18.BÖLÜM

2.1K 57 10
                                    

INSTAGRAM: ysmkayaaa

Keyifli okumalar! 🤍

Aynı kandan aynı candan olan insan. Birlikteyken birbirinizi yediğiniz, ayrıyken birbirinizi özlediğiniz. Kardeş çok özel bir kavramdır. Kardeş hayat demektir. Kimi zaman aldığın nefeste kardeşim diyebilmek, kimi zaman üzüldüğün anda karşında bulabilmek. Canımdan öte olan kardeşimin yanımda yatan bedeni ile gülümsedim. Uzandığım yerden yavaşça saçlarını okşamaya başladım. Dün gece hastaneden aramışlardı ve yaşanan olaydan dolayı bugün evde kalıp dinlenmemi söylemişlerdi. Geç de olsa hastane yetkilileri yaşanan felaketin farkına varabilmişti.

Hastaneye yetişme derdim olmadan kafamın rahatlığıyla gönlümden geldiğince yatağımda kardeşimle vakit geçiriyordum. Hafifçe kıpırdanan Karan ile yüzümdeki gülümseme büyüdü. Çok az yüzüne eğilerek yanağına peş peşe öpücüklerimi kondurdum.

"Akay, yapma!"

Kahkaha atarak yeniden onu öpücüklere boğdum. Yattığı yerden hızla doğruldu. Gülmemeye çalışan yüz ifadesiyle yüzüme bakıyordu.

"Uyuyan bir insan böyle mi uyandırılır?"

"Öperek uyandırıyorum."

Ellerimi iki yana açarak cümleme devam ettim.

"Daha güzel bir yöntem biliyorsan dinliyorum."

Yüzündeki serseri gülüşten başıma bir şeyler geleceğini anlamıştım ancak kaçma fırsatı yakalayamadan belimden tuttuğu gibi bedenimi yatağa sabitledi ve gıdıklamaya başladı. Gülmemek için her ne kadar direniyor olsam da en sonunda dayanamamış ve patlamıştım. Gülmemi bir türlü durduramıyordum. Kulaklarıma dolan kahkaham daha çok gülmeme sebep oluyordu. Nefesim kesildiğinde Karan bana acıyarak ellerini karnımdan uzaklaştırdı. Nefesimi düzenlemeye çalışırken odamdan çıkan kardeşimi izliyordum.

Resmen gülmekten ağlamıştım. Elimin tersiyle göz yaşlarımı silerek yatağımdan çıktım. Banyoya girdiğimde kızaran yüzümü izlemeye başladım. En son ne zaman bu denli gülmüştüm hatırlamıyordum. Elimi yüzümü yıkayarak banyodan çıktım ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdim. Evin içinde yüksek sesle yankılanan zil sesiyle mutfağa girmem ve çıkmam bir oldu.

Açtığım kapının ardında Poyrazı görmek artık şaşırtmıyordu. Üzerinde olmayan takım elbisesi sanki onu çıplakmış gibi görmeme sebep olmuştu. Takım elbise dışında bir şeyler giyiyor olabilmesi şaşırtmıştı. Üstelik bu adam günlük kıyafetlerle bile nasıl bu kadar mükemmel olabiliyor aklım almıyordu.

"Günaydın."

İçeriye girmesi için kapıdan çekildim. Mutfağa giderken peşimden geliyordu.

"Hasta mısın?"

Arkamı dönerek şaşkınca yüzüne baktım. Sorduğu soruyu anlamlandıramamıştım.

"Hayır, neden sordun?"

"Yüzün."

"Akay'ı biraz gülme krizine soktum."

Gülerek içeriye giren, bana sorulan soruyu yanıtlayan kardeşime pis pis baktım.

"Hazırlanın hadi sizi almaya geldim."

Anlamayan bakışlarla Poyraz'a baktım.

"Babam, sizinle dışarıda kahvaltı yapmak istedi."

Eliyle beni göstererek devam etti.

"Yine ekeceğinden şüphelendiği için gerekirse zor kullanarak seni götürmek adına beni yolladı."

SİMSİYAHWhere stories live. Discover now