Mavinin Maviyle Buluştuğu Çizgi

XIV.

 Hayatımın son birkaç haftasını başkasının hayatı gibi yaşamıştım. Bir kız, bir adamın bilgisayarına kahve dökmüş ve tüm hayatı değişmişti. Bir seyirci gibi izlemiştim kızın hayatının değişimini. Henüz hayata yeni bağlanmış ve bebek adımları atmakta olan, kendi halinde biriydim. Hızlı hayat benlik değildi. Hayattaki tüm negatifliklere rağmen yaşamayı ve yaşamaktan keyif almayı benimsemiş, küçük bir dünyaya ait olmuştum her zaman. Çevremi seçerek oluşturmuş ve bu insanlarla güzel bir tempo tutturmuştum. Bana yetecek bir evim, sevdiğim bir işim ve okumaktan zevk duyduğum bölümümle birlikte mutluydum. Şimdiyse her şey değişmişti. Hayatımın seyri, bir anda ve asla kontrol edemediğim bir şekilde başka bir yöne evrilmişti. İşimi kaybetmek üzereydim. Evimi kaybetmiş ve belki de normalde asla kesişemeyecek hayatlara sahip olduğum bir adamla yaşamaya başlamıştım. Kendi hayallerimde bir yere oturttuğum ve içimden sevdiğim adamla istemediğim bir durumda görüşmeye başlamıştım. Şimdiyse kırk yıl düşünsem bile asla başıma geleceğine ihtimal vermediğim bir şey gelmişti başıma. Ünlü bir oyuncuyla hakkımda aşk dedikoduları çıkmıştı.

Magazin programlarını izlerken çekirdek çitleyerek eleştirirdim böyle durumları. Herkes gibi sosyal medyada denk geldiğimde okur geçerdim. Ama orada adı geçen biri olabileceğim... Hala aklım almıyordu bu deliliği. Ve bana getirisinin nasıl olacağını kestiremiyordum. Nelerle karşılaşabileceğimi tahmin edemiyordum. Bir şeyler kontrolümün dışına çıktığında kendimi aşırı rahatsız hissederdim her zaman. Şimdiyse koskoca bir tren raydan çıkmıştı.

"Tufan ile konuştum," dedi mutfağa giren Onat huzursuz bir sesle. "Şimdilik elinden gelen hiçbir şey olmadığını ve bu konuda ajansının yönlendirmesi ile hareket edebileceğini söyledi. Mecbur bekleyeceğiz.."

Başım ellerimin arasında, gözlerimi Onat'a diktim ve yutkundum. Mutfak masasında, her zamanki sandalyemde oturmuş kara kara düşünüyordum ve Onat'ın telefon görüşmesinin sonlanmasını bekliyordum.

"Sen avukatsın," dedim Onat'a. "Dava falan açamaz mıyız bu haberi yapanlara? Ortada hiçbir şey yokken böyle bir haber yapmaya hakları yok!"

"Bu süreçte kafamıza göre hareket edemeyiz," dedi Onat kaşlarının arasını sıkarak. Sinirli miydi yoksa bu durumdan o da mı aşırı rahatsız olmuştu bilmiyordum ama suratı her zamanki kadar duvardı. "Tufan için bu haber daha kötü bir sorun çünkü hali hazırda bir dizi projesi var ve..." durup bir süre bana baktıktan sonra ekledi, "Sen sıradan bir insansın."

Yani bana demek istiyordu ki, sıradan ve çirkin bir kadınla çıkan aşk haberi Tufan'ın şöhretini sallıyor iken sen burada hala saçma sapan zırvalarla beni oyalıyorsun.

"Bu çok iyi geldi teşekkür ederim," dedim ters bir sesle.

Bir şey söylemeyerek salona geçip diz üstü bilgisayarını açtı ve koltuğa sanki diken üzerindeymiş gibi oturdu. Ben de masadan kalkarak küçük adımlarla ve izinsiz bir şekilde koltuğa kadar gidip bilgisayarda haberi farklı internet sitelerinden açmış Onat'ın yanına bıraktım kendimi.

TUFAN ÖZKAN ÇITAYI AŞAĞILARA ÇEKTİ

Bir önceki ilişkisi ünlü oyuncu Melisa Aslaner iken şimdi sıradan bir üniversiteli genç kız ile aşk yaşamaya başlayan Tufan Özkan hayranlarından büyük tepki aldı. Melisa Aslaner ile yedi ay birlikte olan oyuncu Özkan, geçtiğimiz aylarda ortak bir kararla ayrıldıklarını açıklayarak hepimizi şaşırtmıştı. Şimdi akıllara takılan soru ise, ilişkiyi bitirenin bir ihanet skandalı olup olmadığı.

"E yuh artık!" dedim elimi şokla ağzıma kapatarak. "Bunlar ne yazdıklarının farkında mı?"

"Sosyal medya bir çöplük," dedi Onat dümdüz ekrana bakarken. Bir elini ağzına götürüp farkında olmadan tırnak etlerini ısırmaya başladığında, gözlerimi kırpıştırarak Onat'ı izledim. Gergin görünüyordu ve onu yalnızca işle ilgili sorun yaşarken böyle görürdüm.