Telefonumu avucumda sıkarken sesi kapatmaya çalıştığım da duvardan tamamen çıkıp karşı sokağa koşmaya başladım. Bir saniye dönüp arkama baktığım da hücum eder gibi küfür ederek üstüme koşuyordu
"Kaçma lan gel buraya''
Ahmet amcanın mülküne ne ara girmiştim haberim yoktu. Her yer apartman olsa da o küçük evinden vazgeçmemiş yıktırmamıştı burayı.Bu düşünceler arasında duvardan hızlı bir şekilde atlarken ayağım tökezledi. Yeni kesilmiş çimlere yüz üstü yapıştım. Ellerime biraz çamur bulaşırken çeyrek kutusunu kaybetmiştim. O sıra o da arkamdan atlayarak başımın olduğu hizaya geldi.
"Madem kaçamıyorsun, neden koşuyorsun aklını siktiğim."
Sinirle köpürüyordu tepemde. Avuç içlerimi basarak kollarımı kaldırdım. Anlaşılam dizlerimde çamur içinde kalmıştı. Biraz ilerde çeyrek kutusu ilişti gözüme. Sevinçle sırıtırken gay diye tabir ettiğim sırık kutuyu yerden alıp içini açtı.
" Bu ne ulan? Evleniyor musun yoksa"
Birden kalktım olduğum yerden
"Ver onu bana" diye atıldım öne doğru. Kolunu göğe doğru kaldırdığın da kısa olmaktan nefret ettim.
"Seninle küçük bir hesabımız var. Şimdi öt bakalım yalvar dizlerini çöküp bana"
"Babayı alırsın sen" dedim tek seferde.
Dudağının bir köşesi yukarı yükselince çeyreği polarının cebine atıp fermuarı çekti
"Normalde seni dövmem gerekir ama canım senle oynamak istiyor"
"Arkadaşım derdin ne senin? Özür diledik ya işte, ne uzatıp duruyorsun ve çeyreğimi de gideyim.
Saçlarını toplayan şapkasını çıkardığın da hepsi yüzüne dağıldı. Tekrar düzene sokarken geçirdi tepesine. Gerçekten kız gibi olması benim sorunum değildi. Sonuçta onu kız sanarak yazmıştım.Erkek olduğunu bilsem bu yola girer miydim
"Sülaleme kayarken yanında olmak istedim ama şimdi karşımdasın kay bakalım yiyorsa"
"Özür dilerim bak benim o çeyreğe ihtiyacım var. Döveceksen döv sıkıntı değil ama çeyrek bana lazım."
Etrafına bakındığında üzerime yürürken boğazımı kavrayarak duvara sertçe sırtımı çarptı. Ellerini yakaladım çözmek niyeti ile.
"İstediklerimi yapacaksın önce, benden o kadar kolay kurtulamazsın yürüyen cinsellik''
Neden herkes uçkuruma düşkün biri sanıyor beni?Tamam kız olsaydın hiç affetmezdim o ayrı meselede. Gözleri alev alev yanıyordu anlaşılan
" Sorun yok biraz sakin ol. Yaparsam verecek misin? "
Paramakları kenetlediği noktada gevşerken boğazımı okşamaya başladım. Adam gerçekten bana göre çok fazla güçlüydü. Gözlerini dikmiş sinsi bir şekilde bana bakıyordu.
"Aslında bu sana bir ceza,yoksa ağzını yüzünü dağıtıp eline verecektim."
"Ne istiyorsun?"
Ahmet amcanın evine dönüp şöyle bir kontrol ederken, kapşonlumun iplerini yakalayarak ev ve duvar arasında kalan boşluğa çekti.Kendisi duvara sırtını vermiş sırıtırken ne yaptırabileceğini düşündüm.
"Bana ağzını güzel kullandığını söyledin. Şimdi görmek istiyorum"
Geriye doğru adımlarken gülümsemesi biraz daha büyüdü. Tamamen kapana kısılmış gibi hissediyordum. Almıştım başıma bir bela. Ben bugünleride mi görecektim. Adım saksocu Çağatay'a çıkacaktı.
