığı küçük kutuyu sıkıca tutarak kapıya doğru yürüdüm. Bir yandan akşam ki ziyafet sulandırıyordu ağzımı. Ayakkabıları köşelerden topkarken ayağıma geçirim seri tempoda karşı apartmana yağdırdım bu sefer.Sağa sola şöyle bir göz gezdirip apartmanın içine girdim. Sanırım bir bizim apartmanda elektrik gitmişti. En azından 4 kata kadar yürümeyecektim. Asansörü çağırırken telefonumu çıkarıp saate baktığım da asansörün kapısı açıldı.
Ekranla ilişiğimi kesip önüme baktım.

"Hasiiii..."

Göz göze değdiği an kaşlarında ki düz ifade kaybolmuştu.

"Alyaz..."

"Selamün Aleyküm" dedim dişlerimin arasında

"Ulan piççç" dediği aralık asansör kapandığın da kıçımı kurtarmak için bizim apartmana koşuyordum.

"Ananı sikiyim çocuk 1.90" diye feryat ediyordum. Ardından volkana saydırıyordum. Giriş katının duvarından kafamı uzatıp arkamdan geliyo mu diye baktım. Birden dışarı çıkınca kafamı geri çekerek duvara yaslandım. Altıma işiyecektim galiba
O sıra da telefonum titreyince elim ayağım birbirine dolandı düşecekken havada yakalyıp ekrana baktım.

Başabela
=Ulan çık girdiğin delikten

Başabela
=yazıyor...

Başabela
=Seni bağırta bağırta siikmeyen adam değil

Başabela
=Korkak çıksana

Başabela
=yazıyor

Başabela
=Görüldü atma oruspu çocuğu

Ekranı kapatınca elimde ki çeyreğe baktım. Bunu yerine ulaştırmazsam annem o hıyarları bana yedirir. Bir kere daha sessiz sedasız uzattım kafamı.Bu sefer girişte kaldırım taşının üzerin de oturuyordu.

"Gir içeri amına koyum" dedim kaçamaklı bakışlarla. Tekrar titredi telefon olduğum yerde kalmıştım

Başabela
=Saklanmana gerek yok bak dövmeyeceğim seni adam akıllı iki medeni insan gibi konuşacağız

Başabela
=Bak görüldü atma deliriyorum

Alyazmalm
=Hiç medeni bir şekilde konuşacak gibi bir halin yok

Başabela
=Böyle daha çok sinirleniyorum

Alyazmalm
=Ben özür dilerim saygıda kusur ettim

Çok yüklendim sana

Yaşasın ibneler

Başabela
=Bak hala beni çıldırtmaya mı çalışıyorsun ulan sen

Alyazmalm
=Olum çekil git işte şu apartmanın önünden girmem lazım

Başabela
=Gel gir bakalım

Ama sen mi girersin ben mi girerim belli olmaz

Başabela
=Ne salak çocuksun amk telefonunu gizlememişsin

Ne,nasıl,ne zaman, neden gözlerim ekaranda dört dolanırken sitenin ayarlar bölümüne girdim.

"Gizlilik nerde ulan nerede...."

O sırada telefonum bas bas bağırıyordu nakarat girmişti norm enderden.

.... Keltoşşşş babana koşşş....


-ALABORA-|GAY|(texting) Where stories live. Discover now