17.BÖLÜM

2.3K 65 6
                                    

INSTAGRAM: ysmkayaaa

Keyifli okumalar! 🤍

Beni kollarının arasına hapseden Poyraz ile durakladım. Şaşkınlığım bedenimin büyük bir kısmını kaplamış, kollarımın iki yandan öylece sallanmasına sebep olmuştu. Onun kocaman bedeninin yanında benim küçük bedenim gerçekten komik duruyordu. Bu düşünceyi kafamdan def ederek iki yanda sallanan kollarımı Poyraz'ın sert bedenine doladım. Bu sarılışını karşılıksız bırakmak istememiştim.

"Hadi seni eve götüreyim."

Kollarımı kendi üstünden kurtararak ondan uzaklaşmamı sağladı.

"Tamam."

Yemek için getirdiğim elbiseyi kapının arkasındaki askıdan alarak Poyraz'ın kollarına bıraktım. Ceketimi elime aldım ve omuzlarıma bıraktım. Elimde ki çantanın kulpunu sıkı sıkı tutarken beraber hastaneden çıktık ve Poyraz'ın arabasına bindim. Kemerini takarken yüzüme bakmadan tok sesiyle konuşmuştu.

"Arabanı aldırtırım."

Cevap vermeden kafamı arkaya yasladım ve gözlerimi yumdum. Başıma ağrı girmişti. Tepemde sıkıca topladığım saçımı açıp gevşekçe yeniden bağladım. Hayatım boyunca ilk defa başıma böyle bir şey geliyordu ve hiçbir şekilde anlamlandıramıyordum. Gerçi anlam verilebilecek bir yanı var mıydı ki?

Aniden duran arabayla gözlerimi ağır ağır, yavaşça açtım. Bakışlarım direkt Poyraz'ı bulduğunda anlamayan bakışlarla onu izlemeye başladım. İfadesiz yüzünden neler düşündüğünü anlamak benim için zordu. Düz yüz ifadesi ile kemerini açtı, bana doğru hafifçe yan döndü. Ellerini omzuma koydu ve sırtımı kendisine döndürdü. Ne yaptığını anlamaya çalışırken konuşamadan sadece bir sonra ki yapacağı adımı bekliyordum. 

Omzumda ki elleri anlıma çıktı. Ne sert denecek ne de yumuşak sayılacak el hareketleri ile başıma masaj yapmaya başladı. İşte tam bu anda göz kapaklarım şaşkınlıktan titreyerek kapanıp açılıyordu. Yaşadıklarıma ne anlam yüklemem gerekiyordu bilmiyordum. Titreyen göz kapaklarımı sıkıca kapattım. Sadece kısacık da olsa bu anın tadını çıkarmak istiyordum.

Yüzümde hissettiğim elleri, saçlarımın arasına karışan nefesi ve ciğerlerime dolan kokusu ile iyice mayışmaya başladığımı hissediyordum. Arabanın içinin sıcak olması da buna bir tık zemin hazırlıyor olabilirdi. Usulca anlımda olan ellerini çekti. Anında gözlerimi açtım. Bir süre kendime gelmek için bekledim ve arabanın motoru çalıştığı anda derin bir nefes alıp eski pozisyonuma geri dönüp sırtımı koltuğa yasladım.

Ellerim titriyordu. Neden bu kadar heyecan yaptığımı anlamıyordum. İlk defa bir erkekle bu kadar yakın temasta bulunmuyordum. Bu tür temaslara alışkındım ancak konu Poyraz olduğunda vücudumun verdiği tepkilere bir türlü anlam veremiyordum. Ne kendimi ne de hareketlerimi o an kontrol edemiyordum. Kafamı iki yana salladım sanki bu hareketi yapınca kafamda ki her şey yok olacakmış gibi. Nihayet evimin önüne gelen araba ile yerimde dikleştim.

Poyraz arabayı park ettiğinde kemerimi açıp arabadan indim. Arkama baktığımda o da çoktan inmiş ve yanıma doğru gelmeye başlamıştı. Bu hareketiyle bize geleceğini bildirdiğinde ses etmeyerek yan yana evime doğru ilerleyen ayaklarımızı izlemeye başladım. İkimizde tek kelime etmiyorduk. Bu duruma şaşırmamak lazımdı.

Poyraz çok konuşan bir insan değildi ya da benim yanımda konuşmuyordu. Evet, evet kesinlikle öyle. İşine geldiğinde Karan ile çok güzel kaynatabiliyordu. Bu adamın bütün derdi benimleydi! Eve girdiğimde ayakkabılarımı çıkarıp köşeye doğru tekmeledim. Elimdeki çantayı da vestiyere koyup salona gittim. Koltukta yayılıp telefonu ile oynayan kardeşim bana tepki vermezken arkamdan gelen Poyraz ile anında toplandığı yetmezmiş gibi bir de büyük bir neşeyle konuştu.

SİMSİYAHTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon