XXXVII.

26.9K 1.5K 610
                                    


Metehan tam benim kalemimdi. Her daim sahip olmak istediğim küçük erkek kardeşim gibiydi tam anlamıyla. Aynı anda hem on altı yaşında bir genç özelliklerinin tümünü taşıyorken hem de son derece olgun tavırları ile beni kalbimden fethetmişti. Kafka kafe'de çalıştığım süre boyunca bulduğum her boşlukta yanına uğramaktan alamamıştım kendimi. Öncelikle zevklerimiz tamamıyla birbiriyle uyuşuyordu. Tıpkı benim gibi anime izlemeyi seviyor, internetten kaçak manga indiriyordu. En sevdiğim animelerden biri olan One Piece'in tüm bölümlerini bitiren tanıdığım tek insandı hatta. Onu Engin'le göndermek yerine yanımda tutmamın sebeplerinden birisi de buydu.

Yalnızca anime muhabbetimiz molalarım dahil bir saatten fazla sürmüştü. Hal böyle olunca, Onat'ın işten çıkışının ardından kesinleşmiş olan akşam yemeği için daha büyük bir heves ile kendimi Ülker Bey'in odasına atmıştım. Beni hiç umursamamıştı bile, yerime birini bulabilirsem istediğim gibi çıkabileceğimi söylemişti Ülker Bey. Bu sırada devreye Metehan girmiş, çalışma arkadaşlarımdan biri olan Ali ile muhabbet kurarak sempatisini kazanmıştı. Sonuç olarak çiselemekte olan yağmurun altında, Metehan'ın koluna girmiş, tuttuğu şemsiyenin altında otobüs beklerken kendimi muhabbetin akışına kaptırmıştım.

"Gerçekten bir motorun mu var?" diye sordum bana telefonundan gösterdiği ve sevgi dolu bakışlarla baktığı motorunu incelerken. Motor kullanmak en büyük hayallerimden biriydi son zamanlarda. Arabalara da çok fazla ilgi duyuyordum fakat motor kullanmanın hayali bile içimi kıpır kıpır etmeye yetiyordu.

"Bu sene motor ehliyetini aldığımda ilk işim bu motor için diretmek oldu," diye açıklama yapan Metehan, kocaman gülümsüyordu. Onun da en büyük hayali pistte yarışabilecek kadar iyi bir motorcu olmaktı, bu yüzden bir yıl boyunca para biriktirmiş, ailesinin de üzerine ekleme yapması ile kendine Honda CBR 125 almıştı. On sekiz yaşına basıp üst klasmana geçmek için can atıyordu.

"Ben de hep chopper tarzı motorlara ilgi duydum. Bir süre önce Sons of Anarchy'i bitirdiğimde, hayalim Victory Gunner almaktı," diyerek hülyalı hülyalı gökyüzüne baktım. Daha öncesinde Beyoğlu'nda yürüdüğüm sırada gördüğüm, motorcu topluluğunun yan yana park etmiş olduğu chopper motorlara resmen ağzımın suyunu akıtarak bakmıştım.

"Victory Gunner güzel motor ama benim hayalimdeki motor değil," dedi Metehan arama motoruna girip hızlıca Kawasaki Ninja H2 yazdığı sırada. Sonuçlar ekrana döküldüğünde ağzım bir karış açık bir şekilde görsellerdeki motorlara daha yakın bakabilmek için telefona doğru eğildim. Tıpkı bir uzay mekiği gibi gözüküyordu motor. "Gerçek hız severler bilir ki, H2 tam anlamıyla rüzgarla yarışmak için tasarlanmış bir motorsiklettir."

"Bu kadar hızlı olmasına gerek yok," dedim başımı iki yana sallayarak. "Hem bence aşırı derece hızlı giderken motor sürmenin hiçbir zevki kalmaz. Motora bindiğini bileceksin, sana o hissi tattıracak ki o şekilde zevk alacaksın."

"Eğer günlük hayatta kullanıyorsam evet." Metehan tam bir hız tutkunu olduğunu belli edecek şekilde dudağını büzmüştü. "Ama eğer asfaltı ağlatmak istiyorsam hayır. İki sene daha para biriktirerek üst klasmana geçtiğimde Yamaha R25 alacağım bu yüzden. Harika değiller mi!"

Yamaha'nın fotoğraflarını açtı ve H2 kadar olmasa da, küçük bir uzay mekiğine benzemekte olan motoru bana heyecanla gösterdi. "Siyah olanı fıstık gibiymiş," dedim o fotoğrafı büyütmesini sağlayarak.

"Değil mi? İzmir'e gelirsen mutlaka seninle motorsiklet gezisine çıkarız. Benim kenarda duran bir tane Vespam var, motor ehliyetin olmadan da onunla dolaşsan kimse umursamaz."

Hayali bile insanı mutlu etmeye yetiyor, hatta artıyordu bile. Onat ile İzmir'e gitmeyi gerçekten çok isterdim. Hem doğup büyüdüğü memleketi onunla birlikte gezmek, hem de Metehan ile motorsiklet gezisine çıkma fikri kesinlikle kulağa harika geliyordu. İzmir'e hiç gitmemiştim ama gitmeyi çok istiyordum. Belki ilerde bunun için ikna edebilirdim Onat'ı.

Mavinin Maviyle Buluştuğu ÇizgiWhere stories live. Discover now