II.

43.2K 2.2K 540
                                    

Kapüşonumu başıma geçirdim. Ellerimi cebime soktum ve etrafı kolaçan ettim. Şimdi yapacağım şeyde tamamen çevik ve dikkatli olmalıydım. Etraf sakindi. Akşam saatlerinde olduğumuz için herhangi biri beni görse bile kapüşondan dolayı yüzümü tarif edemezdi. Bu yüzden, derin bir nefes aldım ve bir elimi kalbimin üzerine koyarak bunu yapabileceğime dair kendimi cesaretlendirdim. Arkama dönerek birkaç metre gerimde duran Engin'e baktım. Sabırsız gözlerle beni bekliyordu.

"Tamam mıyız?" diye bağırdım ona fısıltıyla.

Engin başparmağını havaya kaldırarak beni onayladı. Çevreyi son bir kez daha kolaçan edip koşmaya başladım. Elli metre kadar ileride, bir ev eşyaları firmasının depo kapısının önünde her hece sevkiyata gelen koliler bulunuyordu ve onlardan birazcık aşırmam gerekiyordu. Hedefe vardığımda nefes nefese dizlerimi tuttum ve önümdeki katlanıp duvara dizilmiş yepyeni kolilere baktım. Sırıtışıma engel olamadım. Bana lazım olan üç dört tanesiydi. Parmaklarımla çabucak ihtiyacım kadarını seçip kendime doğru sürükledim. Sonra kocaman kolileri iki yanından kucaklayarak arkamı döndüm ve koşmaya başladım.

"Hey, sen! Ne yapıyorsun?"

Arkamdan duyduğum sesle kalbim küt küt atmaya başladığında duraksamadım. Aksine tabana kuvvet öyle bir koşmaya başladım ki, eğer şu anda bir kamera bizi çekiyorsa ortaya çıkan görüntüyü tahmin bile edemiyordum. Kucağımda kendim kadar kolilerle sağa sola yalpalaya yalpalaya koşmaya çalışırken bir yandan da adamın arkamdan yetişememesi için dua ediyordum. Eminim şu anda bir penguen gibi hareket ediyordum.

Koliler kolumdan kaymaya başladığında neredeyse Engin'e ulaşmak üzereydim. O sırada birinin kapüşonumdan asılmasıyla elimdeki kolilerle birlikte geriye doğru savruldum. Popomun üzerine müthiş bir iniş yaptığımda, kapüşonum da benimle birlikte geriye düşmüştü ve tamamen kimliğimi ele vermişti. Tepemde dikilen amcaya bakmadan önce, derin bir nefes aldım.

"Geçen günkü kolileri çalan da sen misin bakayım?" diye sordu amca yüzüme doğru eğilip iyice bana bakmaya çalışarak.

"Vallahi ben değilim!" dedim başımı kaldırıp kendimi savunmaya geçerek. "Ben ilk defa şey yapıyorum. Yani amca, şey ya, ben taşınacağım da-"

"Ben anlamam!"

Amca yerdeki kolileri almak için eğilirken, çelme takıp düşüresim geldi ama dua etsin ki yaşlıydı. Bir sokak arkamızdaki duvara sinmiş Engin'in çaktırmadan bana bakıp güldüğünü görünce dişlerimi birbirine bastırdım. Koli bile çalamıyordum şu acımasız hayatta. Her bir girişimim hüsranla sonuçlanmak zorunda mıydı?

"Amca elini ayağını öpeyim," dedim yerden kalkmak için toparlanarak. Pijamamdaki tozları çırpıp, gözlüğümü geriye doğru ittirdim. "Bu kadar büyük koliyi başka yerden bulamam. Evi toparlamam için bir haftadan az zamanım var..."

Amca kolilerle birlikte bana döndüğünde, gözlerini kaçırdı. Demek ki biraz daha zorlasam onu kendi tarafıma çekebilirdim.

"Gelip istemek yerine ne diye çalmaya kalktın kızım?" diye sordu amca sitemkâr bir sesle.

"Ben... Ben..." başımı öne eğerek ellerimi önümde kavuşturdum. "Pekala... Özür dilerim amcacım. Şimdi çöplerden koli toplamam gerekiyor, izninizle..."

Yalancıktan burnumu çekerek yanından geçerken son bir kez yüzüne baktım. Amca yeniden gözlerini kaçırdı. Minik adımlarla boynum bükük yürümeye devam ederken, amca yeniden kapüşonuma asıldı.

"Peki, peki, tamam," dedi kolileri bana uzatarak. "Al bakalım. Ama seni bir daha buralarda elinde koliyle koştururken görürsem vallahi bu kez polisi ararım!"

Mavinin Maviyle Buluştuğu ÇizgiWhere stories live. Discover now