11(Şantaj)

3.9K 214 47
                                    

Parmağımda dönderirken bilekliği dikizlediğim apartman kapısı açıldı. Deri ceketi çekiştirerek bana bakan bir Ozan görüyordum. Surat ifadesine bakılarsa gergin ve sinirliydi. Umursamadan balkon kapısını arkamdan kapatırken korkuluklara doğru yaslanıp aşağı baktım. Yangın merdiveninden yukarı doğru çıkıyordu. O her adımda bana doğru gelirken garip bir şekilde pişmanlık duymaya başladım. Normalde böyle hissetmem için başıma kötü bir olay gelmesi lazımdı. Gürültülü yangın merdiveninden vücudunun tamamı gözüm önüne serildiğinde  duvara yasladığım ayağımı yere indirdim.

"Nasılsın orospu çağatay"

Ceketinin kollarını kıvırmaya başladığın da boynunda belirginleşen kızarıklığa takıldı gözlerim.Saçlarını yine toplamamış, dağınık bir şekilde yüzüne gözüne geliyordu.

"Düzgün konuş" parmağını burnunu sürtüyor, kaşları çatık bir şekilde gözlerimin içine bakıyordu.

Serseri bir tavrı vardı karşımda.

"Kalleşlik senden sorulur ben o kitabı yazmadım" dedi korkuluklara avuçlarını bastırırken

"Beni seviyorsun diye seni sevmek zorunda değilim"

"Ama başka biriylede olamazsın ben gavat mıyım amına koyım"

Öfkeli tavrını gizlemeyi başaramıyordu karşımda. Onu bu hale getirebilecek kadar çok sevmişti beni.Bileklik ellerimin arasında ısınıyordu.

"Ben senin hayatına karışmıyorsam sende benimkine karışamazsın"

Bu işi fazla uzatmadan içeri girmeliydim.

"Al şunu!" bilekliği ona doğru uzatarak açtım avcumu. Elimden sertçe çekerek ceketinin cebine koydu.

"İçeri mi girmek istiyorsun?" sorusuna cevap vermem gerekmiyordu. Bu işi uzatan tek kişi Ozan dı. Sırtımı gelişi güzel yaslarken kalçamı pencere kenarına koydum.

"Uzatmasak mı artık!! Hatta konuşmayı keselim" dedim

Korkuluklar ellerinde dağılacak gibi olurken parmaklarının arası beyazlaşıyordu.

"Beni başından mı savıyorsun?" son cümlesi sesli çıkmıştı ağzından

"Ozan sessiz ol biraz" arada pencerenin açık kısmından odamın kapısına bakıyordum.

"Rahatsız mı oluyorsun benden. Bir ilişki içine girdiğin de kimseyi sikine bile takmıyor musun?Nasıl bir adamsın ulan sen"

Artık içeri girmek zorundaydım. Ne kadar ileri gidersek o kadar kalbimiz kırılacaktı. Yerimden kalkmadan kapının kolunu çevirdim.Pencere kenarından kaymaya başladığım aralık beni engelleyerek çenemi yakaladı.Sıkıca tutmasına bir çare bulamadım. Kafamı camın soğuk tarafına yatırırken dişlerini sıkarak konuşuyordu.

"Beni silip atamazsın"

Acı yüzümün büyük bir kısmına dağılırken ağzımdan solumaya başladım.

"Senden hoşlanırken benden gidemezsin. Beni bırakıp gidemezsiniz. Her sevdiğim kişi ona verdiğim sevgiyi bana vermeden gidemez. Benim canımı yakamıycaksınız artık."

Yasladığı yerden kaldırıp tekrar vuruyordu. Belindeki kaba eti sıkmaya çalışıyordum. Göğüs göğüse gelmiş bir vaziyetteydik.

"Birazdan aşağı inerek yanınıza geliceğim. Kapıyı bana açan kişi sen olacaksın."

Öfkesi serseriliğe karışmış gibi davranıyordu.

"Anladıysan başını salla"

"Yoksa aile bağlarını tamamen koparırım senin."

Ne yaşşadığını, neden böyle bir kişi olduğunu bilmiyordum. Ona sormak için bu fırsatı hiç vermedim.

"Neden istemediği halde biriyle olmak istiyorsun?"

Sustu. Beni ellerinden bırakırken donuk ifadesine takıldı gözlerim. Sanki daha önce hiç saçları sevilmemiş masum bir çocuğa dönmüştü tavırları.Çekingen bakmasına bir şey demesem de bir şekilde kendini toparlayıp sert görüntüsüne geri dönüyordu.

"Ailene fotoğrafı atacağım çağatay ve beni rahatsız ettiğini,edepsiz teklifler istediğini ama arkadaşım olduğun için reddettiğimi söyleyeceğim"

Boğazımı tırmalayan acı damarlarımın her santiminde geziniyordu.

"Bu kahpeliği yapmazsın"

Telefonu yüzüme sabitlerken annemin numarısını ekranın üstünde görebiliyordum

"Karar senin"

"Bana böyle yaparak gözümde ki son değerinide düşürdüğünün farkında değilsin. Seni arkadaşım olarak görmüştüm."

"Artık sevdiklerimi kaybetmek istemiyorum" dedi. Gözleri çabucak dolmuştu.

"Şimdi anlaştık mı?"

Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp ezmeye başladım. Bu oyundan kurtulamayacak gibi görünüyordum. Aileme o fotoğraf düşerse eski yerimde olamayacağım kesindi. İğrenç bir varlıkmışım gibi bana bakmalarını istemiyordum.

"Ne yapma mı istiyorsun?"

Başını kaşırken, yüzünü bana çevirmiyor zemini izliyordu.

"Beni içeri al. O kızla yan yana olmanı istemiyorum. Odadan çıktığımdan beri seni düşünüp duruyorum. Sevdiğim adamı ellerimden kayıp giderken başkasına kolaylıkla gitmesine göz yumamıyorum."

"Senin bir tedaviye ihtiyacın var'' çenemi okşuyordum. Sinirlendiği zaman bana çok yabani davranıyordu.

" İçerde görüşürüz"


-ALABORA-|GAY|(texting) Where stories live. Discover now