58.BÖLÜM "REHA AKAY"

Start from the beginning
                                    

Öykü yüzünü buruşturarak siyah tayta baktı. "Sence uygun olur mu? Vazgeç artık şu siyah tayttan. Şimdi orada profesörler, tıp dünyasının ünlü isimleri olur, daha formal giyinmen lazım."

Dolabımdaki tek siyah elbiseyi çıkardım. "Bu nasıl?"

"Ee bunu da hep giyiyorsun. Gel benim dolaptan bir şeyler bakalım sana, biraz büyüle oradaki insanları."

Güldüm. "Allah aşkına alt tarafı tıpla ilgili bilgiler alacağım, ne gerek var ki..."

Öykü beni bileğimden tutup çekiştirdi. "Gel bakalım, itiraz kabul etmiyorum."

Bana dizde biten bir etek uzatırken hızla başımı olumsuz anlamda salladım. "Etek olmaz. Etek mümkün değil."

Öykü alt dudağını ısırdı ve kötü kötü bana baktı.

"Etek çok abartı olur, pantolon falan olsa?"

"Tamam," dedi en nihayetinde. "Pantolon olsun. Bak bu pantolon olur sana." Bana dar kalıp, siyah bir pantolon uzattı, pantolonun paçaları uzundu, pantolonu kaldırabilmem içinde bana topuklu ayakkabı uzatırken Öykü, biraz çekinerek baktım ona.

"Ya böyle topuklu ayakkabıya falan gerek var mı ki?"

Öykü gözlerini devirdi. "Tabii ki de var."

"Ama rahat edemem?"

"Ama güzel görünürsün."

Oflayarak topuklu ayakkabıları da aldım. Öykü bana arkasını dönüp pantolon ve topuklu ayakkabıyı giymem için fırsat verdikten hemen sonra, bende ona uyup giydim. Benim giyinmemden emin olduktan sonra "Hah, işte süper oldun," dedi. "Gel bir de üstün için bir şeyler bakalım."

"Bu tam senlik, harika olacaksın." Öykü'nün bana uzattığı sırtı ipli, göğüs dekolteli siyah üste bakarken gözlerim irileşti.

"Bunu asla giymem."

"Asla asla deme." Uzandı ve beni kolumdan tuttu. "Hayır Öykü, alt tarafı tıp kongresi, hayır, çok abartı olacak."

Hiçte olmayacak," dedi Öykü. "Bunun yerine tayt mı giyip gitmek isterdin? İtiraz etme, çok güzel olacaksın."

Öykü'nün zoruyla üstüme giyip onun karşısına geçerken, sırtımı bağlamak için girişti. Aynadan biraz utanarak kendime baktım, hayatı boyunca zayıf olmuş, en son sadece kemikleri kalmış Cemre gitmişti ve son zamanlarda aldığım kilolar nedeniyle göğüslerim ortaya çıkmıştı, neredeyse göğüs dekoltem belli olurken kendi görüntümden biraz utanarak gözlerimi kaçırdım. Öyle ki, Öykü sırtımdaki ipleri bağlarken içine sığmam için çekiştirmek zorunda kalıyordu. İlginç bir şekilde, sade ama şık bir görüntüye sahip oldum.

Öykü uzanıp boynum boş kalmasın diye takı kutusundan seçtiği halka küpelerle, siyah iki kolyeyi bana uzattı. Ben onları takarken de küçük, siyah, lastik tokayla kısa saçlarımı elinden geldiği kadar topladı. Birkaç tel saç yüzüme dökülürken makyaj çantasıyla yanıma geldi, sadece gözaltlarımı kapatıp, ince bir eyeliner çektikten sonra kırmızı ruja uzandı.

"Hayır. O kadar da değil."

Öykü yüzünü buruşturdu. "Ya mızıkçılık yapıyorsun ama. Ya bunu sürmeme izin verirsin ya da o eteği giyersin, sen seç."

Oflayarak ruj sürmesine izin verdim. Öykü gülerek ruju sürdü.

"Tü, tü, tü, maşallah. Ben yaptım diye demiyorum, çok güzel oldun."

LALWhere stories live. Discover now